BASINDAN YAZILAR
Tuncay TEKSÖZ - Bireysel emeklilikte vergi cezası ve yanlış satış - MuhasebeTR

Tuncay TEKSÖZ - Bireysel emeklilikte vergi cezası ve yanlış satış

Defne Yalın birçok diğer ev kadını gibi yaşlılık döneminde garanti bir gelir elde edebilmek için babadan kalma Anamur’daki evini ve muz bahçesini nakde çevirdi ve bireysel emeklilik sistemine yatırdı. Birkaç ay sonra sağlık sorunları nedeniyle parasını geri almak istediğinde tatsız bir sürprizle karşılaştı. Emeklilik şirketinin bütün masraflarını ödemesine rağmen kalan parasından devlet de yüzde 15 vergi almıştı. Oysa kendisine her zaman sistemden çıkabileceği, vergi sisteminin de katılımı özendirecek avantajlarla dolu olduğu söylenmişti.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) başlangıcından bugüne geçen 3 yıllık sürede bir milyonun üstünde katılımcıya ve 2.8 milyar YTL fon birikimine ulaştı. BES yaşlılıkta yoksulluğu azaltıcı ve uzun vadeli kurumsal yatırımları artırıcı etkileri nedeniyle kamu yararının söz konusu olduğu gönüllü katılıma dayalı bir tasarruf sistemi. Bu nedenle katılım ve uzun dönemli tasarruflar vergi avantajları ile özendirilmek isteniyor.

Birikime dayalı emeklilik planlarının vergilendirilmesinde en önemli risk çifte vergilendirme. Bundan kaçınılması için giriş, yatırım süreci ve çıkış aşamalarında alınacak vergilerin çok dikkatli tasarlanması gerekiyor. Eğer vergilendirilmiş yani harcanabilir geliriniz ile sisteme katılıyorsanız vergi yükümlülüğünüz sadece sistemden elde ettiğiniz ilave gelirler üzerinden olmalı. Fakat sisteme katıldığınız tasarruflarınız vergilendirilmemiş kazançlarınızdan oluşuyorsa bu kez çıkış aşamasında hem anaparanız hem de fon getirileriniz üzerinden vergilendirilmelisiniz. Özetle, sisteme yatırdığınız katkılarınızın vergilendirilmiş olup olmamasına göre ödeyeceğiniz verginin aşamasının ve matrahının değişmesi gerekiyor.

 

Şeytan detayda gizli

Oysa BES vergi düzenlemesinde böyle bir farklılaştırmaya gidilmiyor. Hem anapara hem de yatırım getirileri çıkış aşamasında vergiye tabi tutuluyor. Teşvik ise vade uzadıkça vergi oranının azalması ile sağlanmaya çalışılıyor.

Sisteme yapılan katkılar, bireyin brüt ücretinin yüzde 10’unu ve asgari ücreti geçmemek kaydıyla katılımcının gelir vergisi matrahının dışında bırakılıyor. Çıkış aşamasında anapara dahil toplam birikimler, 10 yıldan kısa, 10 yıldan uzun ve son olarak 10 yıl ve 56 yaşın üzerindeki çıkışlarda sırasıyla yüzde 15, yüzde 10 ve yüzde 3,75 stopaja tabi tutuluyor.

Böylece vergi istisnası olanağını kullanamayan katılımcıların anaparaları da sanki vergi muafiyetinden yararlanmışlar gibi, çıkış aşamasında ikinci kez vergilendiriliyor. Ev kadınları, çiftçiler, düzenli bir işi olmayanlar, kayıtdışı çalışanlar, yeterli Gelir Vergisi matrahına sahip olmayanlar gibi özel emeklilik sistemine en çok gereksinim duyan kesimler için BES vergi mekanizması katılımı teşvik edici değil aksine caydırıcı, cezalandırıcı nitelikte. Ancak pazarlama baskısı altındaki emeklilik şirketlerinin sistemin diğer özelliklerini ön plana çıkararak bu kesimleri sisteme katma çabası tipik bir “yanlış satış” örneği.

Vergi muafiyetinden faydalanabilen katılımcı açısından bakıldığında ise vergi avantajı gereğinden fazla cömert. Yıl içinde gelir düzeyi yüzde 25’lik vergi dilimine ulaşan bir katılımcı yaptığı 100 birimlik katkının 25’ini daha düşük vergi ödeyerek geri almakta, böylece cebinden çıkan net 75 birim karşılığında sistemden hemen ertesi gün ayrılırsa 85 birim (yüzde 15 stopaj sonrası, şirket kesintileri hariç) alacaklı hale gelmektedir. Sistemden hemen çıkarsa fazladan 10 birim kazançlı olan bu katılımcı en az 10 yıl ve 56 yaşına kadar beklerse ilave olarak sadece 6.25 birim daha kazançlı oluyor. 

Sistemin gelişmesi için hayati öneme sahip vergi teşviki neticede büyük bir kesim için vergi cezasına yol açan, şanslı bir kesim için ise sistemde kalmaktan çok, girip çıkmayı teşvik eden bir yapı görünümünde.

Oysa Türkiye ekonomisi genç nüfusu ve hızlı büyüme kapasitesi ile önümüzdeki dönemde de güçlü bir sermaye kazancı potansiyeline sahip. Emeklilik fonlarının gelişmesi, katılımın artırılması ve yaygınlaştırılması geniş halk kitlelerinin de küçük tasarruflarıyla bu sermaye kazancına ortak edilmeleri anlamına gelecek. Yanlış tasarımda ısrar ederek bu şansımızı harcamayalım.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 26.01.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM