YAZARLARIMIZ
Yusuf Yurdakul
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
yusufyurdakul@msn.com



Emtialarla İlişkili Kur Farkları Gider Olarak Kabul Edilir mi?

2021 Yılının son çeyreğinde yaşanmış olan döviz hareketliliğinin bilanço ve gelir tablolarına etkisi, geçtiğimiz yılın son geçici vergi beyanlarının düzenlendiği şu günlerde hala devam etmektedir. İşletmelerin dövizle aldıkları emtia niteliğindeki bilançolarda 150-152 ve 153 Nolu hesaplarda izlenen kalemlerinin finansmanı nedeniyle oluşan kur farklarının Vergi Kanunları açısından gider olarak kabul edilip edilmeyeceği bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

Emtiaların dönem sonlarında bilançoda izlenecek stok kısmı ve gelir tablosuna yansıyacak maliyet kısmını doğru bir şekilde tespit edebilmek için; Vergi Usul Kanunu’na uygun olarak değerleme yapmak gerekmektedir. Değerleme VUK 258.Maddesinde “vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Değerleme ölçüleri aynı Kanun’un 261.Maddesinde tek sayılmış olup bunlar; Maliyet bedeli, Borsa rayici, Tasarruf değeri, Mukayyet değer, İtibari değer, Vergi değeri, Rayiç bedel, Emsal bedeli ve ücreti, Alış bedeli.’dir.

Yine aynı Kanunun Emtia Başlıklı 274.Maddesinde  “Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267 nci maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275 inci maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir. Denilmek suretiyle emtiaların maliyet bedeliyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır.

Maliyet Bedeli ise VUK. 262.Maddesinde tarif edilmiş olup buna göre;

“Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”

Maddenin devamında maliyet bedeline dahil olan giderler sayılmış olup yazımızın konusu kapsamında emtialara ilişkin açıklama Maddenin c) fıkrasında şu şekilde yapılmıştır;

“İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.)

VUK 262.Maddesinin C Fıkrası, 7338 sayılı kanunun 27 nci maddesiyle eklenmiş olup esasen bu husus; 238 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin" B-Dönem Sonu Stoklarının Değerlemesi İle İlgili Hususlar" Başlıklı bölümünde, emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olduğu, stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise ilgili bulundukları yıllarda gider yazılmasının veya maliyete intikal ettirilmesinin mümkün bulunduğu açıklanmıştı.

7338 sayılı kanunla, VUK 262.Maddesinde yapılan değişiklik 238 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan açıklamaların kanunlaştırılmasıdır.

Yukarıdaki açıklamadan anlaşılacağı üzere, emtianın stoklara girdiği tarihe kadar oluşan kur farkları maliyete zorunlu olarak dahil olacaktır. Emtia envantere girdikten sonra stokta kalan emtianın finansmanı nedeniyle dövizle yapılan borçlanmalar sonucu tedarikçiler(320) ve krediler(300) hesaplarındaki döviz bakiyelerinin dönem sonu değerlemesi nedeniyle oluşan kur farklarının durumu ise Mezkur maddenin “emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar” hükmünün mefhumu muhalifinden ve parantez içinde (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),  açıkça belirtildiği üzere emtianın stoklara girdiği tarihten sonra oluşan kur farklarını maliyete intikal etme yahut dönem giderleriyle ilişkilendirme hususunda mükellefler serbest bırakılmıştır. Konuyu bir örnekle ifade edecek olursak;

X Anonim Şirketi 11 Ekim 2021 Tarihinde ticaretini yapmakta olduğu yedek parçalardan 100 adet almış ve 10.000 (Kur 10 TL) Euro Tedarikçisi Y Anonim Şirketine borçlanmıştır. (KDV İhmal Edilmiştir.) X A.Ş. Vadeli alım yapmakta olup 10.000 Euro’yu 11 Ocak 2022 Tarihinde ödeyecektir.

Alış Tarihindeki Yevmiye Kaydı

153 Ticari Mallar Hesabı 100.000 TL B

320 Satıcılar Hesabı       100.000 TL A

10.000 Euro Karşılığı Alış Kur 10 TL (Nazım Hesap Kullanılabilir.)

Dönem Sonu Değerleme Kaydı

X Anonim Şirketi 31.12.2021 Tarihinde 10.000 Euro borcunu Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı kurlara göre değerleyecektir. (Kur 15 TL)

Ticari Mallar Yahut Genel Giderler Hs.  50.000 TL B

320 Satıcılar Hs.                                50.000 TL A

(15-10)=5*10.000 Euro Değerleme Kur Farkları.

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden ve verilen örnekten anlaşılacağı üzere emtianın stoklara girdiği tarihten sonra oluşan kur farklarını maliyete intikal etme yahut dönem giderleriyle ilişkilendirme hususunda mükelleflerin serbest bırakılması ödenecek verginin legal olarak planlanmasına imkan vermektedir.

10.02.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM