YAZARLARIMIZ
Vedat Erdem
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
vedaterdem1@gmail.com



İşçinin Evlilik Sebebi ile İş Sözleşmesini Feshetmesinden Sonra Yeniden Çalışması Evlilik Sebebiyle Fesih Hakkının Kötüye Kullandığını Gösterir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi “25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.”

1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi ise; “Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.”

“İşçinin evlilik sebebi ile iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için bu hakkın evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde kullanılması gerekir.” [1]

Çalışma konumuz ile ilgili örnek yargı kararları aşağıdaki gibidir.

1- “… bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.

Kadın işçinin kanunun tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak kanunda belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, kanun koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.

Somut olayda, davacının, 09/08/2010 tarihinde evlendiği, 31/01/2011 tarihi itibariyle yazılı fesih bildirimi ile iş sözleşmesini evlilik sebebiyle feshettiği anlaşılmaktadır. Hizmet döküm cetvelinde, davacının 03/02/2011 tarihinde dava dışı bir işverene ait Manisa’da bulunan işyerinde işe girdiği kayıtlıdır. Mahkemece, davacının fesihten sonra İzmir’de yaşamaya devam etmesi ve kısa süre sonra Manisa’da bulunan işyerinde çalışmaya başlamış olması gerekçesiyle, davacının feshi hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde görülerek davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanmadığı kabul edilmiştir.

İşçinin evlilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceğine yönelik kanuni düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının, işçinin çalışma yaşamını aktif olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla, davacının 31/01/2011 tarihinde iş sözleşmesini feshettikten sonra, 03/02/2011 tarihinde dava dışı bir işverene ait Manisa’da bulunan işyerinde işe girmiş olması ve fesihten sonra bir müddet daha İzmir’de yaşamaya devam etmesi, evlilik sebebiyle fesih hakkının kötüye kullandığını göstermez. Kanunen tanınmış evlilik sebebiyle fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. Bu halde, bilirkişi raporundaki hesaplamanın denetlenerek kıdem tazminatı alacağı ile işlemiş faiz talebi hakkında hüküm kurulması gerekirken, anılan taleplerin reddi hatalıdır.” (22. Hukuk Dairesi 2017/10878 E., 2018/5005 K.)

2- “Somut olayda, davacı 31.08.2013 tarihinde evlenmiş ve kanunen tanınan süre içerisinde 12.09.2013 tarihinde iş sözleşmesini evlilik sebebi ile sonlandırdığını işverene bildirmiştir. Hizmet döküm cetvelinde, davacının 13.09.2013 tarihinde dava dışı Ankara Genç İş Adamları Derneği’nde işe girdiği kayıtlıdır. Mahkemece, davacının fesihten sonra, dosya kapsamından daha önce davalı ile aynı binada faaliyet gösterdikleri anlaşılan Ankara Genç İş Adamları Derneği’nde çalışmaya başlaması gerekçesiyle, davacının feshi hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde görülerek davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanmadığı kabul edilmiştir.

İşçinin evlilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceğine yönelik kanuni düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının, işçinin çalışma yaşamını aktif olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla, davacının 12.09.2013 tarihinde iş sözleşmesini feshettikten sonra, 13.09.2013 tarihinde dava dışı bir işverene ait işyerinde işe girmiş olması evlilik sebebiyle fesih hakkının kötüye kullandığını göstermez. Kanunen tanınmış evlilik sebebiyle fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. Bu halde, bilirkişi raporundaki hesaplamanın denetlenerek kıdem tazminatı alacağı hakkında hüküm kurulması gerekirken, anılan taleplerin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” ((Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/31938 E., 2020/3538 K.)

KAYNAKLAR

4857 sayılı İş Kanunu

1475 sayılı İş Kanunu

22. Hukuk Dairesi 2017/10878 E., 2018/5005 K.

(Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi 2016/31938 E., 2020/3538 K.

[1] 9. Hukuk Dairesi 2017/16992 E., 2020/10774 K.

03.08.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM