YAZARLARIMIZ
Vedat Erdem
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
vedaterdem1@gmail.com



Yargı Kararları ile İhracatta Götürü Gider

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 228’inci maddesinde “Tevsiki Zaruri Olmayan Kayıtlar” başlıklı bölümünde aşağıdaki giderler için ispat edici kâğıt aranmayacağı ifade edilmiştir.

“1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;

2. Vesikanın teminine imkân olmayan giderler;

3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.”

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirimi kabul edilen giderler sayılmış olup (1) nolu bendinde “Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; (İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.)” hükmü yer almaktadır.

194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin konuya ilişkin açıklamaları aşağıdaki gibidir.

“Götürü, gider uygulamasından ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve teknik, hizmetler, ile taşımacılık faaliyetinde bulunan, dar mükellefiyet esasında, vergilendirilenler de dahil olmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir. Bu tür faaliyetleri bulunmayan mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi hükmüne göre götürü gider kaydı ve bu giderleri kazancın tespitinde indirim konusu yapmaları mümkün değildir.

Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları giderlerden belgesi temin edilemeyenlerin, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın belli bir oranını aşmamak şartıyla ticari kazançtan indirilmesini öngören bir müessesedir. Dolayısıyla götürü gider hesaplanabilmesi için harcamanın yapılmış ve işletmenin malvarlığında bir azalma meydana gelmiş olması gerekir.

Bilindiği üzere, Tekdüzen Muhasebe Sistemi ticari kazancın tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu nedenle mali tablolarda ve hesap planında vergi yasalarınca ticari kazançtan indirimi kabul edilmeyen giderlerin nasıl muhasebeleştirileceği konusunda açıklama yapılmamıştır. Muhasebe sisteminde, işletmenin faaliyetleri sonucunda doğan tüm giderlerin, vergi yasalarınca ticari kazançtan indirilmesi kabul edilmiş olsun veya olmasın doğrudan ilgili oldukları gider hesaplarında muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Muhasebe düzeninden sağlanan bilgilerle dönem sonunda vergi matrahına ulaşılmaktadır.

Buna göre, işletmenin yurt dışı faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan belgesiz giderlerin de Tekdüzen Muhasebe Sisteminde ilgili gider hesaplarında izlenmesi ve dönem sonunda “690 Dönem Kar-Zarar” hesabına aktarılması gerekir. Belgesi temin edilemeyen giderlerin, bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde hesaplanacak götürü gider tutarını aşan kısmı, kanunen kabul edilmeyen gider olarak Tekdüzen Muhasebe sistemine göre belirlenen ticari kâra ilave olacaktır.”

Örnek yargı kararları aşağıdaki gibidir.

1- “Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ihracata ilişkin yurt dışı satış hasılatının binde beşi oranındaki götürü gider indiriminin kurum kazancının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla verilen 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bu çekinceye itibar edilmeksizin tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin götürü gider tutarına isabet eden 1.548.501,38 TL'lik kısmının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 1. bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere, hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin, kurum kazancının tespitinde 2017 yılı yaptığı ihracat hasılatının binde beşini götürü gider olarak indirime konu etmesinde herhangi bir yasal engel olmadığı dolayısıyla ihtirazi kayıtla verilen 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk eden verginin götürü gider indirimi tutarına isabet eden kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kurumlar vergisi tahakkukunun davaya konu edilen kısmı kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 193 sayılı Kanun’un 40.maddesinin 1.bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin düzenlendiği, bu giderlerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227 ve müteakip maddeleri hükümlerinde belirtilen şekilde tevsikinin zorunlu olduğu, tevsik edilemeyen giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacağı, götürü giderin, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları giderlerden belgesi temin edilemeyenlerin anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın belirli bir oranını aşmamak kaydıyla ticari kazançtan indirimini öngören bir müessese olduğu, ancak kayıtlara intikal ettirilen giderlerin bu kapsamda değerlendirileceği, yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARAR SONUCU:

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,” (Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3134 E., 2022/1276 K.)

2- “Dava konusu istem: Davacı adına, yurtdışı götürü gider uygulamasında tekdüzen muhasebe sistemine aykırı işlem yapılarak haksız gider hesaplandığı ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğu yolundaki vergi inceleme raporuna dayanılarak re’sen tarh edilen; 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve 2013/Ekim-Aralık dönemi için geçici vergi ile söz konusu vergiler üzerinden, tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... 194 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile mükelleflerin yurt dışındaki işlerle ilgili belgesiz giderlerinin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi, bu giderlerden hasılatın binde beşine tekabül eden kısmının kanunen kabul edilen gider olarak gösterilmesi gerektiği belirtilerek götürü gider uygulamasında usule ilişkin bir açıklama getirilmiş ise de, 193 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, bu giderin, haksız indirim konusu yapıldığı ileri sürülerek gider hesaplarından çıkarılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. maddesi gereği özel usulsüzlük cezası bakımından ise, 2013 yılında yapılan yurt dışı götürü gider uygulamasında tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara aykırı durumun mevcut olmadığı sonucuna ulaşıldığından hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, uyuşmazlığa konu tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

1.Davalının temyiz isteminin reddine,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E: ..., K: ...sayılı kararının ONANMASINA,” (Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/244 E., 2022/950 K.)

3- “Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ihracat nedeniyle elde edilen yurt dışı satış hasılatının binde beşi oranındaki götürü gider indiriminin kurum kazancının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kaydıyla verilen 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine bu çekinceye itibar edilmeksizin tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin götürü gider tutarına isabet eden 1.841.192,81-TL’lik kısmının kaldırılması ve tecil faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. bendine göre ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşmamak üzere belgelenemeyen harcamaları karşılamak üzere kabul edilen götürü gider uygulamasında indirimler herhangi bir ispat şartına bağlanmadığı gibi belgelenemeyen giderlerin yasal kayıtlara kaydedilme zorunluluğu da bulunmadığından götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek olmadığı, bu nedenle davacı şirketin, kurum kazancının tespitinde 2015 yılında yaptığı ihracatlardan elde ettiği hasılatın binde beşini götürü gider olarak indirime konu etmesinde herhangi bir yasal engel olmadığı dolayısıyla ihtirazi kayıtla verilen 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden verginin götürü gider indirimi tutarına isabet eden kısmında hukuka uygunluk görülmediği, öte yandan söz konusu tutara 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca yasal faiz yürütülmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle kurumlar vergisinin davaya konu edilen kısmı kaldırılmış ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

1. Davacı temyiz isteminin kabulüne,

2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; faize ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,

3. Davalı idare temyiz isteminin reddine,” (Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/837 E., 2022/1186 K.)

4- “Dava konusu istem: Davacı tarafından, ihracat faaliyetinden elde ettiği yurt dışı satış hasılatının binde beşi oranındaki götürü gider indiriminin kurum kazancının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bu çekinceye itibar edilmeyerek, yıl içinde kesinti yoluyla ödenen vergiler ve ödenen geçici vergiden kaynaklanan iadesi gereken verginin azaltılmasına yol açan tahakkukun iptali ile götürü gider tutarına isabet eden 7.968.453,58-TL’nin iade alınabileceği dönemden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 5. bölümünde, mükelleflerin yurt dışındaki işlerle ilgili belgesiz giderlerinin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi, bu giderlerden hasılatın binde beşine tekabül eden kısmının kanunen kabul edilen gider olarak gösterilmesi gerektiği belirtilerek götürü gider uygulamasına yönelik bir açıklama getirilmiş ise de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 1. bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere, hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığından, davacı şirketin, kurum kazancının tespitinde 2018 yılında yaptığı ihracatlardan elde ettiği hasılatın binde beşini götürü gider olarak indiriminin kabul edilmemesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk eden verginin götürü gider indirimi tutarına isabet eden kısmı kaldırılmış, hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiği sonucuna ulaşılan verginin, ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesi kapsamında tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'da öngörülen oranda hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 194 Seri No’lu Genel Tebliğin, mükelleflerin yurt dışındaki işleriyle ilgili belgesiz giderlerinin ancak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi halinde hasılatın binde beşine tekabül eden kısmının gider olarak kaydedilebileceği yönündeki hükmü dikkate alınmaksızın verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARAR SONUCU:

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,” (Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/1693 E., 2022/1155 K.)

5- “Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ihracat nedeniyle elde ettiği yurt dışı satış hasılatının binde beşi oranındaki götürü gider indiriminin kurum kazancının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla verilen 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bu çekinceye itibar edilmeksizin tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin götürü gider tutarına isabet eden 696.320,68-TL’lik kısmının kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere, hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin, kurum kazancının tespitinde 2015 yılında yaptığı ihracatlardan elde ettiği hasılatın binde beşini götürü gider olarak indirime konu etmesinde herhangi bir yasal engel olmadığı dolayısıyla ihtirazi kayıtla verilen 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk eden verginin götürü gider indirimi tutarına isabet eden kısmında hukuka uygunluk görülmediği, öte yandan söz konusu tutara 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca yasal faizi yürütülmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle kurumlar vergisinin davaya konu edilen kısmı kaldırılmış ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,” (Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/656 E., 2022/386 K.)

6- “Dava konusu istem: Davacı adına, 2015 hesap dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesine istinaden tahakkuk eden ve ödenen 505.839,00-TL kurumlar vergisinin iptali ve faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; 193 sayılı Kanunun 40/1.maddesinde safi kazancın tespit edilmesi amacıyla ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirilebileceği belirtildikten sonra, ihracaat, yurtdışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetinde bulunan mükelleflerin, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurtdışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de safi kazancın tespitinde gider olarak indirebilecekleri hükmüne yer verildiği, maddede yer alan “giderlerine karşılık olmak” ve “binde beşinin aşmamak şartıyla” ibarelerinden de, bu haktan faydalanabilmek için maddede belirtilen diğer şartların yanında fiilen bir gider yapılmasının da gerekli olduğu, götürü gider indiriminden yararlanabilmek için yapılan işin madde de sayılan faaliyetler kapsamında bulunması ve yapılacak götürü gider indiriminin yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine ilişkin olması şartının arandığı, anılan maddedeki hakkın ancak belgelendirilemeyen gider bulunması durumunda mutlak bir hak olduğu sonucuna ulaşıldığından, davacı şirketin belgesiz yapmış olduğu giderlerinin de şirketin yasal-defter kayıtlarında yer alması gerektiğinden, Gelir Vergisi Kanunu 40.maddesi kapsamında binde beşlik götürü istisna kapsamında ancak anılan şekillerde yararlanılacağı sonucuna varıldığından yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı olmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı ve defter kayıtlarında belgesiz giderleri muhasebeleştirilmeyen mükelleflerin, yurt dışındaki işleri ile ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider hesaplayamayacaklarının kabulü kanunla getirilmiş bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuracağından mümkün olmadığı, ihtirazi kayıtla verilen 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine davacı şirket adına yapılan tahakkuk işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E: ..., K: ...sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

1. Davalının temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E: ..., K: ...sayılı kararının tahakkuka ilişkin kısmının ONANMASINA,” (Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/797 E., 2021/4598 K.)

7- “Dava konusu istem: Davacı tarafından, ihracat bedellerinin binde 5’i oranında hesaplanan götürü giderin kurum kazancından indirilebileceği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden 2018 yılı için tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin 294.071,49 TL’lik kısmının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:.. , K:... sayılı kararda; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı olmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı ve defter kayıtlarında belgesiz giderleri muhasebeleştirilmeyen mükelleflerin, yurt dışındaki işleri ile ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider hesaplayamayacaklarının kabulü kanunla getirilmiş bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuracağından fazladan gerçekleşen tahakkuk işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: … sayılı kararının ONANMASINA,” (Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/4583 E., 2020/6696 K.)

KAYNAKLAR

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu

194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3134 E., 2022/1276 K.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/244 E., 2022/950 K.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/837 E., 2022/1186 K.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/1693 E., 2022/1155 K.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/656 E., 2022/386 K.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/797 E., 2021/4598 K.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/4583 E., 2020/6696 K.

08.05.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM