YAZARLARIMIZ
Rüknettin Kumkale
Yeminli Mali Müşavir
rkumkale@yahoo.com



İşletme Defterinin Kaldırılması Düşünülebilir Mi?

 

1.  İŞLETME DEFTERİ

Vergi Usul Yasasının 176. Maddesi tüccarları defter tutma bakımından iki sınıfa ayırmıştır.

a.    1’inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre,

b.    2’nci sınıf tüccarlar İşletme hesabı esasına göre defter tutarlar.

1.1.  Birinci Sınıf Tüccarlar


Birinci sınıf tüccar olma şartları şunlardır (V.U.K. Md: 177).

a.    Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (Bakanlar Kurulu tarafından ilgili olduğu yıl için ilân edilen miktarı) aşanlar, (Vergi Usul Yasasının 177. maddesindeki tutarlar her yıl yeniden değerleme oranının da arttırılmakta ve Bakanlar Kurulu tarafından ilân edilmektedir.)

b.   Yukarıdaki maddede yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (Bakanlar Kurulu tarafından ilgili olduğu yıl için ilân edilen miktarı) aşanlar,

c.    Yukarıdaki ilk iki maddede yazılı işlemlerin birlikte yapılması halinde b. maddesinde yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (Bakanlar Kurulu tarafından ilgili olduğu yıl için ilân edilen miktarı) aşanlar, 

d.   Her türlü ticaret şirketleri (adi şirketler iştigal nevi’leri yukarıdaki maddelerden hangisine giriyorsa o madde hükmüne tabidir.)(Adi şirket için Türk Ticaret Yasasının 14 ve 156’ncı maddelerine bakınız.)

e.    Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler, (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına olanak ve lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığı’nca müsaade edilir.)

f.    İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.

Birinci sınıf tüccarlar bilanço usulüne göre defter tutmak mecburiyetindedirler

1.2. İkinci Sınıf Tüccarlar


İkinci sınıf tüccar olma şartları şunlardır; (V.U.K. Md: 178)

a.    Vergi Usul Kanunu’nun 178. Maddesinde gösterilen 1. sınıf tüccar olma şartına haiz olanların dışında kalanlar,

b.   Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığı’nca müsaade edilenler,

Ayrıca yeniden işe başlayan tüccarlar, yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II. sınıf tüccar gibi hareket edebilmektedirler.

İkinci sınıf tüccarlar yasal olarak işletme usulüne göre defter tutarlar.

1.3. İşletme Defterinin tutuluş şekli

İşletme hesabı defterinin tutuluş şekli Vergi Usul Yasasının 194. Maddesinde gösterilmiştir.

Buna göre,

“İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.

1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler.

2. Hasılat kısmına: Satılan mal bedeli veya yapılan hizmet karşılığı olarak tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacaklar ve işletme faaliyetinden elde edilen diğer bütün hasılat;

Kaydolunur.

Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Şu kadar ki Vergi Usul Yasasının 189’uncu maddesine göre amortisman kaydı tutulmak şartıyla bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider kaydolunabilir.

Gider ve hasılat kayıtlarının en az aşağıdaki malumat ihtiva etmesi şarttır.

1. Sıra numarası

2. Kayıt Tarihi

3. Muamele nev’i

4. Meblağ”

İşletme hesabı defteri, tasdike tabi defterlerdendir.
 

2. İŞLETME DEFTERİNİN SUNDUĞU BİLGİLER VE EKSİKLİKLERİ

2.1. Gelir Kalemleri Faturanın Açık ya da Kapalı Olmasına Bakılmaksızın Kayıt Edilmektedir.

İşletme Defteri tutan bir vergi mükellefi tarafından düzenlemiş olan faturanın bedelinin alınmış olup olmadığına bakılmaksızın bu deftere kayıt edilmektedir. Bunun sonucunda işletme defteri sahibinin geliri belli olmakla beraber, düzenlemiş olduğu faturalardan dolayı elde ettiği gelirin dışında hiçbir bilgi edinebilme olanağı bulunmamaktadır.

2.1.1.      Bu durumda firmanın müşterilerinden olan alacağını takip olanağı bulunmamaktadır.

2.1.2.      Firmanın bir alacağından dolayı mahkemelik olması sonucunda, defterini ibraz ederek alacağını ispat edebilme olanağı bulunmamaktadır.

2.2. Gider yada alınan mal Kalemleri Faturanın Açık ya da Kapalı Olmasına Bakılmaksızın Kayıt Ediliyor

2.2.1.      Bu durumda firmanın satıcılarına olan borcunu takip olanağı bulunmamaktadır.

2.2.2.      Firmanın bir borcundan dolayı mahkemelik olması sonucunda defterini ibraz ederek borcunun olmadığını ispat edebilme olanağı zor olmaktadır. Hele kendisine açık olarak kesilmiş bir faturanın gelmesi halinde borcunu ödediğini belgeler sunarak ispat etmesi gerekmektedir.

2.3.         Alacak ve borçların işletme defterinden belli olmaması nedeniyle bu konularda Mahkemelerin karar vermesi zorlaşmakta ve tarafların hak kaybı olmaktadır.

2.3. Demirbaşları Takip Olanağının Bulunmaması

Vergi Usul Kanunu’nun 194. Maddesinde Sabit kıymetler ile ilgili olarak “Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Şu kadar ki Vergi Usul Yasasının 189’uncu maddesine göre amortisman kaydı tutulmak şartıyla bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider kaydolunabilir.”  İfadeleri kullanılmaktadır. Firmalar demirbaşlarını defterin arkasına not olarak yazmakta ve bu şekilde takip etmektedirler. Ancak bu şekilde takip firmanın gerçek aktiflerini takipte yetersiz bir kayıt düzenidir. Ayrıca bunların amortismanlarının takibi de bu yolla sağlıksız bir şekilde yapılmaktadır. İşletme hesabına göre defter tutan bir atölyenin demirbaşları birden çoktur. Bunların belirtildiği şekilde takibi zor ve sağlıksızdır.

Ayrıca demirbaşların bu şekilde takibi sabit kıymetlerin satışı sırasında zaman içinde sorun olmaktadır.

2.4. Ba ve Bs Formlarının Verilmemesinden Dolayı Karşılıklı Kontrolun Bir Ayağının Eksik Kalma Durumu

İşletme usulüne göre defter tutan mükellefler ba ve bs formlarını vermemektedirler. Bilindiği üzere bu formlar alınan ve verilen faturalarını karşılıklı kontrolu ve naylon fatura işlemlerine önlem olması açısından çıkartılmıştır. Ancak İşletme hesabı tutanların bu formları vermemesinden dolayı kontrolun bir ayağı eksik kalmaktadır.

2.5. Bankaların Takip Olanağının Bulunmaması

İşletme hesabında Banka hesapları takip edilmemektedir. Bu nedenle firmanın banka hesaplarının kontrol imkanı bulunmamaktadır.

2.6. Gider Olarak Yazılan SGK Primlerinin Ödenmemesi Durumunda Giderden Düşülme Olanağının Belli Olmaması

Mevzuatımıza göre yıl içinde ödenmeyen SGK Primlerinin gider olarak yazılmasına olanak bulunmamaktadır. Ancak işletme hesabında ücretler ve SGK işveren payı kayıtlara her ay girildikten sonra bunların takibi yapılamamaktadır. Bu sebeple mevzuatın bu hükmünün uygulanmasında aksaklıklar olmaktadır. İşletme hesabı tutulmasında ödeme işlemleri genellikle muhasebecinin bilgisi dışında seyir etmekte olduğundan ödemelerin yapılıp yapılmadığını takip etme olanağı zordur.

2.7. Banka Kredilerini Takip Olanağının Bulunmaması

İşletme Defterinde firmaların banka kredileri takip edilmemektedir. Bu nedenle firmanın kredi yükünü bilmenin olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca bankalar kredi hesaplarına yürüttükleri faizleri firma sahibinin banka cari hesabından keserek almaktadır. Bunun sonucunda da büyük bir çoğunlukla banka kredilerinin de takip edilmemesinden dolayı da firmanın ödediği kredi faizlerinden muhasebecinin bilgisi olmamakta ve dolayısıyla bu faizlerin hesaplara intikali yapılamamaktadır.

2.8. İşletme Defterinden İşletmenin Mali Durumunu Çözme Olanağının Bulunmamasından Dolayı Bankalara Kredi İçin Başvurulması Durumunda Sorunların Yaşanması

İşletme defterinden ve buradan çıkartılan işletme hesabı özetinden firmanın mali durumunu belirleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Çıkartılan işletme hesabında firmanın aktif ve pasifi bulunmamakta, varlıkları belli olmamaktadır. Bu nedenle de firma sahibinin banka kredisi için başvuruda bulunmasında sorunların çıktığı görülmektedir. Çünkü firma mali durumunu ispat edememekte dolayısıyla gereken krediyi alamamaktadır.

2.9. İşyerinde Üretim Yapılması Durumunda Stok Kontrol Olanağının Bulunmaması

İşletme defteri tutan bir işyerinin bir üretim firması olması durumunda stok kontrol olanağı ve randıman incelemesi yapılmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Yurdumuzda imalat yapan küçük işletmeler sayısız denilecek kadar çoktur. Bunların tamamı küçük sermayeler ile kurulmakta ve emek yoğun çalışmaktadırlar. Ve bu işletmeler büyük bir şekilde işletme sermayesi sıkıntısı çekmektedirler. Ancak bu işletmeler mali durumlarını ispat edici hiçbir muhasebe bilgisini kredi kuruluşlarına sunma olanağı bulamamaktadır. Halbuki sunmuş oldukları hizmetler ile sanayimize büyük katkıları olmaktadır.

Ayrıca bu işletmeler büyük bir rekabet ortamında faaliyet göstermektedir. Dolayısıyla küçük kâr marjları ile çalışmak zorunda bulunmaktadırlar. Bu sebeplerden dolayı maliyetlerin çok ince şekilde hesaplanması gerekmektedir.

Artık mali kuruluşlar uluslar arası modern teknikler ile çalışmakta, verdikleri kredinin doğru yerlerde kullanılıp kullanılmadığını bilmek istemektedirler. Bütün bunların yanında BASEL II uygulamasının başlamasından sonra bu işletmelerin kayıtlarını ve mali durumlarını hakiki veriler ile sunmaları istenecektir.

Bu sebepler ışığında küçük işletmelerin işletme hesabı ile mali durumlarını belirlemeleri yerine daha detaylı bir şekilde sunmaları gerekli bir unsurdur.

2.10. Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılma Olanağının Olmaması

İşletme defteri tutan işletmelerin Şüpheli olan alacakları için karşılık ayırmalarına olanak bulunmamaktadır. Böylece alamadıkları gelirlerinin vergisini vermek zorunda kalmaktadırlar.

2.11. Gelecek Yıllar İçin Yapılan Tahsilatları Gösterebilme Olanağının Bulunmaması

İşletme defteri tutan işletmelerin gelecek yıllar için yapmış oldukları tahsilatları hesap düzenlerinin bulunmamasından dolayı ilgili hesaplara alma olanağı bulamamaktadırlar.

2.12. Gelecek Yıllar İçin Yapılan Giderleri Gösterebilme Olanağının Bulunmaması

Gelecek yıllar için yapılan tahsilatların gösterilebilme olanağının bulunmamasının yanında işletme defteri tutan işletmeler gelecek yıllar için yapmış oldukları giderlerini de ayırt etme olanağı bulamamaktadırlar.

2.13. İflas Halinde Borç Alacak Durumunu Belirmekte Zorlukların Olması

Firmanın iflası halinde borç alacak durumunu ispat etmek hemen hemen imkansız gibidir.

2.14. Ortaklık Halinde Kurulan Firmalarda Ayrılmalarda Sorunların Çıkması

İşletme defteri tutan işletmeler ortaklık şeklinde kurulmuşlar ise, ortakların ayrılmaları halinde, kayıtların firmanın mali durumunu gösterememesinden dolayı sıkıntılar yaşanmakta, konu mahkemelere intikal etmekte ve çözüm zorlaşmaktadır.

3. İŞLETME DEFTERİNDE GÖRÜLEN EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİ İÇİN YAPILABİLECEKLER

Yukarıda işletme defteri tutulmasının firmalara birçok eksiklikler getirdiği belirtilmiştir. Muhakkak ki bu noktalara ilave edilebilecek birçok husus daha bulunabilecektir. Bu sakıncaların giderilmesi, işletme hesabı usulüne göre defter tutan bütün işletmelerin bilanço usulü ile defter tutmaları sonucunda giderilmiş olacaktır. Bunun sonucunda firmalar alacak ve borçlarını rahatlıkla takip edebilecekler, Maliye denetimleri daha rahat yapılabilecek, firmaların kredi veren müesseselere sundukları bilgiler, gerçeği yansıtacaktır.

4. MALİ MÜŞAVİRLER UZMAN VE RUHSAT SAHİBİ KİŞİLERDİR

3568 sayılı Mali Müşavirlik Yasası yürürlüğü gireli 20 yılı geçmiştir. Yurdumuzun her köşesinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler görev yapmaktadırlar. Bunların tamamı ruhsat sahibi uzman kişilerdir. Tamamı, uzun staj sürelerinden geçmiş sınavlarını başarmış kişilerdir. Demek istediğimiz, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin tamamı bilanço usulünde defter tutmayı bilen, uygulamada bulunan Tek Düzen Hesap Planını tam anlamı ile kullanabilen yetkin ve uzman kişilerdir. Bu sebeple hizmetin sunumundan dolayı hiçbir kaygı yoktur.

5. SONUÇ 

Modern mali tekniklerin uygulandığı, kredi kuruluşlarının paralarını kullandırırken çok ince hesaplar yapmak zorunda bulundukları bir ortamda firmaların sağlıklı bilgiler ile donatılmaları gerekmektedir.

Firma sahipleri de firmalarının mali durumunu detaylı olarak görmek istemektedirler. Çünkü; kâr marjları azalmıştır, bütün firmalar tam anlamı ile acımasız bir rekabet düzeni içinde bulunmaktadırlar. Bu ortamda İşletme Defteri gerekli bilgileri sunmaktan uzaktır. Kanunlarımıza işletme defterinin konulduğu yıllardan bu yana çok büyük gelişmeler olmuştur.

Bütün bunların yanında yurdun her yanında ruhsat sahibi, işini tam hakkı ile yapan, yetkin ve uzman Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler hizmet sunmaktadır.

Sonuç olarak İşletme Defteri’nin kaldırılarak bütün firmaların bilanço usulü defter tutmalarının zamanı gelmiştir. Türkiye bu donanıma sahiptir.

02.12.2010

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM