YAZARLARIMIZ
Dr. Mustafa Alpaslan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
m.alpaslan@windowslive.com



Bilanço Esasına Göre Defter Tutması Gerekir İken İşletme Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerde Ba-Bs Form Cezası

Kazancını  öteden  beri  işletme hesabı  esasına göre defter tutarak  tespit etmekte iken 01.01.2011 tarihinden itibaren bilanço  esasına geçmesi gerekiyor iken aynı  şekilde  işletme defteri  tutarak  beyannamesini veren mükellef için  ba bs formlarının  verilmeyişi nedeniyle özel  usulsüzlük cezası  kesilmiştir.[1]

Bilindiği gibi, 213 sayılı  VUK’nun 177. md hükmüne göre kimlerin birinci sınıf tacir olacağı madde hükmünde belirtilmiştir.  Yine aynı  şekilde 213 sayılı VUK’nun 178. madde hükmünde  ikinci  sınıf tüccarların kimler olması  gerektiği belirtilmiştir.  VUK’nun 179. maddesinde de “tüccarlarda sınıf değiştirme”  konusu  ele alınmıştır. VUK md. 180’de ise, “sınıf değiştirme” hükmü belirtilmiştir.  Bu  hükme göre, bir hesap döneminin iş hacmi 177. maddede yazılı  hallerden  %20’yi aşan bir orandan  fazla olursa veya peşpeşe (arka arkaya) iki dönemin iş hacmi VUK 177. maddede  yazılı hadlere nazaran  %20’ye kadar bir fazlalık  gösterirse  takip eden hesap döneminden itibaren  işletme defterinden bilanço esasına geçilmiş  olacaktır. 

 Somut olayda, bir mükellefin  31.12.2010 itibariyle  işletme defterinden  01.01.2011 itibariyle bilanço  esasına geçmesi gerekmekte iken yine 2011 yılında işletme defterine göre kazancını  belirlemiştir.  Bu  durum karşısında söz konusu mükellefin 2011 yılında ba bs formlarını  vermediği  iddiasıyla kendisine önemli miktarda özel usulsüzlük cezası  kesilmiştir.  Tartışma konusu olayda buradan kaynaklanmaktadır.  Vergi dairesi  kayıtlarında bu mükellefin işletme defteri tutmuş olduğu görüldüğünden ve kendisi ile ilgili  bilanço  esasına geçiş işlemleri yapılmadığı  için  bu  mükellefe  kesilen cezaların   hukuka uygun  olmadığı  görülecektir.  Zira,  beyanı  gereken kar  veya matrah  mükellefin ister işletme hesabı esasına göre ve isterse bilançoya göre kazancını belirlemesi  halinde sonuç değişmez.  Başka bir ifade ile, beyan edilecek karın  veya matrahın  tutulan  defter işletme olsun veya bilanço olsun  sonucu etkilemez.[2]

Özetlemek  gerekirse, mükellefin  beyan edeceği matrahın tutmuş olduğu  defterin  işletme olması  veya bilanço esasına göre olması  beyan edilecek karı veya matrahı etkilemeyecektir.  213 sayılı VUK’nun  196 Nolu Genel Tebliği  gereğince  beyanı  gereken ba ve bs formları   mükellefe bu  konuda idare tarafından  resmi yazı  tebliği ile başlar.  Vergi dairesi  tarafından mükellefin hangi nedenle işletme defterinden bilanço  esasına geçmiş olduğu resmi bir tebligat sonucuna göre hareket edilecektir. 

Ba  ve bs formları bilindiği gibi, mükelleflerin 2010 yılı  ve izleyen yılların aylık dönemlere ilişkin  mal  ve/veya hizmet alışları ile  mal ve/veya hizmet satışlarına  uygulanacak  limit 5.000,00 TL’dir.  Buna göre bir kişi veya kurumdan KDV hariç  5.000,00 TL ve üzerindeki  mal ve/veya hizmet  alışları  form Ba ile;  diğer yandan  bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Bs formu ile vergi dairesine bildirilecektir. [3]

Sonuç olarak, 2011 yılında  işletme defteri tutarak  kazancını  belirleyen  mükellefe  her ay için   1.490,00 TLx12 ay = 17.880,00 TL  tutarında  ba ve bs formu vermediği iddiasıyla özel  usulsüzlük cezası  kesilmesi hukuka uyarlı bulunmamaktadır. [4] Gerçek  anlamda  bu  mükellef  hakkında vergi dairesi  tarafından  kendisinin bilanço  esasına göre defter  tutması  gerektiği hakkında yazı tebliğini müteakiben   form ba bs  verme zorunluluğu başlamış sayılacaktır.


[1] 213 sayılı VUK mük. md. 355

[2] Bir mükellefin   ister  basit usul olsun, ister işletme defterine göre kazancını beyan etmiş olsun   veya isterse  bilanço defterine göre  kazancını  beyan etmiş olsun  beyan edilecek kar   netice olarak değişmez.   Başka bir ifade ile,  gelir vergisi matrahı  her 3 şekilde de sonucu etkilemez. Durum böyle olunca, mükellefin  işletme defteri tutması  veya bilanço esasına göre kazancını  tespit etmesi beyan edilecek karı değiştirmeyecektir.  Vergi dairesi kayıtlarında mükellefe  hangi tarihten itibaren  geçtiği konusunda resmi tebligat yapılmadan   bu  mükellefin  işletme esasına göre defter tutmuş olduğu  varsayılır.  213 sayılı  VUK md. 180 hükmüne göre, cari yılda ciro aşımı veya diğer şekillerde  işletme defterinden bilançoya geçmesi gereken defterler müteakip  yıl  bilanço esasına göre defter tutmak  zorundadırlar.  Başka bir ifade ile yıl içerisinde  işletme defterinden bilançoya geçiş mümkün bulunmamaktadır.

[3] Bkz. VUK  GT 396.

[4] Bkz. Dnş. 3. D.nin, 29.03.2011 tarih ve E:2010/101-K:2011/903 sayılı karar ve yine Dnş. 3. D.nin,  05.04.2012 tarih  ve E:2010/903-K:2011/1006 sayılı kararları. 

29.06.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM