YAZARLARIMIZ
Murat Dayanç
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı
Bağımsız Denetçi
Bilim Uzmanı
mdayanc@bnddenetim.com



Kimler “Kobi”dir ve Ne Tür Avantajlara Sahiptir?

I) GİRİŞ

Günümüzde ülke ekonomileri için pek çok gelişme ve büyüme stratejileri saptanmaya çalışılmaktadır. Her ekonomi de bu süreci kendi dinamikleri doğrultusunda belirlemekte ve ülkesinin şartlarına en uygun tarzı bulmaya çalışmaktadır.

Ülkemizde de ekonomik bakımdan KOBİ diye kısaltılarak ifade bulan terim çok kullanılmakta ve özellikle seçim zamanlarında partilerin seçim vaatleri arasında ve banka reklamlarında ismini sık sık duyduğumuz bir terim olmaktadır. Peki, bu terim nedir? Pek çoğumuz bu terimi duymuşunuzdur ama tam ne olduğu hakkında belki fikrimiz olmayabilir.

Bu yazının ilerleyen bölümlerinde bu terim ve bu terime bağlı olarak hukuki ve ekonomik olarak ortaya çıkan hususlar irdelenecek ve ülkemizde KOBİ’ler konusunda sağlanan avantajlar özetlenmeye çalışılacaktır.

II) TANIM VE YASAL ÇERÇEVE

A) Genel Olarak

KOBİ kelime açılımı olarak küçük ve orta boyutlu işletmeler[1] demektir. KOBİ konusunda tüm dünyada kabul görmüş, standart ve nesnel bir tanım bulunmamaktadır. Hatta bu tür işletmelerin içinde yer aldığı ülke ekonomisi, ülkenin gelişmişlik düzeyi, ekonominin tarihsel seyri, müteşebbislerin kültürel gelişmişliği, ülkenin sahip olduğu kaynaklar vb. pek çok nedenler bu tanımı değiştirmektedir. Bu değişim ve etkileşimler KOBİ’lerin ülkeden ülkeye farklı statüde algılanmasına ve bu algılanış biçimine göre de destek unsurlarının da nitelik ve nicelik olarak farklılaşmasına sebep olmaktadır.

KOBİ konusunda her ülke ve ekonomi farklı şekillerde pozisyon almakta ve ülkelerinde yer alma sıkılığı ve derecesine göre de farklı teşvik unsurları hayata geçirmektedirler.

Ancak bu tür iktisadi birimlere sağlanacak teşvik unsurlarının objektif ve istenen boyutta etki yaratmasını temin etmek için herkes tarafından kabul gören veya kabul görmese dahi yasal bir zemine oturtularak tanımının net bir şekilde yapılması gerekmektedir. Aksi halde sübjektif unsurlar devreye girerek kimine göre KOBİ niteliğini haiz işletmeler kimisine göre bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Bu durum karışıklığa ve ekonomi üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacak ve böylece istenen etki yaratılmamış olunacaktır.

Ülkemizde bu tanım kargaşası 2006 yılına kadar yaşanmış ve farklı kurumlar tarafından değişik KOBİ tanımları kabul edilmiş ve her kuruluş, kendi KOBİ tanımına göre politikalarını yürütmüştür. Bu da uygulama bütünlüğünü bozarak ekonomide beklenen eş güdümü sağlayamamıştır.

19/10/2005 tarih ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Mayıs 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunan ve “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik’’ (Kısaca KOBİY) ile bu konudaki tereddütler giderilmiştir. Daha sonra bu Yönetmelik günün şartlarına göre revize edilerek 4 Kasım 2012 ve tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. En son 2018/11828  sayılı BKK ile anılan KOBİY’in kimi maddeleri revize edilmiştir. Yönetmeliğin ilk hali ile revize edilmiş hali arasında KOBİ kriterlerinden olan “Yıllık net satış hasılatı” ve “Mali bilanço” üst limiti yükseltilmiş fakat diğer kriter olan çalışan sayısı aynen korunmuştur. Bu düzenlemeler sayesinde ülkemiz resmi ve ortak bir KOBİ tanımına kavuşmuştur.

Öte yandan KOBİ konusunda 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (TTK)’da da bir takım düzenlemeler yer almıştır. Bu Kanunun 135/2 nci maddesine göre küçük ve orta ölçekli şirketler belirlenirken, şahıs şirketleri[2] için TTK’nun 1522 nci, sermaye şirketleri[3] hakkında ise 1523 üncü maddelerde öngörülen ölçütlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca yine aynı Kanunun 147/4, 149/5, 169/4 ve 170/2 nci maddelerinde işletmelerin birleşme, bölünme, tür değiştirme işlemlerini yaparken KOBİ statüsüne haiz olanlar için bir takım avantajlar (birleşme/tür değiştirme/bölünme raporu düzenlememe, genel kurul yapmama vb.) sağlanmıştır.

TTK’nun adı geçen 1522 nci maddesinde KOBİ’yi tanımlayan ölçütlerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun görüşleri alınarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenleneceği ve bu düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir. KOBİ olma ölçütlerinin TTK’un ilgili tüm hükümlerine uygulanacağı vurgulanmıştır.

TTK’nun adı geçen 1523 üncü maddesinde ise ilgili Yönetmelik’te yer alan ölçütlerin üzerindeki sermaye şirketleri büyük sermaye şirketi sayılacağı ancak küçük ve orta ölçekli olsalar dahi, esas faaliyet konularından biri, varlıkları güvenilir kişi sıfatıyla geniş bir kitle adına muhafaza etmek olan bankaların, yatırım bankalarının, sigorta şirketlerinin, emeklilik şirketlerinin büyük sermaye şirketi sayılacağı ifade edilmiştir.

Yine TTK’nun 1523 üncü maddesinde TTK ve Yönetmelikle belirlenen büyüklük ölçütlerinin, bilanço günü itibarıyla, birbirini izleyen iki faaliyet döneminde aşılması veya altında kalınması halinde şirketlerin büyüklük yönünden konum değiştireceği belirtilmiştir.

Anılan maddenin devamında tür değiştirme hâlinde ve yeni kuruluş şeklindeki birleşmelerde, şirketin konumu, tür değiştirmenin veya birleşmenin gerçekleşmesinden sonraki ilk bilanço günündeki şartlara göre belirleneceği belirtilmiştir.

B) KOBİY Hükümleri Bakımından

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasında KOBİY hükümleri esas alınacaktır. Ancak; KOBİ'lere yönelik destek sağlayan kuruluşlar, KOBİY’de belirtilen sınırları aşmamak kaydıyla, kendi sektör ve büyüklük önceliklerini belirleyebileceklerdir (Örneğin KOSGEB destekleri). Devlet destekleri dışındaki uygulamalar için sadece çalışan sayıları dikkate alınabilecektir. (Örneğin Banka Kredi Destekleri).

1) Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin sınıflandırılması

KOBİ’ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılır

a) Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri (2018/18828 BKK ile) üç milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

b) Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri (2018/18828 BKK ile) yirmibeş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

c) Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri (2018/18828 BKK ile) yüzyirmibeş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

d) Küçük ve Orta Boy İşletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri (2018/18828 BKK ile) yüzyirmibeş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

2) KOBİ olunduğu nasıl belirlenir?

Pratik kural olarak; bir işletmenin KOBİ olup olmadığını anlamak için;

  • Önce işletmenin işçi sayısına bakılır. İşçi sayısı, 250 veya üstü ise diğer verilere bakılmaksızın Büyük Ölçekli İşletme kabul edilir.
  • İşçi sayısı 250’nin altında ise net satış hasılatı veya mali bilanço toplamından herhangi birinin 125.000.000.-TL veya altında olması gerekir. Her ikisi de 125.000.000.-TL’nin üstünde ise Büyük Ölçekli İşletme kabul edilir.

Örnek 1: Türkiye’de faaliyet gösteren B işletmesinin 2017 yılına ait verilerine aşağıda yer verilmiştir.

Yıllık istihdam edilen personel sayısı: 25

Mali bilanço toplamı: 25.000.000 TL

Net satış hasılatı: 500.000.000 TL

B işletmesi KOBİ’dir. Çünkü çalışan kişi sayısı 250’den azdır ve mali bilanço toplamı veya net satış hasılatından biri 125 milyon TL’nin altındadır.

Örnek 2: Türkiye’de faaliyet gösteren N işletmesi 2017 yılına ait verilerine aşağıda yer verilmiştir.

Yıllık istihdam edilen personel sayısı: 250

Mali bilanço toplamı: 5.000.000 TL

Net satış hasılatı: 100.000.000 TL

N işletmesi KOBİ değildir. Büyük ölçekli işletmedir. Çünkü çalışan sayısı 250’den fazladır.

Örnek 3: Türkiye’de faaliyet gösteren D işletmesi 2017 yılına ait verilerine aşağıda yer verilmiştir.

Yıllık istihdam edilen personel sayısı: 15

Mali bilanço toplamı: 126.000.000.-TL

Net satış hasılatı: 190.000.000.-TL

D işletmesi KOBİ değildir. Her ne kadar çalışan sayısı 250’den az da olsa, hem mali bilançosu hem de net satış hasılatı 125 milyon TL’den fazladır.

3) Sınıf değiştirme ve vasfın kaybı

Hesaplarının kapanış tarihinde, işletme sınıfları ve KOBİ vasfı belirlenirken dikkate alınan kriterlerden herhangi birini, birbirini takip eden iki hesap döneminde de kaybeden veya aşan işletmeler sınıf değiştirir veya KOBİ vasfını kaybederler.

Hesapların kapanış tarihindeki veriler esas alınarak sınıf değiştirme veya KOBİ vasfını kaybetme tarihleri, verilerin temini süresine bağlı olarak destek sağlayan kuruluşlar tarafından farklı belirlenebilir.

4) İşletme türleri

KOBİ'ler, çalışan sayıları veya mali bilgilerinin tespitine yönelik olarak; diğer işletmeler ile olan sermaye veya oy hakkı ilişkilerine göre bağımsız işletmeler, ortak işletmeler ve bağlı işletmeler olmak üzere üçe ayrılır.

4.1) Bağımsız işletme

Gerçek veya tüzel kişilerin sahip olduğu ve KOBİY’e göre ortak veya bağlı işletme sayılmayan bir işletme;

a) Başka bir işletmenin % 25 veya daha fazlasına sahip değilse,

b) Herhangi bir tüzel kişi veya kamu kurum ve kuruluşu veya birkaç bağlı işletme tek başına veya müştereken bu işletmenin % 25 veya daha fazla hissesine sahip değilse,

c) Konsolide edilmiş hesaplar düzenlemiyorsa ve konsolide hesaplar düzenleyen başka bir işletmenin hesaplarında yer almıyorsa ve bu nedenle bağlı bir işletme değilse, bağımsız işletme kabul edilir.

d) Ayrıca aşağıda tanımlanacak ortak işletme tanımına dahil olmaklar birlikte bu tanımda ifade edilen yüzde yirmi beş oranı; üniversiteler, üniversitelerin kurduğu vakıflar ve kâr amacı gütmeyen araştırma merkezleri, bölgesel kalkınma fonları da dahil kurumsal yatırımcılar ile yıllık bütçesi yirmi beş milyon Türk Lirasından az olan veya nüfusu beş binden az olan yerlerdeki belde belediyeleri dahil belediyeler ve köy tüzel kişilikleri, tarafından aşılsa bile bu işletme bağlı işletme ilişkilerine sahip olmaması şartıyla bağımsız işletme sayılır.

e) Keza kamu yatırım şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve bir işletmedeki toplam yatırımları, sekiz milyon Türk Lirasını aşmamak şartıyla kendi fonlarını borsaya kote edilmemiş işletmelere yatıran ve düzenli olarak risk sermayesi yatırımlarında bulunan gerçek kişiler veya kişi grupları, ortak işletme tanımında ifade edilen yüzde yirmi beş oranını aşsa bile bağlı işletme ilişkisine bakılmaksızın bağımsız işletme sayılır.

4.2) Ortak işletme

Bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte hâkim etki yaratmayacak şekilde, başka bir işletmenin oy hakları veya sermayesinin yüzde yirmi beş ve fazlasına ve yüzde ellisi ve daha azına sahip olması, yahut kendisinin oy hakları veya sermayesinin yüzde yirmi beş ve fazlasına ve yüzde ellisi ve daha azına başka bir işletmenin hakim etki yaratmayacak şekilde sahip olması durumunda bunlar ortak işletme sayılır. Sermaye ve oy hakları payından yüksek olan esas alınır. Ancak aşağıda ifade edilecek bazı işletmeler için istisnalar mevcuttur. Bunlar;

4.3) Bağlı işletme

Bir işletme;

a) Başka bir işletmenin sermaye veya oy haklarının çoğunluğuna sahip olma,

b) Başka bir işletmenin yönetim, yürütme veya denetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu atama veya azletme yetkisine sahip olma,

c) Başka bir işletmenin hissedarı veya ortağı olup, bu işletmenin diğer hissedarları veya ortaklarıyla yaptığı anlaşma ile bunların oy haklarının çoğunluğunu tek başına kontrol etme hakkına sahip olma, şartlarından en az birini taşıması halinde bu işletmelerden birincisi hakim, diğeri ise bağlı işletmedir. Hâkim işletmeye bağlı işletmeye ilişkin hükümler uygulanır

Üniversiteler, üniversitelerin kurduğu vakıflar ve kâr amacı gütmeyen araştırma merkezleri, bölgesel kalkınma fonları da dâhil kurumsal yatırımcılar ile yıllık bütçesi yirmi beş milyon Türk Lirasından az olan veya nüfusu beş binden az olan yerlerdeki belde belediyeleri dahil belediyeler ve köy tüzel kişiliklerinin; hissedarlık hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu şirketlerin yönetiminde doğrudan veya dolaylı olarak yer almaması halinde, hiçbir hakim etkinin olmadığı kabul edilir ve bu işletmeler bağımsız işletme sayılır. Ancak söz konusu yatırımcıların bir veya birden fazla işletme ile bağlı işletme ilişkilerinden herhangi birine sahip olması durumunda bunlar bağlı işletme sayılır.

4.4.) Kamu kontrolündeki işletmeler

Bir işletmenin, sermayesinin veya oy haklarının yüzde yirmi beş veya fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak müştereken veya tek başına, Üniversiteler, üniversitelerin kurduğu vakıflar ve kâr amacı gütmeyen araştırma merkezleri, bölgesel kalkınma fonları da dahil kurumsal yatırımcılar ile yıllık bütçesi yirmi beş milyon Türk Lirasından az olan veya nüfusu beş binden az olan yerlerdeki belde belediyeleri dahil belediyeler ve köy tüzel kişilikleri ile Kamu yatırım şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve bir işletmedeki toplam yatırımları, sekiz milyon Türk Lirasını aşmamak şartıyla kendi fonlarını borsaya kote edilmemiş işletmelere yatıran ve düzenli olarak risk sermayesi yatırımlarında bulunan gerçek kişiler veya kişi grupları dışında bir veya birden fazla kamu kurum veya kuruluşu ile bu niteliği haiz olan kurum ve kuruluşların kontrolünde olması halinde, bu işletme KOBİ sayılmaz.

5) İşletme türünün beyanı

Herhangi bir destek programına başvuran işletmeler, bağımsız işletme, ortak işletme ve bağlı işletme olarak eşik değerlerle ilgili verileri içeren statü beyanında bulunabilirler.

Sermayenin kime ait olduğunun tam olarak belirlenemeyecek şekilde dağılmış olduğu ve bu işletmede, bir işletme veya birbirine bağlı işletmeler tarafından müştereken % 25 veya daha fazla sermaye hissesine sahip olunmadığının beyan edilebildiği durumlarda, işletme statü beyanında bulunabilir. Bu beyanlar, kanunların izin verdiği kontrol ve incelemeler saklı kalmak kaydıyla ilgili kuruma yapılır.

6) Çalışan sayısı, mali durum ve referans dönemi için kullanılan veriler

İşletmelerin mali durumları ve çalışan sayılarının belirlenmesinde yıllık olarak hesaplanan en son veriler esas alınır. Yeni kurulan ve ilk yıl hesapları henüz onaylanmamış işletmeler ile bilanço esasına göre defter tutmayan işletmelerde sadece çalışan sayısı dikkate alınır. Son yıl hesaplarına göre çalışan bulunmadığı durumda ise cari yıl çalışan sayısı dikkate alınır.

7) Çalışan sayısı ve yıllık iş birimleri

Bir işletmede çalışanların toplam sayısı, o işletmedeki yıllık iş birimlerinin toplam sayısına göre belirlenir. Hangi süre ile olursa olsun, yılın veya günün belirli bölümlerinde veya mevsimlik işlerde çalışan kişiler yıllık iş biriminin kesirlerini oluştururlar. Doğum izni ve birinci dereceden yakınların ölümü veya hastalık sebebiyle kullanılan izinler hesaba katılmaz.

İlgili işletmede çalışan işçi, işveren vekilleri ve işverenler ile işletme sahipleri, işletmede düzenli olarak bir iş gören ve bunun karşılığında bir ücret alan ortaklar, çalışan olarak dikkate alınırlar. Çıraklık ve mesleki eğitim sözleşmesi kapsamında işletmede mesleki eğitim gören çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısına dahil edilmez.

Bağımsız işletmelerin çalışan sayılarını da kapsayan verileri, sadece o işletmenin hesaplarına göre belirlenir.

Bağlı veya ortak işletme ilişkisine sahip bir işletmenin başvurusunda kullanacağı veriler; işletmenin hesapları ve varsa işletmenin konsolide hesapları veya işletmenin konsolidasyon yoluyla dahil olduğu başka konsolide hesaplara göre belirlenir.  Burada belirtilen verilere, varsa ilgili işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ortak işletmesinin verisi eklenir. Eklenecek oran oy hakkı veya sermayedeki hisselerin (hangisi büyükse) oranıdır. İki veya daha çok işletmenin karşılıklı katılma durumlarında her birinin yapacağı başvuruda büyük olan katılma oranı uygulanır.

Bağlı veya ortak işletme ilişkisine sahip bir işletme ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olan herhangi bir başka işletmenin verilerinin tamamı, bu verilerin daha önce konsolidasyon yoluyla hesaplara dahil edilmediği durumlarda işletmenin konsolide hesapları veya işletmenin konsolidasyon yoluyla dahil olduğu başka konsolide hesaplar ve varsa ilgili işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ortak işletmesinin verisi atıf yapılan veriye eklenir.

Bu madde kapsamında hesaplamalar yapılırken, başvuran işletmelerin bağlı veya ortak işletmelerinin başka işletmelerle sahip olduğu bağlılık veya ortaklık ilişkileri de göz önüne alınır.

Başvuran işletmenin ortak işletmelerine bağlı olan işletmelerin verileri, konsolidasyon yoluyla daha önceden dahil edilmemişse, ortak işletmenin verilerine yüzde yüz olarak eklenir. Başvuran işletmenin ortak işletmelerine ortak olan işletmelerin verileri, eğer bu işletmeler başvuran işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ise ve konsolidasyon yoluyla daha önceden dahil edilmemişse ortak işletmelerin verilerine büyük olan ortaklık yüzdesi ile eklenir.

Başvuran işletmenin bağlı işletmelerine ortak olan işletmelerin verileri, eğer bu işletmeler başvuran işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ise ve konsolidasyon yoluyla daha önceden dahil edilmemişse, bağlı işletmenin verilerine büyük olan ortaklık yüzdesi ile eklenir. Başvuran işletmenin bağlı işletmelerine bağlı olan işletmelerin verileri, eğer konsolidasyon yoluyla daha önceden dahil edilmemişse bağlı işletmelerin verilerine yüzde yüz olarak eklenir.

Bir işletmenin konsolide hesaplarında çalışanlara ilişkin verilerin bulunmadığı durumlarda çalışan sayıları; ortak işletmelerin çalışan sayıları ortaklık oranında, bağlı işletmelerin çalışan sayıları % 100 olarak eklenerek hesaplanır.

KOBİY ekinde yer alan formlar ilgili işletme tarafından beyan esasına göre doldurulur. Yapılacak işlemlerde esas alınan belge ve formların içerdiği her türlü bilgiden başvuran işletme sorumludur. Yanlış ve yanıltıcı bilgilere ve belgelere dayanılarak yapılan işlemlerle elde edilen menfaatler kazanılmış hak sayılmaz.

C) KOBİ’lerin Önemi

KOBİ’ler ülkemizdeki üretim ve büyümenin ciddi bir kısmını sırtlayan; istihdam, üretim ve yatırım konularında ekonomideki en belirleyici unsurların başında gelir.

KOBİ’ler, büyük işletmelerin karmaşık ve çok bileşenli yapıları ile karşılaştırıldığında daha dinamik ve esnek yapılardır. Üretimde uzmanlaşma sağlayan yapıları, düşük yatırım maliyetleri ve istihdam yaratma kabiliyetleri ile ekonomiler için önemli birimlerdir. Ülkemizde bu tür işletmelerin performanslarının arttırılması, büyümeleri ve yeni girişimlerle yeni KOBİ’lerin faaliyete geçebilmesi için birçok destek, hibe ve teşvik mekanizmaları vardır. AR-GE olarak kısaltılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri ekonomimiz için çok önemlidir. Bu birimler özellikle AR-GE konusunda oldukça üretken bir etkiye sahiptirler.

D) KOBİ Teşvik Unsurlarına Tanımsal Genel Bakış

Ülkemizde faaliyette bulunan işletmelerin neredeyse %98’i KOBİ veya daha küçük işletmelerden teşekkül etmektedir. Bu itibarla ülkemizin en önemli ekonomik birimleri ve en fazla istihdam yaratan unsurları KOBİ olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle ülke ekonomisine yön veren tüm karar mercileri bu işletmelerin teşvik edilmesine büyük destek sunmaktadırlar. Biz burada sunulan desteklerin kısaca nelerden oluştuğunu belirtmekle yetineceğiz. Zira her destek unsuru oldukça geniş açıklamayı gerektirecek boyuttadır.

1) Finansal Destek Unsurları

Bunların başlıcaları, Kredi Garanti Fonu tarafından sunulan kredi destekleri, Finansal Kiralama şirketlerince sağlanan teşvikler, Risk sermayesi finansman modeli, Kobi borsaları, KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Karar ve Yönetmelikleri, KOBİ Teşvik Belgesi ve KOSGEB destekleridir.

KOSGEB Desteklerinin başlıcaları ise; Girişimcilik Destek Programı, Genel Destek Programı, İşbirliği ve Güç Birliği Destek Programı, KOBİ proje Destek Programı, KOBİGEL ve KOBİ Gelişim Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, Gelişen İşletmeler Piyasası Kobi Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon Destek Programı, KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı, Stratejik Ürün Destek Programı, KOBİ Teknoyatırım, KOBİ Teknopazar, Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Uluslararası Kuluçka Merkezi Ve Hızlandırıcı Destek Programı, Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama (Teknopazar) Destek Programı’dır. (Burada belirtilen destekleme programlarının şartları ve sağlanan kredi miktarları başvuru yapan kişilerin durumlarına ve şartlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Verilecek olan kredi miktarları sunulan şartlara göre KOSGEB içinde bulunan ilgili kurum tarafından değerlendirilmekte ve ona göre karar verilmektedir).

Kobiler dışında Ekonomi Bakanlığı da KOBİ’lere destek programları vermektedir. Bunlar arasında;

e-Ticaret Sitelerine Kayıt Desteği, Fuar Katılım Desteği, KOBİ ve Kümelenme Destekleri, İhracat Destekleri, Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Destekleri, Yurt Dışı Pazar Destekleri vb.’dir.

Ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Sigorta Destekleri, Tarım ve Hayvancılık Destekleri, Fark Ödeme ve Faiz İndirim Destekleri vermektedir.

KOBİ’lere Türkiye Teknoloji Geliştirime Vakfı, Bilim, Teknik ve Sanayi Bakanlığı, TÜBİTAK, Kalkınma ajansları da destek programı vermektedir.

Türkiye’de kurulu pek çok finans kuruluşu da KOBİ’lere özel kredi desteği sunmaktadır. Bunların başlıcaları, Türkiye Halk Bankası Kredileri, Türkiye Kalkınma Bankası Kredileri, Türk Eximbank Kredileri, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Kredileri, Sınai Yatırım Bankası A.Ş. Kredileri, Avrupa Yatırım Bankası Kredileri, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Proje Kredisi, Asya Kalkınma Bankası Kredileri, Dünya Bankası Kobi Kredileridir.

2) Vergilendirme ve Mali Teşvikler

Vergilendirme açısından olaya baktığımızda yine pek çok vergi konusunda KOBİ’lere yönelik teşvik unsurlarının yürürlükte olduğunu görürüz. Bu teşvikleri konu bazlı kısaca sıralayacak olursak;

  1. Ar-Ge İndirimi ve Ar-Ge Faaliyetlerine Yönelik Diğer Teşvikler
  2. Eğitim Ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası
  3. Araçlar, Petrol Aramaları Ve Teşvik Belgeli Yatırımlarda İstisna
  4. Endüstri Bölgelerinde Uygulanan Vergisel Teşvikler
  5. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergisel Teşvikler
  6. Serbest Bölgelerde Uygulanan Vergisel Teşvikler
  7. Organize Sanayi Bölgelerinde Uygulanan Vergisel Teşvikler
  8. Kredi Teminine İlişkin İşlemlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası
  9. Yatırımların Ve İstihdamın Artırılmasına Yönelik Vergisel Teşvikler
  10. Kültür Yatırımları Ve Girişimlerine Yönelik Vergisel Teşvikler
  11. İndirimli Kurumlar Vergisi
  12. Devlet Yardımları Hakkında Gelir Vergisi Stopajı Teşviki
  13. 4490 Sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu İle 491 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Yer Alan Vergisel Teşvikler
  14. İndirimli Özel Tüketim Vergisi

3) TTK’da Yer Alan Teşvikler

Türk Ticaret Kanunun 147/4, 149/5, 169/4 ve 170/2 nci maddelerinde işletmelerin birleşme, bölünme, tür değiştirme işlemlerini yaparken KOBİ statüsüne haiz olanlar için birleşme, tür değiştirme, bölünme raporu düzenlenmesi zorunluluğu ile KOBİ şirketlerinin bu işlemleri yaparken genel kurul yapmadan doğrudan yetkili organ kararlarıyla işlemleri tamamlama imkânı sağlanmıştır. Böylece KOBİ’ler bakımından birleşme, tür değiştirme, bölünme işlemlerindeki prosedür azaltılmış olmaktadır.

III- SONUÇ

Yazının önceki bölümlerinde yer alan açıklamalar neticesinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılabilecektir.

  1.  KOBİ’nin ne olduğu konusunda her ülkede farklı tanımlamalar yapılmıştır. Ancak iktisadi birimlere sağlanacak teşvik unsurlarının objektif ve istenen boyutta etki yaratmasını temin etmek için herkes tarafından kabul gören veya kabul görmese dahi yasal bir zemine oturtularak tanımının net bir şekilde yapılması gerekir.
  2. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik (Kısaca KOBİY) ile KOBİ konusunda tüm tanımlamalar yapılmıştır.
  3. KOBİ iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yüzyirmibeş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir. Büyüklük ölçütlerinin, bilanço günü itibarıyla, birbirini izleyen iki faaliyet döneminde aşılması veya altında kalınması halinde şirketlerin büyüklük yönünden konum değiştirecektir.
  4. Bir işletmenin KOBİ olup olmadığını anlamak için; önce işletmenin işçi sayısına bakılır. İşçi sayısı, 250 veya üstü ise diğer verilere bakılmaksızın Büyük Ölçekli İşletme kabul edilir. İşçi sayısı 250’nin altında ise net satış hasılatı veya mali bilanço toplamından herhangi birinin 125.000.000.-TL veya altında olması gerekir. Her ikisi de 125.000.000.-TL’nin üstünde ise Büyük Ölçekli İşletme kabul edilir.
  5. KOBİ’ler ülkemizdeki üretim ve büyümenin ciddi bir kısmını sırtlayan; istihdam, üretim ve yatırım konularında ekonomideki en belirleyici unsurların başında gelir. KOBİ’ler, dinamik ve esnek yapılardır. Uzmanlaşmaya çok müsait olduklarından düşük yatırım maliyetleri ve istihdam yaratma kabiliyetleri ile ekonomiler için önemli birimlerdir. Ülkemizde bu tür işletmelerin performanslarının arttırılması, büyümeleri ve yeni girişimlerle yeni KOBİ’lerin faaliyete geçebilmesi için birçok destek, hibe ve teşvik mekanizmaları vardır. AR-GE olarak kısaltılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri ekonomimiz için çok önemlidir. Bu birimler özellikle AR-GE konusunda oldukça üretken bir etkiye sahiptirler.
  6. KOBİ’lerin ülkemiz için çok önemli yapılar olması nedeniyle pek çok yönden teşvik edilmekte ve desteklenmektedir. Bunları ana başlıklar halinde sunarsak; finansal teşvikler, TTK’nun sağlanan teşvikler ile vergi ve mali yönlü teşvikler olarak sınıflandırabiliriz.

K A Y N A K Ç A

  1. İlgili Kanunlar (TTK)
  2. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik.
  3. 2018/11828 sayılı BKK.

[1] İşletme TTK’na göre yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olup bir ekonomik faaliyette bulunan birimler veya girişimler olarak tanımlanır.

[2]

[3] TTK’nun 124 üncü maddesine göre; Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır.

10.09.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM