YAZARLARIMIZ
Muhammed Yasin Peker
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
m.yasinpeker@outlook.com.tr



Esaslı Bir Sebep Olmadıkça Belirli Süreli İş Sözleşmeleri Birden Fazla Üst Üste (Zincirleme) Yapılamaz!

I- GİRİŞ

İş Sözleşmesi; Bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Bu makalemizde genel olarak iş sözleşmelerinden, iş sözleşmesini düzenleyen metinleri, iş sözleşmesi türlerini, sözleşmenin kurulması ve de en önemlisi belirli süreli iş sözleşmelerinde sık olarak düşülen üst üste zincirleme sözleşme yapma durumudur. Bu sözleşmelerde amaç genellikle lehte menfaat elde etmenin düşünülmesidir. Biz bu sözleşmede zincirleme tekrar hatasına düşülerek, esaslı bir neden olmadan sözleşmelerin yenilenmesinden bahsedeceğiz. İş sözleşmesi; iş kanuna, ahlakına ve adaba aykırı olmamak kaydıyla, işveren açısından ekonomik bir değer ifade eden eylemdir. Genel olarak olumlu insan davranışı olmakla beraber olumsuz eylemler de olabilir. Örneğin; yapılan işin gizlenmesi gibi. İş sözleşmesi ile işveren-işçi, görev tanımı, çalışma yeri, çalışma şartları, ücret ve diğer yan haklar da ayrıca belirlenmektedir.

İş İlişkisini Düzenleyen Bazı Metinleri de söylemekte yarar olacaktır;

  1. Mevzuat (Kanun, KHK, CB Kararnameleri, İBK )
  2. İş Sözleşmesi / Toplu İş Sözleşmesi,
  3. Görev Tanımı,
  4. İşyeri Yönetmeliği,
  5. Zimmet Formları / Sözleşmeleri,
  6. Sair Sözleşmeler (Gizlilik, Rekabet, Eğitim)

4857 Sayılı İş Kanunu’na Hâkim Olan Temel İlkeler ise;

  1. İşçi Lehine Yorum İlkesi,
  2. Ekonomik yönden güçlü olan işveren karşısında, ekonomik yönden zayıf olan işçinin korunması kaygısı,
  3. Emredici kurallara sıklıkla rastlanılması,
  4. İş sözleşmesinin önemi,
  5. İş sözleşmesinin her sayfasının işçi tarafından imzalanmasına dair gereklilik.

II- İŞ SÖZLEŞMESİNİN TÜRLERİ, İŞ SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI, İŞ SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ, İŞ SÖZLEŞMESİ KURMA SERBESTİSİ VE SINIRLARI, İŞ SÖZLEŞMESİ İLE BELİRLENEN UNSURLAR, BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI VE BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE DÜŞÜLEN YENİLEME HATASI

İş Kanununda Başlıca İş Sözleşmesi türleri şunlardır;

  1. Belirli / Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi,
  2. Sürekli / Süreksiz İş Sözleşmesi,
  3. Tam Süreli / Kısmi Süreli İş Sözleşmesi,
  4. Deneme Süreli İş Sözleşmesi,
  5. Takım Sözleşmesi ile Oluşturulan İş Sözleşmeleri,

İş Sözleşmesinin Yapılması ve İş Sözleşmesinin Şekli;

İş sözleşmesi bir özel hukuk sözleşmesi olduğu için diğer sözleşmelere uygulanan hükümler burada da uygulanır. Diğer bir deyişle iş sözleşmesinin kurulabilmesi için kural olarak tarafların reşit ve temyiz kudretine sahip olması, kısıtlı olmaması gereklidir. Temyiz gücüne sahip olmayanların kanuni temsilcilerinin onayı da yeterli olmaz. Sınırlı ehliyetsiz küçükler, veli veya vasilerinin izniyle iş sözleşmesinin tarafı olabilirler. Kısıtlıların ise vasilerinin izni gerekir.

Kanununa göre iş sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle bağlı olmaksızın sözlü, yazılı hatta örtülü (zımni) bir biçimde kurulabilir. İş Kanununa göre iş sözleşmesi, aksi yasal bir hükümde belirtilmedikçe özel bir şekle tabi değildir. (İş Kanunu md.8/1) Örneğin; çağrı üzerine çalışma sözleşmeleri yahut meslek edinilmiş ödünç iş ilişkisi kapsamında özel istihdam bürosu ile ödünç işçi arasında yapılan iş sözleşmeleri kanunen yazılı şekilde kurulmalıdır. Ayrıca bir yıl veya daha fazla süreli olan belirli süreli iş sözleşmeleri de yazılı şekilde yapılmalıdır. Hatırlatmalıyız ki iş sözleşmesinin taraflarının belirsiz süreli veya bir yıldan daha kısa süreli bir iş sözleşmesini yazılı olarak yapmalarına herhangi bir engel bulunmamaktadır.

İş sözleşmesi Kurma Serbestisi ve Sınırları;

İş sözleşmesi kurma serbestisi anayasa m.48 ile güvence altına alınmıştır. Özel hukuk sözleşmeleri için geçerli olan sözleşme serbestisi iş sözleşmesi için de geçerlidir. İş sözleşmesi serbestisi, kişilerin sözleşme yapıp yapmama, istedikleri kişiyle yapma, içeriğini ve şeklini belirleme, sona erdirme gibi hususları kapsar.

İş sözleşmesi yapma serbestisinin sınırlarına gelince; iş hukuku, işçiyi korumak sebebiyle sözleşme yapma serbestisini önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Bazı hallerde sözleşme yapmak belirli şekillere bağlanmıştır. Bu sınırlamalar bazen tarafların iradesinden de kaynaklanabilir. Örneğin; toplu iş sözleşmesiyle askerliğini yapmamış olanların işe alınmayacağının belirlenmesi hali böyledir.

İş Sözleşmesinin Unsurları İse Şunlardan Oluşmaktadır;

İş sözleşmesine sıkı sıkıya bağlı olmazsa olmazı olan iş, ücret ve bağlılıktır.

İş: Kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olmamak kaydıyla, işveren açısından ekonomik bir değer ifade eden eylemdir.

Ücret: İşverenin işçiye karşı en önemli borcudur. Ücret, işçinin gördüğü işin bir karşılığıdır. Ücret ayni veya da nakdi olabilir. Ama iş karşılığında ücretin mutlaka nakdi olması gerekir. Ücretin önceden kararlaştırılmış olması gerekmez. Önemli olan sözleşmeyle kararlaştırılan işin ücret karşılığında yapıldığının anlaşılmasıdır.

Bağlılık: İş sözleşmesini diğer sözleşme türlerinden ayıran ve iş sözleşmesinin en önemli unsurudur. Bağımlılık, işçinin, işverenin emir ve talimatlarına uyarak, denetim ve gözetimi altında olması ve kimi zaman vereceği cezayı kabul etmesidir. İşçi, işverenin emir ve talimatlarına uyma yükümlülüğü altındadır.

Belirli Süreli İş Sözleşmesi; Objektif şarta bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi kurulurken;

  1. İşin belirli süreli olması, (Örneğin; sergi, konferans yahut spor organizasyonu için işçi istihdam etmek vb.)
  2. İş akdinin belirli bir işin tamamlanmasına yönelik olması, (Örneğin; işyerine bilgisayar donanımı kurulması, bahçe düzenlemesi, vb.)
  3. Belirli bir olgunun ortaya çıkması. (Örneğin; hamile personel yerine istihdam, vb.) gibi şartlar çok önemli olup;

Belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar. İşin niteliği burada ön özellikli etken sayılmaktadır.

III-BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN YENİLENMESİ UYUŞMAZLIKLARINDA ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

Yargıtay Örnek Karar – 1: Aşağıdaki karada özel okul öğretmeninin iş sözleşmesindeki uyuşmazlık kararında belirli süreli iş sözleşmesi olduğu hükme bağlanmıştır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23/02/2018 tarihli ve 2017/1 E., 2018/2 K. sayılı kararı uyarınca;

«5580 sayılı Kanun'un 8 ve 9'uncu maddeleriyle amaçlanan, eğitim-öğretimin, öğrenciler bakımından bir yıl kesintisiz devam etmesini sağlamak olduğu açıktır. Bu nedenle ne özel öğretim kurumuna ne de öğretmene daha kısa süreli sözleşme yapma imkânı tanınmıştır. Ayrıca, belirli süreli sözleşme yapılarak, tarafların süreli fesih hakkını kullanmaları da önlenmiştir. Bu şekilde bir yıllık eğitim -öğretim döneminde, eğitim, aynı öğretmenle kesintisiz devam edecektir. Bu nedenle özel okul öğretmenleriyle "en az bir takvim yılı süreli" sözleşme imzalanmasını öngören Kanun'un 9'uncu maddesi, diğer maddeleriyle birlikte ve amacına uygun şekilde yorumlandığında, anılan sözleşmelerin belirli süreli olduğu sonucuna varılmalıdır.»

Yargıtay Örnek Karar – 2: Aşağıda yer alan kararda ise; Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı noktasındadır. Kararda ise sözleşme belirsiz süreli iş sözleşmesine göre hüküm altına alınmıştır.

22. Hukuk Dairesi 2017/17729 E. , 2018/26597 K. Sayılı kararında;

««"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi …… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 7. maddesinde iş sözleşmesinin 1 yıl süreli olduğunun açık bir şekilde yazıldığını, iş sözleşmesi gereği müvekkilinin 1 yıl çalışması gerekirken hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin iş sözleşmesinin süre sonu beklenilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek bakiye ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesi feshedilmeden 1 ay önce durumun davacıya ihbar edildiğini ve günlük iş arama süresi toplu olarak kullandırılarak cuma tam gün boyunca davacıya iş arama izni kullandırıldığını, tüm bu sebeplerle, gerek İş Kanunu'nun 11. maddesindeki şartların bulunmaması, gerekse sözleşmenin diğer hükümlerinin değerlendirilmesi sonucunda işbu sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğu ve davacı talebinin yasal dayanağının da bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı noktasındadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile belirli süreli iş sözleşmesi konusundaki esaslar belirlenmiştir. İş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur.

Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif sebeplerin varlığı gerekir. İşçinin niteliğine göre sözleşmenin belirli ya da belirsiz süreli olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna karşın, yapılan işin niteliği belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için önem arz etmektedir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir.

4857 sayılı Kanun’un 11. maddesinde, esaslı bir sebep olmadıkça belirli süreli iş sözleşmelerinin birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamayacağı kuralı ile bir ölçüde koruma sağlanmak istenilmiştir. Belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması ve yenilenmesi, işçinin iş güvencesi dışında kalması sonucunu doğurmamalıdır.

Dosya içeriğine göre; davacının davalı işverenliğe ait işyerinde 24/11/2014 - 10/04/2015 tarihleri arasında taraflarca imzalanan 1 yıl süreli iş sözleşmesi kapsamında veteriner hekim olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar somut olayda söz konusu iş sözleşmesinde belirtilen görev ve niteliğine göre davacının, İş Kanunu'nun 11. maddesinde öngörülen belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmasını gerektirir objektif şartlar bulunmamakta ise de, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerçekleştiren işverenin sözleşmenin belirsiz süreli olduğunu ileri sürmesi hakkın kötüye kullanımı niteliğinde bulunduğundan davacı işçinin bakiye süre ücreti tutarındaki tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. »»           

V-SONUÇ

Makalemizde bahsedilen kavramca ve yargıtayın olumlu-olumsuz kararlarına esasen de belirtildiği üzere, belirli süreli iş sözleşmeleri tanımı, kurulmasında önem arz eden unsurlarda işin niteliği ve yapılan iş hususları; objektif şartlara bağlı olarak özenle göz önünde bulundurulmalıdır.  İşverenlerin, İşçilerin kıdem tazminatı bakiyeleri gibi diğer özlük haklarından kurtulmalarını hesabetmeleri önce işçiyi, ardından yasal işlemler ve hükümler neticesinde de işvereni mağdur etmektedir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabileceği görüşü değişmez bir sonuçtur.

26.11.2021

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM