YAZARLARIMIZ
İbrahim Demirel
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Marka Vekili, Patent Vekili, Bilirkişi
ibrahimcelikli@mynet.com



15 Yıl Sigortalılık ve 3600 Prim Günü ile Kıdem Tazminatı Herkes İçin Mümkün mü

Uygulamanın dayanağı 1475 Sayılı İş Kanunun 14. Maddesine 1999 yılında eklenen 5. benttir 

KIDEM TAZMİNATI:

    Madde 14 - (Değişik fıkra: 29/07/1983 - 2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

    1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

    2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,

    3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,

    4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

    5. (Ek bent: 25/08/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Uygulamanın özü yaş dışında emeklilik için diğer şartları yerine getiren vatandaşların, emekli olacakları yaşı, çalışmaksızın bekleme tercihleri nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmalarıdır. Dolayısıyla ölçüt yaş dışında diğer emeklilik şartlarının yerine getirilmesidir.

Bilindiğinin aksine 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü ile kıdem tazminatına hak kazanmak her vatandaş için geçerli bir kıstas değildir. Ancak  08.09.1999 tarihinden önce sigorta başlangıcı olanlar, 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim gününü doldurur ve emeklilik yaşını beklemek üzere işten ayrılırlarsa kıdem tazminatlarını alabilecektir. 15 yıl sigortalılık ve  3600 prim günü belirttiğimiz tarihten önce başlayanlar için, yaş dışındaki kısmi emeklilik koşullarıdır.

Diğerleri İçin Kısmi Emeklilik Şartları

www.sskemekli.com  
08.09.1999  ve 30.04.2008 tarihleri arasında işe girenlerden erkeklerde 60 yaşını doldurmuş olması, kadınlarda 58 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün prim ödemek şartı ile kısmı emekli olabileceklerdir.www.sskemekli.com

İlk defa 01.05.2008 tarihi ve sonrası işe girmiş yani sigortalı olmuş veya olacak 4a bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için kısmı emeklilik şartı 5400 gün olarak uygulanır. Emeklilik yaşlarının tesbiti 5400 günü tamamladıkları/tamamlayacakları zamana göre belli olur. 

 Kısacası 08.09.1999 ve 30.04.2008 tarihleri arasında sigorta başlangıçları olanlar 25 yıl sigortalılık ve 4500 prim günü şartlarıyla, 01.05.2008 den sonra ilk defa işe başlayanlar ise 25 yıl sigortalılık ve 5400 prim günü koşullarını sağlamaları ve yaşı beklemek üzere işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatına hak kazanabileceklerdir.

 Bu açıdan örneğin 2000 yılında işe başlamış ve bugüne kadar aralıksız çalışmış bir vatandaşımız 2015 yılında, ben nasıl olsa 15 yıl,3600 günü doldurdum, diyerek istifa etmesi telafisi zor sonuçlara ve hak kayıplarına neden olabilecektir.

 Uygulamada birçok vatandaşımız çeşitli nedenlerle istifa ettikten bir süre sonra uygulama hakkında bilgi edinip, bende 15 yıl sigortalılık 3600 gün şartlarını yerine getirmiştim şimdi müracaat etsem kıdem tazminatımı alabilir miyim şeklinde sorular sormaktadır. Kıdem tazminatının alınabilmesi için işten ayrılma dilekçesinde, işten ayrılma nedeninin yaş dışında diğer emeklilik şartlarının yerine getirilmesi ve yaşın beklenecek olması şeklinde belirtilmesi gerekmektedir ve işten çıkış işlemi bu maddeye istinaden gerçekleşmelidir. Ayrıca bağlı olunan Sosyal Güvenlik Müdürlüğünden alınacak“ kıdem tazminatına hak kazanmıştır “ vs ibareli bir yazının işverene ibrazı gerekmektedir. SGK müdürlüklerinde bu yazı konusunda uygulama farklılıkları olabilmektedir. Genellikle müdürlükler işten çıkış işlemleri gerçekleştikten sonra yazıyı vermektedir. Bu açıdan çıkış işlemlerinden önce kurumdan bu konuda bilgi almak isabetli olacaktır.

Diğer yoğun sorulardan bir tanesi de kıdem tazminatımı alarak işten ayrıldım. Tekrar çalışabilirmiyim ya da emekliliğime kadar çalışamayacakmıyım. Anayasanın 48. maddesine göre Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Kıdem tazminatını alıp, yaşı beklemek üzere işten ayrılmanız, bir daha çalışamayacağınız anlamına gelmez. Çalışabilirsiniz. Önemli olan işten ayrılırken ki iradenizdir.

Uygulamada genellikle bu müessesenin, çeşitli nedenlerle işten ayrılmak ve yeni bir işyerine girmek amacıyla kullanıldığını görüyoruz, Örneğin 1975  doğumlu bir vatandaşın. 1995 yılında ilk defa işe başladığını ve şu ana kadar aralıksız çalıştığının düşünelim. Bu vatandaş normal şartlarda 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü şartlarını yerine getirmiştir. Ve emeklilik yaşını beklemek üzere istifa ettiğini düşünelim. Bu kişinin 60 yaş şartını tamamlayacağı 2035 yılına kadar (23 yıl) çalışmaksızın hayatını idame ettirmesi çok da mümkün gözükmektedir.

Vatandaşlar iş değiştirmek için ayrılsalar dahi iki iş yeri arasında makul bir süre boşluk bırakmaları kendi yararlarınadır. Aksi taktirde başka bir işyerinde çalışmak için işten ayrıldığınız tesbit edilirse, aldığınız tazminatı iade etmek durumunda kalabilirsiniz. Yargıtay ın konuyla ilgili bir kararı aşağıda sunulmuştur

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/2716
Karar: 2006/8549
Karar Tarihi: 04.04.2006


Dava: Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile bayram, hafta, genel tatil gündelikleri ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat B. O. ile karşı taraf adına Avukat N. Y. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 

Karar: Davacı işçi açmış olduğu bu davada, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinden söz ederek bu yönde istekte bulunmuştur. Davalı işveren, davacının başka bir işyerinde çalışmak için istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir. 

1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, <506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının A bendinin a ve b alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle> işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı takdirde 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmaz. 

Davacı işçi, 24.1.2003 tarihinde işverene vermiş olduğu yazılı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirmiştir. Davalı işveren yetkilisi dilekçe altına, davacının 21.2.2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalışmıştır. Davacı 23.2.2003 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmiş değildir. Başka bir işyerinde çalışmaya başladıktan çok sonra Sosyal Sigortalar Kurumuna bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrılmıştır. Davacı tanıkları da davacının 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etmemişlerdir. 

Daha sonra davacı işçi, işverence kıdem tazminatı ödemesine esas olmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmediğinden bahisle bir dava açmış ve bu davada davacının pirim ödeme süresi ile sigorta pirimi yönünden emeklilik hakkını kazandığını tespit olunmuştur. Aynı kararda davacı işçiye 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğinin tespitine dair hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki bu dava, işçiye Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmesi ile ilgilidir. Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında bir sonucu içermemektedir. 

Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiği kanıtlayamadığından kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi

        

27.06.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM