YAZARLARIMIZ
Hasan Alevli
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
hasan.alevli@accreditymm.com



Kur Farkları Üzerinden Vergi Hesaplanması

213 sayılı Vergi Usul Kanunun, Yabancı Paralar başlıklı 280 inci maddesine göre, yabancı para, yabancı para ile olan alacak ve borçlar, değerleme günündeki rayici ile değerlenmesi gerekir. Değerleme nedeniyle ortaya çıkan kur farkı gelir ve giderleri, vergi matrahında hesaba katılır. İçinde bulunduğumuz 2015 yılı ve önceki bazı dönemlerde TL’nin yabancı paralar karşısında genellikle değer kaybı, bazen de değer kazanması nedeniyle, reel olmayan vergi matrahları üzerinden mükelleflerden haksız ve erken vergi alınmakta veya ödenmesi gereken vergi ertelenerek hazine zararlarına yol açılmaktadır.

VUK’nun 280 inci maddesinde, “yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir....Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir.” denilmektedir. Ülkemizde yabancı paralar serbestçe alınıp satılabilmektedir, ancak değerlemenin yapılabilmesi için gerekli olan rayicin ortaya çıkacağı resmi bir borsa yoktur. Bu nedenle, değerleme dönemlerinde Maliye Bakanlığı’ndan resmi gazete üzerinden kurları ilan etmesi beklenir. 130 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile 217 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde; değerleme günü itibariyle Maliye Bakanlığınca kur ilan edilmediği durumlarda Merkez Bankasınca ilan edilen kurların esas alınması gerekmekte olduğu; ayrıca 283 Sıra no’lu VUK Genel Tebliği’nde bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kurunun uygulanacağı açıklanmıştır. Yine 217 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile geçici vergiye tabi kazançların tespitinde VUK’nun 280 inci maddesindeki yabancı para değerleme hükümlerinin dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir.

2014 yılı sonundan, 3.dönem geçici verginin hesaplandığı 2015 yılı Eylül sonuna kadar ABD Doları, TL karşısında % 31 değer kazandı, Ekim sonu itibari ile % 4 değer kaybetti, yıl sonu ne olacağı Amerikan Merkez Bankasının Aralık ayında yapacağı toplantıda alacağı faiz kararına kalmıştır. 1 milyon Dolar alacağı olan bir işletme, 3.dönem sonu itibari ile yabancı para alacağının değerlemesini yaptığında 2015 yılı için 724 bin TL vergi matrahına eklemesi ve bunun üzerinden 145 bin TL vergi ödemesi gerekecek. Alacağını tahsil edip edemeyeceği, hangi kurla tahsil edebileceği, Aralık sonunda kurun ne olacağı ise ayrı bir konudur. Öte yandan, aynı tutar ve para biriminden borcu olan bir işletme ise normal ticari faaliyetlerinden dolayı ödemesi gereken vergi meblağından, 145 bin TL daha düşük ödeyecek. Bu şekilde tahsil edilen vergiler, ödeyen işletmelerin nakit akışlarının bozulmasına ve haksız rekabete sebep olurken, vergisi matrahı azalan mükellefler tarafında ise hazinenin vergi alacağını geç tahsil etmesine neden olmaktadır. Ayrıca kura bağlı olarak değişen vergi tutarları işletmelerin nakit akış, vergi planlaması ve kar/zarar bütçe/tahmin çalışmalarını aksatarak, finansal planlamaları ve öngörüleri yapılamaz hale getirmektedir.

Maliyesi ve ekonomisi gelişmiş ülkelerde, para birimleri, diğer paralara karşı, değerinde bizdeki kadar çok fazla değişim olmaz. Olsa bile, bu ülkelerdeki işletmelerin yabancı para mevcutları, yabancı para ile olan alacak ve borçları yok denecek kadar azdır. Örnek; Bir Alman işletmesi, Almanya’daki müşterilerine Euro varken, dolar üzerinden satış yapmaz, ya da kendisi dolar borçlanmaz. Dolayısıyla, kur farkı geliri veya gideri kendileri için önemsizdir.

Ülkemize döndüğümüzde ise, kendi söküğümüzü kendimiz dikmeli, vergi mükellefleri ve mali idare açısından sorun olan bu konu, çalışmaları devam eden yeni vergi kanunu ile çözülmelidir. Bizim önerimiz, kur değerlemelerinin muhasebe tekniği açısından yine devam etmesi ancak kur farklarının sonuç hesaplarında değil, pasifte özkaynaklar altında ayrı bir hesapta takip edilmesi ve böylece fiktif rakamlar üzerinden vergi ödenmesinin veya ertelenmesinin önüne geçilmesidir. Hatta 2015 yılı için geçici bir düzenlemenin yapılmasıdır.

12.11.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM