YAZARLARIMIZ
Doç. Dr. Doğan Bozdoğan
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Maliye Bölümü
bozdogan_dogan@hotmail.com



Anayasa Mahkemesinin İYUK’un 46/B Bendinin İptaline İlişkin Kararının Değerlendirilmesi

Vergi davalarına ilişkin idari yargı mahkemeleri Vergi Mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştaydır. Basit bir ifadeyle vergi davaları öncelikle Vergi Mahkemesinde görülür. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun (İYUK’un) 45/1. bendine göre; “İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu 5.000 Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.” ifadesi çerçevesinde konusu 5.000 Türk lirasının (2023 yılı itibariyle bu rakam 20.000 Türk lirasıdır) altında olan kararlar kesindir ve istinaf yolu kapalıdır. Bölge İdare Mahkemesine konu olan Vergi Mahkemesi kararlarında ise İYUK’un 46/b bendine istinaden “Konusu 100.000 Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar”, ki 2023 yılı itibariyle burada yer alan tutar 581.000 Türk lirasıdır, Danıştaya temyize konu edilebilmekteydi.

Anayasa Mahkemesinin 13.10.2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 26.07.2023 tarih ve E.2023/34 K.2023/142 sayılı Kararı Danıştaya temyiz ile ilgili çok önemli sayılacak bir iptali içerisinde barındırmaktadır. Kararda Anayasa Mahkemesi 2577 Sayılı İYUK’un 46/b bendinin Anayasa aykırılığını incelemiş ve özetle, temyize tabi olan kararların belirlenmesine ilişkin parasal sınırın her yıl güncellenmesi nedeniyle hangi tarihteki parasal sınıra göre temyiz kanun yoluna gidilebileceğinin kanunda belirli bir açıklıkta ve öngörülebilir şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtmiş, bu çerçevede mevcut kuralın temyiz kanun yoluna başvuru açısından hangi tarihteki parasal sınırın uygulanacağına yönelik açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlenmediğini tespit etmiştir. Bu durumun kanunilik ilkesine örtüşmediği yine Anayasa Mahkemesinin kararında detaylandırılmıştır. Aynı zamanda ölçülülük ilkesi açısından da incelenen bentte, öngörülen sınırlamanın ölçülü olmadığı tespiti yapılmıştır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında Anaysa Mahkemesi tarafından, konusu 581.000 Türk lirasının altında kalan tüm vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlerden kaynaklanan davlarda ilk kez davacılar aleyhine hüküm kuran Bölge İdare Mahkemesi kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaması hükmün denetlenmesini talep etme hakkına orantısız bir sınırlama getirdiği gerekçesiyle iptal edilmiştir. Ayrıca söz konusu iptalin kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe gireceği de yine hüküm altına alınmıştır.

Burada Anayasa Mahkemesinin verdiği karar belirli miktar vergi davalarının Danıştaya temyiz yolunu açtığı düşüncesinin yanında farklı şekilde de yorumlanabilir. Örneğin mahkeme İYUK’un 46/b bendini tamamen iptal etmiştir. Bu bendin iptal edilmesiyle konusu belirli miktar parayı içeren tüm davalar istinaf aşamasında kesinleşecek ve temyize başvurulamayacaktır. Dolayısıyla burada oluşabilecek bir karmaşanın çözümü için ivedi bir şekilde kanun düzenlemesine ihtiyaç vardır. Anayasa Mahkemesinin Danıştaya temyize ilişkin verdiği bu karar İYUK’un 45/1. maddesine ilişkin de kanuni düzenlemeyi gerekli kılmaktadır. Yani Vergi Mahkemesinin 5.000 Türk lirasına (2023 yılı itibariyle bu rakam 20.000 Türk lirasıdır) kadar verdiği kararlar kesindir ve istinafa konu edilemez hükmünde de İYUK 46/b bendi için yapılan inceleme sonucuna benzer bir değerlendirmenin yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

Bu kapsamda vergilerin kanuniliği ilkesine bir kez daha atıfta bulunan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararı oldukça önemlidir. Zira bu karar sonrası Danıştay’ın iş yükünde bir artış olasıdır. Belki de bu artış Danıştayın yapısında da değişime gidilmesini gerekli kılacaktır. 9 dava 1 idare olmak üzere toplam 10 daireden oluşan Danıştayda dava dairelerinin sayısının artması da ihtimaller arasındadır. Ancak belirtmek gerekir ki, gerekli kanuni düzenlemelerin kararın uygulanacağı 9 aylık süre sonuna kadar yapılması önem arz etmektedir.

17.10.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM