YAZARLARIMIZ
Ali Durmaz
Vergi Başmüfettişi
durmaz.ali@hotmail.com



Deprem Bölgesi Mükelleflerine Çağrı; Takdir Komisyonuna ve/veya Maliye Bakanlığına Başvuru Yapmayı Unutmayın!

Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli olarak 6 Şubat 2023 tarihinde büyük bir deprem felaketi yaşadık. Yaşadığımız bu büyük depremin ardından Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde mücbir sebep hali ilan edilmiş, bu yerlerde deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin bu mükellefiyetleri nedeniyle vergi kanunları uygulaması bakımından 06.02.2023 ila 31.07.2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mücbir sebep halinde olduğu kabul edildi.

Ardından Maliye Bakanlığı tarafından; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için 31.07.2023 günü sonu itibarıyla sona erecek mücbir sebep halinin 30.11.2023 tarihine kadar uzatılmasına karar verildi. Buna göre, mücbir sebep hali, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde bu kapsamdaki mükellefler için sadece mücbir sebep halinin başladığı 06.02.2023 tarihinden mücbir sebep halinin sona ereceği 31.07.2023 (bu tarih dâhil) tarihine kadar verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin verilme süresi 15.08.2023 Salı günü sonuna kadar, bu beyannamelere ve bildirimlere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri ise 31.08.2023 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için 31.07.2023 günü sonu itibarıyla sona erecek mücbir sebep halinin 30.11.2023 Perşembe günü sona erecek olup mücbir sebep hali süresince;

- Verilmesi gereken vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilme süreleri,

- Bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri,

- Deprem tarihinden önce tahakkuk etmiş, ödeme süresi mücbir sebep hali ilan edilen süreye rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi,

- 2023 yılı motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksit ödeme süresi,

- Deprem tarihinden önce ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen ve vadesi mücbir sebep halinin başladığı tarihten sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi,

uzatılmıştır. Buna göre, mücbir sebep halinin başladığı tarihten mücbir sebep halinin sona ereceği tarihe kadar verilmesi gereken beyanname ve bildirimler 15.12.2023 Cuma günü sonuna kadar verilebilecek, bu beyannamelere ve bildirimlere istinaden tahakkuk eden vergiler ile yukarıda ifade edilen diğer vergi, ceza ve gecikme faizleri 29.12.2023 Cuma günü sonuna kadar ödenebilecektir. Bununla birlikte, söz konusu yerlerde bulunan mükellefler tarafından, mücbir sebep hali süresi içerisinde verilmesi gereken 2023 yılı 2 nci ve 3 üncü geçici vergi dönemlerine ilişkin geçici vergi beyannameleri verilmeyecektir. Ayrıca, bu yerlerde bulunan vergi mükelleflerinin borçları 31.01.2024 Çarşamba günü sonuna kadar başvuru yapmaları ve gerekli şartları da taşımaları kaydıyla faiz alınmaksızın 24 aya kadar taksitlendirilecektir.

Bununla birlikte, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre verilmesi gereken beyannameler ile bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden özel tüketim vergisi, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince işlem yapılmadan ödenmesi gereken harçlar, Noterlerce Yapılacak Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyanname ve Ticaret Sicil Harçlarına İlişkin Bildirimler üzerine tahakkuk eden alacaklar önceden olduğu gibi mücbir sebep hali kapsamı dışında olup bu yükümlülüklere ilişkin sürelerde herhangi bir erteleme söz konusu değildir.

Diğer yandan, 7256 ve 7326 sayılı Yapılandırma Kanunlarının taksit ödeme sürelerinin uzatılmasına ilişkin 26/7/2023 tarihli ve 7405 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 27/7/2023 tarihli ve 32261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 7256 ve 7326 sayılı Yapılandırma Kanunlarının taksit ödeme sürelerinin uzatılmasına ilişkin 26/7/2023 tarihli ve 7405 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 27/7/2023 tarihli ve 32261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Ayrıca, 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrası gereğince;  mücbir sebep halinin devamına karar verilen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki vergi dairelerine borçlu olanlar; 7440 sayılı Kanun kapsamında başvurularını 29 Şubat 2024 Perşembe günü sonuna kadar yapmaları ve ilk taksitlerini (peşin ödeme dâhil) 31 Mart 2024 tarihine kadar, diğer taksitlerini de bu taksiti takip eden aylık dönemler hâlinde ödemeleri gerekmektedir. Aynı şekilde, Adana, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep (İslahiye ve Nurdağı ilçeleri hariç), Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ili Gürün ilçesinde mücbir sebep hali 31.07.2023 tarihinde sona ereceğinden, bu yerlerde bulunan dairelere 7440 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuruların 31.10.2023 tarihine kadar yapılması ve ödenecek birinci taksitin (peşin ödeme dâhil) 30.11.2023 tarihine, ikinci taksitin 31.12.2023 (bu tarihin resmi tatile rastlaması nedeniyle 02.01.2024) tarihine kadar (bu tarihler dâhil), diğer taksitlerin ise takip eden aylarda ödenmesi gerekmektedir.

Yaşadığımız büyük deprem felaketinde başta Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya olmak üzere büyük bir yıkım yaşandı. Birçok konut, ofis ve iş yeri ile birlikte fabrika ve atölyeler hasar gördü veya tamamen yıkıldı. Ofis ve iş yerleri ile bu fabrika ve atölyelerde binalarla birlikte emtia, makine, tesis, cihaz, alet, edavat, altyapı ve demirbaş gibi varlıklar da zayi oldu. İşte yazımızın asıl konusu zayi olan söz konusu varlıklar ile ilgili olarak yapılması gereken işlemlerin neler olduğudur.

Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlar ve mükellefler “Zarar/Ziyan Belgesi” adı altında bir belge doldurup Defterdarlıklara başvuruda bulunmaktadır. Amaç ve beklenti beyan edilen zarar ve ziyanın Devlet tarafından karşılanmasıdır. Ancak bugüne kadar bu kapsamda vatandaşlara herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Mükellefler de bu kapsamda belge oluşturup başvuruda bulunmakla birlikte, bu başvuru belgesini, zayi olan mallara ilişkin olarak yapılması gereken başvuru ile karıştırdıkları gözlemlenmektedir. Söz konusu zarar/ziyan belgesinin vergisel açıdan herhangi bir hükmü yoktur. Peki büyük depremde varlıkları zayi olan mükellefler ne yapmalıdır? İşte yazımızın devamında bu hususlar açıklanmaya çalışılmıştır.

1- Depremde Zayi Olan Emtianın Değerlemesi ve Yapılacak İşlemler:

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) “Kıymeti Düşen Mallarbaşlıklı 278. Maddesine göre, yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadı kıymetlerinde önemli bir azalış meydana gelen emtia emsal bedeli ile değerlenir. Emsal bedeli ise aynı kanunun 267. Maddesinde açıklanmıştır. Söz konusu maddeye göre, emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen ya da doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir. Bu bedel kanunda sayılan sıraya ve yönteme göre tespit edilecektir.

İlk iki sırada yer alan ortalama fiyat esası ile maliyet bedeli, kanunda yapılan tarife göre, bizzat mükellef tarafından belli edilecek ve/veya bizzat mükellef tarafından hesaplanacaktır. Üçüncü yöntem olan “Takdir Esası”nda ise emsal bedeli, takdir komisyonu tarafından tespit edilecektir. Emsal bedeli sıra ile bu yöntemlere göre ve bu sıralamaya göre tespit edilecek olup madde metnindeki hükümler hariç olmak üzere sıranın atlanması mümkün değildir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 267. Maddesinde emsal bedelin tespit yöntemleri sırasıyla aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) Aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir önceki ya da daha önceki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan «Ortalama satış fiyatı» ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran % 25 ten az olmaması şarttır.

İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için % 5, perakende satışlar için % 10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder.

Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.

Buna göre, depremde zayi olan emtianın emsal bedeli ile değerlenmesi gerekir. Ancak, deprem nedeniyle meydana gelen kıymet kaybı emtia çeşitlerinde aynı ölçüde olmayacağından ve satılan veya hesap dönemi sonunda mevcut olan emtiadaki hasar derecesi farklı olacağı için 213 Sayılı VUK’un 267. maddesinin birinci sırasındaki ortalama satış fiyatının esas alınması mümkün değildir. Maliyet bedeli esası da fiili değerinin çok üzerinde olacağından ve hasar dereceleri farklı olan emtianın maliyet bedelinin fiilen tespit edilmesi mümkün olmadığından emsal bedelin tespiti için VUK’un 267. Maddesinin ikinci sırasında belirtilen maliyet bedeli esasının da uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle sırada bulunan yöntemle emsal bedelin tespit edilmesi ve bunun için de takdir komisyonuna başvurulup emsal bedel tespitinin talep edilmesi gerekir. Başka bir kurum ya da kuruluşa emsal bedel ya da zarar tespiti yaptırılması mümkün değildir. Ancak, VUK’un 267. Maddesi uyarınca yargı mercilerinin bilirkişiler vasıtasıyla biçtikleri değerler de emsal bedel olarak dikkate alınabilir.

Uygulamada mükellefler tarafından oluşturulan ve Defterdarlıklara veya başka kurumlara verilen ve zarar/ziyan belgesi olarak tabir edilen belgenin (onaylı bile olsa) emsal bedel tayininde kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla sadece bu zarar/ziyan belgesine dayanılarak zayi olan emtianın değerlenmesi ve buna bağlı olarak zayi olan kısmın zarar hesaplarına kaydedilmesi yasaya uygun bir uygulama olmayacaktır.

Yukarıda açıklandığı gibi, depremde zayi olan emtia içi takdir komisyonuna başvurulması zorunludur. Takdir komisyonu tarafından yapılacak inceleme neticesinde zayi olan emtianın bedeli sıfır olarak takdir edilebileceği gibi emtianın durumuna göre başka bir bedelin de tayin edilmesi mümkün olacaktır. Takdir komisyonunun, zayi olan emtianın emsal bedelini sıfır olarak takdir etmesi durumunda, söz konusu emtianın maliyet bedeli tamamen 689- Olağandışı Gider Ve Zararlar Hesabına borç kaydedilerek zarar yazılacaktır. Diğer durumda, Takdir komisyonunun, zayi olan emtianın emsal bedelini sıfırdan büyük bir değer olarak takdir etmesi durumunda, değer düşüklüğü kesinleştiğinden, emtianın maliyet bedeli ile söz konusu emsal bedeli arasındaki fark karşılık ayırmadan (689-  Olağandışı Gider Ve Zararlar) zarar hesabına nakledilecektir. Zarar gören emtia ise takdir edilen bedeli ile 157- Diğer Stoklar hesabına alınacaktır.

Örnek 1: Kahramanmaraş ilinde faaliyette bulunan İrem Tekstil A.Ş.nin 6 Şubat 2023 depreminde mamul ve malzeme ambarları yıkılmıştır. Yasal defter kayıtlarına göre, ambarda bulunan ve zayi olan mamul kumaşların maliyet bedeli 1 milyon TL ve zayi olan hammaddenin maliyet bedeli 2 Milyon TL’dir. Mükellef şirket takdir komisyonuna başvurmuş olup takdir komisyonu tarafından yapılan inceleme neticesinde; Zayi olan mamul kumaşların emsal bedeli sıfır olarak takdir edilmiş ve bu karar mükellefe tebliğ edilmiştir. Zayi olan hammaddenin emsal bedeli ise 500 bin TL olarak takdir edilmiş ve bu karar da mükellefe aynı anda tebliğ edilmiştir. 

Tamamen Zayi Olan Emtia

--------------------------------- 31.12.2023---------------------------------

689- Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar     1.000.000

                        152- Mamuller                               1.000.000

----------------------------------------/---------------------------------------

Kısmen Zayi Olan Emtia

--------------------------------- 31.12.2023---------------------------------

689- Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar  1.500.000

157- Diğer Stoklar                                        500.000

                        152- Mamuller                                2.000.000

----------------------------------------/---------------------------------------

Dikkat edilmelidir ki bu açıklamalar sadece depremde zayi olan emtia için geçerli olup zayi olan diğer iktisadi kıymetlerin (makine, tesis, demirbaş, cihaz, bina, taşıt) değerlemesi başka şekilde yapılacak olup bu husus yazımızın devamında açıklanacaktır. Buna göre, deprem nedeniyle zarar gören, zayi olan, kıymeti düşen veya iktisadi kıymetini tamamen kaybeden ya da kullanılmaz hale gelip ekonomik değerini tamamen kaybeden emtianın değeri sadece takdir komisyonları tarafından tespit edilecek ve buna göre mükellefler tarafından değerleme yapılarak emtianın maliyet bedelinin bir kısmı veya tamamı zarar hesaplarına nakledilecektir. Ayrıca, başka bir kurum ya da kuruluşa emsal bedel ya da zarar tespiti yaptırılması veya takdir komisyonu tarafından belirlenen değer hariç başka bir değer / tespit dikkate alınarak bunun yasal defter kayıtlarına aktarılması yasal düzenlemelere aykırı olacaktır.

2- Depremde Zayi Olan veya Zarar Gören Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerin Değerlemesi ve Yapılacak İşlemler:

213 Sayılı Vergi Usul Kanununda yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan malların değerlemesi açık bir şekilde düzenlenmişken aynı nedenlerle zayi olan veya zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (ATİK) değerlemesinde farklı bir yöntem benimsenmiştir. Ayrıca yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan iktisadi kıymetler sayılmak yerine amortismana tabi olan iktisadi kıymetlerin tamamı için Kanunun 317. maddesindeki aynı yöntemin uygulanması tercih edilmiştir. Buna göre; yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetler için “fevkalede ekonomik ve teknik amortisman nispetleri” uygulanarak değerleme yapılacaktır.   

Amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (ATİK) ne anlaşılması gerektiği 213 Sayılı VUK’nun 313. Maddesinde açıklanmıştır. İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmleri amortismana tabi iktisadi kıymetlerdir. İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkuller ile gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler aşağıdaki gibidir;

  1. Binalar,
  2. Yer altı ve yer üstü düzenleri,
  3. Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı,
  4. Tesisat ve makinalar,
  5. Alet, edevat, mefruşat, demirbaşlar,
  6. Sinema filmleri
  7. Gemiler ve diğer taşıtlar,
  8. Gayrimaddi haklar

Diğer yandan, yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için yapılacak değerleme 213 Sayılı VUK’nun 317. maddesinde açıklanmış olup madde metni aynen aşağıdaki gibidir;

Fevkalade Amortisman - Madde 317; Amortismana tabi olup:

1. Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden;

2. Yeni icatlar dolayısiyle teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz bir hale gelen;

3. Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan;

Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin müracaatları üzerine ve ilgili Bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen "Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri" uygulanır.

Madde metninde yapılan düzenlemeye göre, yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için, mükelleflerin kendi başlarına değerleme yapmaları hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu değerleme işlemi sadece Maliye Bakanlığınca her işletme için (işin mahiyetine göre) ayrı ayrı belli edilecek olan "Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri" dikkate alınarak yapılacaktır. Bunun için de ilgili mükelleflerin Maliye Bakanlığına başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

Örnek 2: Kahramanmaraş ilinde faaliyette bulunan İrem Tekstil A.Ş.nin 6 Şubat 2023 depreminde mamul ve malzeme ambarları ile iplik üretim tesisi tamamen yıkılmış ve kullanılamaz hale gelmiştir. İplik üretim tesisinde (fabrika binası) bulunan makine ve teçhizat zarar görmüştür. İdari binada ise bir kısım demirbaş zarar görmüştür. Bunlardan sadece ticari araç için sigorta yaptırılmış ve ticari araç için şirkete 550.000 TL ödeme yapılmıştır. Mükellef şirket amortismana tabi olan bu iktisadi kıymetler için 213 Sayılı VUK’nun 317. maddesine göre Maliye Bakanlığına başvuruda bulunmuş olup söz konusu iktisadi kıymetler için belirlenmiş olan Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri ile aynı iktisadi kıymetlerin yasal defter kayıtlarındaki kayıtlı değerleri ve ayrılmış amortismanları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.  

Cinsi

A

B

C

D=A-B

E=D*C

Kayıtlı

Değer

Birikmiş

Amortisman

MB Tarafından

Belirlenen

Fevkalade

Amortisman Oranı

Net

Aktif Değeri

Fevkalade Amortisman

Tutarı

Mamul Ambarı

750.000,00

75.000,00

100%

675.000,00

675.000,00

Malzeme Ambarı

1.200.000,00

120.000,00

100%

1.080.000,00

1.080.000,00

İplik Üretim Tesisi

15.000.000,00

3.750.000,00

100%

11.250.000,00

11.250.000,00

Makine-1

3.000.000,00

1.500.000,00

50%

1.500.000,00

750.000,00

Makine-2

5.000.000,00

2.500.000,00

75%

2.500.000,00

1.875.000,00

Makine-3

10.000.000,00

5.000.000,00

80%

5.000.000,00

4.000.000,00

Demirbaşlar

500.000,00

375.000,00

40%

125.000,00

50.000,00

Ticari Araç

600.000,00

240.000,00

60%

360.000,00

216.000,00

- Hurda değeri sıfır olarak tespit edilen Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler için %100 oranında fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayrılmasına ilişkin kayıtlar:

--------------------------------- 31.12.2023---------------------------------

257- Birikmiş Amortismanlar        3.945.000

001- Mamul Ambarı        75.000

002- Malzeme Ambarı   120.000

003- Fabrika Binası - İplik Tesisi 3.750.000

689- Diğer Olağandışı Gider ve Zarar.   13.005.000

                        252- Binalar                                   16.950.000

                        001- Mamul Ambarı 750.000

                        002- Malzeme Ambarı 1.200.000

                        003- Fabrika Binası - İplik Tesisi 15.000.000

----------------------------------------/---------------------------------------

- Ekonomik değeri sıfırdan büyük olarak tespit edilen Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler için Maliye Bakanlığı Tarafından belirlenen oranlar üzerinden fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayrılmasına ilişkin kayıtlar:

--------------------------------- 31.12.2023---------------------------------

689- Diğer Olağandışı Gider ve Zarar.   6.675.000

001- Makine-1         750.000

002- Makine-2      1.875.000

003- Makine-3      4.000.000

004- Demirbaşlar      50.000

                        257- Birikmiş Amortismanlar 6.675.000

                        001- Makine-1 750.000

                       002- Makine-2 1.875.000

                       003- Makine-3 4.000.000

                      004- Demirbaşlar       50.000

----------------------------------------/---------------------------------------

 - Sigorta tazminatı alınan ticari aracın aktiften çıkarılmasına ilişkin kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır. Sigorta tazminatı alınması durumunda ayrıca fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayrılması mümkün değildir.

--------------------------------- 31.12.2023---------------------------------

257- Birikmiş Amortismanlar 240.000

102- Bankalar                        550.000

                        254- Taşıtlar                                         600.000

                        679- Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar 190.000

----------------------------------------/---------------------------------------

Buna göre, yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetler için, mükelleflerin Maliye Bakanlığına başvuruda bulunmaları ve Maliye Bakanlığınca her işletme için ayrı belli edilecek olan "Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri" dikkate alınarak işlem yapılması zorunluluk arz etmektedir. Başka bir kurum ya da kuruluşa zarar tespiti yaptırılması ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek olan fevkalade ekonomik ve teknik amortisman oranı ile itfa edilmesi hariç başka bir değer / tespit dikkate alınarak yasal defter kayıtlarının işlenmesi mümkün bulunmamaktadır. Yine, yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetler için fevkalade amortisman ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketlerinden tazminat alması halinde ise Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün değildir. Yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlenmesine yönelik olarak aşağıda bir özelgeye yer verilmiştir.

20.02.2017 Tarih ve B.07.1.GİB.4.16.16.02-130[I-16-12]-10021 Sayılı Özelge: Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri doğrultusunda, yangında zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetler ile hammadde ve emtianın değerinin takdir komisyonunca tayin edilecek emsal bedel ile değerlenmesi, zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin net aktif değerinden Takdir Komisyonunun tespit ettiği (emsal bedel) hurda değerinin düşülmesi suretiyle bulunacak tutarın, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükümlerince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman olarak ayrılması mümkün bulunmaktadır. Amortismana tabi iktisadi kıymetler için Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi uyarınca fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetinin tespiti amacıyla Maliye Bakanlığına başvurulması gerektiği tabiidir.

Ayrıca, amortismana tabi iktisadi kıymetleri için fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayırdıktan sonra bir tazminat alınması halinde alınan miktarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, iktisadi kıymetler için fevkalade amortisman ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketlerinden tazminat alması halinde ise, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 329 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir. Öte yandan, zayi olan hammadde ve emtia dolayısıyla alınan sigorta tazminatının bunların değerlerinden fazla olması halinde bu fazlalığın kara alınacağı tabiidir.

3- Zayi Olan Varlıklar İçin Alınan Sigorta Tazminatlarının Durumu:

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 329. Madde hükmüne göre, yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (net aktif değerinden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kar veya zarar hesabına geçirilir. Aynı Kanunun 330 uncu maddesinde de "Emtia ve zirai mahsul ve hayvan kıymetlerinde vukua gelen zayiat dolayısıyla alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık kara alınır." hükmü yer almaktadır.

Buna göre, deprem yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için ödenen sigorta tazminatları ile bunların net aktif değerleri kıyaslanacak, alınan sigorta tazminatı fazla ise fazlalık kar hesabına, menfi fark ise zarar hesabına nakledilecektir. Emtia ve zirai mahsul ve hayvanlarda deprem nedeniyle meydana gelen zayiat aynı şekilde işleme tabi tutulacaktır. Bu durumda, amortismana tabi iktisadi kıymetler için ayrıca veya tek başına fevkalade-teknik amortisman uygulanmayacaktır.

Daha açık ifade etmek gerekirse, amortismana tabi iktisadi kıymetler için fevkalade amortisman ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketlerinden tazminat alması halinde, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 329 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile deprem nedeniyle hasara uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, 213 Sayılı VUK’nun 329. maddesinde, mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetleri yenilerini iktisap etmek istemeleri halinde, sigorta tazminatından doğacak karın vergilendirmesini 3 yıl erteleme imkanı verilmektedir. Buna göre, alınan sigorta tazminatı ile tamamen veya kısmen zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletme yönetimi tarafından karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulacaktır. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde zarar gören iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan tazminat fazlası, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenecektir. Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere açıklanan esaslar dâhilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin ayrılacak amortismanlarına mahsup edilecektir. Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, zarar gören iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir. Tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.

Örnek 3: Kahramanmaraş ilinde faaliyette bulunan Begüm Oto Servis A.Ş. okul ve işçi servis işletmeciliği faaliyetinde bulunmaktadır. Şirketin 6 Şubat 2023 depreminde 5 adet ticari aracı hasar görmüştür. Bu araçların tamamı kaskolu olup sigorta şirketi araçlara ilişkin sigorta tazminatını şirketin banka hesabına 01.10.2023 tarihinde yatırmıştır. Araçların kayıtlı değerleri, birikmiş amortismanları ile sigorta şirketi tarafından yapılan tazminat ödemeler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Şirket yönetim kurulu yaptığı toplantıda araçların yenilenmesine 01.11.2023 tarihli toplantıda karar vermiş ve doğrultuda sipariş edilen 5 adet ticari araç için 1 Milyon TL avans ödenmiştir. Araçlar 01.01.2024 tarihinde teslim alınmış olup aynı marka model olan dört araç için eşit miktarda olmak üzere toplam 10 Milyon TL Ödeme yapılmıştır. Araçların amortisman oranları eşit olup %20’dir.

Cinsi

A

B

C=A-B

D

E= D-C

Kayıtlı

Değer

Birikmiş

Amortisman

Net Aktif

Değeri

Sigorta Tazminatı

Kar/Zarar

Ticari Araç-1

750.000,00

550.000,00

200.000,00

400.000,00

200.000,00

Ticari Araç-2

1.400.000,00

840.000,00

560.000,00

980.000,00

420.000,00

Ticari Araç-3

1.500.000,00

900.000,00

600.000,00

1.125.000,00

525.000,00

Ticari Araç-4

1.800.000,00

720.000,00

1.080.000,00

1.350.000,00

270.000,00

Ticari Araç-5

1.850.000,00

740.000,00

1.110.000,00

1.572.500,00

462.500,00

Toplam

7.300.000,00

3.750.000,00

3.550.000,00

5.427.500,00

1.877.500,00

Buna göre, araçların yenilenmesine karar verildiğinden alınan sigorta tazminatı ile araçların net aktif değerleri arasındaki fark (5.427.500,00 – 3.550.000,00= 1.877.500,00 TL) özel fon hesabına alınacaktır. Muhasebe kayıtları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

- Sigorta tazminatı alınmasına ilişkin muhasebe kaydı:     

--------------------------------- 01.10.2023---------------------------------

257- Birikmiş Amortismanlar 3.750.000

102- Bankalar                       5.427.500

                        254- Taşıtlar                                     7.300.000

                        679- Diğer Olağandışı Gelir ve Kar. 1.877.500

                        Sigorta Tazminatı

----------------------------------------/---------------------------------------

- Sigorta tazminatı ile araçların net aktif değerleri arasındaki farkın özel fon hesabına alınmasına ilişkin muhasebe kaydı:

--------------------------------- 01.11.2023 ---------------------------------

679- Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar  240.000

                        549- Özel Fonlar                                600.000

----------------------------------------/---------------------------------------

- Sonraki iki yılda amortisman ayırma işlemine ilişkin muhasebe kayıtları:

1. Yıl (2024 Yılı) Amortismana Mahsup Kaydı

--------------------------------- 31.12.2024---------------------------------

549- Özel Fonlar                    1.600.000

                        257- Birikmiş Amortismanlar 1.600.000

                       001- Ticari Araç-1      400.000

                       002- Ticari Araç-2      400.000

                       003- Ticari Araç-3      400.000

                       004- Ticari Araç-4      400.000

----------------------------------------/---------------------------------------

2. Yıl (2025 Yılı) Amortismana Mahsup Kaydı

--------------------------------- 31.12.2025 ---------------------------------

549- Özel Fonlar                                  277.500

740- Hizmet Üretim Maliyeti             1.322.500

                        257- Birikmiş Amortismanlar          1.600.000

                        001- Ticari Araç-1   400.000

                       002- Ticari Araç-2   400.000

                       003- Ticari Araç-3   400.000

                      004- Ticari Araç-4   400.000

----------------------------------------/---------------------------------------

Yukarıda, alınan sigorta tazminatından elde edilen gelir 2023 ve 2024 yıllarında vergilendirilmemektedir. Vergilendirme iki dönem ertelenmekte ve ikinci yılda arta kalan 277.500 TL özel fondan mahsup edilmektedir. Erteleme olmasaydı, 2023 yılına ilişkin muhasebe kayıtlarında 1.877.500,00 TL kar hesabında kalacak, 2023 yılına ilişkin olarak verilen kurumlar vergisi beyannamesinde dönem karı bu tutar kadar yüksek olacak ve bu tutara isabet eden kadar daha fazla kurumlar vergisi hesaplanacaktı. Zayi olan ATİK için alınan sigorta tazminatı ile net aktif değeri arasındaki farkın özel fon hesabına bağlı olarak bu özel fonun bir kısmı (1.600.000,00 TL) 2024 yılındaki amortismanlardan kalan kısmı da (277.500,00 TL) 2025 yılına ait amortismanlardan mahsup edilmiştir. Dolaysıyla özel fon hesabına alınan tazminatın bir kısmı (1.600.000,00 TL) 2024 yılında ve kalan kısmı (277.500,00 TL) 2025 yılına ait beyanname ile vergilendirilecektir. Bu bakımdan, yukarıda yapılan açıklamaların dikkate alınması ve depremde zayi olan ATİK’lerin yenilenmesi zaruri ise mükelleflerin 213 Sayılı VUK’nun 329. maddesinde düzenlenmiş olan bu fırsattan yararlanılması tavsiye edilmektedir.

Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin olarak yapılacak işlemler 06.03.2022 tarih ve 39044742-130[Özelge]-259107 sayılı özelgede aşağıdaki gibi açıklanmıştır;

1- Sigorta poliçesi kapsamında şirketiniz tarafından sigortadan tazminat alınması halinde, bu tutar için sigorta şirketi adına tazminatın tahsil edilmesinden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, sigorta poliçesine istinaden bedeli sigorta şirketince daha sonra ödenmek üzere şirketinizce yapılan, yangında zarar gören iş yerinin inşa harcamalarının sigorta şirketine yansıtılması halinde de sigorta şirketi adına yansıtma faturası düzenlenmesi gerekmekte olup, bu kapsamdaki harcamaların özel maliyet olarak kayıtlara intikal ettirilmemesi, şirketinizce yapılan söz konusu inşa harcamalarının ilgili dönemde doğrudan gider olarak, bu harcamalar için sigorta şirketine düzenlenen faturadaki tutarın ise gelir olarak kayıtlara alınması gerekmektedir.

2- Yangında zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetler ile hammadde ve emtianın değerinin Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre takdir komisyonunca tayin edilecek emsal bedel ile değerlenmesi, dolayısıyla yangın sonucu hasar gören hammadde ve malların maliyet bedeli ile takdir komisyonunca tespit edilen emsal bedeli arasındaki tutarın takdir komisyonu kararının tarafınıza tebliğ edildiği yılda kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca takdir edileceği tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alınması halinde ise, Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi hükmünün uygulanması mümkün bulunmayıp, bu durumda, Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan emtianın net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir.

3- Yangın sonucu hasar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin net aktif değerinden takdir komisyonunun tespit ettiği (emsal bedel) hurda değerinin düşülmesi suretiyle bulunacak tutarın, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükümlerince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman olarak ayrılması, dolayısıyla bu tutarın ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür. Ancak, amortismana tabi iktisadi kıymetler için Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi uyarınca fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetinin tespiti amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığına) başvurulması gerektiği tabiidir. Öte yandan, amortismana tabi iktisadi kıymetler için fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayırdıktan sonra sigorta şirketinden bir tazminat alınması halinde alınan miktarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir. Fevkalade ekonomik ve teknik amortismanın ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alması halinde ise, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 329 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, iş yerinizin tamir ve onarımına ilişkin olarak yapılan, iktisadi kıymetin değerini veya ömrünü arttırıcı nitelikte giderlerin (yukarıda 1 numaralı sırada belirtilen durum hariç), özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilmesi ve kalan kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilmesi gerekmekte olup, kira süresi dolmadan işyerinin boşaltılması halinde henüz itfa edilmemiş olan giderlerin, işyerinin boşaltıldığı yılda bir defada gider yazılması icap etmektedir.

4- Zayi Olan Mallara Ait İndirilecek Katma Değer Vergisinin Durumu:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; (29/1-a) maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirim konusu yapabileceği belirtilmiştir. Aynı kanunun (30/c) maddesinde, deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Madde metnine göre deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallara ait katma değer vergisi indirim konusu yapılmaya devam edilecektir.

Bu hüküm, daha önce satın alınan malların deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olması durumunda, bu malların alış faturalarında (belgelerinde) gösterilen ve daha önce 191- İndirilecek KDV hesabına borç olarak kaydedilen katma değer vergilerinin indirim hesabından çıkarılmayacağı anlamına gelmektedir. Bu malların alış faturalarında (belgelerinde) gösterilen ve daha önce 191- İndirilecek KDV hesabına borç olarak kaydedilen katma değer vergileri KDV beyannamelerinde indirim konusu yapılmaya devam edilecektir. Dolayısıyla depremde zayi olan emtia niteliğindeki mallar için mükelleflerin herhangi bir işlem yapmalarına gerek olmadığı gibi bu mallara ait indirilecek KDV yönünden de bir işlem yapmalarına gerek bulunmamaktadır. 

Aslında esas olan zayi olan mallara ait katma değer vergisinin indirimlerden çıkarılmasıdır. Kanun koyucu özel bir düzenleme yapmış ve deprem, sel felaketi ve yangın sebebiyle mücbir sebep ilân edilen yerlerde yangın sonucu zayi olan emtia niteliğindeki malları bunun dışında tutmuştur. Emtia dışında zayi olan mallara ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılması mümkün değildir. Mücbir sebep ilân edilen yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar dışında kalan veya yangın, deprem ve sel felaketi dışında başka türlü zayi olan, kaybolan, çalınan mallara ait indirim hesabındaki KDV’nin indirim hesabından çıkarılması ve ilave edilecek KDV olarak beyan edilmesi gerekmektedir. Geçmiş dönemlerde indirim konusu yapılıp da KDV indirim hesaplarında hiç indirilecek KDV olmasa bile zayi olan mallara ilişkin olarak daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin ilave edilecek KDV olarak beyan edilmesi gerekir.

Diğer yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (29/1-a) maddesinde yer alan parantez içi hüküm gereği, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin tamamı ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilecektir. Faydalı ömürlerin tespitinde 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesi kapsamında Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan tebliğlerle belirlenen ekonomik ömürler dikkate alınacaktır. Buna göre, amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (ATİK);

- Faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan ATİK’lere ilişkin yüklenilen KDV’nin tamamı,

- Faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan ATİK'lere ilişkin yüklenilen KDV'nin kullanılan süreye isabet eden kısmı,

indirim konusu yapılacaktır.

ATİK'in Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olması halinde bu kıymetin alımında yüklenilen ve indirim konusu yapılan KDV'nin indirim hesaplarından çıkarılmasına ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak ATİK'in faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması durumunda, bu kıymetin alımında yüklenilen KDV'nin, faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır. ATİK'in zayi olduğu tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına (faydalı ömrünün işletmede kullanılmayan süresine) isabet eden yüklenilen KDV'nin ise indirim konusu yapılması mümkün değildir. Daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin ATİK'in zayi olduğu dönem beyannamesinde "Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV'nin İlavesi" satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekir. ATİK'in işletmede kullanılan süresinin tespitinde ATİK'in işletmede kullanıldığı her 12 ay ile 12 aydan kısa olan süreler bir yıl olarak kabul edilecektir.

Örnek 4: 6 Şubat 2023 depreminde Kahramanmaraş ilinde faaliyette bulunan İrem Tekstil A.Ş.nin 6 Şubat 2023 depreminde zayi olan mallarına ilişkin bilgiler ile bu malların iktisap edilmesi sırasında yüklenilen KDV tutarlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Zayi olan mallarına ilişkin olarak takdir komisyonuna başvurmuş olup komisyon tarafından takdir edilip 2023/Kasım ayında mükellef şirkete tebliğ edilen bedeller de aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Şirketin 2023 Kasım dönemine ilişkin faaliyet sonuçları da ayrıca verilmiştir.

Cinsi

A

B

C

D

E

F

G=B/E*F

Kayıtlı

Değer

Alımda

Yüklenilen

KDV

Takdir

Komisyonu

Tarafından

Belirlenen

Değer

Aktife

Giriş

Tarihi

Maliye

Bakanlığınca

Belirlenen

Ekonomik

Ömür

Deprem

Tarihi

İtibariyle

Kalan

Ekonomik

Ömür

Kalan

Ekonomik

Ömre

İsabet Eden

İndirim

Konusu Yapılamayacak

KDV

Emtia

3.000.000,00

540.000,00

500.000,00

2022

-

-

 

Makine

750.000,00

135.000,00

0,00

15.02.2018

15

9

81.000,00

Tesis

1.500.000,00

270.000,00

0,00

20.12.2017

10

4

108.000,00

Demirbaşlar

500.000,00

90.000,00

0,00

05.01.2019

5

0

0,00

Ticari Araç

600.000,00

108.000,00

0,00

25.06.2020

4

1

27.000,00

 

6.350.000,00

1.143.000,00

500.000,00

 

 

 

216.000,00

Buna göre, şirketin 2023/Kasım dönemi KDV beyanname özeti aşağıda ayrıca gösterilmiştir.

A

KDV Matrahı

5.500.000,00

B

Hesaplanan KDV

1.100.000,00

C

İlave KDV (Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV'nin İlavesi)

216.000,00

D

Toplam KDV (A+B+C)

1.316.000,00

E

Önceki Dönemden Devreden KDV

250.000,00

F

Bu Dönem İndirilecek KDV

950.000,00

G

İndirimler Toplamı (E+F)

1.200.000,00

H

Sonraki Döneme Devreden KDV

0,00

I

Ödenmesi Gereken KDV (D-G)

116.000,00

Deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallara ait yüklenilen katma değer vergilerinin durumu 06.03.2022 tarih ve 39044742-130[Özelge]-259107 sayılı özelgede aşağıdaki gibi açıklanmıştır;

1- İş yerinizde çıkan ve mücbir sebep hali olarak sayılması mümkün bulunmayan yangın sonucunda zayi olan mallara ait yüklenilen KDV'nin indirimi mümkün olmayıp, söz konusu mallara ilişkin olarak daha önce indirilen KDV'nin, zayi olma tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin "Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV'nin İlavesi" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

2- İş yerinizde bulunan sabit kıymetlerin çıkan yangın sonucu Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olması halinde söz konusu sabit kıymetlere ilişkin yüklenilen ve indirim konusu yapılan KDV'nin indirim hesaplarından çıkarılmasına ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, iş yerinize ait sabit kıymetlerin faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması durumunda ise, bu kıymetlerin alımında yüklenilen KDV'nin faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacak olup, sabit kıymetlerin zayi olduğu tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına isabet eden yüklenilen KDV'nin ise indirim konusu yapılması mümkün olmayacağından, söz konusu kıymetlere ilişkin daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin sabit kıymetlerin zayi olduğu dönem beyannamesinde "Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV'nin İlavesi" satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

5- Başvuru Süresi ve Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Hususlar:

Yaşadığımız büyük deprem felaketinde başta Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya olmak üzere birçok mükellef varlıklarını kaybetti veya varlıkların bir kısmı zarar gördü. Bu kapsamda başvurulacak iki merci bulunmakta olup zayi olan veya zarar gören emtia için takdir komisyonuna, zayi olan veya zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetler için Maliye Bakanlığına başvurulacaktır. Yapılacak bu başvuru için herhangi bir süre söz konusu olmamakla birlikte, 2023 hesap dönemine ilişkin yasal defterlerin kayıt süresi ve bu döneme ilişkin kurumalar/gelir vergisi beyannamelerinin verilme süreleri dikkate alınarak bir an önce başvuruda bulunulmasında fayda vardır. Kaldı ki Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için mücbir sebep hali (30.11.2023 tarihine kadar) devam etmekte ve süreler işlememektedir. Bu nedenle henüz bir hak kaybından bahsetmek mümkün değildir. Ancak, zayi olan malların değerinin takdir edilmesine ilişkin işlemler gün geçtikçe zorlaşacaktır. Bu nedenle depremde zayi olan emtianın zarar derecesinin tespit edilmesini teminen zayi olan emtianın görüntüsünün alınması, fotoğraflanması ve zayiatın büyük olması durumunda bilirkişi raporuna bağlanması ve bunların yapılacak başvuruda takdir komisyonuna ibraz edilmesi faydalı olacaktır

09.10.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM