YAZARLARIMIZ
Ahmet Toksoy
Yeminli Mali Müşavir
E. Vergi Müfettişi
ahmettoksoy@gmail.com



Ramazan Paketlerinin Vergisel Durumu

1- Giriş

Her yıl Ramazan ayı dolayısıyla işletmelerin, personellerine Ramazan Paketi/Kolisi/Erzakı adı altında çeşitli gıda yardımı yapmaları söz konusu olabilmektedir.  Söz konusu yardımlar, personel açısından doğrudan menfaat temini sağlarken diğer yandan işletmeye ait aidiyet duygularının pekişmesi ve artan motivasyon dolayısıyla işletmeye olumlu katkılar sağlayabilmektedir. Bu nedenle her ne kadar sosyal yardım yanı ağır basmaktaysa da, söz konusu yardımlar işletme politikası açısından da önem arz etmektedir.

Diğer taraftan işletmeler, kendi personelleri dışında ihtiyaç sahiplerine de doğrudan ve/veya dolaylı olarak; dayanışma, bağış, hibe, hayır gibi amaçlarla muhtelif adlar altında çeşitli yardımlar yapabilmektedir.

Hal böyle iken, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından, söz konusu gıda yardımlarının mevzuat karşısındaki durumu irdelenmeye çalışılacaktır.

2- İşletmelerce Kendi Personellerine Sağlanan Gıda Yardımları

2-1. Gelir Vergisi Açısından

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61.maddesinin ilk fıkrasında ücret: “ Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında: “Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.

Aynı kanunun 63.maddesinin son fıkrasında ise: “Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer alan kanun maddelerine göre “…ayınlar…” da ücret kabul edildiği ve her ne ad altında verilirse verilsin ücret olma mahiyetinin değişmeyeceği hususları hükme bağlanmıştır. Buna göre çalışanlara sağlanan gıda yardımlarının ayni ücret olarak değerlendirilmesi ve “…verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre…” nakdi değerinin belirlenerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken husus ise, personele sağlanan söz konusu gıda yardımlarının “net ücret” olarak kabul edilerek öncelikle brüte iblağ edilmesi ve daha sonra personellerin elde ettiği ücretlere ilişkin gelir vergisi matrahlarına dahil edildikten sonra vergilendirilmesi gerektiğidir.

2-2. Katma Değer Vergisi Açısından

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinin 1 numaralı bendinde: “…Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin…” KDV’ye tabi olduğu, aynı kanunun 3.maddesinin (a) bendinde ise: “…Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin…” teslim sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun emsal bedel ve emsal ücret başlıklı 27.maddesinde: “Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer alan kanun maddelerine göre; işletmeler tarafından personellere sağlanan yardımların KDV’nin konusunda girdiği, söz konusu gıda paketlerinin bedelinin bilinmediği durumlarda ise emsal bedellerinin tespit edilerek bu bedeller üzerinden KDV hesaplanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Ayrıca, söz konusu yardımların satın alınması sırasında işletme tarafından yüklenilmiş olan ve indirim konusu yapılan KDV’lerin, yardımın yapıldığı dönemde ilave edilecek KDV olarak dikkate alınarak, iptal edilmesi gerekmektedir.

Bu noktada işletmeler açısından dikkat edilmesi gereken husus, yapılan KDV hesaplamalarında uygulanacak KDV oranı olmaktadır.

İşletmeler tarafından personele sağlanacak Ramazan Paketi/Kolisi/Erzakı içeriğinde; birbirinden bağımsız olarak tüketilebilen ve farklı KDV oranlarına tabi olan ürünlerin paketlenmesi durumunda;

  • Fatura ve benzeri vesikalarda malın cinsinin "Ramazan Paketi/Kolisi/Erzakı" olarak, tutarının da tek bir tutar olarak gösterilmesi halinde; bu pakete, paket içindeki "KDV'si en yüksek olan ürünün tabi olduğu oranın" uygulanması,
  • Fatura veya benzeri vesikalarda paket içindeki ürünlerin ayrı ayrı fiyatlandırılması ve ayrı kalemler halinde gösterilmesi halinde ise "her bir ürüne, ürünün tabi olduğu KDV oranının" uygulanması,

gerekmektedir.

13/02/2022 tarih ve 31749 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 200/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının “GIDA MADDELERİ” bölümünde yer alan malların KDV oranı 14/02/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %8’den %1’e indirilmiştir.  

Buna göre, faturada tek bir tutar olarak gösterilen ve içeriği %1 oranında KDV'ye tabi gıda ürünlerinden oluşan pakete/koliye; örneğin meyve suyu, sade-meyveli gazoz gibi %8 oranında(ÖTV nedeniyle) KDV'ye tabi ürünler eklenmesi durumunda, uygulanması gereken KDV oranı %8 olacaktır.

2-3. Damga Vergisi Açısından

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1.maddesinde: “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine tabidir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV-Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar” başlıklı bölümünün 1.b) bendinde “…ücretin…” binde 7,59 oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Söz konusu kanuna göre, ücret ödemeleri damga vergisinin konusuna girmekte olup binde 7,59 oranında damga vergisine tabiidir. İşletmelerin ücret ödemesi sayılan ayni yardımlar kapsamında, kanunda yer alan oran dahilinde damga vergisi kesintisi yapmak ve vergi dairelerine beyan ederek ödemeleri gerekmektedir.

2-4. Sosyal Sigortalar Açısından

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80.maddesinde: Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer alan kanun maddesine göre, “ayni yardımlar…” mahiyetinde olan ve işletmeler tarafından personele sağlanan ramazan kolisi/paketi/erzakı, sigorta primine esas kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.           

2-5. Örnek Uygulama

Önceki bölümlerde yer alan mevzuat hükümleri ve açıklamaların basit bir örnek üzerinden anlatılması, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Örnek: Şirket toplam 100.000-TL tutarında tamamı %1 KDV oranına tabi gıda maddelerinden oluşan 100 adet Ramazan Kolisi satın almıştır. Söz konusu paketlerin tamamının şirket personeline dağıtılması kararı alınmıştır.

(Not: Tüm personelin %15’lik ilk gelir vergisi dilimine tabi olduğu kabul edilmiştir.)

                           Açıklama

Tutar (TL)

Ramazan Paketlerinin KDV Hariç Tutarı

100.000

Ramazan Paketlerinin KDV Tutarı (%1)

1.000

Ramazan Paketlerinin Toplam Tutarı (Sağlanan Net Fayda)

101.000

Toplam Kesinti Oranı (Gelir Vergisi Oranı+Damga Vergisi Oranı)

% 15,759

Brüt Ücret [101.000 / (1- (GV Oranı + DV Oranı)] = 101.000 / 0,84241

119.894,11

Gelir Vergisi (Brüt Ücret x Gelir Vergisi Oranı)

17.984,11

Damga Vergisi (Brüt Ücret x Damga Vergisi Oranı)

910,00

Yukarıda yer alan tabloya göre, işletmenin muhtasar beyanname ile beyan edip ödeyeceği gelir vergisi ve damga vergisi toplamı 18.894,11-TL (=17.984,11 + 910,00) olacaktır.

3- İşletmelerce Kendi Personelleri Haricindeki Kişilere Sağlanan Gıda Yardımları

3-1. İhtiyaç Sahiplerine Doğrudan Sağlanan Yardımlar

İşletmeler tarafından kendi personelleri haricindeki ihtiyaç sahibi kişi ve/veya kuruluşlara doğrudan sağlanan yardımlar, işletmeler açısından kanunen kabul edilmeyen gider mahiyetindedir. Zira söz konusu giderlerin Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Buna göre, ihtiyaç sahiplerine sağlanan söz konusu yardımlara ilişkin olarak işletmelerce edinildiği dönemlerde kayıtlara gider olarak yansıtılan bedellerin, yardım yapıldığı dönemlerde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.

 Aynı şekilde söz konusu yardımların işletmelerce edinildiği dönemlerde indirim konusu yapılan KDV’lerin, yardım yapıldığı dönemlerde ilave edilecek KDV olarak dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.

3-2. İhtiyaç Sahiplerine Dolaylı Olarak Sağlanan Yardımlar

İşletmelerin ihtiyaç sahiplerine yapacağı yardımların diğer bir yöntemi ise, yardımların gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflar aracılığı ile yapılmasıdır. Söz konusu yönteme ilişkin olarak yasal mevzuata aşağıda yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89.maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde: “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamının” gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun indirilecek giderler başlıklı 40.maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde ise: “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli” hükmü yer almaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda gıda bankacılığına ilişkin olarak doğrudan herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte, anılan kanunun 6.maddesinin 2.bendinde yer alan: “Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır…” hükmü gereğince, Kurumlar Vergisi mükellefleri de kurumlar vergisi beyannamelerinde söz konusu indirim imkanına sahiptir.

Buna göre işletmeler tarafından gıda bankacılığı aracılığı ile bağışlanan gıda maddelerinin; ticari işletmeye dahil olmaması halinde Gelir Vergisi Kanununun 89.maddesi kapsamında indirim konusu yapılması, şayet bağışlanan gıda maddelerinin ticari işletmeye dahil olması halinde ise bu malların maliyet bedelinin Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesi çerçevesinde gider kaydedilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17/2-b maddesinde: “…fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi…” hükmü yer aldığından, söz konusu yardımlar KDV’den istisnadır. 23 Seri No’lu KDV Genel Tebliğinde yer aldığı üzere; 01/01/2019 tarihinden itibaren söz konusu istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, fakat indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iade edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

4- Sonuç

İşletmelerin kendi personellerine ve/veya ihtiyaç sahibi diğer kişi/kuruluşlara sağlamış olduğu gıda yardımlarının çeşitli mevzuat düzenlemeleri kapsamındaki durumu irdelenmeye çalışılmıştır.

Her ne kadar işletmelerin kendi personellerine yapmış olduğu yardımlar, işletmeler açısından vergisel anlamda avantaj getirmemekte ise de personellerin işletmeye ait aidiyet duygularının pekişmesi, artan motivasyon ve maddi refah açısından olumlu katkılar sağlayabilmektedir.

İşletmelerce kendi personelleri dışındaki kişi/kurumlara sağlanacak yardımların ise gıda bankacılığı aracılığıyla yapılması, işletmelere sağlayacağı vergisel avantaj açısından daha makul olacaktır.

28.03.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM