YAZARLARIMIZ
Abbas Coşar
Yeminli Mali Müşavir
Bir Bağımsız Denetim
a.cosar@birdenetim.com



Yeni Teşvik Sisteminin Vergisel Boyutu- II

Yeni Teşvik Sisteminin vergisel boyutunu incelemeye  bu makalemizde de devam edeceğiz. Biliyorsunuz bir önceki yazıda sistemdeki indirimli vergi uygulamasını ayrıntılı örneklerle ele almıştık. Bugün ise teşvik sistemindeki diğer vergisel destekleri özetlemeye çalışacağım.

Gümrük Vergisi Muafiyeti Uygulaması

15.06.2012 tarihli ve 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın 9. Maddesi ile teşvik belgesi kapsamındaki yatırım malı ve teçhizatın ithali ödenmesi gereken gümrük vergisinden muaftır.

Bu destek asgari yatırım tutarının üzerindeki bütün yatırımlar için (bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik) bölge ayrımı yapılmaksızın uygulanacaktır.

Bakanlık, sektörel kısıtlamaları göz önüne alarak; kullanılmış veya yenileştirilmiş makine ve teçhizatın teşvik belgesi kapsamına alınmasını ve kullanılmış komple tesisin proje bazında değerlendirme sonucunda ithalini uygun görebilir. Ancak bu müracaatın direkt Bakanlığa yapılması gerekir. Baskı, basım, matbaa, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon yatırımlarına yönelik teşvik belgeleri kapsamında kullanılmış veya yenileştirilmiş makine ve teçhizat ithal edilememektedir.

Teşvik belgesi müracaatı yapılmış, ancak teşvik belgesine bağlanmamış yatırımlara ilişkin makine ve teçhizatın ithaline ise teminat karşılığı müsaade edilmektedir.

Kararnamenin 9. Maddesinin 7. Bendi ile yapılan yeni düzenlemede; Otomobil üretimine yönelik asgari yüzbin adet/yıl kapasiteli yeni bir yatırım yapılması veya mevcut tesislerin kurulu kapasitelerinin en az yüzbin adet/yıl artırılması halinde, sabit yatırım tutarının yüzde yirmisinin gerçekleştirilmesini müteakip, yatırım süresi içerisinde olmak şartıyla gümrük vergisi ödemeden yatırımcılara A, B, ve C segmentlerinde otomobil ithaline izin verilebilir denilmektedir. Bu yeni düzenleme otomotiv sektörü için ciddi bir destek unsuru olmuştur.

Kararnamenin 9. Maddesinin 5. Bendindeki düzenlemeye göre; Finansal kiralama şirketi adına ayrı bir teşvik belgesi düzenlenmeksizin yatırımcının teşvik belgesi ile ithalat işlemleri yapılabilmektedir. Ancak doğal olarak ithalat işlemlerinde yatırımcı ile finansal kiralama şirketi müteselsilen sorumlu olacaktır. Finansal Kiralamaya konu makine ve teçhizatın, yatırımcının mülkiyetine geçiş tarihine kadar Genel Müdürlüğün izni olmaksızın satışı veya kiralanması halinde her türlü sorumluluk finansal kiralama şirketine geçmektedir.

Gelir Vergisi Stopajı Desteği

15.06.2012 tarihli ve 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın 14. Maddesi ile 6. Bölgede gerçekleştirilecek teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlarla sağlanan ilave istihdam için, belgede kayıtlı istihdam sayısını aşmamak üzere, işçilerin asgari ücrete tekabük eden ücret kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği tarihten itibaren on yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilecektir.

Bu teşvik sadece 6. Bölgede gerçekleştirilecek bütün yatırımlar için geçerlidir. Yeni sistemde en az gelişmiş illerimizden; Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da gerçekleştirilecek her türlü yatırımda sağlanan her bir istihdam için işveren, 10 yıl süresince asgari ücrete tekabül eden kısımda gelir vergisi stopajı ödemeyecek. Bu durumda işveren sadece ücret maliyetini üstlenecektir. Yani yaklaşık %45-50 işçi maliyetinden tasarruf etmiş olacaktır. En azından sadece  6. Bölge için bile olsa, bu destek çok isabetli olmuştur.

Ancak yatırımın tamamlanamaması halinde, terkin edilen vergiler vergi zıyaı uygulamadan, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

Yatırım faaliyete geçmeden devri halinde devralan aynı koşulları yerine getirmek şartıyla destekten yararlanır. Ancak yatırımın faaliyete geçmesinden donra devri halinde, destek uygulamasından devir tarihine kadar eski sahibi, devir tarihinden sonra yeni sahibi 10 yıldan kalan süre kadar yararlanmaya devam edecektir.

Katma Değer Vergisi İstisna Uygulaması

15.06.2012 tarihli ve 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın 10/1. Maddesi ile teşvik belgesi kapsamındaki yatırım malı ve teçhizatın ithal ve yerli teslimleri KDV’den istisna edilebilir denilmek suretiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 13/d. maddesine atıfta bulunmuş olmaktadır. İlgili kanun maddesi hükmüne göre; “Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri” KDV’den istisnadır.

Ancak teşvik belgesinde yer alsa dahi, katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar ile makine-teçhizatı münhasıran indirim hakkı tanınmayan işlemlerde kullanacak olanlara yapılacak teslimlerde istisna uygulanamayacağı tabidir.

 87 Seri Nolu KDV Genel Tebliğine göre, İstisna kapsamında mal satın almak isteyen alıcıların, bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak, KDV mükellefiyetlerinin bulunduğuna ve makine-teçhizatı indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacaklarına dair bir yazı alarak, noter veya YMM onaylı örneklerini gümrük idarelerine veya yurt içindeki satıcılara ibraz etmeleri gerekmektedir.

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının vermiş olduğu  04/08/2010  tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.13-2963 sayılı muktezasında belirtildiği üzere; İstisnanın başlangıç tarihi yatırım teşvik belgesinin alındığı tarih olup, bu tarihten sonra belge kapsamında yaptığınız makina ve teçhizat alımları KDV den istisna olacaktır. Dolayısıyla, vergi dairesinden aldığınız istisna yazısı tarihinin, teşvik belgesi kapsamında aldığınız makineye ait  fatura  tarihinden sonra  olması istisna uygulanmasına engel değildir.

Bu istisna teşvik belgesi kapsamında bütün yatırımlar için (bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik) bölge ayrımı yapılmaksızın uygulanmaktadır.

Katma Değer Vergisi İadesi Uygulaması

15.06.2012 tarihli ve 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın 10/2. Maddesi ile Sabit yatırım tutarı beşyüzmilyon liranın üzerindeki stratejik yatırımlar kapsamında yapılacak bina inşaat harcamaları KDV iadesinden yararlandırılabilir denilmiştir.

6322 sayılı Kanunla Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen ve 15.06.2012 tarihinden itibaren yürürlükte olan “Büyük ve Stratejik Yatırımlarda İade” başlıklı geçici 30. Madde ile;” 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi, izleyen yıl talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılıbaşında başlar. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bakanlık bu iadeye ilişkin bir düzenleme yapacaktır.

Teşvik Kararnamesine göre iade;  teşvik belgesine bağlanmış asgari 500 milyon lira tutarında sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlar için 2023 yılının sonuna kadar uygulanacaktır. Yatırımın stratejik olup olmadığına karar verecek merci ise yeni oluşturulacak Stratejik Yatırımları Değerlendirme Komisyonu olacaktır. Ancak KDV Kanununa eklenen geçici 30. Maddenin başlığının ise “Büyük ve Stratejik Yatırımlarda İade” olması kafaları karıştırmaktadır. Her ne kadar acaba Büyük Ölçekli yatırımlarda iadenin olup olmayacağı tereddüt oluştursa da, kanunda kastedilen 500 milyon lira ve üzeri olmak şartıyla sadece  stratejik yatırımlar için iade mevcuttur

Teşvik Sisteminde Özellik Arz Eden Diğer Hususlar

-Büyük ölçekli yatırımlar veya bölgesel teşvik uygulamaları kapsamındaki yatırımlar; eğer yatırımın organize sanayi bölgesinde (OSB) gerçekleştirilmesi veya yatırımın, aynı sektörde faaliyet gösteren en az beş gerçek veya tüzel kişinin ortağı olduğu yatırımcı tarafından gerçekleştirilmesi ve ortak faaliyet gösterilen alanda entegrasyonu sağlayacak bir yatırım olması durumunda vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteği açısından bulundukları bir alt bölgesinde(örneğin yatırım 3. Bölgede gerçekleştirilmiş ise 4. Bölgenin bu sayılan oranlardaki desteklerinden yararlanacaktır.)oran ve sürelerde bu destekten yararlanacaktır.

Ancak yukarıdaki yatırım koşulları 6. Bölgede gerçekleşirse eğer yani 6. Bölgedeki organize sanayinde, sigorta primi işveren hissesi desteği, 6. Bölgede geçerli olan süreye iki yıl ilave edilmek, vergi indirimi desteği ise bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına beş puan ilave edilerek uygulanacaktır.

-AR-GE ve çevre yatırımları; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti ve faiz desteğinden yararlanmasına rağmen eğer bu yatırımlar 6. Bölgede gerçekleştirilirse gelir vergisi stopajı ve sigorta primi desteğinden de yararlanacaktır.

-Bakanlıkça teşvik belgesi düzenlenmiş büyük ölçekli, stratejik ve bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar için yatırım yeri tahsis edilebilir. Ancak zaten vergi indiriminden de yararlandırılmayan; Finans ve sigortacılık konularında faaliyet gösteren kurumlar, İş ortaklıkları, Taahhüt işleri, Yap-İşlet ve Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yapılan yatırımlar ve Rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlara yatırım yeri tahsis edilmesi yasaktır.

-Bakanlıkça, yatırımların tamamlama vizesi işlemleri için Kalkınma Ajansları, ticaret ve sanayi odaları, bankalar ve il valilikleri görevlendirilecektir. Ayrıca daha önceki kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri de dahil olmak üzere tamamlama vizesi işlemleri Yeminli Mali Müşavirlerce düzenlenecek “Tamamlama Ekspertiz Raporu”na istinaden de yapılabilecektir.

Sonuç olarak bölgesel kalkınma farklarını gidermek  ve en temel hak olması gereken kişi başı milli gelir payı adaletine yaklaşmak açısından pozitif ayrımcılık uygulaması  sosyal devlet anlayışının en temel ilkelerindendir. Tabiki,Yeni Teşvik Sisteminin ekonomide Tam İstihdam sağlayacak hali yoktur. Ancak ekonomik refahı etkileyen önemli bir unsur olacağı ise aşikardır.

20.07.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM