BASINDAN YAZILAR
Kararname sonrası öğretim üyelerinin durumu / Prof. Dr. Metin Taş, Sezgin Özcan - MuhasebeTR

Kararname sonrası öğretim üyelerinin durumu / Prof. Dr. Metin Taş, Sezgin Özcan

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan;
'Öğretim elemanları, bu Kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremezler, ek görev alamazlar, serbest meslek icra edemezler' cümlesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası, 2011 Ocak ayından bu yana öğretim üyelerinin durumu kimi çevrelerce tartışmalı olarak bulunuyordu. Kısmi çalışmanın kalkması ve dışarıda çalışmayı engelleyen hükmün iptal edilmesi birlikte değerlendirildiğinde, bazılarının kafası karışıyordu.
O dönem yazmış olduğumuz yazılarda konuyu birkaç kez ele almış ve öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında serbestçe çalışabileceğini belirtmiştik. Öğretim üyelerinin dışarıda çalışıp çalışamayacakları konusu, bayram öncesinde çıkarılan kararname ile açıklığa kavuştu. Hemen belirtelim, açıklayacağımız hususlar sağlık bilimleri alanı dışında kalan öğretim üyeleri için geçerli.

KARARNAME İLE EKLENEN FIKRA
26 Ağustos 2011 tarihinde yayınlanan 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 40. maddesiyle 2547 sayılı Kanun'un 36. maddesine bir fıkra eklendi. Aynı gün yürürlüğe giren ek fıkra şu şekilde:
'Yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen haller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28. maddesi hükmüne tabidir. Ancak öğretim üyeleri, yükseköğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde meslek” faaliyette bulunabilir ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra edebilir. Yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyelerine 58. madde ile 27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3. maddesi uyarınca ek ödeme yapılmaz; bunlar rektör, dekan, enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürü, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı olamaz.'
YENİ DURUM
Yapılan düzenleme, aynı Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28. maddesine eklenen hükümle getirilen 'Memurların, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacağına; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışmayacağına' ilişkin kısıtlamanın istisnası olarak, mesai saatleri dışında öğretim üyelerinin dışarıda çalışabileceklerini açıkça ortaya koyuyor.
Ancak yapılan düzenlemeyle, dışarıda çalışacak öğretim üyeleri için başka kısıtlar ortaya konuluyor. Buna göre, dışarıda çalışacak öğretim üyeleri döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen faaliyetlerde çalışamayacak. Yüksek öğretim kurumlarında sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunabilecekler.
Ayrıca dışarıda çalışan öğretim üyeleri üniversitelerde yöneticilik (rektör, dekan, enstitü, yüksekokul ve konservatuar müdürü, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı) yapamayacak.

Öğretim üyelerine tercih için iki yıllık süre
650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2547 sayılı Kanuna geçici 59. madde eklendi. Bu madde uyarınca; yükseköğretim kurumları dışında meslek” faaliyette bulunmak ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra etmek isteyen öğretim üyelerine, 26 Ağustos 2011 tarihinden itibaren iki yıla kadar ücretsiz izin verilebilecek.
Buna göre öğretim üyeleri, iki yıl ücretsiz izin alıp bu süre içinde mesleki faaliyetlerini icra edebilecekler. Ücretsiz izin sonunda ise tercihlerini yapıp; ya dışarıdaki faaliyetlerine son verecekler ya da üniversitede sadece eğitim ve araştırma faaliyetinde bulunup, dışarıdaki işlerine devam edebilecekler.

İşe giriş sırasında verilen teminat senedi
3,5 yıldır bir şirkette çalışmaktayım. İşe başlamadan önce 5 yıllık sözleşme ve 10 bin TL'lik senet imzaladım. Yalnız bu sözleşmeden benim elimde yok. 5 yıl dolmadan işten ayrıldığımda bu 10 bin TL'yi öder miyim? Yoksa bu sözleşmenin herhangi bir hükmü yok mudur? Oral Kılıç
Bazı işkollarında işçilerden işe girerken teminat senedi alınması uygulamasına sıkça rastlanabiliyor. Siz de 5 yıl süreli bir iş sözleşmesi yapmışsınız ve bu sözleşmenin teminatı olarak da senet imzalamışsınız. Sözleşmede de muhtemelen, sözleşme şartlarını yerine getirmemeniz veya sözleşmeden caymanız benzeri hallerde, senede bağlanan tutarı ödeyeceğinizi taahhüt etmiş olmalısınız. Başka bir anlatımla, hangi hallerde teminat senedinde belirtilen tutarı ödemek zorunda kalacağınız sözleşmede belirtilmiştir.
İmzalamış olduğunuz sözleşmenin sizde olmaması sözleşmeyi hükümsüz kılmaz. Ancak sözleşmenin bir nüshasının tarafınıza verilmesini talep etme hakkınız var.
Eğer sözleşmede 5 yıl dolmadan işten ayrılmanız halinde senet karşılığı tutarı ödeyeceğiniz hüküm altına alınmış ise ve siz haklı bir nedeniniz olmadan sözleşmeyi feshederek işten ayrılırsanız, senetteki bedeli ödemek zorunda kalabilirsiniz.

GÜNÜN SÖZÜ
'Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişilerin en kötü yanı; onları her hatırladığında, seni yeniden terk etmeleridir.' Tolstoy

(Kaynak: Akşam Gazetesi | 08.09.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM