Osman S.AROLAT - Vergide pansuman dönemi son bulmalı

Türkiye son yıllarda vergi konusunda sürekli yeni düzenlemeler yapıyor. Bunlar arasında elektronik beyanname sistemine geçiş gibi iyileştirmeler de söz konusu olabiliyor.

Ama ne kayıt dışılığın önlenmesinde önemli ilerleme kaydedilebiliyor. Ne de sistem daha adaletli bir hal alıyor. AB aday üyesi Türkiye, yüzde 50'lere varan kayıtdışını yüzde 15'lere çekebilmek için artık vergi düzenlemelerinde pansuman dönemini sona erdirip vergide adalet için ameliyatlar dönemini başlatmalıdır.

Gelir İdaresi Grup Başkanı Mehmet Önder, elektronik beyannameye geçiş konusunda müjdeli haberler veriyor. Personel maaşı ve kağıt tasarrufu ile 5-9 milyon Euro'luk tasarruf sağlandığını son iki yılda 39 milyon beyannamenin elektronik yolla alındığını, 2005 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinin yüzde 92.5'inin elektronik olarak alındığını söylüyor. Önder, KDV'de de yüzde 72'ye varan elektronik beyan olduğunu, bunun neticesinde vergi dairelerinde yığılmaların son bulduğunu, denetimlerin daha kolay hal aldığını, çalışanlar üzerindeki iş yükünün yüzde 40 oranında azaldığını belirtiyor.

Bu açığa çıkan iş yükünü kayıtdışının önlenmesine yönelttiklerini açıklayan Önder, kayıtdışı konusunda personelin eğitildiğini de söylüyor.

Bu gerçekten önemli bir gelişme. Ama henüz vergideki büyük resimde bir gelişme söz konusu değil. Ne kayıtdışında büyük azalma görünüyor. Ne vergi adaletsizliği ortadan kalkıyor. Ne de yüzde 72'lere varan dolaylı vergilerde bir azalma söz konusu, yani yine ameliyat beklenen alanda pansuman gündemde. Türkiye son yıllarda vergi alanında ve idarenin yapılanmasında sık sık değişiklikler yapıyor. Ancak bütün bu değişiklikler ya kümesteki kazların daha iyi denetlenmesine, vergi kaçırma ve vergiden kaçınmalarının önlenmesine yardımcı oluyor. Ya da bakanlığın tabana yaygınlaştıramadığı vergi sistemiyle elde edemediği geliri dolaylı yolla almasını kolaylaştırıyor. Böylece Türkiye insanı dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaya devam ediyor. Vergi adaleti sağlanamadığı gibi her geçen gün daha da bozuluyor. Türkiye, kimileri için yüksek vergi oranları ve dolaylı vergi yükleriyle vergi azabı çekilen bir ülke durumunda, kimileri için ise bir vergi cenneti.

Oysa olması gereken insanların değer yaratmada önlerinin açık olması. Bu yaratılan değerden devletin temel hizmetleri yapabilmesi için adil bir pay vergi alması, bu aldığı payı iyi hizmet harcamalarıyla tekrar halkına sunabilmesidir. Bunun doğru işleyebilmesi için toplanan verginin de, yapılan hizmetin de vatandaş tarafından hakkaniyet içinde yapıldığına inanılması gerekir, eğer bu inanç topluma yayılmazsa vergiden kaçınmalar artar. Bugün bizim ülkemizdeki durum budur.

Doğrudan kesintiler ve dolaylı vergiler dışında toplumun bütün kesimlerinde vergiden kaçma ve kaçınma söz konusudur. Bir bölümü ise bütünüyle kayıtdışı kalabilmektedir.

Bütün bunlar Türkiye'de kayıtdışılığın yüzde 50'ler oranında olduğu iddiasını gündeme getirmektedir. Şu unutulmamalıdır ki AB aday ülkesi olan Türkiye, kayıtdışı oranını hızla yüzde 15'lerin altına çekmek durumundadır. Bu da bizim artık vergi konusunda pansuman dönemine son vermemizi vergi adaleti yolunda ameliyat nitelikli düzenlemeler yapmamızı zorunlu kılmaktadır. Yeni dönemde konuya böyle yaklaşılması, buna uygun çözümler ve düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekir.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 27.10.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.