BASINDAN YAZILAR
Dışarıda yaptırılan program ödemesinden yüzde 20 vergi kesilir / Veysi Seviğ-Bumin Doğrusöz - MuhasebeTR

Dışarıda yaptırılan program ödemesinden yüzde 20 vergi kesilir / Veysi Seviğ-Bumin Doğrusöz

Şirketimiz yurtdışında bulunan bir firmaya, şirketimizin faaliyeti ile uyumlu özel nitelikte bir bilgisayar programı hazırlatmış bulunuyor. Bu programla ilgili ödemeyi yaparken herhangi bir vergi kesintisi yapacak mıyız?

Yurt dışında mukim yani iş merkezi yurt dışında, yabancı bir ülkede olan bir firmaya bir bilgisayar programının özel olarak hazırlattırılması halinde, bu programı hazırlayan yabancı kurumun elde ettiği kazancın "serbest meslek kazancı" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle yurt dışına yapılan ödemenin "gayri maddi hak bedeli ödemesi" değil, "serbest meslek faaliyeti kapsamında yapılan ödeme" olarak kabul edilmesi gerekecektir.

Dolayısıyla yurtdışına ödenen tutar üzerinden Kurumlar Vergisi Yasası'nın 30.maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca yüzde 20 oranında (serbest meslek) tevkifat yapılması gerekir.

Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığına intikal ettirilen bir olayı değerlendiren Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen bir özelgeye göre de "Yurtdışında mukim firmalara, işletmede kullanmak üzere veya müşterilere /bayilere satışını yapmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlattırılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından, yüzde 20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir."

Bu bağlamda standart yazılımlar üzerinde yabancı firma tarafından Türkiye'deki firmaya özel olarak proje ihtiyaçlarına göre yapılan uyarlamalar dolayısıyla ödenen bedeller de serbest meslek kazancı niteliğinde olduğundan yüzde 20 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır.

Ancak buna karşılık yurt dışından çoğaltma hakkını da içeren bir bilgisayar programının satın alınması halinde, bu program gayri maddi hak olarak kabul edilecektir.

Dolayısıyla copyright kapsamında bir bilgisayar programını çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme ve benzeri gibi hakların satın alınması halinde böyle bir durumda satın alan açısından bir gayri maddi hak edinildiğinden yurt dışında mukim firmaya yapılacak olan gayri maddi hak ödemelerinden 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yüzde 20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Kesinti yapılırken Çifte Vergilendirme Anlaşmaları'ndaki hükümlerinde dikkate alınması gerekmektedir. Böyle bir programın kiralama yoluyla edinilmesi halinde söz konusu vergilendirme şekli değişmeyecektir.

Yazılım programlarının edinimi ile vergisel açıdan yapılacak işlemler hukukumuzda yeni yeni yön bulmakta olup, bu bağlamda Maliye Bakanlığı tarafından özelge ile yapılan yönlendirmeler önem taşımaktadır.(V. Seviğ)

 

ÇOCUĞA BAĞIŞLANAN DEVLET TAHVİLİ TEVKİFATA TABİDİR

Adıma (X) yatırım kuruluşunda saklı bulunan devlet tahvillerinin kızımın üstüne geçirilmesi talimatını verdim. Bu durumda hukuken herhangi bir vergilendirme olur mu? Kızıma yaptığım bu devir hangi vergilerin konusuna girmektedir?

 

Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 257 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu yasanın geçici 67. maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının hukuki ve ekonomik tasarruf imkânını devredecek şekilde başka bir hesaba aktarılması elden çıkarma olarak kabul edilmektedir.

Virman işlemleri bir bedel karşılığında yapıldığında bu bedel tevkifat matrahının hesabında dikkate alınmaktadır. Virmanın bedel karşılığı olmaksızın yapılması halinde kıymetin İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gördüğü ilk seanstaki ağırlıklı ortalama fiyatı dikkate alınmaktadır.

Devlet Tahvili, Hazine Bonosu gibi menkul kıymetlerin devrinde ise yapılan virman elden çıkartma sayılacağından aracı yatırım şirketi bu tevkifatı yapacaktır. Tevkifat matrahının belirlenmesinde kıymetin tahvil ve bono piyasasında virman tarihindeki ilk seansta ağırlıklı ortalama fiyatı esas alınacaktır. Nakilde ilk giren ilk çıkar yöntemi uygulanacaktır. Bu durumda ağırlıklı ortalama fiyatla ilk giren menkul kıymetin maliyet bedeli arasındaki fark üzerinden geçici 67.maddesi uyarınca tevkifat uygulanacaktır. (V. Seviğ)

 

SERBEST BÖLGEYE ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI

Serbest Bölgede faaliyet gösteren bir kuruluşuz. Şirketimiz ortakları Türkiye'de mukim ve merkezi Türkiye'de bulunan bir Anonim Şirket olarak yurt dışından ithal ettikleri ilk ve yardımcı maddeleri bir süre serbest bölgede depoladıktan sonra, bu malları kısım kısım Türkiye'ye getirerek Türkiye'de işlemekte ve bilahare yine serbest bölgeye göndererek, serbest bölge dışındaki ülkelere ihraç etmektedir. Yapılan vergi incelemeleri sırasında serbest bölgeden Türkiye'ye yapılan ithalat işlemlerinde uygulanan fiyatın yüksek olduğu, buna karşılık serbest bölgeye göndermiş bulunduğumuz mamul mal fiyatlarının ise yine piyasa fiyatının altında olduğu iddia edilerek hakkımızda örtülü kazanç dağıtımı yaptığımız iddiası ile re'sen tarhiyatlı ek vergi salındı. İşlemlerimizin tümü doğru olup, bazı mallarda fiyat farkı olabilmektedir. Bu konuda gerek kalite ve gerekse işleniş şekil itibariyle zaman zaman bu tür olaylarla karşılaşmaktayız. Konuya ilişkin olarak yargıya gitmemiz gerekir mi? Ayrıca uzlaşma hakkımız da saklı bulunmaktadır.

 

Biz öncelikle uzlaşmayı denemenizi öneririz. Çünkü uzlaşmada olayı değerlendirerek ilgili komisyonla anlaşmanız halinde yaşamakta olduğunuz sorun ortadan kalkmış olacaktır. Ancak olayları en iyi bilecek olan da siz olduğunuzdan, dilerseniz konuyu yargıya taşımanız mümkündür.

Bugüne kadar oluşan yargı kararları incelendiğinde gerek serbest bölgeden Türkiye'ye giren ve gerekse Türkiye'den serbest bölgeye gönderilen mallarda fiyat farklılığının tespiti sırasında iddia makamının mevcut fiyat farklılıklarını ayrıntılı olarak belirlemesi gerekmektedir.

Oluşan bir yargı kararına göre de "örtülü kazanç dağıtımından söz edilebilmesi için alım, satım işlemlerinin emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fiyat veya bedeller üzerinden yapıldığının emsal araştırması yapılarak ortaya konması gerekir." (Danıştay 4. Daire E. No:2006/ 2709, K.No:2007/ 395, Daha fazla bilgi için bakınız: Yaklaşım Sayı:176 sf: 286-287 ) (V. Seviğ)

 

 

YARGI KARARLARINDA

 

KDV

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.2004/248 K.2005/53 T.11.3.2005

Hafriyat, nakliyecilik ve inşaat malzemeleri ticareti yapan davacının akaryakıt harcamalarını fazla göstermek suretiyle indirilebilir KDV'ni arttırdığından bahisle adına yapılan cezalı KDV tarhiyatı yerel mahkemece kaldırılmışsa da; Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1/a ve 34/1. maddeleri uyarınca, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, bu verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinden ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesinin zorunlu olması, davacı şirket müdürünün inceleme elemanına verdiği ifadede, yakıt giderinin hafriyat ve nakliyat işlerinden sağlanan hasılatın %40'ına tekabül edebileceğinin belirtildiği anlaşılmakta olup, yapılan ticari faaliyetin niteliği, hasılatı ve yakıt gideri arasındaki nispetin fazlalığı ve şirket müdürü tarafından verilen ifade birlikte değerlendirildiğinde, idarece matrahın re'sen takdiri yoluna gidilmesinde bir isabetsizlik yok ise de,Vergi Usul Kanunun 3. ve 134. maddeleri de dikkate alındığında, davacının gider kaydettiği akaryakıt faturalarının ilgili dönemde yaptığı hafriyat ve nakliye işleri ile mütenasip olup olmadığının tespiti ve bunun matraha etkisinin saptanması için mahkemece defter ve belgeler incelenerek ve gerekli diğer araştırmalar yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu incelemeler yapılmadan verilen yerel mahkeme ısrar kararında hukuka uygunluk yoktur.

 

Danıştay 7. Dairesi E.2000/5715 K.2003/4600 T.6.11.2003

Davacı Şirketin ilgili yıla ilişkin defter ve belgelerinin üçüncü kez istenmesi üzerine ibraz edildiği, inceleme sırasında davacı Şirketçe düzenlenen bir adet satış faturasının yevmiye defterine kayıt edilmediğinin ve beyannamede de gösterilmediğinin tespiti üzerine, re'sen takdire gidilerek cezalı KDV tarhiyatı yapıldığının anlaşıldığı olayda, bu konuyla ilgili olarak Şirket müdürünün yargılanması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesi'nin, davacı şirketin muhasebeciliğini yapan şahısların Şirkete ait defter ve belgeler kendilerinde bulunduğu için, Şirket yöneticilerinin haberi olmadan fatura düzenleyip piyasaya sürdükleri, faturaların davacı Şirketçe düzenlenmediği gerekçesiyle Şirket müdürünün beraatine karar vermiş olması dolayısıyla, davacı şirketçe düzenlenmediği sonucuna varılan fatura miktarı esas alınarak davacı şirket adına yapılan tarhiyatta yasal isabet yoktur.

 

Danıştay 7. Dairesi E.2000/8213 K.2003/4251 T.13.10.2003

Çağrı üzerine katma değer vergisi beyannamelerini boş olarak veren ve adına takdir komisyonunca belirlenen matrah esas alınarak 1998 yılının ocak ila mayıs dönemleri için cezalı KDV salınan davacı, ilgili dönemde faaliyetinin olmaması nedeniyle beyannamelerini boş olarak verdiğinden bahisle yapılan tarhiyatının iptalini istemişse de; dosyanın incelenmesinden, 13.5.1998 ve 26.6.1998 tarihinde düzenlenen yoklama fişleri ile, davacının 1.1.1998 tarihinden itibaren süt ve süt mamulleri imalatı satışına başladığı, 250 kg. sütten yoğurt yaptığı ve faaliyetine ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesini boş olarak verdiği hususlarının tespiti üzerine resen takdire gidildiğinin ve emsali mükelleflerin beyanları, faaliyet mahali, süresi ve yükümlünün bu dönemlerde gerçekleştirebileceği teslim ve hizmetlerinin tutarları gibi unsurlar göz önüne alınmak suretiyle matrah takdir edildiğinin anlaşıldığı olayda, davacı adına tesis edilen işlemde yasal isabetsizlik yoktur.

 

ÖZELGELERDE

ÜCRET

1. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 28.2.2008 tarih ve 1752 sayılı özelgesi;

"Bankadan alınan konut ve ihtiyaç kredi için ilgili banka tarafından yapılan hayat sigortası için kesilen prim ödemelerinin, ödemelerin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %5'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması koşuluyla, ödeme belgesinin ve primin ilgili 0olduğu ayda dikkate alınmak suretiyle ücret matrahından indirilmesi mümkündür."

2. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 7.8.2008 tarih ve 6705 sayılı özelgesi;

"GVK'nın 25/7. maddesinde, İş Kanununa ve Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile Basın İş Kanununa göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarlarının (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz), gelir vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Yine GVK'nın 61. maddesinde; ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlamıştır. Bu hükümler gereğince, iş mahkemesi kararı gereğince işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi gelir vergisinden istisnadır. Yine mahkeme kararı gereğince ödenen ihbar tazminatı ve fazla çalışmaya ilişkin ödemelerinin ise ücret olarak değerlendirilmesi ve nakden veya hesaben ödendiği ayda geçerli olan ve vergi tarifesi üzerinden gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir."

3.İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 3.6.2008 tarih ve 12268 sayılı özelgesi;

"İş akdinin tarafların karşılık anlaşması ile sonlandırılması, işçiye yapılabilecek ödemeler konusunda da yine tarafların karşılık iradesi ile belirlenmesi sonucunu doğuran ikale anlaşması kapsamında işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi, İş Kanununda tanımlanan kıdem tazminatı niteliğinde bir ödeme değildir. Bu sebeple ikale sözleşmesi gereğince ödenen kıdem tazminatının, İş Kanunu hükümlerine göre ödenen kıdem tazminatını gelir vergisinden istisna kabul eden GVK'nın 25/7. maddesi hükmünden yararlanması ve vergiden istisna edilmesi mümkün değildir. Bu ödemenin GVK'nın 61. maddesi gereğince ücret olarak nitelendirilmesi ve tevkifata tabi tutulması gerekir."

4. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 7.1.2008 tarih ve 488 sayılı Özelgesi;

"Satış ekibine müşterileri ziyaretlerinde kullanılmak üzere verilen takım elbiselerin GVK'nın 61. maddesi gereğince işçiye sağlanan menfaat olarak kabul edilmesi ve KDV dahil tutarı üzerinden brütleştirilerek ücrete ilave edilmesi ve tevkifata tabi tutulması gerekir."

5. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 9.9.2008 tarih ve 19464 sayılı özelgesi;

"4691 sayılıTeknoloji Bölgeleri Kanunu'nun Geçici 2. maddesinde, bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar her türlü vergiden istisna olduğu, ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin bölgede fiilen çalışıp çalışmadığının yönetici şirket tarafından denetleneceği, istisna uygulanan kişinin fiilen çalışmadığın tespiti halinde ise, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici şirketin de ayrıca sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, ..... Teknokentte araştırmacı ve yazılımcı olarak istihdam edilen personelinizin bu görevleri ile ilgili ücretleri, 2013 tarihine kadar gelir vergisinden istisna olup söz konusu personelinizin kanuni izin süreleri içerisinde hak kazandıkları ücretleri de istisna kapsamındadır. Ancak, kanuni izin sürelerini aşan izinlere isabet eden ücretlerin gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün değildir."

 

(Kaynak: Referans Gazetesi | 29.10.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM