BASINDAN YAZILAR
Bumin DOĞRUSÖZ - Geçici vergi beyannamesi kaosa gidiyor - MuhasebeTR

Bumin DOĞRUSÖZ - Geçici vergi beyannamesi kaosa gidiyor

Gelir vergisi mükelleflerinden gerçek usulde vergilendirilen ticari (basit usuldekiler hariç) ve mesleki kazanç sahipleri, Gelir Vergisi Kanunu'nun 120. maddesine göre belli dönemler itibariyle geçici vergi ödemek durumundadırlar. Kurumlar vergisi mükellefleri de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32. maddesinin göndermesi dolayısıyla yine aynı hükme göre geçici vergi ödemekle yükümlüdürler.

 

 

Beyan sürelerindeki gelişmeler

Gelir Vergisi Kanunu'nun anılan maddesinde geçici verginin altışar aylık dönemler halinde ödenmesi öngörülmüştür. Ancak Bakanlar Kurulu'na, anılan maddenin ikinci fıkrasıyla geçici vergi ödeme dönemlerini üç aya kadar indirme yetkisi tanımıştır. Nitekim Bakanlar Kurulu bu yetkisini 2000/1514 sayılı kararname ile kullanmıştır. Bu nedenle günümüzde geçici vergi üçer aylık dönemlere göre alınmaktadır.

Geçici verginin beyanname süresi ise anılan yasa maddesinin üçüncü fıkrasında, altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamı olarak belirlenmiştir. İkinci fıkrada ise Bakanlar Kurulu'na, geçici vergi dönemlerini üçer aylık dönemler olarak belirlemesi halinde, beyan süresini de üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onbeşinci günü akşamı olarak belirleme yetkisi tanınmıştır. Nitekim anılan Bakanlar Kurulu kararı da bu yönde belirleme yapmıştır. Ancak daha sonra yürürlüğe giren 5305 sayılı Kanunla Bakanlar Kurulunun beyan dönemini belirleme yetkisi on günle sınırlanınca, beyanname verme süresi, aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamı olarak uygulanmaya başlamıştır. Burada her ne kadar yeni bir Bakanlar Kurulu kararı yayınlamadıysa da, önceki Bakanlar Kurulu kararındaki sürenin, yasanın belirlediği sınırı aşamayacağı görüşü ile doğrudan yasa düzenlemesi uygulanmaya başlanılmıştır. Bu uygulama hukuka aykırıysa da, kimse yargı yoluna gitmemiştir.

Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren 5615 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinde bazı ibare değişiklikleri yapılmıştır. Bu değişikliklerle, 2. fıkrada Bakanlar Kurulu'na tanınan beyanname verme süresini “üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar” belirleme yetkisi, “onuncu günü akşamına” kadar şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca 3. fıkradaki altışar aylık dönemler halinde geçici vergi ödenmesi durumuna ilişkin olarak belirlenen ve “altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına kadar” şeklindeki beyanname verme süresi de, “ondördüncü günü akşamına kadar” şeklinde değiştirilmiştir.

Görüldüğü gibi kanunda, üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi ödenen haller için beyanname süresini düzenleyen bir hüküm yoktur. Buradaki beyan süresini düzenleme yetkisi, Bakanlar Kurulu'na bırakılmıştır.

Eski Bakanlar Kurulu kararının, kanunla revize edilmiş şeklindeki sürenin, yine kanunla uzatılması söz konusu olamaz. Bu nedenle şu anda üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi ödenen haller için beyanname verme süresini düzenleyen bir Bakanlar Kurulu kararına ihtiyaç vardır.

 

Sirküler açıklaması

Bu arada, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan 63 no’lu Gelir Vergisi Sirküleri ile geçici vergi beyan sürelerine ilişkin bir açıklama yapılmıştır. Sirkülerde aynen şu ifadeler yer almıştır.

“Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde 5615 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile geçici vergi beyannamesinin verilme süresi yeniden düzenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 120 nci maddesinde 5615 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre, geçici vergi beyannamelerinin, ilgili üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günün akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.”

Her ne kadar sirkülerde, “5615 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile geçici vergi beyannamesinin verilme süresi yeniden düzenlenmiştir” denilmekteyse de, bu yorum yanlıştır. Çünkü üçer aylık dönemler halinde geçici vergi uygulamasına ilişkin olarak kanunda olmayan bir sürenin yeniden düzenlenmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, 2000/1514 sayılı kararnamede yazılı sürenin, 5305 sayılı kanuna göre sınırlandırılarak uygulamasından sonra, artık Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Bakanlar Kurulu'nun iradesi olmaksızın bu süreyi yeniden “onungünü akşamından”, “ondördüncü günü akşamına kadar” şeklinde revize etmesine hukuken olanak yoktur. Böyle bir yorum ve revize ancak, anılan kararnamenin yayımından bu güne kadar araya 5305 sayılı kanun girmeseydi, yapılabilirdi. 5305 sayılı kanundan ve uygulamadan sonra böyle bir yorum yine yapılırsa, sonuç itibariyle Bakanlar Kuruluna ait bir yetki kullanılmış olunur.

Şu an itibariyle, 2000/1514 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile geçici vergi dönemleri üçer aylık dönemlerdir. Ancak, bu dönemler için beyanname verme süresi, kanunda yoktur. Kanunda belirlenen sınırlara göre çıkartılmış bir Bakanlar Kurulu kararı da yoktur.

 

Sirkülerle beyan süresi belirlenebilir mi

O halde ilgili mükellefler üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi matrahlarını hesaplayacaklar, ancak beyanname verme süresi olmadığından beyan etmeyeceklerdir. Kısaca, Bakanlar Kurulu kararı olmadıkça, beyanname de olmayacaktır.

Şu ana kadar ki gelişmeler beyannamenin hukuken, geçici verginin ise fiilen kalkması sonucunu vermektedir.

Zaten Resmi Gazete’de dahi yayımlanmayan ve mükelleflere ilanen duyurulmayan, sanal hukuk metni sirkülerler ile mükellefler için bağlayıcı hukuk normları konulması, süreler ihdas edilmesi hukuken mümkün değildir. Danıştay 7. Dairesi, geçmişte sirkülerlerle ilgili bir kararında, bu hususu açıkça vurgulamıştır.

Bu durumda, mayıs ayında geçici vergi beyannamesi vermeyen mükelleflere hiçbir yaptırım uygulanamaz. Uygulanırsa, bence, yargıdan döner. Çünkü beyanname verme süresini belirleyen bir hukuk normu yoktur.

Bu arada, mükellefler için bağlayıcı yükümlülük ihdas ettiği görünümünü taşıyan bu sirkülerin yürütmesinin durdurulması da talep edilebilir. Söz konusu beyannameleri imzalayacak meslek mensupları ile bağlı odalarının, bunu talep yetkileri tartışılmaz.

Eğer İdare, gerekli Bakanlar Kurulu kararını süresinde çıkartamazsa, geçici vergi beyanlarının alınmasında sıkıntı yaşanacağı açıktır. Bizden uyarması.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 16.04.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM