BASINDAN YAZILAR
Sosyal güvenlik reformu çıkmazsa 2025'te emekli maaşı ödeyemeyiz - MuhasebeTR

Sosyal güvenlik reformu çıkmazsa 2025'te emekli maaşı ödeyemeyiz

Hükümet, Anayasa Mahkemesi'nin bazı maddelerini iptal ettiği Sosyal Güvenlik Reformu'nda çıkış yolu arıyor. İptal gerekçelerinin ne şekilde aşılacağı noktasında net bir formül geliştirilemezken, ikinci bir erteleme gündemde.
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığını tek çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nda bazı koltuklar ‘bürokratik’ çekişme yüzünden hâlâ boş bulunuyor.

Konuya yakın kaynaklara göre hükümet, kanunun verdiği ikinci erteleme hakkını kullanarak uygulamayı seçim sonrasına bırakacak. Reformun hazırlık aşamasında Meclis'te kurulan alt komisyona başkanlık eden Mehmet Zekai Özcan, sosyal güvenlik açıkları yüzünden Türkiye'nin çok ağır bedeller ödediğine dikkat çekerek, ertelemelerin bu bedeli daha da ağırlaştıracağını belirtiyor. Özcan, SSK'da 27 yıl yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlük dahil birçok görevde bulundu. 1994-2006 arasında emeklilik sistemine Hazine'den 600 milyar yeni lira para aktarıldığına vurgu yapan Özcan, "Reform hayata geçirilmezse 15-20 yıl sonra emekliye maaşı ödenemez hale gelecek." uyarısında bulunuyor. Reform sayesinde bütün vatandaşların Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınacağını ve tedavi hizmetlerine ulaşmada zenginle fakir arasında eşitlik sağlanacağını kaydederek, iptalin yoksul vatandaşın aleyhine olduğunu ifade ediyor. Prim ödenen gün şartını Bağ-Kur'da 240'tan, SSK'da 90'dan 30'a çektiklerini vurgularken de "Çaycıya müsteşarla eşit sağlık hizmeti alma hakkı getiriyorsunuz. Sağlıktaki böyle büyük bir reformun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesini ve iptalini hazmedemiyorum." ifadesini kullanıyor. Hükümet, Meclis'te yeniden ele alınmayı bekleyen reformla ilgili üç farklı çözüm üzerinde çalışıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerine yönelik çalışmaları Zaman'a değerlendiren AK Parti Ankara Milletvekili Zekai Özcan, henüz netleşmese de çalışmaların memur tanımı üzerinde yoğunlaştığı bilgisini veriyor. Masadaki alternatifler arasında yer alan bir düşünceye göre memur tarifi yeniden yapılabilir. Örneğin daire başkanı ve üzerindekiler memur kabul edilip, diğerleri işçi olarak değerlendirilebilir. İkinci bir seçenek olarak 657 sayılı yasa yeniden yazılabilir. Kamu çalışanlarının aktif çalışması ile emekli olmaları kanunla düzenlenebilir. Son çözüm ise Sosyal Güvenlik Kanunu içinde memurlara yönelik yeni düzenlemeler yapmak. Özcan, "Bu üç yoldan birini uygulamamız gerekiyor." diyor. Yasanın yürürlük tarihi; kanunda bu yıl başı olarak belirlenmişti; ancak, Anayasa Mahkemesi'nden dönünce hükümet 6 ay erteleyerek tarihi 1 Temmuz'a öteledi. Kanunun yetişmesi açısından ilk iki çözüm yolunu hayata geçiremeyeceklerini belirten Özcan, seçim sürecine girilmesinin yürürlük tarihini zora soktuğunu aktarıyor. "Yasayı Anayasa Mahkemesi'nin istediği şekilde çıkardıktan sonra 1 Temmuz 2007'de yürürlüğe koymak zayıf bir ihtimal." ifadesini kullanıyor ve ekliyor: "Maddelerde yeniden düzenleme ihtiyacı olursa yasanın yürürlüğünün 2008'e aktarılması mümkündür. Seçim atmosferine girilmeseydi bunun 1 Temmuz denmesinde hiçbir sakınca yok. Ama 1 Temmuz dersek Meclis tatile girer ve yasanın bir iki maddesi takılırsa riske girmemek için yürürlük tarihinin 1 Ocak 2008 denmesi daha uygun olur."

Reform ile getirilen yenilikler arasında, Emekli Sandığı mensubu sigortalılarda karşılaşılan 'makama göre emekliliğin' önüne geçilmesi de yer alıyordu. Özcan, bu çerçevede değerlendirildiğinde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın memurlar lehine değil, kısa süreli makam ve mevkiye atanarak yüksek seviyeden emekli maaşına bağlanan kimselere yaradığını ifade ediyor. Statüye göre emekliliğin devlete zararını ise "Yıllarca aynı masada oturan iki avukattan biri siyasi iktidarın isteği ile emekliliğine kısa bir süre kala müsteşarlık makamına atanıyor. Dolayısıyla emekliliğinde diğerinden 3 kat daha fazla maaş alıyor." örneğiyle izah ediyor. Bu arada SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın tek çatı altında toplandığı Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki sıkıntılar devam ediyor. Kurumdaki karar mekanizmasına etki edecek pek çok koltuk, bürokratik rekabet yüzünden hâlâ boş.

 

Sosyal güvenlik karadeliği büyüyor*
1999 - 9,8
2000 - 7,1
2001 - 6,3
2002 - 9,7
2003 - 11,3
2004 - 19,3
2005 - 22,5
2006 - 23,4

(*) Milyar YTL. Sosyal güvenlik açığı sadece 1994-2004 yılları arasında 474,8 milyar YTL olarak gerçekleşmişti.

Hasan Bozkurt

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 20.02.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM