BASINDAN YAZILAR
O Yaşayan Bir Efsane / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

O Yaşayan Bir Efsane / Osman Arıoğlu

 İlk grand slam kupasını kazandığı 2003 yılından sonra...

İlk defa 2011 yılını hiç grand slam kazanamadan tamamladığında artık herkes bir daha grand slam kazanamayacağını, onun devrinin kapandığını, onunla beraber Nadal'ın bile gerileme dönemine girdiğine, şimdi artık Djokoviç'in zamanı olduğuna inanmaya başlamıştı.

Artık tenisi bırakmasının zamanı geldiği, giderek daha yükselerek seslendiriliyordu. Ama o bunlara hiç aldırış etmedi. Tekrar grand slam kazanabileceğini, tekrar bir numara olabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Zaten Wimbledon finalini kazandıktan sonra yaptığı konuşmada da hiçbir zaman inancını kaybetmediğini ifade ederek, ne denli güçlü bir iradeye sahip olduğunu gösterdi. Çünkü o Roger Federer'di. Erkek tenisinin gelmiş geçmiş en büyüğüydü. Kırmadığı rekor, kazanmadığı turnuva kalmamıştı.

Başarının anahtarı güçlü kişilik, kendine güven, mütevazılık, azim, sabır ve çalışma 

Turnuva sırasında açılan bir pankart belki de tüm tenisseverlerin duygularını en doğru şekilde ifade etmeye yetiyordu. Pankartta "Roger tenisi senin sayende sevdik" deniyordu. Gerçekten dünyanın birçok ülkesindeki birçok gencin tenise başlamasının itici gücü o oldu. Tenis oynayan gençlerin odalarının duvarında onun posteri var. Gençler bir gün biz de onun gibi olabilir miyiz, diye hayal kuruyor. Nasıl bir zamanlar o, Pete Sampras gibi olmayı hayal ediyorduysa, bugün de birçok genç onun gibi olmayı hayal ediyor.

Federer'i büyük yapan bir başka özellik de adeta bir makine kıvamında oyununa konsantre olması, tepkilerini kolay kolay dışarıya vermemesi, ama kazandığı son Wimbledon şampiyonasından sonra bile Pete Sampras'tan "My Hero" yani benim kahramanım diye bahsedebilme mütevazılığını göstermesidir. Tüm dünyada sevilmesine rağmen, finalde İngiliz seyircilerin 76 yıllık bir özlemle desteklediği ve daha önce iki defa grand slam finalinde yendiği İskoç Andy Murray'e karşı ilk seti kaybetmesine rağmen soğukkanlılığını hiç kaybetmedi. Şampiyon olduktan sonra da rakibini överek, onun en az bir grand slam kazanacağına inandığını ifade ediyordu.

Rekorları

Evet dile kolay, bir yılda dört tane olan grand slam'lerden tam 17 tanesini kazanmak. En yakın olarak Sampras 14 grand slam kazanmıştı. İkisi arka arkaya olmak üzere üç defa aynı yılda üç grand slam kupasını da kaldırmak. Tarihte çim, toprak ve sert üç farklı zeminde de oynanan grand slam kazanan yedi oyuncudan biri. Modern zamanlardaki üç oyuncudan ikincisi. Üst üste 237 hafta, yani yaklaşık beş yıl 1 numarada kalmak. Toplamda 286 hafta ile Sampras'ın rekorunu egale etmek ve elbette bir hafta sonra da kırmak. Üst üste katıldığı 24 turnuvayı da kazanmak. Üst üste 23 grand slam yarı finali oynamak.

Federer'in rekorları saymakla bitmez, çiftlerde kırdığı rekor ve başarıları da ayrı. Bizim bu yazıda ondan bahsetmemizin esas nedeni yeteneğin yanında, azmin ve güçlü bir iradenin hayatta başarının temel sırrı olduğunun altını çizmektir. İnsanlar kendi potansiyeline, kendi gücüne ve becerisine güvenir ve işin gereği olan gayreti ve çalışmayı da yaparlarsa başarı kendiliğinden gelir.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 11.07.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM