YAZARLARIMIZ
Soner Ülgen
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı
sonerankara@yahoo.com



Vergiye Uyumlu Mükellef İndirimine Engel Olan Düzenlemelere Yargı Freni Devam Ediyor

İlk defa 2018 takvim yılına ilişkin olarak 2019 Nisan ayında verilen kurumlar vergisi beyannamesinde uygulama imkânı bulan “vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirim hakkı” mükelleflerin 2018, 2019 ve 2020 takvim yıllarına ilişkin olarak verdikleri kurumlar vergisi beyannamelerinde vergi indiriminden yararlanabilmeleri için gerekli şartlar yapılan düzenlemelerle birbirinden farklılaştırılmıştır.  En son 7338 sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanunun mükerrer 121’inci maddesinde yapılan değişikle; “vergi indiriminden yararlanma koşulu olan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatların kesinleşmesi olarak değiştirilerek uygulama mükellef lehine yumuşatılmıştır. Öte yandan, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şartın ihlal edilmiş sayılmayacağı hükmü de kanundaki yerini almıştır.

Bilindiği üzere, vergiye uyumlu mükelleflere ilişkin olarak, indirim hakkını engelleyen koşullar Kanun koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış, alt düzenleyici işlemlerle ile de konuyla ilgili oluşabilecek ihtilafların önüne geçilmesi adına açıklamalara ve örneklere yer verilmiştir.

Nihai durumda gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için gerekli şartlar aşağıdaki gibidir;

  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması,
  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması,
  • Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,
  • Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiillerin işlenmemiş olması,

gerekmektedir.

Yukarıda yer alan şartların vergi indiriminden yararlanacak gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri nezdinde aranması gerekirken, uygulamada vergi idaresi yukarıda yer alan şartları vergi indiriminden yararlanacak mükellefler nezdinde aradığı gibi, bu mükelleflerin herhangi bir adi ortaklığın ortağı olması durumunda anılan şartları ortaklık nezdinde de aramaktadır. Adi ortaklıklar, ortaklık borçlarından kural olarak ortakların müteselsilen sorumlu olduğu hukuki müesseselerdir. Borçlardan adi ortaklığın doğrudan doğruya kendisinin sorumlu tutulmamasının temelinde ise adi ortaklığın hükmi şahsiyete haiz olmaması yatmakta olup, ortaklık ile ticari ilişkide bulunan kişilerin olası mağduriyetlerinin engellemesi hedeflenmektedir.

Konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 02.01.2019 tarih ve 178 sayılı bir görüş bulunmakta olup, bu görüş adi ortaklığı oluşturan ortaklarının müteselsil sorumluluğu nedeniyle vergi indiriminden yararlanma şartlarının adi ortaklığın ortakları yanı sıra ortaklıkta da aranması gerektiğini savunan bir görüştür. 

Şimdi gelelim olaya vergi yargısının bakış açısına. Vergi yargısının aşağıda yer alan kararı dayandığı hukuki gerekçeler ve yasal düzenlemelerle gerçekten yerinde bir karardır. Vergi yargısı kararında özetle;

  • Gerek Kanun hükmünde gerekse vergi indirimine uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlendiği Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de ortağı olunan adi ortaklıktan ileri sebeplerin vergi indiriminden yararlanılabilmesi için gerekli görülen hususların adi ortaklık ortağı olan şirketleri de kapsayacağı yönünde bir hükme yer verilmemiştir.
  • Vergisel yükümlülüklerini yerine getiren davacı şirketin Kanunda sayılan şartları taşıdığı ve adi ortaklık nezdinde bulunun olumsuzlar nedeniyle indirim hakkının engellenmesi hakkaniyete de uygun düşmeyecektir.

Konuya ilişkin olarak Ankara 7. Vergi Mahkemesi tarafından 31.01.2022 tarihinde verilen 2021/721 Esas No ve 2022/470 sıra numaralı Kararının özeti şu şekildedir “ davacı şirketin kendisinden kaynaklı olarak indirimden istifade etmesine engel bir durumun söz konusu olmadığı, ortağı olduğu adi ortaklık adına kesilen cezalar ve salınan vergiler hasebiyle sisten verilen uyarıya istinaden indirimden faydalandırılmadığı görülmekte ise de, olayda davacı şirketin doğrudan doğruya sorumluluğuna özgülenen bir kamu borcu bulunmadığı gibi, gerek Kanun hükmünde gerekse vergi indirimine uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlendiği 301 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de ortağı olunan adi ortaklıktan ileri sebeplerin vergi indiriminden yararlanılabilmesi için gerekli görülen hususların adi ortaklık ortağı olan şirketleri de kapsayacağı yönünde bir hükme yer verilmediği, adi ortaklığın hukuki niteliği gereği davacı şirketin adi ortaklık nezdinde ortaya çıkan kamu borçlarından 6098 sayılı Kanun uyarınca sorumlu olacağı tabi ise de, bu hususun yukarıda bahsedildiği üzere, adi ortaklıkla ilişkide bulunan kişilere olan borçların tahsilinin riske edilmemesine ilişkin olduğu, vergiyi uyumlu mükellef uygulamasında hedeflenen hususun şirketlerinin vergi bilincinin artırılması, sisteme gönüllü uyumun sağlanması, vergisel yükümlülüklerini zamanında yerine getirenler ile getirmeyenler arasında ileride oluşabilecek eşitsizliklerin giderilmesi olduğu dikkate alındığında, vergisel yükümlülüklerini yerine getiren davacı şirketin Kanunda sayılan şartları taşıdığı ve adi ortaklık nezdinde bulunun olumsuzlar nedeniyle indirim hakkının engellenmesinin hakkaniyete de uygun düşmeyeceği sonucuna varıldığından ihtirazi kayıtla verilen beyannameye istinaden davacı şirket adına fazladan tahakkuk ettirilen …… TL tutarındaki kurumlar vergisinde hukuka uyarlık görülmemiştir

 Bilgiyi paylaşarak, insanların başarıya bizden daha kolay ulaşmalarını sağladığımız için mutluluk duyabilmeliyiz. “

Saygılarımızl

28.03.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM