YAZARLARIMIZ
Sebahattin Eriş
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Bilim Uzmanı
musavir42@hotmail.com



Defter Beyan Sistemine (DBS) Bilgi Girişi Sürelerinin “Uzatılması” Unutuldu!

Mücbir sebep hali kapsamına giren ve bu kapsamda uzatılan, ya da bu kapsama girmeyen fakat haricen sirkülerle uzatılan birçok beyanname ve bildirim sürelerinin hangi tarihe  uzatıldığını ancak ezberleyerek, formülleyerek ya da bazı listeler yaparak belirleyebildiğimiz şu süreçte HİÇ TARTIŞILMAMIŞ, hatta Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca da UNUTULMUŞ bir konuyu dile getirmeye çalışacağım.

Bu yazımın konusu; “Defter Beyan Sistemine (DBS) zorunlu olarak tabi olan gerçek usulde gelir vergisi mükelleflerinin (2.sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabının), mücbir sebep kapsamına sadece KDV ve MUHTASAR beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerinin dahil edilmesi nedeniyle, bu sisteme bazı zorunlu bilgi girişlerinde KANUNİ SÜRELERİN GEÇMİŞ OLABİLACEĞİ ve en azından 17.05.2020 tarihine kadar 2020/1 geçici vergi dönemini ilgilendiren yani ocak, şubat ve mart aylarına ait bütün bilgi girişlerinin yapılması gerektiği” değerlendirmesi üzerinedir.   

DBS’de; 31.03.2020 tarihli envanter listelerinin “ENVANTER TAKİP LİSTESİ” bölümüne en geç 17.05.2020 tarihine kadar girilmesi ve MART ayı GELİR/GİDER/BORDRO KAYITLARI ile AMORTİSMAN GİDERLERİ GİBİ TÜM BİLGİLERİN yine 17.05.2020 tarihine kadar kaydedilmesi ZORUNLULUĞU bulunmaktadır. Aslında 2020/1 dönemi geçici vergi beyannamelerinin verilme süresi önümüzdeki günlerde UZATILSA bile, yapılacak uzatmanın ilgili bilgi girişlerinin süresine tesiri olmadığı, söz konusu bilgi girişlerinin 17.05.2020 tarihine kadar yapılması gerektiği ile ilgili böyle bir zorunluluğun olduğu görülecektir.  

Vergi Usul Kanunu’nun, 185 ve müteakip maddelerinde; tüm mükelleflerin envanter çıkarma zorunluluğuna yer verilmiş ve İşletme hesabı esasına göre defter tutanların; emtia envanterini çıkarmaya mecbur oldukları, her hesap dönemi sonunda işletme hesabı hulasası çıkaracakları, bunda da dönem sonu mal mevcuduna yer verecekleri uzun uzadıya anlatılmıştır. Yine Vergi Usul Kanunu’nun 9.Bölümündeki maddelerde “Kayıt Nizamı” ve bu bölümde yer alan 219.maddesinde de “Kayıt zamanı” anlatılmıştır.  

Defter beyan sisteminde kayıt zamanı ise; muhtasar, KDV, Geçici Vergi gibi dönemsel beyannamelere konu olacak TÜM BİLGİLERİN VE İÇERİKLERİNİN EN GEÇ, ilgili o beyannamenin verileceği son gün saat 23.59’a kadar DBS’ye kayıt yapılabileceği, her beyannameyi ilgilendiren bilgilerin o beyannamenin verilme süresi içerisinde sisteme girilmesi gerektiği, aslında bu sürede bilgi girişinin zorunlu olduğu, takvim yılının son ayına ait kayıtların ise, aynı yıla ait gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son gün saat 23.59'a kadar süresi  olduğu anlatılmıştır.

Sadece Defter Beyan Sistemini konu alan ve 2017 yılında yayımlanan 486 sıra numaralı VUK Genel Tebliğinin 7.maddesinde KAYIT ZAMANI  (1) İşlemlerin defterlere kaydı, ait oldukları aya ait katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günden fazla geciktirilemez. (2) Takvim yılının son ayına ait kayıtlar, takvim yılına ait gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son gün saat 23:59’a kadar yapılabilir.” şeklinde hükme bağlanmış ve yayımlandığı tarihten bu yana hiçbir değişiklik geçirmemiştir.

Defter beyan sistemine yönelik tüm gelişmeler ve açıklamalar, bakanlığın GİB sayfasında DBS’ye yönelik DUYURULAR şeklinde mevzuatlaştırılmıştır.

Defter Beyan Sisteminde yapılan bir açıklamada; dönem sonu mal mevcudunun, üçer aylık dönemler itibari ile Envanter Takip Listesine tek kayıtla giriş yapılmasının zorunlu olduğu, dönem sonu mal mevcudunun hangi detay kırılımında giriş yapılabileceğinin mükelleflerin isteğine bırakıldığı duyurulmuştur.

Yine Defter Beyan Sisteminde başka bir tarihte yapılan başka bir açıklamada; “Envanter Takip Listesinde Oluşturulacak Kalemlere İlişkin Bilgi Girişleri Hangi Düzeyde Olmalıdır?”

“Envanter listesinde takip ettiğiniz emtia giriş ve çıkışlarını “dönem başı, birinci geçici vergi dönemi, ikinci geçici vergi dönemi, üçüncü geçici vergi dönemi, dönem sonu” şeklinde detaylı takip edilebileceği gibi, her bir dönem için tek kayıtla da takip edilebilecektir. Mükelleflerin, hangi detay kırılımında envanter kalemi ekleyeceği mükellefin isteğine bırakılmıştır.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Ancak DBS’de, dönemsel ya da yıllık hangi tarihe kadar envanter takip listelerinin girilmesi gerektiği ile ilgili anlaşılır bir açıklama yapılmamıştır.

Kendi işi ile ilgili bir konuda süresinden sonra bilgi değişikliği yapacağına ilişkin bir SMMM meslektaşımız özelge istemiş, verilen özelgede süresinden sonra bilgi girişi yapılabileceği ancak 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümlerinin tatbik edileceği belirtilmiştir.

Vergi Usul Kanunu’nun envantere ve kayıt zamanına yönelik kanun düzeyindeki hükümleri her zaman olduğu gibi halen geçerlidir. DBS ise tebliğlerle düzenlenmektedir.  

DBS, sadece 2.sınıf defter tutmakla yükümlü olan gelir vergisi mükelleflerini kapsadığı ve tüm gelir vergisi mükellefleri de 518 sayılı VUK GT ile mücbir sebep kapsamına alındığı için, bu yazıda sadece DBS ve buna tabi gelir vergisi mükelleflerinin bilgi girişi ile ilgili süreler yönünden durumları anlatılmaya çalışılmıştır.  

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 518 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile kullandığı mücbir sebep hali ilanı yetkisini 213 Sayılı VUK’nun “Bücbir Sebepler” başlıklı 13.maddesinin 1.fıkrasının 2.bendindeki ve maddeyi bitirdiği son fıkrasındaki “….gibi” kıyaslamasından yola çıkarak kullanmıştır.  Diğer bentlerde sayılan mücbir sebepler, gerçek ya da tüzel kişilerin bireysel olarak kullanabilecekleri mücbir sebeplerdir.

Mücbir sebep hali ilanına yönelik kullanılan 13.maddedeki yetkiden sonra, bu yetkinin hangi vergi türleri, hangi sektörler ya da hangi işyerlerinin hangi beyannameleri ve ödeme  sürelerine yönelik kullanılacağına ise; “Mücbir Sebeplerde Gecikme” başlıklı 15.maddesinin son fıkrasındaki “…Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkilidir. Bu yetki vergi türleri ve işyerleri itibarıyla; beyannamelerin toplulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri belirlenmesi ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilir.” hükmü ile karar verilmiş ve kullanılmıştır.  

Söz konusu yetki ise sadece birkaç beyanname ve bildirimin verilme sürelerine yönelik çok kısıtlı olarak kullanılmış ve

-Vergi türü yönünden sadece gelir vergisi mükellefleri ile, salgından etkilenen ve vergi türüne bakılmaksızın bakanlıkça 16 kalem halinde tek tek sayılan bazı sektörler ve ayrıca İçişleri Bakanlığınca yine vergi türlerine bakılmaksızın faaliyetleri geçici olarak durdurulan bazı işletmelerin/işyerlerinin;  

-Sadece

-KDV Beyannameleri

-Muhtasar ve MUHSGK beyannameleri (MUHSGK da sadece vergiler)

-B Formları ve

-e-defter oluşturma, yüklemeleri ve göndermeleri ile

-Bunların ödeme sürelerine

yönelik kullanılmıştır.

518 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile yaşananları ÇOK KISA özetlersek; Mücbir sebep kapsamındaki mükelleflerin nisan-mayıs ve haziran aylarında verilmesi, bildirilmesi  veya onaylanarak yüklenmesi gereken yukarıdaki sınırlı sayıdaki söz konusu beyan ve bildirimlerin tamamının verilme, bildirilme ve yüklenme süreleri 27.07.2020 tarihine, bu beyannamelerde tahakkuk edecek vergilerin ödeme süreleri ise sırası ile ekim-kasım ve aralık aylarının 27.günlerine uzatılmıştır.

Bakanlıkça yayımlanan söz konusu 518 sıra numaralı VUK Genel Tebliği’nin tüm hükümlerine direkt atıf yapılarak ve tamamı dikkate alınarak SGK kurumu tarafından da (KISMEN) uyum sağlanmış ve bir genel yazı ile, sigorta prim ve hizmet belgelerinin veya MUHSGK beyannamesindeki sigorta bildirimlerinin normal kanuni süreleri içerisinde verilmesi/onaylanması koşulu ile; tahakkuk edecek olan 5510 sayılı Kanunun 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi kapsamındaki primlerin ödeme sürelerinin, ilgili tebliğe göre mücbir sebep kapsamında sayılan tüm kesimler için yine sırası ile ekim-kasım ve aralık ayları sonuna uzatıldığı açıklanmıştır.

Hatta SGK tarafından 518 sıra numaralı VUK Genel Tebliği’nin biraz dışına çıkılarak -iyi de yapılarak-, tebliğde düşünülemeyen bazı alanlarda yetki kullanılmıştır.

Mücbir sebep kapsamında sayılan sektörlerde faaliyet gösteren veya İçişleri Bakanlığı genelgeleri ile faaliyetleri geçici olarak durdurulan ya da bir şekilde mücbir sebep kapsamında bulunan tüzel kişiliklerden; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının; sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının; limited şirketler de dahil diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarının ve ayrıca tüm gelir vergisi mükelleflerinin nisan, mayıs ve haziran aylarında ödenecek olan 5510 sayılı Kanunun 4.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi kapsamındaki bağ-kur primlerinin de yine sırası ile ekim-kasım ve aralık aylarının sonuna uzatıldığı duyurulmuştur.   

Konuya dönecek olursak; bakanlığın yetki kullanımına yönelik Vergi Usul Kanunu’nun yukarıdaki 15.maddesinin son fıkrası hükmünde; beyannamelerin toplulaştırılması, geçici süreliğine zorunluluklarının kaldırılması gibi düzenli kullanılabilecek pek çok yetki mevcutken, söz konusu yetki, sınırlı sayıdaki bazı beyanname ve bildirimlerin dönemsellik ilkeleri  korunarak sadece verilme ve ödeme sürelerinin uzatılması şeklinde kullanılmıştır.  

Dolayısı ile, herhangi bir mükellef mücbir sebep kapsamında sayılan vergi türende ya da sektörlerde ya da içişleri bakanlığı genelgelerinde sayılan işletme türlerinde olsa bile; gelir vergisi, kurumlar vergisi, geçici vergiler, ÖTV, DV, vs.vs. bir çok beyanname mücbir sebep kapsamındaki yetkiye dahil edilmemiş, uzatılması gerekiyorsa sirkülerle ayrıca uzatılabilir halde kalmıştır. (yazımız, muhasebeTR, 07.04.2020)

Basit Usuldeki gelir vergisi mükelleflerinin bile 2020/01,02,03 dönemine ait DBS bilgi girişlerinin temmuz ayı sonuna uzatıldığı açıklaması bağımsız bir sirkülerle ayrıca yapılmış, ancak gerçek usuldeki gelir vergisi mükelleflerinin DBS bilgi girişlerinin nasıl olacağı, hangi bilgi girişlerinin uzayabileceği, hangilerinin uzamayacağı, hangi bilgilerin hangi tarihe kadar girilmesinin zorunlu olduğu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

Gelir vergisi mükelleflerinin DBS’ye bilgi girişlerinin en geç; DBS’de verilecek her beyannameyi ilgilendiren, konusunu ya da içeriğini oluşturan her bilginin, ilgili o beyannamenin verilmesi gereken süre içerisinde DBS’ye girilmesi gerektiği esası üzerine kurgulanmıştır.    

Gelir vergisi mükelleflerinin tamamının vergi türü itibariyle mücbir sebep kapsamına alınmasından dolayı, DBS’ye tabi mükelleflerin KDV ve muhtasar beyannameleri için mart, nisan ve mayıs aylarına ait olup, nisan, mayıs ve haziran aylarındaki bilgi girişlerinin belki 27.07.2020 tarihine kadar uzadığı, bu tarihe kadar kayıt edilebileceği düşünülebilir.

Ancak 2020/1 dönemi GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİNİN VERİLME SÜRESİ UZATILMADIĞI SÜRECE, mart ayına ait tüm gelir/gider/bordro kayıtları ve amortisman giderleri ile envanter bilgilerinin en geç 17.05.2020 tarihine kadar DBS’ye girilmesi/gönderilmesi zorunluluğu tartışmasızdır.

Hatta söz konusu geçici vergi beyannamesinin verilme süresi uzatılsa bile, bu dönemi ilgilendiren DBS bilgi girişlerinin buna bağlı ve doğal olarak uzayacağı düşünülmemelidir. Çünkü mücbir sebep kapsamında yapılan ötelemeler DBS bilgi girişleri ya da kayıtları ile ilgili değil, sadece KDV ve muhtasar beyannamelerin verilme süreleri ile ilgilidir.   

Dolayısı ile mücbir sebep kapsamındaki gelir vergisi mükellefleri için KDV ve Muhtasar beyannamelerinin verilme süreleri uzamış görünse bile DBS’ye bilgi girişlerinin 17.05.2020 tarihine kadar zorunlu olarak tamamlanmış olması gerekecektir.

Çünkü Ocak, Şubat ve Mart ayına ait tüm gelir/gider/bordro ve amortisman kayıtlarının ayrıntılı bir şekilde girilmesi ve 2020/1.dönem envanter listesinin oluşturulması zorunluluğu, geçici vergi beyannamesinin en temel konusunu ve içeriğini oluşturmaktadır.

Tersinden okursak;

-GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ, tahakkuk edecek verginin %10’dan fazla sapmasına izin vermeyen ve Vergi Usul Kanunu’nun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin istisnalar ve değerlemeye ait hükümleri de dahil olmak üzere bütün hükümlerinin dikkate alınması sonucunda ulaşılan üçer aylık kazançlar üzerinden verilen bir vergi beyannamesidir,

-Bu beyannamenin asıl dayanağı ya da veriliş gayesi ise kayıtlar sonucu ulaşılan KAR/ZARARDIR,

-Kar/zarara ulaşmanın tek ve gerçek dayanağı Vergi Usul Kanunu’nda hükmedilen esaslar doğrultusunda dönemin ENVANTERİNİ tespit etmek/çıkarmaktır,

-Bunun da yapılabilmesi için veya tek dayanağı dönemin tüm gelir gider kayıtlarının girilmiş, kaydedilmiş olmasıdır. 

Dolayısı ile, DBS’de geçici vergi beyannamesi ekinde hesap özeti sunulup, envanterden hareketle bir kar/zarara ulaşılacaktır. Bunun ise söz konusu envanter listesi çıkartılıp gerekli kayıtları yapıldıktan sonra, ilgili kar/zarar tablolarına yansıması (kar veya zarar şeklinde) ve bu beyannameyi etkilemesi gerekmektedir. Kaldı ki, Kar/Zararı belirleyici temel unsur envanterdir.

Ayrıca, DBS’ye kaydedilecek olan envanter takip listesi ile ilgili olarak; her geçici vergi dönemi sonunda envanter takip listesinin tek kayıtla da olsa bütün mal mevcudunu ve ayrıntılarını ihtiva edecek şekilde bir tablo halinde giriş yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.   

DBS’de yapılan şu açıklama;  

“Dönem sonu mal mevcudunun, üçer aylık dönemler itibari ile Envanter Takip Listesine tek kayıtla giriş yapılmasının zorunlu olduğu, dönem sonu mal mevcudunun hangi detay kırılımda giriş yapılabileceğinin mükelleflerin isteğine bırakıldığı”

Ve yine başka tarihte yapılan şu açıklama;

Envanter Takip Listesinde Oluşturulacak Kalemlere İlişkin Bilgi Girişleri Hangi Düzeyde Olmalıdır? Envanter listesinde takip ettiğiniz emtia giriş ve çıkışlarını “dönem başı, birinci geçici vergi dönemi, ikinci geçici vergi dönemi, üçüncü geçici vergi dönemi, dönem sonu” şeklinde detaylı takip edilebileceği gibi, her bir dönem için (GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİNİ ANLAMAK GEREKİR) tek kayıtla da takip edilebilecektir. Mükelleflerin, hangi detay kırılımda envanter kalemi ekleyeceği mükellefin isteğine bırakılmıştır.”

Şu şekilde yorumlanmalıdır;  

Dileyen mükellefler, her üç aylık dönemin sonunda ayrıntılı bir şekilde bütün ENVANTER LİSTESİNİ BÜTÜN AYRINTISI İLE ancak tek seferde Envanter Takip Listesi ekranına GİREBİLECEK, dileyen mükellefler ise bu ekranı her envanter kalemi veya bilgisi giriş-çıkışı, artması-azalması gibi sebeplerle dilediği sıklıkla ayrı ayrı kullanabilecekler.

DBS’de dönemsel olarak en azından yapılması gereken ve ZORUNLU olan ise; her üç aylık dönemin sonunda, dönemin mal mevcudunu gösterir envanter listesini ayrıntılı bir şekilde tek kayıtla hepsini birden bu takip listesine kaydetmek. Kayıt tarihinin veya bu bilgilerin giriş tarihinin de dönemin geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce olmasına dikkat etmek. (Örneğin, 31.03.2020 tarihli mal mevcudunun bütün ayrıntılarını gösterir envanter listesini en geç 17.05.2020 tarihinden veya 30.06.2020 tarihli mal mevcudunun bütün ayrıntılarını gösterir envanter listesini en geç 17.08.2020 tarihinden önce DBS’deki “Envanter Takip Listesi” ekranına girmek.)

Buradaki TEK KAYIT ifadesinden kasıt; dönemin ayrıntılı tüm envanter listesini, dönem sonu mevcut malların isimleri, miktarları, birim fiyatları, toplam tutarları gibi bütün ayrıntıları ile envanter takip listesi adındaki bu takip ekranına tek seferde yazılması/girilmesi ve kaydedilerek bir tablo şeklinde kullanılmasıdır.   

DBS sistemi, yıllık bütün bilgilerin kağıt defterlere yazılıp saklanması yerine elektronik ortamda yazılıp saklanması üzerine kurgulanmıştır. Yoksa Vergi Usul Kanununun bütün hükümleri ortada dururken ve hiç bir sapma yokken, dönemin toplam envanter rakamının sadece tek satır halinde, topluca rakamsal olarak girilmesi ya da kayıt edilmesi üzerine kurgulanmış değildir.

Özetle şahsi kanaatim, DBS’de KAYIT ZAMANI ile ilgili; her beyannamenin konusunu/içeriğini/ayrıntılarını oluşturan tüm bilgilerin, ilgili o beyannamenin normal mutad verilme süresi içerisinde girilmesi gerektiği temel ilkesi karşısında, VUK hükümlerini ve DBS’de yapılan acıkmaları da gözeterek; 2020/1. Geçici vergi dönem için DBS’ye gelir/gider/bordro kayıtları ve amortisman giderleri gibi bütün bilgi girişlerinin ve envanter takip listesi girişinin en geç 17.05.2020 tarihine kadar yapılması gerektiğidir.  

Yukarıdaki anlatımı desteklemek için şu sorunun da dile getirilmesi gerekmektedir. DBS’ye tabi olup muhtasar beyannamesini MUHSGK şeklinde vermekle yükümlü olan mükellefler (örneğin pilot illerdeki mükellefler), sigorta primleri yönünün MUHSGK beyannamesinin kanuni süresi içerisinde verilmesi zorunluluğu nedeniyle, mart ayına ait olup NİSAN ayında verilmesi gereken MUHSGK beyannamelerini 26.04.2020 tarihinde (27.04.2020 pazartesi) vererek onayladılar. Bir beyanname türü olması nedeniyle bu beyannameyi ilgilendiren bilgi girişlerinin, DBS’nin temel ilkesi karşısında en geç 27.04.2020 tarihine kadar DBS’ye girilmesi gerekirdi. İki beyannamenin veriliş süresinin uzatılmış olmasının burada bir katkısı olmamıştır.  

Dolayısı ile, Defter Beyan Sistemine tabi gelir vergisi mükellefleri için, mücbir sebep hali ilanı kapsamında sadece KDV ve muhtasar beyannamelerinin verilme süresinin uzatılmış olması ya da önümüzdeki günlerde geçici vergi beyannamesinin verilme süresinin ayrıca uzatılacak olması, DBS’ye bilgi girişlerindeki süreler açısından yeterli olmayacak, gerçek usulde gelir vergisi mükelleflerinin DBS’ye bilgi girişlerinin de uzatıldığı ile ilgili ayrıca ve yeterli bir açıklama yapılması gerekecektir.

Örneğin; 2019 kurumlar vergisi beyannamelerinin tüm mükellefler için verilme ve ödeme sürelerinin sirkülerle 01.06.2020 tarihine uzatılmasına rağmen, mücbir sebep kapsamında olmayan kurumlar vergisi mükelleflerinin 2019 aralık dönemine ait e-defter yükleme, berat oluşturma ve gönderme sürelerinin de  01.06.2020 tarihine yani aslında aynı tarihe uzatıldığı, kurumlar vergisi beyannamelerinin uzatılmasından BAĞIMSIZ olarak ayrıca ve iki gün sonra başka bir sirkülerle açıklanmıştır.  

Elektronik Defter Genel Tebliği’nin 4.3.4.maddesinde 19.10.2019 tarihinde yapılan değişiklikle;

1-Defter ve berat dosyalarının ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar,

2-Hesap dönemlerinin son ayına ait defter ve berat dosyaları, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar,

3-Dileyen mükellefler, her hesap dönemine ilişkin ilk ayda (hesap dönemi içinde işe başlayanlarda işe başlanılan ayda), tercihlerini e-Defter uygulaması aracılığıyla elektronik  ortamda bildirmeleri şartıyla, her bir geçici vergi döneminin aylarına ait e-Defter ve berat dosyalarını her ay için ayrı ayrı olmak üzere, ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar (son dönem geçici vergi dönemine ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar)

oluşturma, NES veya Mali Mühürle imzalama/onaylama ve berat dosyalarını e-Defter uygulamasına yükleyerek Başkanlıkça onaylı halini alma imkânından da yararlanabilirler. 

şeklinde yeniden bazı belirlemelere gidilmiştir. 

İşte bu düzenleme 2 farklı yönden önemlidir.

Birincisi; e-defter yükümlüsü gelir ya da kurumlar vergisi mükelleflerinin aralık dönemlerine ait e-defter oluşturma yükleme ve gönderme süreleri e-defter Genel Tebliğinde “2-Hesap dönemlerinin son ayına ait defter ve berat dosyaları, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar,” yapılacağı şeklinde belirtilmiştir.

Buradaki “..gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar” ifadesinden maksat; mükellefin bireysel olarak yıllık beyannamesini fiilen verdiği, verebildiği, ya da uzatılan süreleri kullanarak vereceği en son ayın son günü şeklinde anlaşılmamalıdır. Gelir vergisi mükellefleri için MART ayının sonu, kurumlar vergisi mükellefleri için NİSAN ayının sonu olarak anlaşılmalıdır.

Şöyle ki;

Tüm gelir vergisi mükellefleri için en geç mart ayı sonuna kadar verilmesi gereken 2019 yılı gelir vergisi beyannamelerinin verilme süresi 17.03.2020 tarihinde yayımlanan sirkülerle NİSAN ayı sonuna uzatılmış, bundan bağımsız olarak yine aynı gelir vergisi mükelleflerinin 2019 aralık dönemine ilişkin yine mart ayı sonuna kadar oluşturulması ve yüklenmesi gereken e-defter süreleri mart ayı sonuna doğru ayrıca yayımlanan sirkülerle aslında gelir vergisi beyannamelerinin uzatıldığı aynı tarihe yani NİSAN ayı sonuna uzatılmıştır. Görüleceği üzere ayrı bir açıklama ile uzatılmıştır.

Benzer olarak, tüm mükellefler için nisan ayı sonuna kadar verilmesi gereken 2019 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süresi yayımlanan başka bir sirkülerle 01.06.2020 tarihine uzatılmış, bundan bağımsız olarak mücbir sebep kapsamında olmayan kurumlar vergisi mükelleflerinin 2019 aralık dönemine ilişkin yine nisan ayı sonuna kadar oluşturulması ve yüklenmesi gereken e-defter süreleri de birkaç gün sonra yayımlanan başka bir sirkülerle aslında kurumlar vergisi beyannamelerinin uzatıldığı aynı tarihe yani 01.06.2020 tarihine uzatılmıştır. Konu ile ilgili olmamakla beraber, mücbir sebep kapsamındaki kurumlar vergisi mükelleflerinin nisan ayında oluşturulması gereken e-defter oluşturma ve yükleme süreleri ise 27.07.2020 tarihi olarak mücbir sebep hali ilanında ayrıca belirlenmiştir. 

Şayet e-defter genel tebliğindeki “….gelir ya da kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar” ifadesi; e-defter yükümlüsü gelir ya da kurumlar vergisi mükellefinin kendi yıllık beyannamelerinin sadece kendileri açısından “verildiği-verileceği-uzatılan sürelerin sonunda verileceği” yani fiilen verildiği ayın sonuna kadar e-defterlerini yükleyebilirler onaylayabilirler şeklinde kastedilmiş olsa idi, o zaman mart ayı sonu olan gelir vergisi beyannamelerinin verilme süreleri 30.04.2020 tarihine kadar başka bir sirkülerle uzatılmışken, aynı mükelleflerin yine mart  ayı sonu olan 2019 yılının aralık dönemine ilişkin e-defter yönünden bildirimlerinin de aynı tarihe yani 30.04.2020 tarihine kadar uzatıldığının birbirinden bağımsız başka bir sirkülerle açıklanmasına gerek olmazdı.

Yine nisan ayı sonu olan kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süreleri başka bir  sirkülerle 01.06.2020 tarihine uzatılmışken, aynı mükelleflerin yine nisan ayı sonu olan 2019 yılının aralık dönemine ilişkin e-defter yönünden bildirimlerinin de aynı tarihe yani 01.06.2020 tarihine uzatıldığının birbirinden bağımsız başka bir sirkülerle açıklanmasına gerek olmazdı.

Başka bir ifade ile, “Yıllık gelir ya da kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar” ifadesinde kastedilenin, yılın son dönemine ilişkin e-defter oluşturma ve yükleme işlemlerinin; gelir vergisi mükellefleri için yıllık gelir vergisi beyannamesinin normal mutad verilme süresi olan MART ayının sonuna kadar, kurumlar vergisi mükellefleri için yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin normal mutad verilme süresi olan NİSAN ayının sonuna kadar yapılması gerektiği, kanuni sürenin bu olduğu, yıllık beyannamelerin verilme sürelerinin uzatılmasının, e-defter sürelerini etkilemeyeceği, bu sürelerin uzatılması gerekiyorsa ayrıca uzatılması gerektiği şeklinde yorumlanması gerekmektedir.

Kaldı ki, sirküler hatırlatma babında kullanılan bir mevzuat türü değildir. Süre uzatımına yönelik bir açıklama yapılmadığı zaman ilgili beyanname ya da bildirimin süresinin kesinlikle dolacağı bilindiği için sirkülerle uzatılmaktadır.

İkincisi; Elektronik Defter Genel Tebliğinin yukarıda da değindiğimiz 19.10.2019 tarihinde 4.3.4.maddesinde yapılan değişiklik sonucu yeni bir çelişki oluşmuştur.

Söz konusu maddenin 2.bendinde “Hesap dönemlerinin son ayına ait defter ve berat dosyaları, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar,” denilmiş, 3.bendinin parantez içi hükmünde de “……….. (son dönem geçici vergi dönemine ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar) denilmiş ve devamına bir tablo yapılarak söz konusu tabloda da “verileceği ayın sonuna kadar” şeklindeki tanımlama sürdürülmüştür.

Aynı madde içerisinde aynı konuya yönelik aynı süreler, iki farklı yerde iki farklı lafz ile anlatılmış ve farklı anlamlar taşıyabilecek, iki farklı tanımlama ve süre belirleme şekline dönüşmüştür.

“Verileceği ayın sonuna kadar” tabirinden normal ve mutad bir süre ya da bu günden belli  kesin bir süre anlaşılırken, “Verildiği ayın son gününe kadar” tabirinden ise işte yukarıda değinildiği gibi söz konusu gelir ya da kurumlar vergisi mükellefinin bireysel olarak kendi yıllık beyannamesini fiilen “verdiği-uzatılan süre sonunda verdiği” ayın son günü şeklinde anlaşılabilecektir.

Hatta Türmob tarafından bile böyle yanlış yorumlanmıştır ki, kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme sürelerinin uzatılması ile birlikte aynı gün Türmob tarafından salt konuya yönelik 17.04.2020/99 tarih/sayılı Türmob mevzuat sirküleri yayımlanmış ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme sürelerinin uzatılmasına direkt bağlı olarak yılın son dönemine ilişkin e-defter yükleme ve onaylama sürelerinin de otomatik uzamış olduğu şeklinde Birlik  Mevzuat Sirküleri yayımlanmıştır. Halbuki e-defterlerin yüklenmesi ve onaylanmasına yönelik süre uzatımına ilişkin bakanlık sirküleri ise daha sonraki günlerde ayrıca yayımlanmıştır. Dolayısı ile yıllık gelir ya da kurumlar vergisi beyannamelerin uzatılmış olmasının, yılın son dönemine ilişkin e-defter oluşturma ve yükleme sürelerini doğal olarak uzatmadığı, iki konunun birbirinden farklı olduğu da böylece ortaya çıkmıştır.  

“Verileceği ayın sonuna kadar” ya da “verildiği ayın son gününe kadar” ifadelerindeki lafzın ve mananın yeknesaklığının sağlanması ve e-defter yükleme ve onaylama süreleri ile ilgili bundan böyle yukarıdaki seçeneklerden hangisinin anlaşılması gerektiğinin bakanlıkça net olarak açıklanması gerekmektedir. 

Yine konuya dönecek ve tüm bu bilgileri DBS’ye şamil edecek olursak;

DBS yükümlüleri için, DBS’ye bilgi girişi sonucu verilecek olan bir beyannamenin süresinin uzatılmış olmasının, o beyannamenin içeriğini oluşturan tüm bilgilerin de uzayan sürenin sonuna kadar DBS’ye girilebileceği anlamı taşımamaktadır.

SORUN; elektronik bilgi, belge, sistem ve zorunluluklarla ilgili birbirinden bağımsız tüm mevzuatın, kanunla sadece yetki alınarak tebliğlerle mevzuatlaştırılması, bunun sonucunda da söz konusu tebliğlerin özel zamanlarda, özel durumlarda kanunlarla çakışması ya da aykırı düşmesi sonucunu veya sorununu doğurmaktadır. 

Ayrıca DBS sistemi; e-defter mevzuu gibi KENDİNE ÖZGÜ İKİNCİL MEVZUATI BULUNAN bir sistemdir. DBS yükümlüsü olan gelir vergisi mükellefleri için mücbir sebep ilanı ile sadece KDV ve muhtasar beyannamelerinin verilme ve ödenme süresinin uzatılmış olması, söz konusu aynı dönemlere ilişkin bilgi girişlerinin de doğal olarak uzadığı anlamı taşımamaktadır.

Dolayısı ile, KDV, muhtasar, geçici vergi beyannamesi gibi dönemsel beyannamelere konu olacak tüm bilgilerin ve içeriklerinin en geç; ilgili o beyannamenin verileceği son günün sonuna kadar DBS’ye kayıt yapılması zorunluluğunun; söz konusu beyannamelerin NORMAL MUTAD verilme süreleri içerisinde DBS’ye kayıt yapılması şeklinde anlaşılması gerekmektedir. 

Sonuç olarak;

-Yıllık gelir ya da kurumlar vergisi beyannamelerinin uzatılması sonucu, yılın son dönemine ilişkin e-defter yükleme ve onaylama sürelerinin de, “zaten doğal olarak uzadığı, bunun uzatıldığına yönelik ayrıca duyuruya gerek olmadığı” şeklindeki yanlış olan bir  düşünceyle sadece hatırlatma niyetiyle uzatma açıklaması yapıldı ise bile; e-defter yükleme ve onaylama sürelerinin uzatılması, beyannamelerin uzatılmasından bağımsız olarak hem gelir vergisi hem de kurumlar vergisi mükellefleri için ayrı ayrı sirkülerle açıklandı,

-Basit Usulde Gelir Vergisi mükelleflerinin bile 2020/01,02,03 dönemlerine ilişkin olup nisan ayı sonuna kadar DBS’ye girilmesi gereken bilgi girişlerinin 128 sıra numaralı sirkülerle 31.07.2020 tarihine kadar uzatıldığı bağımsız olarak ve vurgulu bir şekilde ayrıca açıklandı,

-Gerçek Usulde Gelir Vergisi mükellefi olup DBS yükümlülüğü bulunan mükelleflerin, 2020/Mart KDV dönemine, 2020/Mart MUHSGK dönemine ya da 2020/1 geçici vergi  dönemine ilişkin, bilgi girişlerinin en geç hangi tarihe kadar yapılması gerektiği, bu mükelleflerin mücbir sebep kapsamında sadece KDV ve muhtasar beyannamelerinin verilme sürelerinin uzatılmış olmasının; DBS’ye bilgi girişi sürelerini de doğal olarak uzatıp uzatmadığı AÇIKLANMADI,

UNUTULDU!!!

KAYNAKLAR;

*Vergi Usul Kanunu, 13,15 ve 185 ilâ 219.maddeleri

*518 sıra numaralı VUK Genel Tebliği

*486 sıra numaralı VUK Genel Tebliği (Defter Beyan Sistemi)

*1,2 ve 3 sıra numaralı Elektronik Defter Genel Tebliğleri

*125 ilâ 129 sayılı VUK Sirküleri

* SGK’nın 02.04.2020 tarih ve 5157380 sayılı Genel Yazısı

* GİB Defter Beyan Sistemi Duyuruları

12.05.2020

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM