BASINDAN YAZILAR
Veysi SEVİĞ, Bumin DOĞRUSÖZ - Denetimcinin vergi inceleme tutanağına itiraz kabul edilmez - MuhasebeTR

Veysi SEVİĞ, Bumin DOĞRUSÖZ - Denetimcinin vergi inceleme tutanağına itiraz kabul edilmez

Vergi incelemesi yapılan şirketlerin inceleme sırasındaki savunmaları tutanağı geçiriliyor. Ancak ilgili mükellefin hesapların yer aldığı defterleri esas alan tutanaklara itiraz etme hakkı bulunmuyor.


SİGORTADAN ALINAN TAZMİNAT

SORU: Yurtdışında yapılmış bulunan bir trafik kazası nedeniyle ilgili sigorta şirketinden alınan tazminatın muhasebeleştirilmesinde farklılık var mıdır?

YANIT: Vergi Usul Yasası’nın 329. maddesi amortismana tabi malların sigorta tazminatı ile ilgili düzenlemeyi içermektedir. Söz konusu yasa maddesi uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatları ile ziyaa uğrayan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası, yenileme giderlerini karşılamak üzere, bilançonun pasifinde geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilmektedir. Bu süre içerisinde kullanılmayan tazminat veya tazminat fazlası dönem kârına eklenmektedir.

Sigorta tazminatının yurtiçindeki bir kuruluştan ya da yurtdışında meydana gelen bir olay dolayısıyla yine yurtdışından alınmış olması durumu etkilemektedir. (V. Seviğ)


TUTANAĞA YAZILACAKLAR

SORU: Hakkımızda yapılan vergi incelemesi sırasında incelemeyi yapan görevlinin tutmuş bulunduğu tutanağa bizim de görüşlerimizin alınmasını istedik. Bu konuda incelemeyi yapan görevli sadece kendisinin tespit ettiği konularla sınırlı olmak üzere ancak savunmamızı tutanağa geçebileceğini bunun dışında herhangi bir itirazımızın tutanağa geçilemeyeceğini ifade etti.

Yapmış olduğumuz ticari faaliyet nedeni ile yaşanan ekonomik sorunlar sonucunda mağdur durumda bulunmamız söz konusu olmasına karşılık bu durumların inceleme sırasında dikkate alınmaması mağduriyetimizin daha da artmasına neden olmuştur.

YANIT: Vergi Usul Yasası’nın 141. maddesi gereğince “İnceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabilir. İlgililerin itiraz ve mülahazaları varsa bunlar da tutanağa geçirilir. Bu suretle düzenlenen tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması mecburidir.

İlgililer tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta bahis konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını ihtiva eden defter veya vesikalar, nezdinde inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak defter ve vesikaları geri alabilirler. Ancak bu defterlerin suç delili olmaması şarttır.”

Yukarıya aynen alınan yasa maddesinde de belirtildiği üzere inceleme elemanı tarafından düzenlenen tutanağa ilgililerin, yani mükellefin “itiraz ve mülahazaları varsa” geçirilir.

Gerçekte; olduğu gibi defterdeki kayıtların alındığı tutanağa itiraz olmaz. Ancak mülahaza olabilir. Çünkü mülahaza “düşünce” demektir. Bunun dışında tutanakta vergilendirme ile ilgili birtakım olaylar tespit edilmiş olabilir. Bununla ilgili olarak itiraz ve mülahazaların tutanağa alınması gerekir. (Baykara, Bekir “Vergi İncelemesi Sırasında Mükellefin Hakları” Vergi Dünyası Sayı: 314, sf: 15)

Mükelleflerin düzenlenen vergi incelemesine yönelik tutanaklara açıklayıcı nitelikte veya tespit edilen olayların genel oluşumu ile ilgili kendi görüşlerini de aldırması mümkündür.

Mükellefin bu konudaki isteminin inceleme elemanınca kabul edilmemesi düşünülemez.

Kaldı ki yukarıya aynen aktarmış olduğumuz yasa maddesinde de “mülahaza” kelimesine yer verilerek mükellefin konuya ilişkin düşüncesinin de tutanakta yer almasına olanak sağlanmış bulunmaktadır. (V. Seviğ)


VADELİ İŞLEMLER BORSASINDAN SAĞLANAN KAZANÇLAR

SORU: Vadeli işlemler borsasında elde ettiğimiz kazançlar beyana tabi midir? Söz konusu kazançlarımız üzerinden ayrıca Gelir Vergisi kesintisi yapılacak mıdır?

Daha önce bu borsada elde edilen işlemler üzerinden sağlanan kazançlarda sıfır oranında Gelir Vergisi kesintisi yapılıyordu. Bu kesinti miktarının 2007 yılında ve 2008 yılında da sıfır oranında uygulanmasına devam ediliyor mu?

YANIT: Gelir Vergisi Yasası’nın geçici 67. maddesinin 13. fıkrasında hükme bağlandığı üzere söz konusu yasa maddesinin uygulanması açısından menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ifadesi, özel belirleme yapılmadığı sürece Türkiye’de ihraç edilmiş ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kayda alınmış ve/veya Türkiye’de kurulu menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon borsalarında işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile kayda alınmamış olsa veya menkul kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi Hazine tarafından veya diğer kamu tüzelkişileri tarafından ihraç edilecek her türlü menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracını ifade etmektedir.

Yasal düzenleme gereği olarak bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan; belirli vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte, ekonomik veya finansal göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma, satma, değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri de vergi uygulaması açısından sermaye piyasası aracıdır.

Aynı yasa maddesinin 14. fıkrası uyarınca da Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında 31.12.2008 tarihine kadar yapılan işlemlerden elde edilen kazançlar için tevkifat oranı sıfır olarak uygulanacaktır.

Söz konusu yasal düzenleme uyarınca tam ve dar mükellef kurumların aralarında yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden doğan kazançlarından tevkifat yapılmayacaktır. Bir başka anlatımla Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında tam ve dar mükellef gerçek ve tüzelkişiler tarafından 31.12.2008 tarihine kadar yapılan işlemlerden elde edilen kazançlardan sıfır oranında tevkifat yapılacaktır.

Ayrıca bu konuda elde edilen kazançlar için beyanname verilmeyecek, başka gelirler nedeniyle yıllık beyanname veriliyorsa söz konusu alandan elde edilen kazanç beyannameye dahil edilmeyecektir. (V. Seviğ)


ALINAN TAZMİNAT

SORU: Ticari amaçla satın alınan soğutucunun elektrik kaçırması sonucunda dükkân sahibi olarak şahsıma vermiş bulunduğu zarar nedeniyle imalatçı firma hakkında açmış bulunduğum tazminat davası sonucunda almış olduğum tazminat ticari kazancın bir unsuru olarak kabul edilebilir mi?

Aldığım bu tazminatı ticari kazancıma dahil etmek zorunda mıyım?

YANIT: Soğutucunun elektrik kaçırması nedeniyle üretici firmadan almış olduğunuz tazminat Gelir Vergisi Yasası’nın vergiye tabi tuttuğu gelir unsurlarından herhangi birisine dahil olmaması nedeniyle ticari kazancınızın bir parçası olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla beyana ve vergiye tabi değildir. (V. Seviğ)


YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI

SORU: Arkadaşlarımca kurulan ve bana da nezaketen küçük bir hisse verilen ve kuruluş sözleşmesinde müdürlerden biri olarak gözüktüğüm, ancak hemen hemen hiç ilgim olmayan bir limited şirketteki hissem dolayısıyla şirketin vergi borçlarından ötürü, şahsıma yurtdışı çıkış yasağı konuldu.

Gazetedeki köşe yazınızdan ise yurtdışı çıkış yasağının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğini öğrendim. Bu yasağın kalkması için yapmam gereken bir işlem var mı? (M. ERSÖZ/İSTANBUL)

YANIT: Yurtdışı çıkış yasağına ilişkin yasal düzenleme (Pasaport Kanunu md.22) Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiştir. Ancak iptal kararı, henüz Resmi Gazete’de yayımlanmadığı gibi, yayımlandığında da yayımını izleyen altı ay sonra yürürlüğe girecektir.

Bu arada söz konusu yasağın kaldırılması için Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe göstererek vergi dairesine müracaat edebilirsiniz. Ancak idare, kanun henüz yürürlükte olduğundan, müracaatınızı reddedecektir. Bu ret cevabından veya cevap verilmezse müracaatınızı izleyen 60. günden itibaren, reddin iptali için dava açabilir ve yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep edebilirsiniz. Mahkemeler, anayasaya aykırılığı artık sabit olmuş bir yasa maddesine göre karar veremeyeceklerinden, kanaatimce, yürütmeyi durdurma talebinizi kabul etmek durumundadırlar. (B.Doğrusöz)


YARGI KARARLARINDA

UZLAŞMA

Danıştay 4. Dairesi E. 2003/769 K. 2004/605 T. 29.3.2004

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 11. maddesinde, Maliye Bakanlığı’nın vergi incelemesine dayanılarak salınacak vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verilebileceği, tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamayacağı, uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu kanunun 112. maddesine göre gecikme faizi hesaplanacağı hükme bağlanmış olup bu hükme göre davacı şirket hakkında yapılan incelemeler sonucu düzenlenen vergi inceleme raporlarında re’sen tarhı öngörülen vergi, fon payı ve cezalar için tarhiyat öncesi uzlaşma talep edildiği ve 1.10.2001 tarihinde uzlaşmanın sağlandığı olayda, üzerinde uzlaşılan konulara ilişkin olarak dava açılamaz.

Danıştay 3. Dairesi E. 2000/3173 K. 2003/607 T. 29.1.2003

Vergi Usul Kanunu’nun Ek 7. maddesinde, uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabının tarh edilen vergiye ve kesilen cezaya, uzlaşmaya vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği, bu takdirde dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddetin tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olarak uzayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre dava açma süresinin başlaması için uzlaşma komisyonu toplantısında tutanağın imzalanması yeterli olmayıp bu tutanağın ayrıca mükellefe tebliğ edilmesi gerektiğinden, 9.3.2000 tarihli uzlaşma komisyonu toplantısına yükümlüyü temsilen katılan kişinin imzaladığı aynı tarihli uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın imzalandığı tarih, dava açma süresinin başlangıcı olarak kabul edilemez.

Danıştay 4. Dairesi E. 2002/1089 K. 2003/2999 T. 20.11.2003

Davacı hakkında 1994 ve 1995 dönemlerine ilişkin yapılan tarhiyatlarla ilgili olarak uzlaşmaya varıldığı ve düzenlenen uzlaşma tutanağının davacı tarafından ihtirazi kayıt konmadan imzalandığı olayda, davacı 1995 yılında faaliyetinin olmadığı ve düzenlenen uzlaşma tutanağını sehven imzaladığını iddia ederek, tutanağın 1995 yılına ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açmıştır. Ancak, Vergi Usul Kanunu’nun Ek 6/2. maddesine göre mükellefin veya adına ceza kesilenin üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamayacakları ve hiçbir mercie şikâyette bulunamayacakları hükme bağlandığından, davacının üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaları dava konusu edemeyecek olması ve uzlaşma tutanağının davacı tarafından ihtirazi kayıt konmadan imzalanması ile de tutanağın kesinleşerek anlaşmaya varılması suretiyle uyuşmazlığın sonuçlandırılmış olması sebepleriyle açılan davanın incelenmesine olanak bulunmadığından reddine karar veren yerel mahkeme kararı yasaya uygundur.

Danıştay 3. Dairesi E. 1999/2191 K. 2000/736 T. 24.2.2000

Davacının, hakkında düzenlenen ihbarnamelerdeki vergi ve cezalar aleyhinde 9.10.1998 tarihinde dava açtığı ve yine aynı tarihli dilekçesiyle dava konusu edilen cezalara karşı uzlaşma talep ettiği ve bu cezalar için uzlaşmaya varıldığının sabit olduğu olayda; davacının sadece dava konusu ettiği cezalar için uzlaşma talebinde bulunması, dolayısıyla cezalar için uzlaşmaya varıldığı dikkate alındığında uzlaşma talebi dışında kalan vergiler için davanın esastan incelenmesinde yasaya aykırılık olmaması sebebiyle, yerel mahkemenin “dava konusu yapılmadan uzlaşma talebinde bulunulduğundan ve tarhiyatın cezaya ilişkin kısmında uzlaşmaya varıldığından bahisle” tarhiyatın terkini istemiyle açılan davayı reddeden kararında yasal isabet yoktur.

VERGİ İNCELEME TUTANAĞI NASIL OLUŞTURULUR

* Vergi inceleme görevlisi mükelleflerin itiraz ve mülahazaları varsa bunları tutanağa geçirir ve tutanağın bir nüshası inceleme yapılan ilgiliye bırakılır.

* İlgililer tutanakları imzalamaktan çekinirse tutanakta yer alan olaylar ve hesap durumlarını gösteren defter veya vesikalar ilgili izin vermese de alınır.

* İnceleme sonrası tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar alınan belgeler geri verilmez.

* İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak defter ve vesikaları geri alabilirler. Ancak bu defterlerin suç delili olmaması şarttır.

* İnceleme yapılan ilgilinin gefterdeki kayıtların alındığı tutanağa itiraz olmaz. Ancak mükellefler mülahazada bulunabilirler.

 

SÖZÜN ÖZÜ

Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin bir anlamı yoktur.

SARTRE

(Kaynak: Referans Gazetesi | 24.10.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM