ÖZEL BÖLÜM
Zeki YANIK
Gazi Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme Bölümü Öğretim Üyesi
Yeminli Mali Müşavir

Fevzi Serkan ÖZDEMİR
Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Muhasebe-Finansman A.B.D.
Araştırma Görevlisi


KREDİ KARTLARI İLE YAPILAN MAL VE HİZMET SATIŞI İŞLEMLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNDEKİ AYRILIKLARIN MUHASEBE KURAMI ÇERÇEVESİNDE ANALİZİ-II


Tarih:
28/11/2005   

4.      ÜYE İŞYERLERİ İLE BANKALAR ARASINDA KARTLI İŞLEMLER İÇİN YAPILABİLECEK POS SÖZLEŞMELERİ

            Üye işyerleri, çalışmak istedikleri bankaya POS cihazı almak için başvurduklarında yapılan sözleşmede, işlem bedellerinin hesaba geçişini de belirlerler. Üye işyerleri bu tercihi yaparken gerek duyacakları optimal çalışma sermayesi düzeylerini, stok devir hızını ve/veya asit-test oranını (stok bağımlılık oranını) dikkate alırlar. Satışa konu olan emtianın arz ve talebinin fiyat esnekliği ile işyerinin ölçeği de belirleyici bir faktördür. Örneğin bir akaryakıt servis istasyonu ile mobilya mağazası için stok devir hızı noktasında farklılık söz konusu olacaktır.  

4.1.      Slipte Yer Alan Tutarın Belirlenen Vade Sonunda Üye İşyerinin Mevduat Hesabına Geçmesi Şeklinde Yapılan POS Sözleşmeleri

            Üye işyerinde yapılan işlemler sonrasında düzenlenen sliplerin bedeli vade sonunda tahsil olunur. Slipin üzerinde yazılı olan değer, slipin nominal değeridir. Değerleme gününde slipin değerini nominal değerinden net bugünkü değerine (ıskonto edilmiş maliyetine) indirgemek gerekmektedir.[1] Değerleme gününde vadesi gelmeyen slipler için reeskont ayrılması gerekir. Reeskont faiz oranı, üye işyeri ile banka arasında yapılan sözleşmede belirlenen oran olacaktır.  Bu anlamda slipler adeta, alacak senetleri gibi işlem görmelidirler. Slipler için kullanılması gereken hesap ise TDHP’ nda yer alan 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER hesabı yada Hazır Değerler grubu içerisinde 104 KREDİ KARTI SLİPLERİ şeklinde önerilen bir hesap değil, 123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR hesabı olacaktır. Çünkü işletme için herhangi bir değer kaybına uğramaksızın kolaylıkla nakde dönüşebilecek bir değer (hazır değer) söz konusu değildir. Ancak sliplerin vadesinden önce nakde dönüştürülebilmesi de mümkün değildir. Üye işyerinin bu noktada yapabileceği tek işlem; daha önce belirlenen sözleşme hükmünün henüz çekilmemiş slipler için değiştirilmesini talep etmek olabilecektir. Daha açık bir ifadeyle, belirlenen vade sonunda hesaba geçecek bir slipin, münferit olarak, ertesi gün hesaba geçmesi mümkün değildir. Yani, slip bedellerinin kırdırılması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle de hazır değerler grubu içerisinde yer alacak bir hesaba kaydedilmesi uygun olmayacaktır.  

            127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR hesabının bir yardımcı hesabı düzeyinde de kartlı alacakların izlenmesi mümkündür. Fakat işletmenin alacakları içerisinde kartlı satışlarından doğan alacakları geniş yer tutuyor ise, ayrı bir hesap düzeyinde bu alacakları izlemek yararlı olacaktır.[2]  Kartlı satışların yaygınlaşması ve işletmelerde önemli bir yer tutar hale gelmesi ayrı bir defter-i kebir hesabının kullanılmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda eğer vade sonunda nakde dönüşecek slipler söz konusu ise, 123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR hesabının kullanılması daha anlamlı olacaktır. 

            Kartlardan alacakların mevcut bankacılık uygulamasında her ne sebeple olursa olsun şüpheli hale gelmesi mümkün değildir. Kartı çıkaran banka kredi kartlarına (aynı şekilde debit kartlara) uluslararası güvence sağlayan logoların kullanım hakkını satın alırlar. Kartın üzerinde yer alan logoların anlamı; hukuki sorumluluğun logoların sahibi uluslararası şirkete ait olduğu anlamına gelmektedir. Ayrıca ülkemizde üye işyeri için muhatabın banka olması ve bankaların da Hazine garantisi altında olması şüpheli alacak müessesesini kartlar açısından ortadan kaldırmaktadır. Yani bankaların TMSF’na devredilmeleri, kartlardan alacakların şüpheli hale geldiğini göstermez. 

ÖRNEK 2: SİMGE Kitabevi’nin anlaşmalı olduğu Y Bankasına ait POS cihazından, Y Bankası kartları ve diğer bankalara ait kartlara yapılan satışlara ilişkin aralık ayı dökümü aşağıdaki gibidir. Alacaklar vade sonunda işletmenin bankadaki mevduat hesabına geçmektedir.

Slip  Çekim   Tarihi

Anlaşmalı Banka Kartları ile

Diğer Banka Kartları ile

TOPLAM

02.12.04

242.000

28.000

270.000

18.12.04

 

95.000

95.000

30.12.04

 

18.000

18.000

31.12.04

45.000

 

45.000

TOPLAM

287.000

141.000

428.000

Metin Kutusu: Anlaşmalı banka kartlarına uygulanan faiz oranı aylık %2,05 iken diğer banka kartlarına uygulanan faiz oranının aylık ortalama %2,40 olduğu varsayılacaktır. Alacak doğumundan 45 gün sonra hesaba geçtiğine göre:

 

 

İSTENEN:

a) 31.12.2004 tarihli bilançoda hangi hesaplarda hangi tutarların yer alacağını hesaplayınız.

b) 31.12.2004 tarihli Gelir Tablosunu düzenleyiniz. (Satışların Maliyeti 300YTL, tüm satışlar kartla yapılıyor.). Eğer kartlı alacaklar 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER hesabında muhasebeleştirilseydi düzenlenecek gelir tablosunun görünümü nasıl olurdu?  

 

Slip Çekim Tarihi

Anlaşmalı Banka Kartları ile

Diğer Banka Kartları ile

Vadeye Kalan Süre

02.12.05

242.000

28.000

16

18.12.05

 

95.000

32

30.12.05

 

18.000

44

31.12.05

45.000

 

45

Her bir alacak için ayrı ayrı reeskont hesaplanır. Bileşik iç ıskonto formülü ile reeskont tutarları aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.[3]

                       

 

Metin Kutusu: PD : Peşin değer
 
ND: Nominal değer
 
n    : Vadeye kalan süre/yıl
 
i    : Yıllık etkin faiz oranı

 

Tarih

Anlaşmalı Banka Kartları

Diğer Banka Kartları

Toplam

02.12.2005

2.569,57

347,15

2.916,72

18.12.2005

---

2.340,82

2.340,82

30.12.2005

---

607,03

607,03

31.12.2005

1.330,85

--- 

1.330,85

TOPLAM

 

 

7.195,42

 

 

 

31.12.2004

 

 

 

 

657 REESKONT FAİZ GİDERLERİ

7.195,42

 

 

 

 

 

 

 

 

 

122 ALACAK REESKONTU

 

7.195,42

 

 

 

 

 

 

 

 

 

01.01.2005

 

 

 

 

122 ALACAK REESKONTU

7.195,42

 

 

 

 

 

 

 

 

 

647 REESKONT FAİZ GELİRLERİ

 

7.195,42

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

          

Ülkemiz uygulamasında, kartlardan alacaklar için hesaplanan ve bu alacakları net bugünkü değerine indirgeyen reeskont giderleri, vergi mevzuatı açısından kanunen kabul edilmeyen gider niteliğinde olacaktır. Bu nedenle ticari karı, mali kar ile uyumlu hale getirmek için daha önce reeskont ayrılarak gider yazılan bu tutarın matraha ilave edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde bir sonraki dönemde gelir yazılan tutar ise matrahtan indirim konusu yapılacaktır. [4] 

i)                    Bilançonun aktifleri arasında 123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR hesabı yada 127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR hesabında 428.0000 YTL görünürken 122 ALACAK REESKONTU hesabında 7.195,42 YTL görünecektir. O halde kartlardan NET ALACAK toplamı 420.804,58 YTL olacaktır.

  Net Satışlar

428.000,00

  Satışların Maliyeti

(300.000,00)

BRÜT SATIŞ KARI

128.000,00

 

 

  Reeskont Faiz Giderleri

(7.195,42)

OLAĞAN KAR

120.804,58

 

ii)                    Gelir Tablosu
123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR hesabının kullanımı ile birlikte hesaplanan reeskont, bir gider kalemi olarak, olağan kar rakamını brüt satış karından farklılaştırmıştır.

 
Eğer 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER hesabı kullanılırsa; vadeli bir alacak söz konusu olmaz ve dolayısıyla reeskont da hesaplanmaz. Bu durumda düzenlenecek gelir tablosunda Reeskont Faiz Giderleri yer almayacağından; yukarıdaki gelir tablosunun Brüt Satış Karı rakamı, Olağan Kar rakamına eşit olur.
 

4.2.      Kartlı İşlemin Gerçekleştiği Günü İzleyen Günde[5], Banka Tarafından, Daha Önceden Sözleşmede Belirlenen Oran Üzerinden Hesaplanacak Faiz Kesintisi Yapılarak Üye İşyerinin Bankadaki Mevduat Hesabına Geçmesi Şeklinde Yapılan POS Sözleşmeleri

           Bu durumda muhasebe kayıtları, banka ekstreleri üzerinden yapılmaktadır. Gerçekte satış bedeli işletme için aynı gün hazır değer niteliği taşımamaktadır. Bunun sebebi bankacılık işlemlerinde valör uygulanmasıdır. Valörün neden olduğu gün farkından dolayı 102 BANKALAR hesabı yerine 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER hesabının bir yardımcı hesabında yer alması uygun olacaktır. Şöyle ki: 31.Aralık tarihinde yapılan bir kartlı satış işleminin bedelinin kayıtlara geçmesi ekstreler üzerinden hareket edileceğinden, ertesi güne yani bir sonraki döneme kalacaktır. Bu, Dönemsellik Kavramı’na aykırı bir muhasebeleştirme olacaktır. Bu sakıncanın ortadan kalkması için, ekstreyi beklemeksizin üye işyerince düzenlenip imzalanan slipler ve POS cihazlarından alınacak “gün sonu” belgesi tevsik edici belge olarak kabul edilmeli ve diğer hazır değerler hesabına, mukayyet değeri üzerinden  kaydedilmelidir. Eğer üye işyeri açısından yapılan kartlı satışların, toplam satışlar içerisindeki payı yoğun ise; bu durumda 104 KREDİ KARTI SLİPLERİ Hesabının kullanılması muhasebeden beklenen işlevlerin yerine gelmesi noktasında daha uygun olacaktır.
 

ÖRNEK 3: ÖZLEM Tekstil Mağazası, 31.03.2005 tarihinde X Bankasına ait POS cihazı ile maliyeti 2.250 YTL olan ürünleri KDV dahil 3.540 YTL’ye kredili olarak satmıştır. Bankanın komisyon oranı %3’tür. İşletmenin satış işlemine ilişkin yapması gereken kayırlar ne olmalıdır?  

KDV                             : 3.540 /  1,18 = 540,00 YTL

Komisyon Bedeli            : 3.540 x 0,03 = 106,20 YTL

 

 

 

31.03.2005

 

 

 

 

104 KREDİ KARTI SLİPLERİ

3.540,00

 

 

 

 

 

 

600 YURT İÇİ SATIŞLAR

 

3.000,00

 

391 HESAPLANAN KDV

 

540

 

 

01.04.2005

 

 

 

 

102 BANKALAR

3.433,80

 

612 DİĞER İNDİRİMLER

106,2

 

 

 

 

 

 

 

 

 

104 KREDİ KARTI SLİPLERİ

 

3.540,00

 

     

 

 

 

 

 

 

           Üye işyeri açısından katlanılan giderin niteliği açısından ise; katlanılan giderin kuramsal olarak esas faaliyetle (mal ve/veya hizmet satışı ile) ilgili ve satışları artırıcı bir gider niteliğinde olması; özün önceliğine göre brüt satış tutarını net satış tutarına indirgeyen bir indirim kalemi olarak, 61-SATIŞ İNDİRİMLERİ hesap grubunda yer alan uygun bir hesapta izlenmesini gerekli kılmaktadır. Ancak TDHP’ye bakıldığında bu gruptaki hesapların niteliği ile katlanılan giderin niteliği örtüşmemektedir. Kuramsal olarak Satış Giderleri adı altında yeni bir hesap kullanılmasını önermekle bu sakınca aşılabilirse de TDHP veya uygulama açısından bu mümkün olmamaktadır. TDHP’nda satışla ilgili giderler 7/A’ya göre 760 PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ hesabında izlenebilirken 7/B’ye göre 793 DIŞARIDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZMETLER hesabında izlenebilmektedir. Ama bu da ayrı bir sakınca doğurmaktadır. Bize göre bu bağlamda yapılması gereken; 612 DİĞER İNDİRİMLER hesabının niteliğinin zenginleştirilmesiyle mal ve hizmet satışlarıyla bağlantılı komisyon giderlerinin de bu hesapta izlenmesidir. Dolayısıyla yapılacak TDHP güncellemelerinde bu husus da dikkate alınmalıdır.

 

5.      SONUÇ

            Giderek daha da artan kartlı işlemlerin en doğru biçimde muhasebeye yansıtılması gerekliliği vardır. Uygulamadaki ayrılıkların önüne geçilmesi noktasında muhasebeye yön veren temel kavramlar ve genel kabul görmüş ilkeler ve muhasebe standartları da dikkate alınmak suretiyle bilimsel çerçevede konunun eni konu değerlendirilmesi ve görüş birliğine varılması gerekmektedir.

            Bize göre; öncelikle yapılacak POS sözleşmesinin niteliği ve sonrasında işletmenin satışları içerisinde kartlı işlemlerin yoğunluğu baz alınarak: 

POS Sözleşmesinin Niteliği

Satışlar İçersindeki Yoğunluğu

Kullanılacak Hesap

Vade Beklenecek ise

Yoğun ise

123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR

Vade Beklenecek ise

Yoğun Değil ise

127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR

Vade Beklenmeyecek ise

Yoğun ise

104 KREDİ KARTI SLİPLERİ

Vade Beklenmeyecek ise

Yoğun Değil ise

108 DİĞER HAZIR DEĞERLER

 hesapları kullanılmalıdır. 

       Yukarıda da bahsettiğimiz üzere, kartlı işlemlerin kayıtlanmasında iki kriter söz konusudur. Sözleşmenin Niteliği kullanılacak hesabın aktifler içerisinde hangi grupta yer alacağını belirlerken, Yoğunluk Kriteri; hesap grubu içerisinde hangi hesabın kullanılması gerektiğini belirlemektedir. Bu bağlamda, her iki durum için herkes tarafından kabul görecek bir muhasebe kayıt düzeni ile yeknesaklık sağlanmalıdır. Bugün için kartlı işlemlerin muhasebeleştirilmesinde ve raporlanmasında yaşanan en büyük sorun budur.  

            Bize göre; kredi kartı ile yapılan satışların büyük-küçük

işletme ayrımı yapılmadan yaygınlaşmasını ve bu tür satışların işletmelerde daha da önemli bir yoğunluğa sahip olacağını dikkate alırsak, 104 ve 123 nolu hesapların uygulamada da kullanılır hale gelmesi için yapılacak güncellemelerde bu husus dikkate alınmalıdır. Yine 612 DİĞER İNDİRİMLER hesabının niteliğiyle ilgili olarak, mal ve hizmet satışlarıyla bağlantılı komisyon giderlerinin de bu hesabın kapsamına girdiğinin eklenmesi suretiyle, hesabın niteliğinin zenginleştirilmesi gerekliliği vardır. Ayrıca kayıt dışı ekonomi ile mücadelede başarı sağlanmak isteniyorsa, kartlı satışların özendirilmesi kanaatindeyiz.

 

NOT: BU YAZI YAKLAŞIM DERGİSİNİN ARALIK 2005 SAYISINDA (SAYI:156) YAYINLANMIŞTIR.

 

KAYNAKÇA 

Abitter ÖZULUCAN,  Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri ve Muhasebe Uygulamaları”, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2003  

Hasan KAVAL, “Muhasebe Denetimi”, Akademik Denetim Danışmanlık ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş., Ankara, Ekim, 2003 

İsmail ASLAN, “Kredi Kartı ile Yapılan Satışlar Üzerinden Finansman Kurumlarına Ödenen Komisyonların Gider Kısıtlaması Karşısındaki Durumu”, Vergi Sorunları, Sayı:141 

Mehmet MAÇ, Tarık JAMALİ, Finansman Gideri Kısıtlamasında Kredi Kartı Komisyonlarının Durumu Sayı: 87, Mart 2000, s.122-125 

Orhan SEVİLENGÜL, “Genel Muhasebe”, Gazi Kitabevi, 11.Baskı, Ankara, 2003 

Özgül CEMALCILAR, Muhasebenin Amaçlarına Ulaşmada Muhasebenin Kuramsal Yapısına Bağlılığın Gereği ve Önemi”,Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Ocak 2003, Sayı: 8 

Remzi ÖRTEN, “Genel Muhasebe”, G.Ü. İ.İ.B.F. Yayınları, 3.Baskı, Ankara, Ekim, 2003 

Sami KARACAN, “Kredi Kartları ile Yapılan Satışların Tekdüzen Hesap Planına  Göre Muhasebeleştirilmesi”, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (7) 2004 /   1 : 147-155 

Yurdakul ÇALDAĞ-Yıldız AYANOĞLU, “Genel Muhasebe”, Gazi Kitabevi, 2.Baskı, Ankara, Ekim, 2004 

Vergi Usül Kanunu

MSUGT-2 

TMS-4 

SPK Seri XI, No:25 

UMS-18 

http://www.bddk.org.tr



[1] V.U.K. Madde 281: Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine icra olunabilir. Bu takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi ıskonto haddi uygulanır.

[2] Bknz. Dipnot 7.

[3] Reeskont tutarının hesaplanması ile ilgili olarak mevzuatta herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Kuramsal olarak reeskont tutarının hesaplanmasında bileşik iç ıskonto formülünün kullanılması daha uygundur.

[4] Esasen UMS 18’e göre vadeli satış gelirlerinin gerçeğe uygun değer (peşin değer) ile kayda alınması, vade farklarınınsa faiz geliri yazılması gerekmektedir. Yani; vadeli alacaklar için reeskont ayırmaya gerek kalmamaktadır. Dönem sonunda peşin satış hasılatına gerçekleşen faiz gelirleri de ekleneceğinden dönem sonu kar/zarar rakamı değişmeyecektir. Değişen dönemin vade farkından doğan faiz gelirini kayda alma biçimidir.  

 

 

11.03.2005

 

 

 

 

123 KREDİ KARTLARINDAN ALACAKLAR

A+B+C

 

 

600 YURT İÇİ SATIŞLAR

 

A

 

380 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER

 

B

 

391 HESAPLANAN KDV

 

C

 

 

 

 

 

 

 

 

[5] Üye işyeri ancak izleyen gün, kesinti yapıldıktan sonraki tutarı hesabında görmektedir. Bunun nedeni bankacılık işlemlerinde valör uygulanmasıdır.

 

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM