YAZARLARIMIZ
Musa Çakmakçı
Sosyal Güvenlik Uzmanı
musacakmakci.1907@gmail.com



Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Anlaşılan Tarihten Önce Feshedilmesi Halinde Hak Kazanılan Bakiye Süre Ücreti Sigorta Primine Tabi Olur Mu?

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinin ilk fıkrasında; 

Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi Madde 11- İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Diye tanımlanmış olup;

Bu tanım doğrultusunda sadece hukuki ilişkinin sona ereceği zamanın kararlaştırılması, belirli süreli iş sözleşmesi yapmak için yeterli olmamaktadır. Herhangi bir anda sona ereceğinin kararlaştırılmasından ziyade sözleşmenin kurulması sırasında sona erme anının bilinmesi veya öngörülmesi gerekmektedir

Bu duruma göre, belirli süreli iş sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve sözleşmenin başlangıç ve bitim tarihinin süresinin gün, ay ve yıl olarak belirtilmesi ya da belirli süre, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkmasıyla sınırlı ve geçerli olacağı şeklinde belirlenmelidir.

Belirli süreli iş sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa iş sözleşmesinde belirtilen sürenin dolması ile belirli süreli iş sözleşmesi herhangi bir fesih ihbarına gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ermektedir.

İş Kanunu’nun tanımı doğrultusunda belirli süreli iş sözleşmelerinin kurulabilmesi için öncelikle objektif şartların bulunması gerekmektedir. Objektif şartların bulunması ile taraflar sözleşmeyi belirli bir süreye bağlama imkânını elde etmektedirler. Diğer deyişle; bu şartlar bulunduğunda taraflar belirli süreli iş sözleşmesi yapmak zorunda değildir

Aynı maddenin 2. fıkrasındaki:

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 11/2 hükmü uyarınca esaslı nedenlerin bulunması halinde birbirini takip eder şekilde yapılan belirli süreli iş sözleşmeleri bu niteliklerini muhafaza edeceklerdir. TBK’da 430.maddesi de zincirleme iş sözleşmelerini ancak esaslı nedenlerin varlığı halinde mümkün kılmaktadır.

MADDE 430- Belirli süreli hizmet sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, fesih bildiriminde bulunulmasına gerek olmaksızın, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer.

Belirli süreli sözleşme, süresinin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülüyorsa, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Ancak, esaslı bir sebebin varlığı hâlinde, üst üste belirli süreli hizmet sözleşmesi kurulabilir.

Taraflardan her biri, on yıldan uzun süreli hizmet sözleşmesini on yıl geçtikten sonra, altı aylık fesih bildirim süresine uyarak feshedebilir. Fesih, ancak bu süreyi izleyen aybaşında hüküm ifade eder.

Sözleşmenin fesih bildirimiyle sona ereceği kararlaştırılmış ve iki taraf da fesih bildiriminde bulunmamışsa, sözleşme belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN ANLAŞILAN TARİHTEN ÖNCE FESHEDİLMESİ HALİNDE HAK KAZANILAN BAKİYE SÜRE ÜCRETİ SİGORTA PRİMİNE TABİ OLUR MU?

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438/1. maddesinde, “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.

b. Haklı sebebe dayanmayan fesihte

MADDE 438-

İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.

Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir.

Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz.

Bakiye süre ücreti tutarı tazminatının istenebilmesi için, iş sözleşmesinin haklı bir sebep bulunmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir.

İşverenin feshi 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinde yazılı sağlık sebeplerine, ahlâk ve iyi niyet kuralları ile benzerlerine uymayan hallere veya zorlayıcı sebeplere dayanması halinde, sözleşmenin kalan süresine ait ücretler yönünden işçinin talep hakkı doğmaz.

Belirli süreli iş sözleşmesinde, feshin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 136. maddesinde sözü edilen ifa imkânsızlığına dayanması halinde bakiye süre ücreti ödenmesi gerekmez. İfa imkânsızlığı, edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin olanaksız hale gelmesi olarak açıklanabilir.

HAK KAZANILAN BAKİYE SÜRE ÜCRETİ SİGORTA PRİMİNE TABİ OLUR MU?

Konu ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında;

İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34. maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez. Hükmü içermektedir.

Yargıtay 9. HD., E. 2020/9011 K. 2021/6982

Konu ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında;

Belirli süreli iş sözleşmesinde, feshin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 136.maddesinde sözü edilen ifa imkânsızlığına dayanması halinde bakiye süre ücreti ödenmesi gerekmez. İfa imkânsızlığı, edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin olanaksız hale gelmesi olarak açıklanabilir.

İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34. maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez.

Yargıtay 9. HD., E. 2020/5734 K. 2021/4067 T.

Konu ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında;

Belirli süreli iş sözleşmesinde, feshin Borçlar Kanunun 117’nci maddesinde (6098 Sayılı TBK 136) sözü edilen ifa imkânsızlığına dayanması halinde bakiye süre ücreti ödenmesi gerekmez. İfa imkânsızlığı, edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin olanaksız hale gelmesi olarak açıklanabilir. İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34’üncü maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez.

Yargıtay 9. HD., E. 2020/3722 K. 2021/1029

Konu ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında;

İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34’üncü maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez.

Yargıtay 9. HD., E. 2013/7084 K. 2015/6945

SONUÇ OLARAK

İlgili Yargıtay kararlarına göre;

  • Bakiye süre ücretinin istenebilmesi için iş sözleşmesi, işverence

Feshedilmelidir.

  • Öte yandan iş sözleşmesinin feshinin haklı bir nedene dayanmaması

Gerekmektedir. Eğer ki iş sözleşmesi 4857 sayılı yasanın 25. maddesinde sayılan haklı nedenlerden birisi ile feshedilirse artık işçi açısından kalan süreye ait ücretin ödenmesi gerekmeyecektir.

Bakiye süre ücreti alacağının mantığında işçinin çalışma ediminin işverenin kusuru ile yerine getirilememiş olması yatmaktadır. Dolayısıyla işçinin kusuru olmaksızın, tamamen işverenin temerrüdü ile işçinin iş görememesi işçinin ücret alacağını sona erdirmeyecektir.

  • Bakiye süre ücreti açısından önem arz eden bir diğer husus ise; bakiye süre

Ücretine uygulanacak faizdir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışma karşılığı olmadığı için bu ücrete mevduata uygulanan en yüksek faiz değil, yasal faiz uygulanacaktır.

  • Öte yandan Sosyal Sigortalar Kurumuna bakiye süre ücreti içinde;

İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34. maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez.

6098 sayılı Kanun'un 438/2. maddesinde ise belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.

08.03.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM