YAZARLARIMIZ
Musa Çakmakçı
Sosyal Güvenlik Uzmanı
musacakmakci.1907@gmail.com



Yol ve Yemek Yardımı Gibi Kıdem Tazminatına Esas Ücrete Dahil Ek Menfaatler Tam Olarak Ödenmediği Sürece Önceki Dönemin Tasfiye Edildiğinden Söz Edilemez

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem Tazminatı, mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun halen yürürlükte bulunan 14. Maddesinde düzenlenmiş olup, Kıdem tazminatına esas ücret hesap edilirken ücret eklentilerinin kıdem tazminatına dahil olup olmayacağı hususu 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin 11. Fıkrasında düzenlenmiştir.

Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

(Değişik: 29/7/1983 – 2869/3 Md.) 13’üncü maddesinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26’ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hâkim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır.

(Değişik: 17/10/1980 -2320/1 Md.) Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilir.

İlgili fıkraya göre, kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 4857 sayılı Kanunun 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur

4857 Sayılı İş Kanunu MADDE 32

ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDENMEMESİ

Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.

ÜCRET EKLENTİLERİNİN KIDEM TAZMİNATI HESABINA DÂHİL EDİLME ŞARTLARI NELERDİR?

Ücret eklentilerinin kıdem tazminatı hesabına dâhil edilebilmesi için şu özellikleri taşıması gerekmektedir: Bunlar; 

Kıdem hesabına dâhil olacak ödemelerin Sürekli ya da belli periyotlarda ödenen,

  • İşçiye bir menfaat sağlanmış olması,
  • İşçiye sağlanan menfaat para ile ölçülebilir nitelikte olmalı
  • İşçiye sağlanan menfaatler arızi olmamalıdır, ödenmesi performans, satış, hedef gibi kriterlere dayanmayan,
  • İşçiye sağlanan parayla ölçülebilen menfaat kanundan ya da bireysel/toplu iş sözleşmesinden doğmalı,

Kıdem tazminatı matrahını, işçinin esas ücretinin yanında varsa işçiye haftalık/aylık/yıllık ödemelerle sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler oluşturmaktadır. Matrah tespitinde, esas ücretin dışında ücret eklentilerinin dâhil edilip edilmeyeceği önem arz etmektedir. Kıdem tazminatına esas alınacak ücretin hesabında; işçinin son brüt ücreti ile ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan devamlılık arz eden ve sosyal yardım vasfı taşıyan ödemelerin dikkate alınması, iş veya toplu iş sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmaması halinde ise, arızi nitelikteki ücret eklerinin dikkate alınmaması gerekmektedir.

Süreklilik gösteren gıda, sağlık, giyim, yakacak, yemek, ulaşım, konut, aile, çocuk yardımı gibi nakdî veya aynî yardımlar, kıdem tazminatının hesaplanmasında dikkate alınır.

Kıdem Tazminatı Hesaplanırken Dâhil Edilmeyenler

Arızi nitelikte ücret ekleri kıdem tazminatının hesabında nazara alınmaz. Örneğin, Yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, doğum yardımı, ölüm yardımı, fazla mesai ücreti, harcırah, teşvik ikramiyesi, bir defalık verilen ikramiyeler, iş arama yardımı, izin harçlığı,  çalışılan hafta tatili ücreti, yolluk, otel ve ev gideri olarak ödenen paralar, gezici görev güvencesi, belirli sürelerde verilen özendirme ikramiyesi (teşvik ikramiyesi, avans ödemesi gibi daimilik arz etmeyen ödemeler geniş anlamdaki ücret kavramına dâhil olmadıkları için kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmazlar YHGK., 03.03.2004 T., 2004/9-86 E., 2004/124 K.

Yemek Yardımı Kıdem Tazminatı Hesabına Dâhil Edilir mi?

Nakdi olarak yapılan yemek yardımı kıdem tazminatı hesabına dâhil edilir. Asıl ücrete para ile ölçülmesi mümkün ayni menfaatler de eklendiğinden, işçiye ayni olarak verilen yemeğin ise değeri hesaplanarak (işçiye verilen bir günlük yemeğin değeri hesaplanır) kıdem tazminatı hesabına dâhil edilir. Yemek kaç öğün veriliyorsa, o kadar öğün yemeğin maliyeti hesaplanmalıdır. İhale sözleşmesi ve idari şartnameye göre günlük yemek bedeli fesih tarihi itibariyle belirtilmiş ise, bu miktarın tazminata esas ücretin belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.

Ayni olarak verilen yemeğin, parasal değeri hesaplanarak kıdem tazminatı matrahına ilave edilmesi gerekir. Kısaca, yemek bedelinin ayni olarak karşılanması halinde nakde çevrilerek kıdem tazminatı hesabına dâhil edilmesi gerekir (7. HD 2013/14339 E. 2014/1323 K. 01/07/2014)

Sefer primi-Harcırah Adı Altında Ödenen Ücretin Kıdem Tazminatı Hesabına Dahil Edilir mi?

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 4.10.2019 tarihli kararında;

Yurt içi taşımacılık işinde çalışan tır şoförlerinin ücretleri taraflar arasında zamana bağlı sabit ücret olarak kararlaştırılabileceği gibi, sabit ücrete ilave olarak sefer sayısına ya da kilometre başına ödenen prim şeklinde de gerçekleşebilmektedir.
Uluslararası alanda çalışan tır şoförlerinin ücretleri ise genelde asgari ücret ve sefere bağlı prim esasına göre belirlenmektedir. Bazı işveren uygulamalarında garanti ücret olarak adlandırılan asgari ücret ödenmeyip, sadece sefere bağlı prim ödemesi yapılmaktadır. Bu son ihtimalde tır şoförünün ücreti salt sefer primlerinden oluşmaktadır.
Sefer primi, uygulamada harcırah/yolluk olarak adlandırılmakta ve gidilen ülkeye göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Bununla birlikte, harcırah/yolluk ve prim kavramları birbiri ile ilişkili olan kavramlar değildir. Prim; işçinin nitelik ve nicelik açısından başarılı bir şekilde yapmış olduğu işin karşılığı olarak ödüllendirilmesi amacıyla ödenen ek bir ücrettir. Ayrıca işçiyi daha iyi, başarılı ve verimli çalışmaya özendirme amacı taşımaktadır. Kimi durumlarda asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla prim, işçinin temel ücreti olarak da kararlaştırılabilmektedir. Sonuç olarak sürekli ve düzenli ödenen primler geniş anlamda ücrete dâhil olup, kıdem ve ihbar tazminatları gibi kimi işçilik alacaklarının hesabında dikkate alınmaktadır.
Harcırah/yolluk ise; yol gideri, yevmiye, aile gideri ve yer değiştirme giderini içermekte olup, Harcırah Kanunu hükümlerine göre bunlardan birine, birkaçına veya tamamına hak kazanılan bir ödemedir.
Yurt içine/yurt dışına sefer yapan tır şoförlerine her sefere çıktıklarında ödenen paranın harcırah/yolluk veya ücret niteliğinde olup olmadığı uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Bu bağlamda iş yeri ya da işletmeye göre farklılıklar göstermekle birlikte ödenen paranın temel olarak; sefer için gerekli olan yakıt, yol ve köprü geçiş ücretleri, bazı gümrüklerde ödenecek vergi, harç ve benzeri ödemeler ile şoför için zorunlu olan barınma ve gıda masrafları gibi giderleri içerdiği görülmektedir.
Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, sözleşme özgürlüğü kapsamında işçi ve işveren, yapılan bu ödemenin ücrete dâhil olduğunu ya da harcırah/yolluk olarak ödenip zorunlu giderleri karşılamak amacıyla yapıldığını açıkça kararlaştırabilirler. Bu hâlde taraf iradeleri dikkate alınarak sonuca gidilmelidir. Dolayısıyla işçiye verilen söz konusu bu para yönünden, işverenin kendi nitelendirmesi ya da isimlendirmesi tek başına belirleyici değildir. Aksinin kabulü, sosyal güvenlik hukuku bağlamında işverenin işçinin primini yatırma yükümlülüğünün ihlali anlamına gelebilir. Bununla birlikte taraflar arasında söz konusu ödemenin niteliği hakkında ihtilaf çıkması durumunda, işverence yapılan ödemenin bir düzenlemeye tabi tutulup tutulmadığı, kendisine ödenen bu paranın şoför tarafından ne şekilde harcandığı ve bu harcamaların da belgelendirilip belgelendirilmediği gibi bazı kriterler dikkate alınmalıdır.
Yapılacak bu inceleme neticesinde söz konusu ödemenin ücrete dâhil edilip edilemeyeceği veya harcırah/yolluk olarak kabulünün mümkün olup olmadığı ortaya konulmalıdır. Başka bir deyişle her somut olayın özelliği dikkate alınarak bu ödemenin işçinin şahsı ile ilgisi bulunmayan ticari giderler olarak açıkça ayrıştırılıp ayrıştırılamadığı, sadece araca bağlı zorunlu giderler için verilip verilmediği belirlenmeli, bu giderlerden sonra hâlâ işçiye kalan bir tutarın da bulunup bulunmadığı üzerinde titizlikle durulmalıdır.

“Yukarıdaki açıklamalar karşısında; tır şoförüne her sefere çıktığında yapılan ödemenin niteliğine ilişkin olarak taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı, taraflarca bu yönde açık bir düzenleme yapılıp yapılmadığı, böyle bir düzenleme bulunmaması hâlinde ödemenin ticari ve aracın zorunlu giderleri için olup olmadığının her dava dosyasında ve somut olayın özelliği ile delil durumu da dikkate alınarak belirleneceği açıktır.

Hükmüne yer vermiş olup bu husus çerçevesinde; işçinin yoldaki giderlerini (ticari ve aracın zorunlu giderleri) karşılamak amaçlı olmayan, yola çıkan işçiye teşvik amaçlı yapılan bir ödeme olduğunda “Sefer primi olarak değerlendirilip ödeme tutarlarının 365’e bölünmesi suretiyle kıdeme esas günlük brüt ücret hesabında dikkate alınması gerektiği tarafımca değerlendirilmektedir.

YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 2018/1 K. 2019/5 T. 4.10.2019

YOL VE YEMEK YARDIMI GİBİ KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRETE DAHİL EK MENFAATLER TAM OLARAK ÖDENMEDİĞİ SÜRECE ÖNCEKİ DÖNEMİN TASFİYE EDİLDİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEZ

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 22/12/2020 tarihli kararında;

Dairemiz uygulaması; işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi tamsa o dönemin tasfiye edildiğinin kabulü, eksik ise dönemler birleştirilip en son ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından, önceki ödemenin son fesih tarihine kadar faiziyle birlikte hesaplanıp belirlenen tutarın mahsubu şeklindedir.

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No. 2018/1988 Karar No. 2020/19515

YARGITAY 22. Hukuk Dairesi 26.09.2018 tarihli kararında;

Mahkemece yapılacak iş; davacının emsal işçi olarak belirttiği kişiler yönünden yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılarak, gerekirse ilgili kişilerin varsa davalı firmaya karşı açtıkları işe iade veya alacak dosyalarındaki tanık beyanları incelenerek, davacı ile beraber çalışma süresi boyunca aynı birimde çalışıp çalışmadıkları araştırılmalı, belli bir döneme kadar çalışmış olsalar bile bu dönemle sınırlı olarak emsal işçi oldukları kabul edilmeli ve davacının fark alacak taleplerinin tamamı değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır. 3-Diğer yandan, hükme esas bilirkişi ek raporunda; davalı işveren tarafından 31.12.2010 tarihinde davacının iş sözleşmesine son verildiği ve davacıya kıdem tazminatı olarak brüt 2.955,24 TL, ihbar tazminatı için ise 1.534,68 TL ödendiği dikkate alınarak davacının 31.12.2010 tarihli iş sözleşmesinin tasfiye edilmesi nedeniyle 26.01.2011 tarihinden itibaren çalıştığı 410 günlük hizmet süresinin dikkate alınması gerektiği davacının işe başlatılmaması nedeniyle hizmet süresinde boşta geçen süre olarak kabul edilen 4 aylık sürenin (120 gün) de ilave edilmesiyle hizmet süresinin 530 gün olarak belirlendiği ifade edilmiştir. Ne var ki; yukarıda da izah edildiği üzere muvazaa ilişkisinin bulunduğu dikkate alındığında, davacının kıdem tazminatına esas alınan ücret yerinde olmadığı gibi tasfiyenin de gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, kıdem tazminatı hesabı yönünden, davacının tüm çalışma dönemi ve emsal kadrolu işçilerin ücreti de dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekmektedir.

YARGITAY 22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/14362 Karar No: 2018/20206

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 11/02/2015 tarihli kararında;

Muvazzaf askerlik sebebiyle ilk dönem çalışması sona eren bir işçi bakımından yapılan ödemenin; o tarihteki ücrete göre kıdem tazminatını karşılaması halinde ilk dönemin tasfiye edilmiş sayılması gerektiği, aksi halde her iki dönem için yapılacak hesaptan mahsup cihetine gidilmesi gerektiği kabul edilmiştir

Askerlik nedeniyle istifa kıdem tazminatına hak kazandıracak bir hal olup, davacıya kıdem tazminatı ödendiğine göre, iş akdinin sona erdiği 30.11.1998 tarihi itibarıyla aldığı ücret üzerinden çalıştığı süreye karşılık gelen kıdem tazminatı hakkı o günkü ücrete göre belirlenerek ödemesi yapılan net 453.123.000 TL (453,12 TL) nin 1. Dönem çalışmasının tamamına karşılık olup olmadığı araştırılmalı, kıdem tazminatı tam olarak ödenmiş ise 1. Dönemin tasfiye edildiği kabul edilerek raporun “a” bendindeki hesap denetlenerek sonuca gidilmeli, 1.Dönem kıdem tazminatının tam olarak ödenmediği anlaşılırsa şimdiki gibi karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 9.HD. 11.02.2015 gün, 2015/ 1288 E,

Ayrıca YARGITAY 9. Hukuk Dairesi tarihli kararında;

Davacının davalı işyerindeki çalışması iki dönem halinde olup ilk dönem emeklilik nedeniyle, ikinci dönem ise davacının haklı nedenle feshiyle sona ermiştir. İkinci dönem çalışması da 1 yılın üzerinde olduğundan, davacı her iki dönem için kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Emeklilikle sona eren ilk dönem çalışması sonrasında davalı işveren kayıtlardaki ücreti esas alarak kıdem tazminatı ödemesi yapmıştır ancak kıdeme esas ücretin tespitinde ilavesi gereken sefer primi katılmadığı için davacının ilk dönem sonundaki kıdem tazminatı eksik ödenmiştir denilmiştir.

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5826 Karar No: 2019/22774

SONUÇ OLARAK

İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle “kıdem tazminatı ödenmişse”, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.

Bu itibarla işçinin önceki çalışmalarına ilişkin kıdem tazminatı ödenmişse aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenmeyeceğinden bu süreler ikinci kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınmaması gerektiği fakat önceki çalışmasında kıdem tazminatı hakkederek iş akdinin sonlanmasında sonra birinci dönem sonrası tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi sonrası işçinin birinci döneme ait kıdem tazminatı tasfiye edilmiş (birinci döneme ait kıdem tazminatı tam ve eksiksiz ödenmiş) ise yeni bir iş akdi başlayacaktır.

İşçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi tamsa o dönemin tasfiye edildiğinin kabulü, ancak Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler “devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis, yol yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler”  eksik ise dönemler birleştirilip en son ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından, önceki ödemenin son fesih tarihine kadar faiziyle birlikte hesaplanıp belirlenen tutarın mahsubu şeklinde yapılmalıdır.

08.02.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM