Konkordato, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında, borçlu firmaların mali zorlukları aşmak için alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırdığı bir hukuki süreçtir. Ancak bu süreç, alacaklılar açısından önemli vergi sonuçları doğurur. 2025 yılında Türkiye’de konkordato başvurularında rekor bir artış yaşanmıştır. Yılın ilk sekiz ayında 994 şirket konkordato talep etmiş, bu sayı 2024 yılının tamamındaki başvuruları %73 oranında aşmıştır. En fazla başvuru inşaat (268), imalat sanayi (214) ve toptan/perakende ticaret (145) sektörlerinden gelmiştir. Bu artış, ekonomik sıkışıklığın ve finansal stresin reel sektöre olan etkisini yansıtmaktadır. Bu makale, konkordato sürecindeki alacakların vergi sonuçlarını ve 2025’teki ekonomik daralmanın bu süreç üzerindeki etkilerini inceleyecektir.
Vergi Usul Kanunu (VUK), alacakların tahsil edilememesi durumunu üç ana kategoride düzenler:
Bu sınıflandırmalar, konkordato sürecinin aşamalarına ve ekonomik koşullara göre farklı etkiler doğurur.
2025 yılında konkordato başvurularındaki rekor artış, ekonomik daralmanın ve finansal stresin bir yansımasıdır. 2025’in ilk sekiz ayında 994 başvuruyla, 2018’den bu yana en yüksek seviyelere ulaşılmıştır. İnşaat sektöründe 268, imalat sanayinde 214 ve toptan/perakende ticarette 145 başvuru öne çıkarken, tekstil sektörü de 120 geçici mühlet kararıyla dikkat çekmektedir. Bu artışın temel nedenleri arasında yüksek kredi faizleri, likidite sorunları, artan işçi maliyetleri ve azalan karlılık yer almaktadır. Özellikle inşaat ve tekstil sektörlerinde zincir etkisiyle (kartopu etkisi) borçlarını ödeyemeyen firmalar, tedarikçilerini de konkordato sürecine sürüklemektedir. Bu durum, alacaklıların mali durumunu zorlaştırarak vergi sonuçlarını daha kritik hale getirmektedir.
Konkordato süreci, geçici mühlet, kesin mühlet, projenin tasdiki veya reddi aşamalarını içerir.
2025’teki konkordato dalgası, alacaklı firmalar için ciddi bir likidite sıkışıklığı yaratmaktadır. bir firmanın konkordato ilanı zincirleme bir etki doğurarak, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri batma riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Alacaklılar, şüpheli veya değersiz alacak karşılığı ayırarak vergi matrahını düşürebilse de, konkordato sürecinin uzunluğu ve belirsizliği mali planlamayı zorlaştırmaktadır. Ayrıca, konkordato müessesesinin kötüye kullanımına dair endişeler, alacaklıların güvenini sarsmakta ve ekonomik durgunluğu derinleştirmektedir.
Konkordato, alacaklılar için vergi avantajları (şüpheli karşılık, değersiz alacak kaydı) sunarken, 2025’teki ekonomik daralma bu avantajları gölgede bırakmış görünmektedir. Rekor seviyedeki konkordato başvuruları, inşaat ve tekstil gibi sektörlerdeki finansal sıkışıklığın bir göstergesidir ve alacaklıların likidite sorunlarını artırmaktadır. Ekonomik dalgalanmaların devam etmesi durumunda, konkordato süreçlerinin reel sektör üzerindeki etkisinin daha da belirginleşeceği muhtemeldir. Bu nedenle, alacaklıların hem vergi hem de mali stratejilerini dikkatle planlaması kritik önemdedir.
20.08.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.