ÖZEL HABER
İşçi Hangi Hallerde Haklı Fesih Hakkına Sahiptir? | Muhasebe TR

İşçi Hangi Hallerde Haklı Fesih Hakkına Sahiptir?

Günümüz dünyasında işçi emeğinin karşılığını alabilmek için işveren ile bağ kurması gerekir. İşçi çalışmanın karşılığında aldığı tutar ve işverenin de bu çalışma karşılığında yapmış olduğu ödeme ise ücrettir.

İşveren ile işçi iş için bir araya gelmek zorundadır. Bu beraberliğin oluşturmuş olduğu ilişkiye iş ilişkisi denmektedir.  İş ilişkisi belli kanunlar çerçevesinde ücret, haftalık çalışma saati, yıllık izin ve belli başlı yan hakları da içerir.

İş ilişkisinin kurulması, işçi ile işveren arasında işçiyi haklı veya haksız duruma getirecek kanunlar yürürlüğe girmiştir. Bu kanun 4857 sayılı iş hukuku kanunu olmakla birlikte iş kanunu 24. madde uyarınca işçi haklı bir sebeple iş sözleşmesini tek taraflı fesih hakkına sahip olabilmektedir.

İşçinin iş hukuku kanunu 24.maddesine göre haklı çıktığı bazı hususlar vardır. Bunlar;

1.Sağlık sebepleri

2.Ahlak ve iyi niyete aykırı haller

3.Zorlayıcı sebepler

olmak üzere 3 başlıkta incelenir.

1.Sağlık sebepleri

İşveren işçi ile iş ilişkisi kurduğu an itibariyle işçinin can güvenliğini ve işin tehlikesi hakkında belli başlı önlemler almalıdır. İşçi işe başlarken başına gelebilecek herhangi bir kötü olaya karşı gerekli eğitimleri almalı ve başına gelebilecek her türlü kaza durumlarında gerekli bilgilendirme yapılmalıdır.

İş anlaşması kapsamında işçi tarafından ifa edilecek olan işin, kanunlar kapsamında geçici veya sürekli olduğuna ayrım yapmaksızın tehlike kavramını detaylı bir şekilde açıklamamıştır. Burada işçinin sağlık durumunu kötüleştiren bir iş yaşamı olursa kullandığı malzemelerden, iş ortamındaki solunan havadan ve diğer iş arkadaşlarıyla arasında ki etkileşimden doğan etmenlerden oluşabilir. İşçi işe başlarken sağlık açısından ilerleyen zamanlarda sağlığını olumsuz etkileyebilecek durumları değerlendirmede yükümlü değildir. İşçinin sağlığını tehlikeye sokabilecek nitelikte işin yürütümü aşamasında ortaya çıkan şartların varlığı, işçiyi haklı fesih durumuna getirebilir. Burada işçi haklı nedenle iş akdini feshedip işveren tarafından kıdem tazminatı karşılanmazsa Yargıtay işçiyi Devlet Hastanesi, Üniversite Hastanesi veya Adli Tıptan heyet raporu tespitini aramaktadır.

‘‘Davacının çalışmasına engel olabilecek bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi, Adli Tıp veya Üniversite Hastanelerinden heyet raporu alınmalıdır…” [Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2020 tarihli 2016/29903 Esas 2020/2152 Karar Numaralı İlamı]

İşçi çalıştığı düzenin hijyen koşullarına işverenlerce dikkat edilmelidir. İşçi iş yerindeki başka bir işçiden kapmış olduğu hastalık farklı bünyelere olan tesirin farklı olması sebebiyle hastalığın farklı boyutlarda seyretmesine neden olabilir. İşçi durumundaki değişikliklerden dolayı sağlık raporu aldığı takdirde  iş yerindeki çalışanlardan veya işveren tarafından kaynaklandığını tespit etmesi durumunda işçi haklı feshi hakkına sahip olur.

2.Ahlak ve iyi niyete aykırı haller

Yazımızın başında belirttiğim gibi işçi ile işveren arasındaki ilişkiye iş ilişkisi denir. Bu ilişkinin belli maddeler kanunlar çerçevesinde düzenlenmesine iş sözleşmesi denir. İşveren belli şart ve prosedürler dahilinde işçiyi işe alır gerekli hususları sağladı takdirde iş sözleşmesini işçi rızası doğrultusunda yapar. İşçi işverenin şartlarını kabul ederken işveren maddeleri yazıda olduğu gibi teker teker uygulamak zorundadır. İşveren maddelerden birine karşı uygulamada yerine getirmezse işçi için haklı fesih nedeni olur. Örneğin; maaşlarda belli bir tutar konusunda anlaşılmasına rağmen aylık ücretlerin maddede yazan tutara göre yapılmaması, işveren işçiyi yıllık izin süresi olarak iş kanununa göre kullanım süresi vermesine rağmen hiç yıllık izne çıkarmaması veyahut yıl içerisinde eksik çıkarması ayrıca uzun bir süre boyunca yıllık izinlerinin sarkması da haklı fesih sebeplerinden biridir.

İşçinin işverenle olan ilişkisinde birbirlerine olan saygı esastır. İşveren ise bu şartlar içerisinde hareket etmekte olup işçinin şerefine ve namusuna etmiş olduğu hakaret ve hareketler ayrıca uygun olmayan sözler işçi için kanıt gerektirecek sebepler doğduğu zaman haklı fesih sebebi olur.

Bu yazmış olduğumuz her şey etik ilkelere uymayan yakışıksız davranışlar bütünüdür. Mamafih bu etik ilkelere uymayan özellikler çoğaltılabilir. İşveren sadece işçinin şeref ve namusuna göz dikmekle ve söz söylemekle haksız kabul edildiği gibi işçi ve işçinin aile üyesine yapacağı tehdit ve gözdağı vermesi de bu duruma dahil edilir. Ayrıca işveren işçiyi veya aile üyelerinden birini hapis ve adli para cezası gerektirecek suçlara karşı kışkırtır veya süreklerse aynı şekilde kanıt gösterebildiği sürece işçinin mevcut durumda haklı fesih hakkına sebep olur.

İşçinin işyerinde cinsel tacize uğramasına tekrar dönecek olursak bu durumu biraz daha irdeleme kanısındayım. Aynı şekilde işçi çalıştığı kurumda işveren tarafından tacize uğrayabileceği gibi aynı zamanda çalışma arkadaşları tarafından da aynı duruma maruz kalabilir. İşçi işverene bu durumu iletmesine rağmen işveren tarafından görmezden geliniyor ve aynı şekilde durumun devam etmesine rağmen hep askıda kalıyorsa işçi durumu haklı feshe götürebilir. Tabii burada işçi için belirtmiş olduğumuz üzere haklı feshi için kanıt doneleri aşikardır.

İş sözleşmesinin ahlak kuralarına uymayan pek çok neden olabilir. Öncelikle işçi emek gücünü belli ücret karşılığında vermek zorundadır. Burada ki mevzubahis olan nokta ise işçinin alacağı ücretin geç yatırılmasıdır. İşçi aylık ücreti geç yattığını öğrendiği tarihten itibaren altı iş günü içerisinde haklı feshi durumunu belirtmek zorundadır. Altı iş günü geçtiği takdirde işçi bu durumda hakkı düşer. Altı iş günü içerinde yapar. Bu durumu da kanıtlanabilir durumunda açıklamasını yaptığı takdirde her halükarda haklı olarak işten ayrılabilir.

‘‘24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.

Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.’’ 4857 sayılı İş Kanunu Madde 26

3.Zorlayıcı sebepler

İşçinin işini yürütebilmesi işverenin sorumluluğu altındadır. İşçi bazı durumlar altında işe ifasını 1 haftadan fazla süreyle imkansız kaldığı durumlarda haklı fesih hakkına sahiptir. Burada devletin iş yerine el koyması gibi ithalat ve ham madde yasağı sebebiyle çalışamama durumları vb. işçiyi haklı konuma sevk edebilir. Burada en önemli anekdot ise işçinin ekonomik kriz sebebiyle ücretsiz izne ve kısa çalışma uygulamasına mecbur bırakılması zorlayıcı nedenler arasında sayılmaz. Ayrıca işçi zorlayıcı sebepten ötürü işverenden kıdem tazminatını hak olarak kabul etse de ihbar tazminatını hak kazanamaz. Yazımı zorlayıcı sebeplerden ötürü ihbar tazminatı hakkından mahrum kalınacak bir örnekle sonlandırmak istiyorum.

“…Somut uyuşmazlıkta, maden ocağı olduğu anlaşılan davalı işyerinde 10/12/2009 tarihinde bir grizu patlaması olduğu, patlama nedeniyle madenin 6 ay süreyle kapatıldığı, davalı işverenin madeni belli bir süre çalıştırma imkanının kalmadığı için işçileri ücretsiz izne çıkardığı, davacı işçinin bu durumu kabul etmemesi üzerine işten çıkarıldığı ve grizu patlaması sonrasında madenin 1 haftadan fazla süreyle çalışamayacak duruma gelmesinin İş Kanunu'nun 24/3. maddesi kapsamında işveren açısından zorlayıcı neden olduğu anlaşılmakla iş akdinin feshi zorlayıcı sebebe dayandığından davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de zorlayıcı sebebe dayanan fesihlerde ihbar tazminatı hakkı olmayacağından davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi  T.02.03.2020, 2017/15395 E., 2020/3401 K.)

MUSTAFA SAĞIR

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR

(18.09.2025)

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM