YAZARLARIMIZ
Cazim Gürbüz
Yeminli Mali Müşavir
cazimgurbuz@yahoo.com



Envanter Defteri "İş Olsun" Defteri Mi?


Envanter Defteri ve envanter işlemlerine, gerek Türk Ticaret Kanunu, gerekse Vergi Usul Kanunu büyük önem vermektedir. Türk Ticaret Kanunu bilançoyu bile envanterden yararlanıp/envanteri temel alarak tanımlamaktadır: “Bilanço, envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı olarak değerleri itibariyle tertiplenmiş hülasasıdır.”

Envanter ve envanter çıkarmak ise, her iki kanunda da ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 73’üncü maddesine bakalım önce: “Envanter çıkarmak; saymak, ölçmek, tartmak ve değerlendirmek suretiyle, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları kat’i bir şekilde müfredatlı olarak tespit etmektir.

Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder. Envanter esas itibariyle defter üzerine çıkarılır. Şu kadar ki; işlerinde geniş ölçüde ve çeşitli mal kullanan büyük işletmeler, envanterlerini listeler halinde tanzim edebilirler. Bu takdirde envanter defterine listeler muhteviyatı icmalen kaydolunur.”

Vergi Usul Kanunu’nun 186’ıncı maddesi de yukarıdaki maddeye koşut ifadeler taşır: “Envanter çıkarmak, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde müfredatlı olarak tespit etmektir. Şu kadar ki, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutad olmayan malların değerleri tahminen tespit olunur. Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder.”

Her iki tanımı da açımlayıp yorumlayalım:

- İşletmeye dahil iktisadi kıymetlerden ibaret olan mevcutlar, alacaklar ve borçlar tespit edilecektir. Bu tespit elbette bilançoyla uygunluk arz edecek, kaydî değerlerle, fiili değerler arasında fark bulunursa, bu durum fiili değerler esas alınarak düzeltilecektir.

- Mevcutlar, alacaklar ve borçları; sayıp, ölçüp, tartıp değerleyeceğiz. Sözgelimi, emtia envanteri çıkarılırken sayıp, ölçüp tartarız. Kasadaki milli para mevcudunu sayarız, yabancı paraları saydıktan sonra değerleriz. Banka hesapları ile mutabakat sağlarız. Borçlar ve alacakların ise, karşı kişi ve kuruluşlarla teyidi yapıldıktan sonra, ayrıntılı bir dökümü envantere yazılmalıdır.

Peki uygulamada böyle midir? Envanter işlemlerimiz ve envanter defterlerimiz yukarıdaki esaslara ne kadar uygundurlar?

Bu sorulara olumlu cevap verebilmek güçtür. Yasak savılmaktadır çoğu kez, yarım yamalak uygulamalar yapılmaktadır. Çoğu meslek mensuplarımız ve kimi inceleme elemanları için envanter, yalnızca emtia envanteri olarak anlaşılıp algılanmaktadır. İnceleme elemanı, kaydî envanter yoluyla bir şeyler bulma derdinde olup; öteki mevcutlar, alacaklar ve borçlar onu zerrece ilgilendirmemektedir.  Bunca yıldır, ben, herhangi bir inceleme tutanağı ve raporunda bu yönde tek bir eleştiri ya da tespit görmedim. Meslek mensubu için de envanter, angarya ve gereksiz bir iştir. Envanter Defteri tasdik ettirilir ama yazılmaz. İnceleme için istendiğinde ise yalnızca bilanço (çoğu kez o da yoktur) ile emtia envanteri yazılarak ibraz edilir.

Bilançoda gösterilen kıymetlerin tasnif edilerek ayrıntısıyla envanter defterine yazılmamasının yasal sonuçları bellidir aslında. Türk Ticaret Kanunu açısından, sahibi lehine delil olamama, Vergi Usul Kanunu açısından da defter kayıtlarının bir vergi incelemesine imkân vermeyecek ölçüde noksan, usulsüz ve karışık olması sebebiyle re’sen takdir.

Envanter Defteri konusunda yapılan bir hata da bu defterin bilgisayar sürekli formu olarak tasdik ettirilip bu haliyle tutulmasıdır. Böylesi bir uygulamaya ne Vergi usul Kanunu, ne de Türk Ticaret Kanunu cevaz vermemektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 72’inci maddesinin son cümlesi şöyledir: “Envanter defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur”. Aynı ifade Vergi Usul Kanunu’nun 185’inci maddesinde de vardır. Bazı meslek mensupları, Vergi Usul Kanunu’nun 183’üncü maddesindeki “Yevmiye Defteri ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olur. Mükellefler diledikleri takdirde yevmiye defteri ve tutulması zorunlu diğer defterlerini müteharrik yapraklı olarak kullanabilirler” hükmünün, envanter defteri için de geçerli olduğunu sanmaktadırlar. Bu sanı, doğru değildir. Yukarıya aldığım Türk Ticaret Kanunu 72 ve Vergi Usul Kanunu 185’inci maddeleri yürürlükte kaldığı sürece, envanter defteri, ciltli olarak tasdik ettirilip kullanılmak zorundadır.

Kimi meslek mensupları da envanter listeleri ile envanter defterini birbirine karıştırmakta, Türk Ticaret Kanunu 73 ve Vergi Usul Kanunu 188’inci maddelerindeki envanter listelerine ilişkin hükümleri, envanter defterine de uygulanabilir biçiminde yorumlamaktadırlar. Bu da yanlıştır, yanlıştır çünkü, envanter liste üzerine çıkarılsa dahi, sonuçlar yine icmalen envanter defterine yazılacaktır.

Envanter Defteri ile ilgili hata ve yanlışlar bu kadarla da kalmıyor. Çoğu işletme, ve çoğu “çok bilmiş noterler”, Türk Ticaret Kanunu’nun 72’inci maddesi 4’üncü fıkrasındaki şu hükmü bilmiyor: “Envanter defterine geçirilen envanter ve bilanço; tacir, kollektif ve komandit şirketlerde hudutsuz olarak mes’ul olan bütün ortaklar, donatma iştirakinde bütün donatanlar ve tacir sıfatını haiz olan diğer şirket ve kurumlarda idare işlerine selahiyetli olan kimseler tarafından imza ve notere ibraz olunur. Noterin yapacağı muamele hakkında 70’inci maddenin son fıkrası tatbik olunur. İmza edilen envanter ve bilançonun ilanı ve resmi makamlara verilmesi hakkındaki hükümler mahfuzdur”. Bu maddede sözü geçen 70’inci maddenin son fıkrası ise, yevmiye defterinin her yıl ocak ayı sonuna dek yaptırılması gereken kapanış kaydına ilişkindir. Yani aynen yevmiye defterinin kapanış tasdiki gibi tasdiklenecektir. Şu farkla ki, envanter, Türk Ticaret Kanunu’nun 72’inci maddesinin 3’üncü fıkrası gereğince, iş yılını izleyen yılın ilk üç ayı içerisinde çıkarılabilmektedir. Öyle ise, Türk Ticaret Kanunu’nun 72’inci maddesinin 4’üncü fıkrası ile envanter defterine getirilen kapanış kaydı mecburiyeti, mart ayı sonuna dek uzamaktadır.

Vergi Usul Kanunu’nun “bina ve arazinin envantere alınması” başlıklı 187 ve “envanterde amortisman kayıtları” başlıklı 189’uncu maddeleri de envanter çıkarma ve envanter defterinin içeriği bakımından önem arz eden maddelerdir. Bu maddelere de özen ve dikkatle uymak gerekir.

Meslek mensuplarının sık sık sorduğu bir soru da şudur: “Envanter Defteri’ne bilançoyu yazıyoruz, gelir tablosu, ilgili yasa maddelerinde geçmiyor, onu da yazacak mıyız?” İlk bakışta “Hayır gelir tablosunu yazmak gerekmez” gibi bir yanıt, yasal olarak yeterli gibi gözükmekte ve genel kabul da görmektedir. Ne ki, gelir tablosu, bilançodaki dönem kâr ya da zararının açılımı ve de ayrıntısıdır, bu sebeple yazmakta yarar vardır diye düşünmekteyiz. Yazsak bir şey de kaybetmeyiz, yazmakta yarar vardır.

Envanter Defteri’ni salt Vergi Usul Kanunu açısından değerlendirip “Canım Türk Ticaret Kanunu’a uymasak ne olur, lehimize delil de olmayıversin” tarzında beyanlarda bulunmak da, bize göre, son derece yanlış ve vahimdir. Yukarıya yazdığımız yasa maddelerinin tekrar okunmasını tavsiye ederiz bu gibilere.

 

03.09.2007

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM