YAZARLARIMIZ
A. Murat Yıldız
Yeminli Mali Müşavir
Eski Gelirler Başkontrolörü
Eski Ankara Defterdar Yrd.
muratyildiz@yildizymm.com



Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklarla İlgili Özellikli Durumlar

1-

 1-      Hangi Alacaklar 6736 Sayılı Kanuna Göre “Kesinleşmemiş ve Dava Safhasında Bulunan Alacaklar” Kapsamında Değerlendirilecektir?

6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde Kanunun yayımlandığı 19 Ağustos 2016 tarihi itibariyle kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacaklarının yapılandırılması ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.

 

Madde kapsamına kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda;

 

a)   İlk derece yargı mercilerinde dava açma süresi geçmemiş alacaklar,

 

b)   Uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar,

 

c)    İlk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış alacaklar,

 

d)   Bölge İdare Mahkemeleri veya Danıştay nezdinde itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyize başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan alacaklar

girmektedir.

Kanunun 3 üncü maddesi metninde yer alan “vergiler” ibaresinden tür açısından Kanun kapsamına giren vergilerin tamamı, dönem açısından da Kanun kapsamına giren tüm dönemler anlaşılmaktadır. Buna göre bu Kanun maddesi kapsamına giren yukarıda belirtilen amme alacaklarının;

 

Ø30.06.2016 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere,

ØBeyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere,

Ø2016 yılına ilişkin olarak 30.06.2016 tarihinden (bu tarih dahil) önce yapılan tahakkuklara,

Ø30.06.2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere 

 

ilişkin olması gerekmektedir.

2-      Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar İle İlgili Olarak Mükellefler 6736 Sayılı Kanundan Faydalanmak İçin Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?

6736 Sayılı Kanunun 3 üncü madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulunulan tahsil dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesişarttır.

Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarla ilgili davalara konu alacaklar açısından madde hükmünden yararlanmak isteyenler “1 Seri Nolu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği” ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi (Ek: 3/A, 3/B, 3/C, 3/D) iki örnek hazırlayarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükmü gereğince, bu dilekçelerin vergi dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilecektir. Vergi dairelerince dilekçenin bir örneği derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilecektir. Birden fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirteceklerdir. Tüzel kişiliklerde söz konusu dilekçe mutlaka tüzel kişiliği temsile yetkili olan kişilerce imzalanacaktır.

 

Ayrıca Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği halde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak mükelleflerin, idari para cezalarına karşı dava açtıkları idarelere başvuruda bulunmaları ve 3 üncü maddesi kapsamında Kanun hükmünden yararlanmak istediklerini ve davadan vazgeçtiklerini belirtir “1 Seri Nolu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği” ekinde  yer alan  durumlarına uygun dilekçeyi (Ek:3/E-1, 3/E-2, 3/E-3, 3/E-4) 3 örnek olarak hazırlayarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili idarelere vermek suretiyle başvurmalarını uygun görmüştür.

 

Ayrıca uygulamadan yararlanabilmek için; Kanunun 3 üncü maddesine göre hesaplanan ödenecek tutarların, azami 18 eşit taksit 36 ay vade ile kanunda belirlenen şekilde ödenmesi gerekmekle birlikte hükmünden yararlandıkları vergi türlerinden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahakkuk edenlerini vadelerinde ödemeleri şarttır.

 

Bu madde hükmünden yararlanan mükelleflerin, ayrıca Vergi Usul Kanununun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanmaları da mümkün bulunmamaktadır.

 

3-      Kanunun Yayımlandığı Tarih İtibariyle Vergi Mahkemeleri Nezdinde İhtilafa Konu Edilen Veya Dava Açma Süresi Henüz Geçmemiş Bulunan Alacakların Yapılandırılması Durumunda Ödenecek Tutar Nasıl Belirlenecektir?

 

Vergi Mahkemeleri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler, henüz tahakkuk etmemiş olduğundan, madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması halinde, dava konusu yapılmış olan vergiler, ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise vade tarihi olacaktır.

 

Madde hükmüne göre, bu durumdaki alacaklar için, vergi aslının %50’si ile bu tutara ilişkin; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme zammı ve gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması veya açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin kalan %50’sinin, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Vergi Mahkemesinde dava açma süresi geçmemiş olan vergilere gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutar belirlenirken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan süre hesaplamaya esas alınacaktır.

 

Kanun kapsamında ödeme kolaylığından yararlanmak isteyen mükelleflerin de, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvurmaları ve yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan borç tutarını defaten veya ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan itibaren ödemeye başlamaları gerekmektedir.

 

4-      Kanunun Yayımlandığı Tarih İtibariyle İlgisine Göre İtiraz/İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da Bu Yollara Başvurulmuş veya Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergilerin Yapılandırılması Durumunda Ödenecek Tutar Nasıl Belirlenecektir?

 

6736 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında ödenmesi gereken tutarın hesaplanmasında, Kanunun Resmi Gazete’de yayımlandığı 19 Ağustos 2016 tarihi itibariyle, tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacak olup bu tutar ise yargı mercilerince tarhiyat/tahakkuka ilişkin olarak verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce (bu tarih dahil) taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karar dikkate alınarak tespit edilecektir. Buna göre;

Ø Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın terkin kararı olması halinde:

 

Bu kapsamdaki alacaklar için madde hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı esas alınarak, bu verginin %20’si ile bu tutara uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen şekilde ödenmesi şartıyla; verginin kalan %80’inin, gecikme zammının, gecikme faizinin, alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

Ø Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması halinde;

 

Tasdik edilen verginin tamamı ile terkin edilen vergilerin % 20’si ve bu tutarlara ilişkin gecikme zammı ve gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi halinde, terkin edilen vergilerin % 80’i ile gecikme zammı, gecikme faizi ile alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

Ø Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın bozma kararı olması halinde;

 

Dava konusu edilen vergi aslının %50’si ile bu tutara; tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme zammı ve gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme zammı, gecikme faizi ile, alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir

 

Ø Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın kısmen onama kısmen bozma olması halinde;

 

i-          Onanan kısım için; Tasdik edilen verginin tamamı ile bu tutara ilişkin gecikme zammı ve gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi halinde, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

ii-        Bozulan kısım için; vergi aslının %50’si ile bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme zammı ve gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

 

 

5-      Dava Açma Süresi Geçmemiş Ya Da Mükellefler Tarafından İhtilaf Konusu Edilen Alacağın Sadece Vergi Cezası Olması Durumunda Uygulama Nasıl Olacaktır?

6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla sadece vergi cezalarına karşı açılan davalara konu alacakların Kanun kapsamında ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre;

ØVergi aslına bağlı cezalarda; bu cezaların bağlı olduğu verginin, Kanunun yayımlandığı 19 Ağustos 2016 tarihinden önce ödenmiş olması ya da Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi şartına bağlı olarak, tamamının ve bunlara bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.

ØVergi aslına bağlı olmayan cezalarda ise,

 

i-          Bu Kanunun yayımlandığı 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olanlarda cezanın % 25’inin,

ii-        Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın terkine ilişkin karar olması halinde cezanın % 10’unun,

iii-      Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması halinde tasdik edilen ceza tutarının % 50’inin, terkin edilen ceza tutarının % 10’unun,

 

bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilir.

İştirak Nedeniyle cezaya muhatap olan ve kanunun yayımlandığı tarih itibariyle bu konuda yargı mercilerinde ihtilaf oluşturmuş olan kişiler hakkında da yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem tesis edilecektir.

6-      Dava Açma Süresi Geçmemiş Ya Da Mükellefler Tarafından İhtilaf Konusu Edilen Alacağın İdari Para Cezası Olması Durumunda Uygulama Nasıl Olacaktır?

6736 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrasında, bu kanun kapsamına giren ve vergi ile gümrük vergisi alacakları dışında kalan idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması halinde Kanun hükümlerinden ne şekilde yararlanılacağı açıklanmıştır.

Bu Kanunun kapsamında olan idari para cezaları;

·           1111 sayılı Askerlik Kanunu,

·           Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun,

·           2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,

·           2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu,

·           2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,

·           3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun,

·           4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,

·           5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu,

·           Mülga 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun,

·           6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun,

·           6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

 

gereğince 30.06.2016 tarihinden (bu tarih dahil) önce verilmiş olan idari para cezalarıdır.

Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan düzenleme gereğince söz konusu idari para cezalarından kanunun yayımlandığı tarih itibariyle;

i-     Dava açma süresi geçmemiş veya İlk derece yargı merciinde ihtilaflı olanlarda cezanın % 50'si,

ii-   İlk derece yargı merciinin cezayı kaldırdığı ancak itiraz veya temyiz merciinde yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın % 20'si,

iii-  İlk derece yargı merciinin kısmen veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın tamamı, terkin edilen cezanın % 20’si,

iv- Verilen en son kararın bozma kararı olması halinde cezanın % 50'si,

v-   Verilen en son kararın kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde ise; onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın tamamının, terkin edilen cezanın %20’sinin, bozulan kısmın %50’si,

 

İle birlikte bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezalar ile bu cezalara bağlı fer'i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

7-      Ödeme Emrine Karşı Açılan Davalar Hakkında 6736 Sayılı Kanundan Faydalanılabilecek mi?

Ödeme emrine karşı açılan davalar ile ilgili olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu ödeme emri ile istenilen amme alacağının tarhiyatına ilişkin karar verilmiş olması ve ihtilafın Kanunun yayımlandığı 19.08.2016 tarihi itibarıyla devam ediyor olması hâlinde, bu mükellefler söz konusu davalara konu amme alacakları ile ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanabileceklerdir. Ancak, bu yönde bir kararın bulunmaması hâlinde ödeme emrine karşı açılan davalara konu alacaklar Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilecektir.

Ayrıca, 6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden yararlanmak için açılmış davalardan vazgeçilmesi şart olduğundan, borçlular tarafından Kanundan yararlanmak için yapılan başvurular üzerine tahsilat işlemlerinden dolayı açılmış davalar sulh yoluyla sonuçlanacaktır. Bu nedenle, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca alacağın takibi için düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılmış olan davalara konu alacaklar için Kanun hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödeme emrine karşı açılmış davalardan da vazgeçildiğinden, 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesi gereğince %10 oranındaki haksız çıkma zammı talep edilmeyecektir.

8-      6736 Sayılı Kanunun “Kesinleşmemiş veya Dava Aşamasında Bulunan Alacaklar” İle İlgili Hükümlerinden Faydalanmak Üzere Başvuruda Bulunan Mükelleflerin Bu Alacaklarla İlgili Ödemiş Olduğu Tutarların İadesi Söz Konusu Olacak Mı?

6736 Sayılı Kanunun devam eden davalarla ilgili alacakları kapsayan 3 üncü madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerinVergi Mahkemeleri nezdinde devam eden dava sırasında vergilerini tahakkuk etmeden önce ödemiş olmaları halinde, tahsil edilen bu tutarlar Kanunun 10 uncu maddesine dayanılarak, 3 üncü madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi ve Yİ-ÜFE tutarına mahsup edilecek, kalan tutar 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi de göz önünde bulundurularak mükelleflere red ve iade edilecektir.

 

Buna göre 6736 sayılı kanunun yayımlandığı 19.08.2016 tarihinden önce ödeme yapılan;

 

i-     Vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş,

ii-   Karar verilmiş ancak verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş,

iii-Vergi mahkemesince verilmiş terkin kararı olan,

 

alacaklar için 3 üncü madde hükmünden yararlanmak üzere başvuru yapılması halinde ödenmiş tutarların red ve iadesi mümkündür.

9-      6736 Sayılı Kanunun 3 Üncü Maddesi Kapsamında Yapılandırılan Alacağın Peşin veya Taksitle Ödenmesi Durumunda Hesaplama Nasıl Yapılacaktır?

6736 sayılı kanunda 10 uncu maddesinde yer alan düzenlemelere göre mükellefler tarafından bu kanunun 3 üncü maddesi kapsamında hesaplanacak tutarların ilk taksiti Kasım/2016 tarihinden başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami on sekiz eşit taksitte ödemelerine imkan tanınmaktadır.

Mükellefler tarafından, kanunun 3 üncü maddesi kapsamında hesaplanacak tutarların taksitle ödenmesinin tercih edilmesi durumunda;

i-          Altı eşit taksit için (1,045),

ii-        Dokuz eşit taksit için (1,083),

iii-      On iki eşit taksit için (1,105),

iv-      On sekiz eşit taksit için (1,15)

 

katsayısı ile çarpılacak ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacaktır.

Mükellefler tarafından söz konusu tutarların ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde ise, fer’ialacaklaryerineYİ-ÜFEaylıkdeğişimoranlarıesas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca%50indirimyapılacaktır.

10- 6736 Sayılı Kanunun 3 Üncü Maddesi Kapsamında Yapılandırılacak Alacakların Ödenmesi Hususunda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?

6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edilecektir.

 

Söz konusu maddeye göre, ilk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ile süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği ve bu hükmün her bir alacaklı idare açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanacağı belirtilmiştir.

 

Dolayısıyla, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden;

 

Ø İlk ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,

 

Ø Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,

 

Ø Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi,

 

hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

 

Bu durumda, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden ilk ikisinin süresinde ve tam olarak ödenmesi Kanundan yararlanma hakkının devamı için zorunlu olduğundan, taksitli ödeme seçeneğini tercih eden borçluların Kasım/2016 ve Ocak/2017 taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleri gerekmektedir.

 

Ayrıca, Kanunun 3 üncü maddesinin 9 numaralı fıkrasında, bu Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri kapsamında yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj vergisi), katma değer vergisi ve özel tüketim vergisini yapılandırma talebinde bulunan mükelleflerin, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergilerini çok zor durum olmaksızın her bir veri türü itibariyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde Kanun maddesi hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitler için haklarını kaybedecekleri belirtilmiştir.

Ancak Kanun maddesinin bu fıkrasında belirtilen yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurum (stopaj vergisi), katma değer vergisi ve özel tüketim vergisinin, bu Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasına göre, % 10’unu aşmamak üzere 5 liraya (bu tutar dahil) kadar eksik ödenmesi Kanun hükümlerini ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

11- 6736 Sayılı Kanunun 3 Üncü Maddesi Uygulaması İle İlgili Olarak (Kesinleşmemiş Veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar) Özellik Gösteren Diğer Hususlar Nelerdir?

Ø Mükelleflerce Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi halinde idarece de dava açılmayacak, açılmış davalar sürdürülmeyecektir.

 

Ø Mükelleflerce Vergi Mahkemesine açılmış olan davadan vazgeçilmesine rağmen, Kanun hükümlerine uygun olarak ödeme yapılmamış olması halinde, ilk tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen alacaklar başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilecektir.

 

Ø Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin olarak açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemeyecektir.

 

Ø Kanunun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasına göre, Kanun kapsamına giren alacakların aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, borçluların ödedikleri tutar kadar kanun hükümlerinden yararlandırılacaktır.

 

Ø 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten önce tarhiyata karşı açılmış olan ve 19.08.2016 tarihi itibarıyla devam eden dava ile ilgili olarak ilk derece mahkemesinin veya üst yargının verdiği tasdike veya tadilen tasdike ilişkin kararlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile vergi cezaları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tecil edilmiş ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olması durumunda da mükellefler isterlerse Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanabilecektir.

 

Bu takdirde, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tecil şartlarına uygun olarak ödenen tutarlar Kanunun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre tecilli sayılacaktır. Kanunun 3 üncü maddesi hükümlerine göre yapılandırılan alacak tutarından tecil şartlarına uygun olarak ödenen tutar mahsup edilecek, bakiye tutarın Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecektir. Tecil şartlarına uygun ödenen tutar, Kanun hükümlerine göre yapılandırılan alacak tutarından fazla olması halinde ise herhangi bir iade yapılmayacaktır. Bu kapsamda tahsil edilen tecil faizlerinin mahsuba ve nakden iadeye konu olmayacağı tabiidir.

 

 

03.10.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM