YAZARLARIMIZ
Dr. Abdullah YAVAŞ (SMMM)
SPK Başuzmanı
Sermaye Piyasası Kurulu
yavasabdullah@gmail.com



Uluslararası Denetim Standartları Ve KGK Taslağı

Uluslararası Denetim Standartları (UDS) hem 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve hem de 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK/660) çerçevesinde, yeni dönemde bağımsız denetçinin denetim rotasını belirleyecek standartlar olacak.

Türkiye Denetim Standartları (TDS)’nı, UDS ile uyumlu olacak şekilde hazırlamak ve yayımlamakla görevli ve yetkili Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) UDS’den farklı düzenlemeler yapmaya, bağımsız denetimin kapsamını ve içeriğini belirlemeye yetkilidir ve bu düzenlemelerilgili standartların cüz’ü addolunur”.

KGK, UDS’den farklı düzenlemeler yapsa bile, kanaatimiz odur ki, bu düzenlemeler UDS’nin temel ilke ve unsurları ile çelişen düzenlemeler olmayacaktır.

KGK’nın son olarak açıkladığı Bağımsız Denetim Yönetmeliği Taslağı, temel terminoloji ve yaklaşım bakımından UDS ile tam uyumlu ve tutarlı bir nitelik arz etmektedir. Bu yargıya nasıl vardığımızı, ana unsurları itibariyle, Yönetmelik’in bazı maddelerini ele alarak açıklayalım:

-       Md. 4- Tanımlar: “Bağımsız denetim” tanımında bugüne kadar Türkçe’deki bağımsız denetim tanımlarında[1] yer almayan iki unsur yer almaktadır. Bunlar, meslekî şüphecilik ve meslekî etik ilkeler’dir. UDS’de meslekî şüphecilik (professional skepticism) denetçi olmanın meslek kuralının ilkidir, en temelidir, en esaslısıdır. Diğeri de meslekî muhakeme (professional judgement) gücüdür. Meslekî şüphecilik bir meslek vasfıdır. Meslekî şüphecilik olmadan denetçi olunmaz. İyi bir muhasebecinin, eğer meslekî şüphecilik melekelerine sahip değilse, iyi denetçi olması beklenmez. Meslekî şüphecilik sorgulayan bir kafa, meraklı bir akıl, önüne konulanla sonuca ulaşmayan ancak doğrunun peşinde koşan bir anlayış demektir. Mesleki şüpheciliğin ne derece doğuştan gelen meziyetlere dayandığı,  ne derece de sonradan öğrenildiği konusunda bir değerlendirme yapmak zordur, ancak kaynağının bunların her ikisini kapsadığı açıktır. Meslekî etik ilkeler ise UDS’leri çıkaran IAASB[2] ile aynı çatı (IFAC[3]) altındaki kardeş bir oluşum olan IESBA[4] tarafından çıkarılan ayrı bir settir. Ana başlıkları i) Bağımsızlık (Independence),  ii) Tarafsızlık (Objectivity), iii) Dürüstlük ve Doğruluk (Integrity), iv) Meslekî Özen ve Titizlik (Professional Competence and Due Care), v) Ticaret ve Mesleğe Aykırı Faaliyet ve Rekabet Yasağı (Professional Behavior), vi) Sır Saklama Yükümlülüğü (Confidentiality)’dür. Bu ilkeler, her biri denetim mesleğinin temel ilkeleri olarak SPK’nın Tebliğinde yer almaktadır. Bu ilkelere uymadan denetim yapılamaz.

-       Md. 4- Bağımsız denetim ekibi: Bağımsız denetim UDS’de bireysel bir faaliyet olarak değil, bir ekip çalışması olarak benimsenmiş ve düzenlenmiştir. Ekibin başı UDS’de “partner”, bizdeki düzenlemerde sorumlu ortak (baş)denetçi (SOD)  unvanlı kişidir. Ekibin sorumlusu SOD’dur, son sözü o söyler ve imzayı o atar. Denetim çalışmasının hesabını da SOD verir.

-       Md. 4- Kalite kontrol sistemi: UDS’de denetim kalitesi (audit quality) temel bir kavramdır. Yapılan denetim çalışmalarının iç içe geçmiş kalite kontrol çemberleri ile içselleştirildiği ve bütün olarak sistemin kalite düzeyinin yükselmesini hedefleyen bir yapı kurulmak zorundadır. Özellikle ABD’de 2001 yılındaki Enron vakasından sonra, denetim kalitesinin ABD, İngiltere, Japonya, Avrupa ülkelerindeki düzenleyici kurumlar ve Avrupa Birliği tarafından giderek artan bir şekilde üzerinde durulan bir konu haline geldiği görülmektedir.

 

-       Md. 4- Kalite Güvence Sistemi: KGK yukarıda açıklanan kalite kontrol sisteminin işleyiş güvenliğini, sürekliliğini ve kalite standartlarının yüksek tutulmasını sağlayacak bir güvence sistemi kuracaktır. Yukarıdaki iç içe geçmiş çemberler kalite güvence sisteminin alt unsurlarını göstermektedir.

-       Md. 5- (2) “Denetim, hedeflenen kullanıcılara denetim konusunun denetim kıstasına uyumuyla ilgili makul veya sınırlı güvence sağlar. Sınırlı olduğu ilgili mevzuatında veya denetim sözleşmesinde açıkça belirtilmemiş ise denetim makul güvence verecek şekilde gerçekleştirilir…” Makul güvence (reasonable assurance), UDS’de denetçinin denetim çalışmaları sonucunda ulaşmayı hedeflediği noktadır. Ara dönem denetimlerinde, sınırlı bir konuya veya alana ilişkin denetimlerde söz konusu olabilecek “sınırlı güvence” durumunu ihmal edersek, makul güvence sağlamak denetçinin denetimdeki tek hedefidir. Makul güvence, denetçinin kendi yaptığı çalışmaya duyduğu güveni temsil eder. Kamuoyuna açıklayacağı denetçi görüşü bu makul güvenceye dayanır ve denetçinin yaptığı işle ilgili güvencesi bu görüşte saklıdır. Denetim çalışması süresince makul güvence noktasına ulaşamayan denetçi denetim için ek çalışma yapmak ve/veya ek denetim kanıtı toplamak zorundadır.

-       Md. 9- (1) “Denetim konusunda denetim kıstası çerçevesinde önemli uyumsuzluklar bulunup bulunmadığı hususunda bir güvence vermeye yönelik olarak denetçi tarafından elde edilen, hedeflenen güvence seviyesi için yeterli ve uygun bilgi, belge ve beyanlar denetim kanıtıdır.” UDS’ye göre, hedeflenen makul güvence seviyesine göre denetim kanıtı toplamak denetçinin temel işidir. Bu kanıt, güvence hedefi açısından uygun ve yeterli olmalıdır. Yeterli (sufficient) ve uygun (appropriate) denetim kanıtı UDS’nin hemen hemen her standardında yer bulan kavramlardır. Yeterli olmak, denetim kanıtı için bir miktar ölçüsü ve uygun olmak ise bir kalite ölçüsüdür. Toparlarsak, UDS uyarınca, denetçinin denetim süresince toplayacağı denetim kanıtı, denetçinin ulaşmayı hedeflediği makul güvence düzeyine hizmet edecek şekilde uygun miktarda ve yeterli kalitede olmak zorundadır. “Bu kanıtlar, denetimin TDS çerçevesinde ve mesleki şüphecilik içinde planlanması ve gerçekleştirilmesi suretiyle elde edilir.

-       Md. 20- (3) “Denetim süreci, müşterinin iş teklifiyle başlayıp, TDS’lere göre yürütülür ve denetim sonucunun raporlanmasıyla sona erer…” UDS, denetimin müşteri ile ilk temasın başlaması ile başlayacağını öngörür. UDS uyarınca denetim finansal tablolar çıktıktan sonra başlamaz, iş kabul edilmeden önce, teklifle başlar. Bu anlamda denetim finansal tablolar hakkında görüş verilmesini gerektirmekle birlikte, finansal tablolarla sınırlı bir süreç değildir. Denetlenen şirketin bütün faaliyetlerini kapsar. UDS kapsamında denetim, şirkete ait risklerin (TTK md. 378 ve md. 398’i de dikkate alarak) tespiti ve denetimde bunların tam olarak dikkate alınmasını içerir. Bu bakımdan, denetim, muhasebe kayıtları ve finansal tablolarla sınırlanmış, şirketin çevresiyle ilgilenmeyen bir faaliyet değildir. Şirketi her yönüyle kavramaya ve kapsamaya yönelik bir çalışma olmadan uygun ve yeterli denetim kanıtı elde ederek makul güvence düzeyine ulaşmak ve doğru görüş açıklamak mümkün olmayabilir.

-       Md. 23- Sürekli eğitim, UDS’de denetçi niteliklerinin sağlanması ve sürdürülmesi bakımından önemle vurgulanan bir konudur. Bağımsız denetim kuruluşları, kadrolarındaki denetçilerin yeterli eğitiminin sağlanması ve bunun sürekli kılınması için tedbirler almak ve harcamalara katlanmak zorundadırlar.

-       Md. 33- Şeffaflık raporu hazırlanması, UDS’nin öngördüğü bir ilke olmamakla birlikte Avrupa Birliği düzenlemelerinin gerektirdiği bir yükümlülük olarak, bağımsız denetim kuruluşları tarafından uluslararası kurallara uyumun gerekleri açısından fikir vermektedir.

Buraya kadar özet olarak ve ana konu başlıkları itibariyle açıklamaya çalıştığımız UDS kural ve ilkeleri ile KGK Yönetmelik Taslağı’nın uyum derecesi kusursuz denecek derecede bir tutarlılık göstermektedir.

Anlaşılmaktadır ki KGK, uluslararası standartları kendi bütünlüğü içinde tam olarak uygulama ve böylece Türkiye’de faaliyet gösterecek bağımsız denetim kuruluşlarının uluslararası çalışma ilkelerine uygun şekilde, buna uygun organizasyon yapısıyla faaliyet göstermelerini sağlayacak ortamı sağlama kararlığında gözükmektedir.

Kanaatimiz odur ki uluslararası standartlarla uyumlu çalışma ortamı ile kurallar ve ilkeler bütünü, Türkiye’de denetim mesleğinin ve denetçi niteliklerinin yükseltilmesini destekleyecek önemli bir aşama olacaktır.

Denetim mesleğinin önü açılmıştır ve bağımsız denetçi bir meslek adamı olarak yeniden doğmak üzeredir.

 


 

[1] Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun Seri X No 22 Tebliği’ndeki ve KHK/660’daki tanımlar.

[2] IAASB: International Auditing and Assurance Standards Board (Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu)

[3] IFAC: International Federation of Accountants (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu)

[4] IESBA: International Ethics Standards Board for Accountants (Muhasebeciler için Uluslararası Ahlak (Etik) Standartları Kurulu

24.07.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM