YAZARLARIMIZ
Yaşar Çatalkaya
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Sürdürülebilirlik Denetçisi
yasarcatalkaya@gmail.com



KURGAN ve MASAK’ın Gölgesinde Meslek Mensupları

Son dönemde Vergi Denetim Kurulu (VDK) ile Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hayata geçirilen iki önemli düzenleme, iş dünyası ve vergi dünyasında büyük bir şaşkınlık oluşturdu.

Bunlardan ilki, Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN). 1 Ekim’de başlayacağı belirtilen bu sistem, 120’nin üzerinde farklı veri kaynağını entegre ederek mükelleflerin işlemlerine gerçek zamanlı risk puanları atıyor. Algoritmalar; banka hareketlerinden tapu kayıtlarına, SGK bildirimlerinden e-faturalara kadar geniş bir yelpazede veriyi analiz ediyor. Riskli görülen işlemler için ise mükelleflere “Bilgi İsteme Yazısı” gönderiliyor. Bu yazıya verilecek yanıta göre süreç ya bitiyor ya da tam incelemeye dönüştürüyor.

İkinci düzenleme ise MASAK’ın Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi. Bu rehberle birlikte SMMM ve YMM’lerin, olağan dışı görünen veya belgelerle ispatlanamayan işlemleri doğrudan MASAK’a raporlamaları zorunlu hale geliyor. Gerçek faydalanıcının gizlenmesi, mantıksız fatura düzenlemeleri, riskli ülke veya kişilerle yapılan işlemler gibi onlarca kriter, artık meslek mensuplarının radarında olacak.

MASAK’ın 2025 tarihli Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi, yalnızca bir rehber değil; 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’a dayalı yasal bir yükümlülük. Bu çerçevede;

  • Şüpheli işlem bildiriminde bulunmayan veya geç bildirim yapan SMMM ve YMM’ler hakkında idari para cezaları uygulanıyor.
  • 5549 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 500.000 TL’ye kadar idari para cezası söz konusu olabiliyor.
  • Bildirim yapılmaması ya da kasıtlı olarak yanıltıcı bildirim yapılması durumunda, meslek mensupları disiplin soruşturmasına uğrayabiliyor ve ruhsatlarının tehlikeye girmesi dahi söz konusu olabiliyor.
  • Daha da önemlisi, şüpheli işlemi bilerek bildirmeyen kişi, aklama suçunun işlenmesine yardım etmiş sayılarak adli yaptırımla karşı karşıya kalabiliyor. Bu da hapis cezası riskini gündeme getiriyor.

Dolayısıyla meslek mensupları için MASAK yükümlülüğü, yalnızca bir bürokratik görev değil; yerine getirilmediğinde hem ağır mali cezalar hem de ceza hukuku boyutunda sonuçlar doğurabilecek kritik bir sorumluluk.

Her iki düzenleme de kağıt üzerinde çok değerli: Kayıt dışı ekonomiyle, sahte belgelerle ve kara para ile mücadele… Ancak mesele uygulamaya geldiğinde manzara bambaşka.

Aflarla Beslenen Sistemden Aniden Sert Denetimli Sisteme

Türkiye vergi sisteminin geçmişine bakıldığında, sık sık çıkarılan vergi afları ve matrah artırımı uygulamalarıyla mükelleflere adeta sürekli bir “rahatlama” kanalı sunulduğunu görüyoruz. Yıllardır bu anlayışla beslenen bir mükellef grubuna, bir anda “algoritmalarla 7/24 gözetim” düzenine geçiş yaptığınızda, ortaya ifrat ile tefrit arasındaki uçurum çıkıyor. Bir yanda sürekli af beklentisi yaratıp yükümlülük bilincini törpüleyen yönetim anlayışı, diğer yanda en sert yaptırımlarla mükellefleri ve meslek mensuplarını sıkıştıran yeni düzenlemeler.

Bir Anda Yaptım Oldu Anlayışı Fayda Değil Zarar Getirir

Elbette sahte belge düzenleme, kayıt dışılık ve kara para ile mücadele vazgeçilmezdir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu tür köklü dönüşümler tedrici yapılmalı, yani kademeli geçiş planlarıyla desteklenmelidir. Eğitim, bilinçlendirme ve adaptasyon süreçleri olmadan yapılan “bir anda yaptım oldu” uygulamaları, beklenen faydayı sağlamak yerine güven erozyonuna yol açar.

Paydaşların Görüşü Olmadan Sağlıklı Bir Sistem Kurulamaz

Maliye bürokrasisinin teknik çalışmalarının kıymeti elbette büyüktür. Ancak bu düzenlemelerin hayata geçirilmesinden önce, sahada uygulamayı yürütecek olan meslek mensuplarının ve iş dünyası temsilcilerinin görüşleri alınmalıydı. Zira günlük hayatta karşılaşılacak sorunları en iyi bilenler, defter tutan, beyanname veren, mükellefin nabzını tutan profesyonellerdir. Paydaşların sürece dahil edilmediği bir dönüşüm, ne kadar iyi niyetle yapılırsa yapılsın, eksik kalmaya mahkûmdur.

Z Kuşağı ve Meslekten Uzaklaşma Riski

Zaten genç kuşak, muhasebe ve mali müşavirlik mesleğine uzaklaşıyor. Dijitalleşmenin hızına rağmen, bürokratik yükün artması gençlerin gözünde mesleği daha da cazibesiz hale getiriyor. Bugün KURGAN ve MASAK düzenlemeleriyle getirilen yükümlülükler, yalnızca mükelleflere değil, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerden oluşan meslek mensuplarına da ciddi yük ve sorumluluklar getiriyor. Böyle giderse, meslek mensuplarının önemli bir kısmı sistemin yükünü taşımak yerine meslekten uzaklaşmayı tercih edebilir.

Sonuç

Vergi ve finansal sistemimizin daha şeffaf, daha güvenilir ve daha dijital hale gelmesi hepimizin ortak arzusu. Ancak bu arzuyu gerçekleştirme yolunda aşırılıklardan kaçınmak gerekir. Aflarla disiplini zedeleyen bir geçmişin ardından, bir anda ağır yükümlülüklerle mükellefleri ve meslek mensuplarını sıkıştırmak, sürdürülebilir bir strateji değildir. Doğru olan; kademeli, katılımcı ve bilinçlendirici bir geçiş ile bu süreci yönetmek ve meslek mensuplarını sistemin paydaşı değil, yükünü taşıyan “günah keçisi” olmaktan çıkarmaktır.

29.09.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM