Kamu gelirleri açısından bakıldığında en önemli gelir kaynağı hiç şüphesiz vergilerdir. Bu sebeple vergi gelirlerinin güvence altına alınmasıyla ilgili olarak gelişen ve değişen ekonomik faaliyetlere göre çeşitli düzenlemeler yapılabilmektedir. Yatırımcı ve sermaye istisna, indirim, teşvik gibi çeşitli vergi avantajlarından yararlanmak maksadıyla yurtdışına yönelmektedir. Bunu küresel rekabetin doğal bir sonucu olarak kabul etmek gerekmektedir. Çünkü yatırımcı daha makul hatta vergiden arınmış alanlara kaymaya meyillidir. Buna karşılık mali idareler yatırımların çıkışını kontrol etmek, vergi kaybını ortadan kaldırmak için bazı vergi emniyet mekanizmalarını devreye sokabilmektedir. Kontrol edilen yabancı kurum düzenlemesi gibi uygulamalar buna örnek gösterilebilir. Mükellefler arasında vergisel eşitsizliğini ortadan kaldırmak için bu gibi düzenlemeler gereklidir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda kontrol edilen yabancı kurumların vergilenmesine dair düzenleme yer almaktadır. Bu düzenleme ülke sınırları dışına çıkacak olan sermayenin kontrol edilmesini ve vergi kaybını önler niteliktedir. Çünkü diğer ülkeler, rekabetin bir sonucu olarak fonların, sermayenin yönünü kendilerine çevirmek amacıyla vergi düzenlemelerinde değişiklikler yapmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için de birtakım vergisel avantajlar sunan uygulamalara yer vermektedir. İşte bu yolla meydana gelebilecek vergi kaybının önlenmesi için kontrol edilen yabancı kurum uygulaması vergi sistemimizde yerini almıştır. Uluslararası uygulamalara bakıldığında buna benzer düzenlemelerin yer aldığını görmekteyiz. Zira ülkeler vergi gelirlerini güvence altına almak için gerekli adımları atma gayreti içinde olmaları mali politikalarının bir gereğidir. Yarımların yurtdışına daha düşük vergi oranları sebebiyle gitmesi Türkiye’de faaliyet gösteren mükellefler nezdinde de vergisel olarak haksız bir durum yaratacaktır. Eşitsiz ve haksız bu durum kontrol edilen yabancı kurum düzenlemesiyle engellenmiş olacaktır. Bilindiği üzere vergi mevzuatımızda iştirakler vasıtasıyla elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi kar dağıtımına bağlıdır. Kar dağıtımı uygulamasının zorunlu olmadığı ülkelerde verginin ertelenmesi gibi avantajlar nedeniyle mükelleflerin yatırımlarını buralara kaydırdığı bilinmektedir. Kurumların Türkiye’deki iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları kurumlar vergisinden istisna olmasına karşın, yurtdışındaki kurumlardan elde ettiği iştirak kazançlarının vergilenmesi bazı şartlara bağlanmıştır. Belli şartlar altında yurt dışı iştiraklere yatırım yapan mükelleflerin, fiilen dağıtmasa bile yurt dışı iştirak karı vergi uygulamaları açısından dağıtılmış kabul edilip bu kazançlarının Türkiye'de kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasına göre tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az % 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın belirlenen şartların varlığı halinde Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Kanun hükmünde bahsedilen "doğrudan veya dolaylı" ve "ayrı ayrı ya da birlikte" ifadeleri iştirak paylarının grup şirketleri arasında pay edilip, belirtilen iştirak oranının altına inerek yapılan düzenlemeden kaçışı engellemek amacını taşımaktadır. İştirak eden tam mükellef kurumun kontrol edilen yurt dışı iştirakin elde etmiş olduğu kardan payına düşen kısmı matraha ilave dilerek vergilendirilmelidir. Ancak bunun için aşağıda yer alan şartlar birlikte aranmalıdır.
Bu şartlar;
- İştirakin toplam gayrisafi hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kar payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması.
- Yurt dışındaki iştirakin ticari bilanço karı üzerinden % 10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
- Yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000 TL karşılığı yabancı parayı geçmesi.
Düzenlemede görüleceği üzere şartlarda sayılan ticari, zirai veya serbest meslek kazancı, sermayeye, emeğe ve organizasyona gereksinim duyan aktif gelir olarak değerlendirildiğinden bu tip iştirakler kontrol edilen yabancı kurum kapsamı dışında bırakılmaktadır.
Örneğin;
Gayrisafi hasılat içerisinde %25 veya üzeri pasif nitelikli gelirin tespitinin yapılması;
Tam mükellef kurumun yurtdışı iştirak kazancı: 200.000 TL karşılığı tutar olsun.
Hasılatın dağılımı;
Ticari hasılat: 60.000 TL.
Kar payı: 20.000 TL
Faiz: 100.000 TL.
Menkul kıymet satış karı: 20.000 TL.
Pasif nitelikli hasılat : 140.000 TL. Toplam gayrisafi hasılata oranı 140.000/200.000= %70
Aktif nitelikli hasılat : 60.000 TL. Toplam gayrisafi hasılata oranı 60.000/200.000= %30
Böylece %70 pasif nitelikli gelir ile %25 üzerinde pasif hasılat şartı sağlanmış olacaktır.
Vergi yükü hesaplaması;
Kurum kazancı: 200.000
Vergiye tabi kazanç: 220.000 olsun (20.000 gider kabul edilmeyen tutar mevcutsa)
İstisna oranı: %50 olsun
İstisna sonrası vergiye tabi tutar: 110.000
Vergi oranı:%10
Vergi tutarı: 11.000
Verginin bilanço karına oranı: 11.000/200.000= % 5,5
Böylece %10’dan az vergi oranı şartı da sağlanmış oldu.
Burada vergi yükü bulunurken vergi tutarının ticari kara oranlandığına dikkat etmek gerekir.
%10’dan az gelir ve kurumlar vergisi yükü belirlenirken efektif vergi yükü dikkate alınacağından tahakkuk eden vergi ile dağıtılabilir kazancın oranlanmasıyla hesaplama yapılmıştır. Örnekte görüldüğü üzere vergi oranı %10 olsa da efektif vergi yükü % 5,5 olarak hesaplanmıştır.
Kontrol edilen yabancı kurum değerlendirmesinde minimum 100.000 TL hasılat tutarı gerekmektedir. Dolayısı ile yurtdışı iştirakin ilgili yıl gayrisafi hasılatı 100.000 TL. karşılığı yabancı parayı geçmelidir. Yurtdışı iştirakin hasılatının Türk Lirasına çevrilmesinde, ilgili hesap döneminin son günü T.C. Merkez Bankası'nca açıklanan döviz alış kuru esas alınmalıdır.
Kapsama giren yurt dışı iştiraklerin Türkiye’de vergiye tabi olacak karları vergi öncesi yani hesap dönemi sonunda gelir tablosundaki vergi öncesi kurum kazancı olmalıdır. Vergiye tabi kurum kazancı bulunurken iştirake sahip olan Türkiye’deki kurumun ilgili hesap döneminde sahip olduğu en yüksek hisse oranı dikkate alınmalıdır. Yıl içerisinde ortak olunan yurtdışı iştirak hisseleri hesap döneminin son gününe gelmeden muvazaadan ari şekilde elden çıkarılması durumunda ilgili hükümler uygulanmayacaktır. Ancak hesap döneminin kapanış günü itibariyle kontrolün devam etmesi halinde hesap dönemindeki en yüksek kontrol oranı hesaplamalarda dikkate alınmalıdır. Bu düzenlemelere göre yurt dışı iştirakin gelir üzerinden ödemiş olduğu vergiler KVK.’nın 33. maddesine göre Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubu mümkündür. Böylece yurtdışı iştirakin geliri üzerinden çifte vergileme yapılmasının önüne geçilmiş olunacaktır.
Konuya dair düzenlemenin yapıldığı KVK. 7. maddesinin 5. fıkrasında Türkiye’de vergilenmiş kazancın yurt dışındaki kurum tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kar paylarının vergilenmemiş kısmı kurumlar vergisine tabi tutulacağı ifade edilmiştir. Bu hükümle de aynı kazanç üzerinden çifte vergileme engellenmiş olmaktadır. Türkiye’de vergilemeye tabi tutarın üzerinde kar payı dağıtılması durumunda ise aşan kısım vergilendirilmelidir.
Çeşitli istisna, teşvik gibi vergisel avantajlar sunan ülkelerde yatırım yapan mükellefler buradaki iştiraklerinin kontrol edilen yabancı kurum niteliğini sorgulamalıdır. Çünkü kontrol edilen yurt dışı iştiraklerin kurum kazançlarının KVK. düzenlemelerine göre Türkiye’de vergilendirilmesi söz konusudur. Bu nedenle tam mükellef gerçek kişi ve kurumların, yurt dışı iştiraklerinin KVK. 7. maddesindeki şartlara sahip olup olmadıklarının tespiti önem arz etmektedir.
Kaynak;
- Kurumlar Vergisi Düzenlemeleri ve Açıklamaları
26.06.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.