Musa Çakmakçı
İş hukukunda ücretin korunması, kamu düzenine ilişkin temel prensiplerden biridir. Bu kapsamda, ücret niteliği taşıyan alacakların hangi şartlarla takas edilebileceği hem öğretide hem de yargı kararlarında önemli tartışmalara konu olmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 144. maddesi, işçinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olan alacaklara yönelik takas yasağını düzenleyerek işçiyi koruyucu bir işlev üstlenmiştir. Bu hükmün kapsamı ve hangi alacaklar bakımından işçinin rızasının aranacağı ise uygulamada farklı uyuşmazlıklara yol açmıştır.
Bu makalede, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin güncel kararları ışığında ücret kavramı içerisindeki alacakların takasa konu edilme şartları ele alınacaktır.
Türk hukukunda ücret, işçinin iş görme edimine karşılık işveren tarafından yapılan ödemedir. Ancak uygulamada ücret kavramı dar anlamıyla sınırlı değildir. Fazla mesai ücreti, prim, hafta tatili ücreti gibi ödemeler geniş anlamda ücret kabul edilmekte ve bu ödemeler, işçinin ve ailesinin geçimi için zorunlu gelir niteliği taşıdığı için sıkı koruma altındadır.
TBK m. 144 uyarınca, bu nitelikteki alacaklarda takas, ancak işçinin açık rızasıyla yapılabilir. İşçinin rızası yoksa, işveren bu alacaklardan tek taraflı takas beyanında bulunamaz.
Kıdem ve ihbar tazminatları, işçinin çalışma sürecine bağlı olarak sonradan doğan haklar olup ücret kavramı içinde değerlendirilmez. Bu nedenle TBK m. 144 kapsamındaki “geçim için zorunlu ve özel olarak korunması gereken” alacaklar arasında değildir.
Dolayısıyla, işçinin rızası bulunmasa dahi kıdem ve ihbar tazminatı gibi ücret dışı hakkedişler, işverenin takas talebine konu edilebilir. Uygulamada en sık karşılaşılan örnek, işçiye verilen avans ödemelerinin, işten ayrılma sonrası hesaplanan kıdem veya ihbar tazminatından mahsup edilmesidir.
3.1. 48. Hukuk Dairesi Kararı (25.05.2023, E. 2020/2529 – K. 2023/1018)
Söz konusu kararda BAM, TBK m. 144 hükmünü yorumlayarak şu sonuçlara ulaşmıştır:
Bu kapsamda, davacının aldığı 4.500 TL avans ödemesinin geri ödendiği ispatlanamadığından, bu tutarın kıdem tazminatından mahsup edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir.
3.2. 61. Hukuk Dairesi Kararı (2024/217)
Aynı yönde bir diğer karar da İstanbul BAM 61. Hukuk Dairesi tarafından verilmiştir. Bu karar da ücret niteliğindeki alacaklar ile ücret dışı hakkedişler arasındaki ayrımı netleştirmekte ve uygulamada bir istikrar ortaya koymaktadır.
İşçinin korunması ilkesi gereğince, işçinin geçimini doğrudan etkileyen ücret alacakları sıkı koruma altındadır. Bu koruma gereği işveren, işçinin rızası olmadan ücret niteliğindeki alacaklara takas işlemi uygulayamaz. Ancak kıdem ve ihbar tazminatı gibi ücret dışı hakkedişlerde durum farklıdır; bu tür alacaklarda işçinin rızası aranmaksızın takas mümkündür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararları hem doktrindeki tartışmaları hem de uygulamadaki belirsizlikleri gidermesi açısından önemlidir. Özetle;
Bu ayrımın doğru yapılması, iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda hem işçi hem de işveren bakımından hukuki güvenliği sağlayacaktır.
15.12.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.