Hatice Nilgün Paşalıoğlu
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 329. Maddesine göre Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.(2) Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur.
Pay Sahipleri hisselerini serbestçe devir edebilme hakkına sahiptir. Limited Şirketlerde pay devri için Genel Kurul Kararı ve Noter Onayı gibi çeşitli şekil şartları aranırken Anonim Şirketlerde yapılacak hisse devirlerinde şekil şartı yoktur. Bu serbestlik Anonim Şirket hissedarları için kolay likit ve cazip özellik taşımaktadır. Fakat bu esneklik sürecin tamamen kuralsız olduğu anlamına gelmez.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu payların senede bağlanıp bağlanmadığına eğer senede bağlanmış ise senedin türlerine (nama veya hamiline) göre devir usulleri belirlemiştir.
Çıplak payların devrine ilişkin TTK’da açık bir kural yoktur. Çıplak Pay Borçlar Kanunu’nun 162. Maddesi hükümlerine göre alacağın temliki yoluyla devredilebilir. Konu ile ilgili çeşitli Yargıtay Kararları Mevcuttur. Çıplak Payların devredilmesi işleminde yazılı şekil şartı aranır. Şöyle ki; Alacak Temliki işleminin yazılı olarak yapılması ile çıplak pay devredilir.
Bedeli ödenmemiş veya kısmen ödenmiş olan payların devredilmesi, devralan kişinin borcu yüklenmesi niteliğindedir. Borçlar Kanunu’nun 173. Maddesine göre borcun nakli durumu gerçekleşir.
Şirket Ana Sözleşmesinde Hisse senetlerinin türü düzenlenebilir. Nama Yazılı Pay Senetlerinin hamiline dönüştürülmesi ya da tam tersi bir değişiklik mümkündür. Eğer şirket ana sözleşmesinde pay senetlerinin türü düzenlenmiş ise mevcut senetlerde nev’i değişiklik yapılabilir.
Nama Yazılı Hisse Senetleri şirket sermayesinin bir kısmını temsil eden ve üzerinde pay sahibinin adının yazılı olduğu Kıymetli Evraktır. TTK.Mad.416/2 Nama Yazılı hisse senedinin devri ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Hisse senedi devir alana teslim edilmeksizin ayrıca yapılan temlikname ile devredilemez. Nama yazılı hisse senetlerinin devri ana sözleşme ile sınırlandırılabilir. Ana sözleşmede engelleyici bir hüküm yoksa devir işlemi mümkündür. Şirket ana sözleşmesine hisselerin devredilmesini sınırlayan veya tamamen yasaklayan hükümler konulabilir. Bu hükümler ‘’Bağlam’’ (TTK.Mad.418) hükümler niteliği taşır ve bu hisse senetlerine Bağlı Nama Yazılı Hisse Senetleri denilir.
Nama Yazılı hisse senedi çıkarabilmek için bedelin tamamen ödenmesi şartı aranmaz. Payın tamamı ödenmemiş olsa da hisse senedi çıkarılabilir. Bedeli ödenmemiş veya kısmen ödenmiş payların devri için şirket alıcıdan teminat isteyebilir. Pay senetleri miras, cebri icra veya karı koca mallarının idaresine ilişkin hükümler nedeni ile kazanılmışsa teminat istenemez ve devir engellenemez.
Senede bağlanmış olup olmadığına bakılmaksızın tüm payların pay defterinde kayıt altına alınması gerekir. Devirin şirkete karşı ileri sürülebilmesi için pay defterine kaydedilmiş olmalıdır. Ana Sözleşme veya kanuna aykırı yapılan bir devir işleminin pay defterine kaydedilmesi halinde pay sahipleri tarafından kaydın terkini için dava açılabilir.
TTK’nın 415. Maddesine göre devrin şirkete bildirilmesine ve kaydedilmesine gerek olmaksızın sadece teslim ile devredilebilir. Nama yazılı hisse senetleri gibi devrin, mülkiyetin geçirilmesi amacı taşıması gerekmektedir. Örneğin hisse senetlerinin çalınması durumunda hırsız pay sahibi olamaz. Hamiline yazılı hisse senedini elinde tutan onun malikidir. Taraflar isterler ise ciro veya temlik beyanı ile birlikte devir işlemi gerçekleştirebilir.
Anonim şirketlerde ortaklık ilişkisini sona erdiren iradi pay devirleri dışında kalan çıkma, çıkarılma ve ayrılma haklarına ilişkin kanuni düzenlemeler mevcuttur.
İlk defa 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile pay sahibinin Anonim Şirketten çıkarılmasına (squeezw-out) yer verilmiştir.
Squeeze-out, TTK kapsamında üç başlık halinde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununda Şirketler topluluğunda hakim şirketin hakimiyetini hukuka aykırı olarak kullanması sonucunu düzenleyen hükümler içerir. Şöyle ki; bağlı şirketin pay sahiplerine haklı sebeplerin oluşması durumunda ortaklıktan çıkma hakkı tanınır.
Türk Ticaret Kanununa göre hakim şirket, bağlı şirket üzerindeki hakimiyetini bağlı şirketi zarara uğratacak şekilde kullanamaz. Türk Ticaret Kanununun 202. Maddesi uyarınca meydana gelen zararın ilgili faaliyet yılı içerisinde giderilmemesi durumunda bağlı şirket hakim şirketten zararın tazmin edilmesini talep etmek için dava açabilir. Hakim bu durumda tazminata veya pay sahibinin paylarının hakim şirket tarafından satın alınmasına hükmedebilir. Ayrıca söz konusu düzenleme uyarınca bağlı şirket pay sahibi de hakim şirketten paylarını satın almasını talep edebilir. Böylelikle pay sahibine ortaklıktan çıkmayı talep etme hakkı tanınmış olur. Tüm bunlarla birlikte bağlı şirket açısından haklı bir sebep olmaksızın birleşme, bölünme, tür değiştirme.. gibi işlemler neticesinde ortaklıktan çıkma hakkı düzenlenmiştir.
25.11.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.