YAZARLARIMIZ
Hasan Aydın
Yeminli Mali Müşavir
E.Vergi Başmüfettişi
Prestij Grup YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.
prestijgrupymm@hotmail.com



Yeni Vergi Denetim Politikaları Işığında Sahte Belge Kullanımı ve İzaha Davet Müessesesinin Kritik Rolü

Vergi Denetim Kurulu’nun (VDK) 1 Ekim 2025 tarihi itibarıyla sahte belge (SMİYB) kullanımına yönelik daha sert tedbirleri uygulamaya koyacağına ilişkin açıklamalar, izaha davet müessesesinin gelecekteki işlevini daha kritik hale getirmiştir.

Mükelleflerin ‘sahte belgeyi bilmeden kullandığı’ yönündeki vergisel değerlendirmelere son verilerek, belgelerin ‘bilerek kullanıldığı’ varsayımının esas alınmasıyla birlikte, sahte belge kullanan mükelleflerin önemli bir kısmı hakkında artık Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi uyarınca vergi kaçakçılığı kapsamında işlem tesis edilmesi, üç kat vergi ziyaı cezası ve hürriyeti bağlayıcı yaptırımların uygulanması gündeme gelecektir.

Diğer yandan daha önce uygulamaya konulan,  yatırım teşvik belgelerinin sahte belge kullanma/ düzenleme nedeniyle iptal edilebileceğine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı ile VDK’nın sert yaptırım politikaları, devletin bu alandaki kararlı tutumunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, izaha davet müessesesi gönüllü uyumu destekleyen, ancak aynı zamanda caydırıcı politikaları tamamlayan bir araç olarak öne çıkmaktadır.

Bu yeni yaklaşım, mükellefleri ağır cezai müeyyidelerle karşılaşmamak adına idarece yapılan ön tespitler doğrultusunda düzeltme beyannamesi vermeye fiilen zorlayacak; böylece ortaya çıkan  gönüllü uyum, izaha davet müessesesinin vergi sistemindeki stratejik önemini daha da artıracaktır.

İzaha Davet Müessesesinin Hukuki Dayanakları: VUK m. 370  ve 519 Sıra No.lu Tebliğ

Vergi Usul Kanunu’nun 370. maddesi, izaha davet uygulamasının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Bu hükme göre, vergi incelemesine başlanılmadan önce mükelleflerin, vergi ziyaına yol açtığı iddia edilen konulara ilişkin izah yapabilmesine olanak tanınmıştır. 2016 öncesinde bu tür bir mekanizmanın bulunmaması, vergi incelemelerinin daha sert ve sonuç odaklı bir şekilde başlamasına yol açmaktaydı. 370. madde ile getirilen yenilik, hem mükellef haklarını koruyucu bir unsur olmuş hem de idare için daha esnek bir denetim imkânı sağlamıştır. 519 sıra numaralı Tebliğ ise bu uygulamanın ayrıntılarını düzenlemiş, özellikle ön tespit, izaha davet yazısı, izahın değerlendirilmesi ve ceza oranlarına ilişkin usul ve esasları açıklığa kavuşturmuştur.

Buna göre, mükelleflerin izahlarının yeterli bulunması halinde inceleme yapılmamakta; izahın yetersiz bulunması halinde ise mükellefin düzeltme beyannamesi vermesi ve vergileri ödemesi şartıyla %50 yerine %20 oranında vergi ziyaı cezası uygulanmaktadır. Ayrıca mükellefler izaha davet kapsamında %20’ye indirilen vergi ziyaı cezasını, VUK’un 376. maddesinden yararlanarak %10 oranına kadar düşürebilmektedir. Böylece  cezada indirim imkânı müesseseyi daha cazip hale getirmiştir.

İzaha Davetin Etkin Kullanımının Beklenen Sonuçları

İzaha davet müessesesinin etkin uygulanması, vergi tahakkuk ve tahsilatında önemli artışlar sağlayacak niteliktedir. Cezanın %20’ye düşmesi avantajı sayesinde mükellefler, düzeltme beyannamelerini süresinde vererek vergilerini ödeyecek; bu durum idare açısından hızlı tahsilat, mükellef açısından ise daha düşük ceza yükü anlamına gelecektir. Ayrıca gereksiz incelemelerin önlenmesiyle Vergi Müfettişleri daha karmaşık ve yüksek riskli alanlarda görevlendirilebilecek, böylece denetim kapasitesinin etkin kullanımı mümkün olacaktır.

Bunun yanında, sahte belge (SMİYB) kullanımına ilişkin olarak mükelleflerin izaha davet müessesesinden faydalanılabilme şartı olan parasal üst sınırların (2025 yılı için 700.000 TL ve toplam alışların %5’i)  yeni yaklaşıma uyumlu şekilde artırılması, uygulamanın hem daha etkin ve kapsamlı olmasına  hem de mükellefler açısından daha adil sonuçlar doğurmasına katkı sağlayacaktır. Bu yönüyle izaha davet, hem vergi adaletini güçlendiren hem de tahsilat performansını artıran önemli bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır.

VDK’nın Yeni Yaklaşımı ve Hukuki Güvenlik Sorunu

VDK’nın 1 Ekim 2025  yılı itibarıyla hayata geçireceği yeni yaklaşım, sahte belge kullanımına ilişkin mevcut değerlendirme pratiğini değiştirecektir. Bugüne kadar mükelleflerin 'belgeyi bilmeden kullandığı' yönündeki savunmalar, çoğu durumda idare tarafından kabul edilmekteydi. Ancak yeni dönemde, 'bilerek kullanma' esas alınacak ve bu nedenle sahte belge kullanan mükelleflerin büyük bir bölümü Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi kapsamında vergi kaçakçılığı suçu ile ilişkilendirilecektir. Bu durum, üç kat vergi ziyaı cezası ve hürriyeti bağlayıcı cezaların uygulanmasını gündeme getirecektir.

Bununla birlikte, sahte belge kullanma fiilinin ‘bilerek’ veya ‘bilmeden’ ayrımı gözetilmeksizin her durumda ‘bilerek kullanma’ kapsamında değerlendirilmesi ve bu suretle kast unsurunun varsayılması, hukuken tartışmalı bir durum arz etmektedir.

Zira, sahte belge (SMİYB) kullanımına ilişkin incelemelerde suçun manevi unsuru (kast veya taksir) dikkate alınmaksızın yalnızca maddi unsura(kanunilik) dayanılarak vergi kaçakçılığı suçu oluştuğu iddiasıyla Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi, vergi idaresi ile mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların artmasına yol açabilecek niteliktedir.

Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan ‘kastın ispatı’ prensibinin göz ardı edilmesi halinde, masum mükellefler haksız yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Nitekim 306 sıra numaralı Tebliğ’de de bilmeden sahte belge kullanımının mümkün olabileceğinin kabul edilmiş olması, bu yaklaşımın uygulamada hukuki güvenlik ilkesine uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini göstermektedir.

Sonuç

İzaha davet müessesesi, Türk vergi hukukunda idare ile mükellef arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandıran, hem idarenin etkinliğini hem de mükellef haklarını güçlendiren bir araçtır. VDK’nın 1 Ekim itibarıyla sahte belge kullanımında “bilerek kullanma” esasına dayalı daha sert politikalara yönelmesi, mükellefleri gönüllü uyuma zorlayacak ve bu süreçte izaha davetin önemi daha da artacaktır.

Bu noktada, uygulamanın hem daha kapsayıcı hem de mükellefler açısından daha adil sonuçlar doğurmasına katkı sağlamak amacıyla sahte belge (SMİYB) kullanımına ilişkin olarak mükelleflerin izaha davet müessesesinden faydalanılabilme şartı olan parasal üst sınırların (2025 yılı için 700.000 TL ve toplam alışların %5’i)  yeni yaklaşıma uyumlu şekilde artırılması yerinde olacaktır.

 Bununla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) kullanma incelemelerinde her durumda kastın varsayılması hukuki güvenlik ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayabilir. Bu nedenle izaha davet, sağladığı indirimli ceza ve açıklama imkânlarıyla caydırıcılık ile gönüllü uyum arasındaki dengeyi koruyan kritik bir mekanizma olarak değerlendirilmektedir. Uygulamanın hukuki belirlilik içinde yürütülmesi halinde, vergi idaresi tahsilat performansını yükseltecek, yargı mercilerindeki dava yükü azalacak ve mükellef-idare ilişkileri daha sağlıklı bir zemine oturacaktır. 

02.09.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM