Evren Altun
Vergi denetiminin temel amacı, mükellefler üzerinde yalnızca ceza kesmek ya da tüm mükellefleri/kayıtları tek tek incelemek değil, sistematik bir caydırıcılık mekanizması oluşturmaktır. Bu yaklaşım davranışsal iktisat ilkeleriyle uyumlu olarak, denetim olasılığının varlığının bile kayıt dışı faaliyetleri minimize edeceğini varsayar. Denetimin dışsal etkisi, yani potansiyel mükellef kitlesi üzerindeki psikolojik ve ekonomik baskı, vergi uyumunu artıran en kritik unsurdur. Bu bağlamda, denetim süreci bir tür “gölge ekonomi” kontrol sistemi olarak işlev görür, zira fiili inceleme oranları sınırlı olsa da, caydırıcılık etkisiyle gönüllü beyan oranlarını kalıcı biçimde yükseltir.
Ne var ki, bu caydırıcılık mekanizması çeşitli iç ve dış faktörler nedeniyle aşınmaktadır. Matrah artırımı uygulamaları, geçmiş dönemlere ilişkin düşük oranlı ek vergilendirme imkanı sunarak, denetim riskini fiilen azaltmakta ve mükelleflerde “ceza yerine uzlaşma ve/veya cezaya karşı kasko” algısı yaratmaktadır. Benzer şekilde, yargı kararları sıklıkla idari işlemlerde usul hatalarını öne çıkararak cezai yaptırımları iptal etmekte, bu da denetim otoritesinin prestijini zedelemektedir. Bu unsurlar, denetimin öngörülebilirliğini ve kaçınılmazlığını zayıflatarak, caydırıcılık etkisini dolaylı yoldan erozyona uğratmaktadır.
Müfettişlerin özlük haklarının yetersizliği ise caydırıcılığın operasyonel boyutunu doğrudan baltalamaktadır. Düşük ücret skalası ve sınırlı sosyal haklar nitelikli personelin kamu dışına kaymasına yol açmakta, bu da denetim kadrosunda deneyim kaybını tetiklemektedir. Yoğun iş yükü altında özlük haklarından yoksun kalan müfettişler, derinlemesine analiz yerine rutin işlemlere yönelmekte, rapor kalitesi düşmekte ve caydırıcılık sinyali zayıflamaktadır.
Sonuç olarak, mali idare son dönemde benimde desteklediğim ve üzerine kafa yorduğum yapay zeka destekli risk analizi, çapraz veri eşleştirmeleri ve sektör odaklı inceleme gibi araçlarla denetim hacmini artırma yoluna gitmiştir; ancak bu hamleler, matrah artırımıyla yaratılan “risk satın alma” kolaylığı, yargı kararlarının usul odaklı iptalleri ve müfettiş özlük haklarındaki kronik yetersizlik nedeniyle temelden yoksun kalmaktadır. Niceliksel denetim artışı, nitelik kaybı ve caydırıcılık erozyonuyla birleşince gönüllü uyumu değil, yalnızca geçici ve yüzeysel beyan düzeltmelerini doğurmakta, kök nedenler giderilmedikçe kayıt dışı ekonomi sistematik olarak beslenmeye devam edecektir. Gerçek ve kalıcı başarı için matrah artırımı gibi caydırıcılığı doğrudan yok eden uygulamaların bir daha kesinlikle yasalaşmaması, yargı süreçlerinin idari kapasiteyle tam uyum içinde revize edilmesi ve özellikle müfettiş özlük haklarının özel sektörle rekabet edebilir seviyeye yükseltilmesi bir zorunluluktur. Aksi takdirde, süreç tekrar tekrar başa saracaktır…
10.12.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.