Artan iş yükü, mevzuata muhasebeye ilgisi düşük mükellef profili,
Boşa harcanan emek, düşük ücret tarifesi, orantısız sorumluluk, mali tatil,
Uygulaması zor, karmaşık mevzuat, haksız rekabet, ruhsat kiralama, görmezden gelinen etik ihlaller, itibar kaybı ve daha nice sorun var…
Çözüm, yok!
Mesleğimiz değerdir diyorken, biriken yapısal sorunlarla sahada tam manasıyla muhasebenin dramını yaşamaktayız.
Çünkü yönetenler sadece pankart taşımayı, kürsüde bağırmayı bir de beyanname süre uzatımı talep etmeyi biliyor. Sanıyorlar ki meslek mitingle kurtulur, basın açıklamasıyla itibar kazanılır. Oysa bu meslek, teknik bilgi, strateji ve yönetişim ile ayağa kalkar.
Bir yanda ihtisaslaşmış kamu personeli, diğer yanda her alanda uzman ve sorumlu olması beklenen, 7/24 çalışan mali müşavir var. Mükellef ise mevzuata ve muhasebeye karşı özensiz, dikkatsiz iken bir de mali müşaviri "kendisine vergi çıkartmayacak kişi" olarak görmekte; mesleğimize zarar veren haksız rekabet eden ruhsatlı ve ruhsatsız muhasebe tüccarları ise bu yanılgıyı beslemektedir.
Mali müşavir; finansal güvenin teminatıdır. Ancak bu güven, haksız rekabetin gölgesinde ve ruhsatsız kişilerin sorumsuzca tuttuğu defterlerle yok edilmektedir. Mesleğin geleceği, denetimsizlikle değil; liyakat ve etik ilkelerle şekillenmelidir.
Muhasebe sürecinin günü kurtaracak kayıt tutma ve beyanname düzenleme faaliyeti olmadığı hususunun görmezden gelinmesinin ekonomiye görünmez maliyetini iyi hesaplamak gerekir.
Eğer finans kaynaklarının referansı ve devlet bütçesini oluşturan gelirlerin en büyük destekçisi biz isek, güçlü ve onurlu bir meslek yasası artık kaçınılmazdır. Mevcut yasa artık yetersiz; yetkilerimiz kısıtlı, sorumluluklarımız ağır. Bu yapı içinde mesleğimizi koruyamıyor, ileri taşıyamıyoruz. Yasamız günün koşullarına güncellenmeli, yetkilerimiz genişletilmeli ve mesleğimizin itibarı güçlendirilmelidir.
Bakanlığa sorunlarımız ve çözüm alternatifleri doğru şekilde iletildiği takdirde, bakanlık da buna kayıtsız kalmayacaktır. Sorun, bizim tarafta! Mali müşavir kimdir? ne iş yapar? İhtiyacı nedir? Bu temel başlıkları doğru anlatamayan ve savunamayan bir yönetim anlayışı ve ezber taleplerle sorunları ötelemek, mesleğimizi hak ettiği yere taşıyamaz.
Teorik bilgi aktarma faaliyetinden öteye geçemeyen mevcut eğitim sistemimiz, uygulama odaklı, sahadaki gerçek ihtiyaçları karşılayan bir yapıya dönüşmelidir. Stajyerlerimiz ise yeterli destek ve rehberlikten mahrum bırakılmamalıdır. Sahanın önemli bir sorunu da kalifiye personel eksikliğidir. Bilgi değil, yetkinlik kazandıran bir sisteme ihtiyaç olduğu aşikardır.
Bugün, mesleğimizin içeriği, yapılış şekli sorgulanmaya ve yapılanmaya muhtaç bir haldedir. Sürekli "iş yükümüz çok" sorun tekrarına gelen idari çözüm, süre uzatımından öteye gitmeyecektir!
Meslek yasamızın etkinliğini artırmak, sektör düzenini sağlamak ve tüm mali müşavirlerin ve stajyerlerin haklarını korumak adına, hedef ve çözüm önerilerini içeren kapsamlı bir strateji belgesi hazırlanıp bakanlığa sunulmalıdır.
TÜRMOB’da SMMM için temsil adaleti yok! Günlük mücadelemizin ne olduğunu bilmeyenler, sahadan kopuk kararlarla mesleğimizi yönetemez. Bu düzen, çözüm değil; sorun üretir, itibarsızlığı büyütür.
Öte yanda, nispi temsil sistemi, teoride adil bir yönetim sunmalı, ancak oda yönetiminin pratiğinde etkili icraatın önüne set çekmektedir.
Meslek odası, kişisel çıkarların ve prestij mücadelesinin değil, meslektaşların haklarını koruyan, çözüm üreten bir yapı olmalıdır! Yönetimde koltuk değil, mesleğin geleceği öncelikli olmalıdır. Temsil, fikir ve çözüm üretme gücüyle anlam kazanmalıdır. Temsildeki bu önemli sorunumuz kamu nezdinde mesleğimizi itibarsızlaştırmaktadır.
Çözümden uzak yöneticilerin ve kendi içinde kuralsızlık, uyumsuzluk olan camianın, doğru tespit içermeyen talepleri idare nezdinde dikkate alınır mı? Unutmayalım ki sözün tesiri, sahibinin itibarı kadardır.
Mali müşavirlik, güç odaklı rekabetle değil, liyakat ve ortak akıl ile büyür, saygınlık kazanır.
Mesleğimizin, geçmişin alışkanlıklarıyla değil, geleceğin vizyonuyla yönetilmeye ihtiyacı vardır. Bizler, şeffaf, hesap verebilir, denetimli rakamların dili ile insan hayatına ve ekonomiye yön veriyor olmalıyız.
Var olmakla yok olmak arasına sıkıştırılan mesleğimizin sorunlarına sadece söylem üreten, çözümden uzak sırça köşk sakinlerine ‘artık yeter’ demedikçe ve meslek mensuplarının önemli bir çoğunluğu sandığa gitmedikçe, sorunlar, şikayetler artarak devam edecektir ve sahaya sunulan talep lütfu da beyan süre uzatımından öteye gitmeyecektir.
Oda seçimlerinde sandığa gitmeyen büyük çoğunluğun sustuğu ve mesleğimizin kaderi aynı dar çevrelerce belirlendiği sürece sırça köşklerden yönetilen bu düzen değişmeyecektir. Unutmayalım ki suskunluk yetki devridir.
Sorunlarımız belli, sorunları yaratanlar belli, çözümü de belli ama her nedense, Cemal Süreya’nın dediği gibi ‘’hep kazanırsın ey çözümsüzlük’’!
29.15.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.