İş sağlığı ve güvenliği mevzuatında sadece işverenlerin değil, çalışanların da birtakım sorumlulukları ve yükümlülükleri var. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işçilerin sözleşmesini feshedip tazminatsız işten çıkarabilir.
İş sağlığı ve güvenliği kurallarının iş yaşamındaki yegane amacı, çalışanların ruhen ve bedenen sağlıklarının korunmasıdır. Çalışanların iş kazaları ile meslek hastalıklarına karşı önleyici bir yaklaşımla güvence altına alınmaları için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanuna istinaden yürürlüğe konan alt mevzuat başta olmak üzere Borçlar Kanunu ile diğer mevzuatta ayrıntılı düzenlemelere yer veriliyor. Buna göre işverenler, iş yerinden ve yaptıkları işten kaynaklanan tehlike ve risklere karşı çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini korumak zorunda.
Bu çerçevede işverenlerin mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi için çalışmalar yapması zorunlu. Ayrıca işveren, iş yerindeki iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izlemek, denetlemek ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamak, risk değerlendirmesi yaptırmak ve tüm çalışanlara İSG eğitimi vermek zorunda. İşveren, belirtilen yükümlülüklerden dolayı oluşan maliyetleri de kendisi karşılamalı. Bu maliyetleri çalışanlara yansıtamaz. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatından kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde ağır idari para cezası uygulanıyor.
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatımızda sadece işverenlere değil, çalışanlara da birtakım yükümlülük ve sorumluluklar öngörülüyor.
İnceleme konusu bu emsal nitelikteki Yargıtay kararında, çalışanların iş güvenliğine ilişkin tedbirlere hangi durumlarda uymamaları halinde işveren açısından haklı fesih sebep teşkil edip etmeyeceği değerlendirildi.
Kararı veren daire: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas no: 2017/863
Karar no: 2020/14156
YASAL DAYANAK
4857 sayılı kanunun 25/II- ı maddesine göre, “İşçinin kendi isteği veya savsaklaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi…” hükmü amirdir.
İnceleme konusu Yargıtay kararında; davacı vekili, müvekkilinin, 19 Kasım 2015 tarihinde iş akdinin haksız ve tek taraflı olarak sonlandırıldığını, iş akdinin feshinden sonra kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.
İŞVERENİN YANITI
Davalının cevabı ise özetle şöyle: “Davacı, çalışma hayatı boyunca çok sayıda hata yaptı, disiplin kurallarına uymadı. Bu hataları sebebiyle hakkında tutanaklar tutuldu, savunması istendi ve disiplin cezası verildi. İş güvenliğini tehlikeye sokmak fiili, cezayı gerektiren haller arasında ve bunun müeyyidesi de iş yeri disiplin yönetmeliği gereğince bildirimsiz fesih. Davacının iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanıyor. Davacı, yıllık izinlerini kullandı, ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödendiğine dair imzalı ücret bordroları mevcut. Dava konusu alacakları talep hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep ediyoruz.”
ÇALIŞANIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin konuyla ilgili kararında şöyle denildi: “Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmesine karşı davalı vekili tarafından Yargıtay’a intikal ettirilen olayda, belirtilen Daire kararında;
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 19. maddesinde açıkça belirtildiği üzere;
1. Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.
2. Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır:
a. İşyerindeki makina, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.
b. Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.
c. İşyerindeki makina, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.
ç. İşyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmak.
d. Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmak zorundadır. İşçi, iş güvenliğini tehlikeye düşürücü her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
4857 sayılı yasanın 25/II-(ı) maddesine göre ‘İşçinin kendi isteği veya savsaklaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi’, işveren açısından haklı fesih sebebidir. Somut uyuşmazlık bu yasal düzenlemelere ve açıklamalara göre değerlendirildiğinde; dosya içeriği, işverence tutulan tutanaklar ve tanık beyanlarına göre davacının davalı işyerinde değirmen katında çalıştığı, iş güvenliği talimat ve tutanağına göre işyerinde baret takmanın gerekli olduğu, davacının baret takmadığı anlaşılmıştır. Davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesi, İş Kanunu’nun 25/II-(ı) maddesi uyarınca süresi içinde derhal sona erdirilmiştir. Buna göre davalının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.”
İŞVEREN KURALLARI NET BELİRLEMELİ
İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işçilerin tazminatsız işten çıkarılmaları, işveren açısından haklı sebep olarak görülüyor. Bunun için öncelikle işçilere iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili öngörülen eğitim ve kişisel koruyucuların verilmesi, işverenin de yükümlülüklerinin mevzuata uygun hale getirilmesi elzemdir. Diğer yandan işverenin; işçinin iş sağlığı ve güvenliğine uymadığını, kendisine verilen kişisel koruyucuları takmadığını tutanaklar ve iş yeri kayıtları ile ispatlaması, bu yöndeki kurallara iş sözleşmesi, personel yönetmeliği veya iş sağlığı ve güvenliği talimatlarında yer vermesi önem taşıyor. İşçinin, işverenin aldığı iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tedbirlere uymaması ile birlikte kendisinin veya diğer çalışanların sağlığını tehlikeye attığının ortaya konması, iş sözleşmesinin haklı sebeple derhal feshedilebilmesini kolaylaştıracak.
(Kaynak: İsa Karakaş / İto Haber | 27.06.2022)
>> Yılın Kampanyası: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.