YAZARLARIMIZ
Vedat Nair
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vedatnair@hotmail.com



Aynı Sermaye Uygulamaları

Türk Ticaret Kanununun 342., 343 ve izleyen maddelerinde ayni sermayeye dair düzenlemelere yer verilerek ayni sermaye olarak konulacak kıymetlerin neler olacağı ve hangi şartlarda sermaye olarak değerlendirileceği düzenlenmiştir. Anonim şirketler hakkında yapılan bu düzenlemelerin aynen limited şirketler için de uygulanacağı yine TTK.’nun 578. maddesinde açıklanmıştır. Makalede Kanun Hükümleri ve Kanun Gerekçesinde yer alan açıklamalar ile Ticaret Sicili Yönetmeliğindeki düzenlemeler dikkate alınarak konu irdelenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 342. maddesine göre üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği açıklanmıştır. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı ise kanun gerekçesinde belirtilmiştir. Kanun maddesinde ayrıca TTK.’nun 128. madde hükmü saklı tutularak her ortağın, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olacağı ifade edilmiştir. Üzerinde sınırlı ayni hak, haciz veya tedbir bulunan, nakden takdir ve devrolunamayan ayınlar sermayenin korunması ilkesine uymamaktadır. Bu sebepten dolayı bu unsurların sermaye olarak değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır. Bu açık ifadeyle 6762 sayılı kanunda yer almayan bu husus açıklığa kavuşturulmuştur. Kanun gerekçesinde zilyedliğin devri yolu ile edinilen ayınların durumu ise içtihada bırakılma yoluna gidilmiştir. Fikri mülkiyet hakları kavramı için devredilebilme ve nakden değerlendirilme şartı burada da aranacaktır.

Ayni Sermaye Olarak Konulacak Ayınlara Değer Biçme

TTK.’nun 343. maddesine göre, konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince belirlenecek sayıda atanacak bilirkişilerce değer biçilir. Bilirkişi tarafından hazırlanacak ve sermayenin korunmasını amaçlayan değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanmalıdır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir. Esasen değerleme raporunda bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme ticaret sicili müdürlüğü tarafından aranması gerekli olup aksi halde ayni sermayenin kabulü mümkün olmayacaktır. Tabi burada bilirkişi tarafından uygulayacak değerlendirme yönteminin adil ve uygun olduğu açıkça beyan edilmelidir. Bu beyan bilirkişinin uzman olması gereğinin bir sonucudur.

Örneğin alacakların sermayeye ilavesi durumunda bunlara ilişkin değerleme YMM veya SMMM raporu ile tespit edilir ve resmi bir nitelik taşır. İç kaynakların bu şekilde sermayeye ilavesinde 3568 sayılı kanuna göre yetki almış meslek mensuplarının hazırlayacakları rapor yeterli olurken, ayni sermeye için asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirkişinin raporuna ihtiyaç vardır. Bu görüş özü itibariyle doğru bir yaklaşımdır zira ayni sermaye olacak unsurların niteliği gereği konusunda uzman kişilerce tespiti yerinde olacaktır. Böylece sermaye olacak ayınların adil ve gerçeğe uygun şekilde değerlenmesine olanak sağlanacaktır. Temel bir kanun olan TTK.’nun da bilirkişi mevzusu istisnai olarak düzenlenmeyerek yapılan işlemin güvencesi garanti altına alınmıştır. Çünkü kanun gerekçesinde de çok açık buyurulduğu üzere bu husus bir bürokratik engel olarak görülebileceği zikredilmiştir. Eğer rapora bir itiraz olursa mahkeme bunu en hızlı şekilde sonuçlandırmalıdır. Bu durum ratio legis yani kanunun amacına uyulmasının gereğidir. Bu hükümdeki ticaret mahkemesinin yetkisi kesinlik taşımaktadır.

Ayni Sermayenin Primli Paylar Olarak Değerlendirilmesi

TTK.’nun 347. maddesinde, itibari değerin altındaki bedelle pay çıkarılamayacağı, payların itibari değerinin üzerinde bir bedelle çıkarılması için ise esas sözleşmede hüküm bulunması veya genel kurul kararının bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Burada itibari değerini üzerinde ihraç yada emisyon yapılması ve sonucunda da prim (agio) elde edilmesi mümkün olacaktır. Kanunun gerekçesinde 347. maddenin ayni sermaye artırımlarına uygulanacağı ile ilgili açıklamalara yer vermiştir.

Kurucular Beyanı

TTK.’nun 349. maddesine göre kurucular tarafından kuruluşa dair bir beyan imzalanır. Beyan dürüstlük ve bilgi verme ilkesi gereği doğru ve eksiksiz olmalıdır. Beyanda, ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna; bu tür sermayenin ve devralmanın gerekliliğine, bunların şirkete olan yararlarına ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeli açıklamalar yer almalıdır. Ayrıca, şirket tarafından iktisap edilen menkul kıymetlerle, bunların iktisap fiyatları, söz konusu menkul kıymetleri çıkaranların son üç yıllık, gereğinde konsolide finansal tablolarının değerlemelerine ve çözümlenmelerine ilişkin bilgiler, şirketin yüklendiği önemli taahhütler, makina ve benzerleri malların ve

herhangi bir aktif değerin alımına ilişkin bağlantılar, fiyatlar, komisyonlar ile her türlü borçlar, emsalleriyle karşılaştırılarak, açıklanmalıdır. Ayrıca, kuruculara tanınan menfaatler gerekçeleriyle beyanda yer almalıdır. Kimlerin halka arz amacıyla ne miktarda pay taahhüt ettiği, pay taahhüdünde bulunanların birbirleri ile ilişkileri; bunlar bir şirketler topluluğuna dahil bulunuyorlarsa, topluluk ile ilişkileri, diğer hizmet verenlere ödenen ücretler, emsalleriyle karşılaştırma yapılarak, beyanda açıklanmalıdır. Beyanın denetimin vazgeçilemez parçası olduğu da kanun gerekçesinde açıklanmıştır.

Ticaret Sicili Yönetmeliği Düzenlemeleri;

Kollektif ve Komandit Şirketler Başvuru ve ibraz edilmesi gereken belgeler kısmında yönetmeliğin 64. maddesinde tescil başvurusunda sicil müdürlüğüne verilecek belgeler içinde ayni sermaye ile ilgili olarak;

c) Komandit şirketlerde komanditer ortağın ayni sermaye koymuş olması halinde; konulan ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanmış bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporu, ç) Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden alınacak yazı, d) Ayni sermaye olarak konulan taşınmaz, fikri mülkiyet hakları ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belge, müdürlüğe verileceği düzenlenmiştir.

Limited Şirket Kuruluş ve Genel Sözleşme Değişiklikleri Kuruluş Başvuru ve belgeler kısmında yönetmeliğin 90. maddesinde verilecek belgelerle içinde ayni sermaye ile ilgili olarak; yönetmeliğin d) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmeler ve ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporları. e) Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden alınacak yazı. f) Ayni sermaye olarak konulan taşınmaz, fikri mülkiyet hakları ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belge. g) Ayni varlıkların ve işletmenin devir alınmasına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, kurulmakta olan şirket ile kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler olarak ifade edilmiştir.

Anonim Şirketlerde Müdürlüğe yapılacak tescil başvurusunda yönetmeliğin 73. maddesine göre aşağıdaki belgeler verilir: e) Konulan ayni sermaye ile sermaye artırımı sırasında devralınacak işletmeler ve ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporları. f) Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden alınacak yazı. g) Ayni sermaye olarak konulan taşınmazın, fikri mülkiyet haklarının ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belge müdürlüğe verilir.

Sonuç Olarak;

Türk Ticaret Kanununun İkinci Kitabında yer alan Anonim Şirketler, bölümünde; 342. ve izleyen maddelerde ayni sermaye konusuna yer verilmiştir. TTK.’nun 342. maddesinde ifade edilen "Fikri mülkiyet hakları" ibaresi, fikir ve sanat eserlerini, bağlantılı hakları, markaları, tasarımları, patentleri, coğrafi işaretleri, tescil edilmemiş haklar ile bilgileri, bitki geliştirilmesini, yani ıslahçı haklarını, yarı iletkenlerin topografyalarını kapsayacak şekilde geniş anlaşılması gerektiği kanun gerekçesinde belirtilmiştir. Elektronik ortamlar, kazandıkları değer dolayısıyla hükme dahil edilmiştir. Ancak devredilebilme ve nakden takdir olunabilme şartının gerek fikri mülkiyet hakları gerek elektronik ortamlar için de aranacağı şüphesizdir. Fikri mülkiyet hakları ile elektronik ortamlar çok çeşitli türleri içerdikleri için bu türlerden bazıları, özellikle bağlantılı haklar, mesela bir kısım fonogram yapımcısı hakları sermaye olarak konulmaya müsait olmayabilir, ya da bu hakların değerlendirilmeleri sorun oluşturabilir. TTK.’nun 343. maddesine göre yapılacak değerlendirmede bilirkişilerin bu noktayı belirtmek, mahkemenin dikkatini çeken ifadesi açık olan ve kesin nitelik taşıyan görüş beyan etmekle yükümlü oldukları da gerekçede açıkça ifade edilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan ve sermayenin korunmasını amaçlayan değerleme raporunda uygulanan yönteminin herkes için en adil ve uygun seçim olduğu belirtilmelidir. Kuruluş aşamasında ise kurucular tarafından imzalanacak beyanda, ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna, gerekliliğine ve bunların şirkete olan yararlarına ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeli açıklamalar yer almalıdır. Ayrıca ayni sermaye uygulaması bakımından da itibari değerin altındaki bedelle pay çıkarılamayacağı, payların itibari değerinin üzerinde bir bedelle çıkarılması için esas sözleşmede hüküm bulunması veya genel kurul kararının bulunması gerekmektedir. Ayni sermayeye bilirkişi tarafından değer biçilmesi ve bunun istisnai bir durum olmaması sermayenin korunması, ayınların adil ve gerçeğe uygun olarak değerlendirilmesi bakımından son derece önemlidir.

Kaynak;

Türk Ticaret Kanunu

Türk Ticaret Kanunu Gerekçesi

Ticaret Sicili Yönetmeliği

27.07.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM