YAZARLARIMIZ
Vedat Erdem
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
vedaterdem1@gmail.com



Kullanılmış Olan Kredinin Geri Ödenmemesi Halinde Kefil Olan Şirketin Ödediği Tutar Ticari Kazancın Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınabilir mi?

Bazı işletmeler sözleşmelere kefil olabilmektedir. Sözleşme borçlusunun edimini yerine getirmediği/getiremediği durumlarda alacaklı kefile başvurup, kefil olan bu işletmede sözleşme gereği borcu ödeyebilir. Bu durumda kefil olan işletme bu borcun ödenmesine konu olan bedeli ticari kazancının tespitinde gider olarak dikkate alabilecek midir?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmıştır. Bunlar;

1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler;

“Genel giderlerin; kazancın elde edilmesi ve idamesi açısından bir illiyet bağının bulunması ve kazancın elde edilmesine yönelik olması gerekmektedir. Bu giderlere kırtasiye, temizlik, ısıtma, aydınlatma, su ve telefon giderleri, işyeri, araç vb. giderleri, yapılan işle orantılı temsil ve ağırlama giderleri, bina, taşıt, emtia ve bunlara yönelik sigorta giderleri, finansman giderleri, pazarlama, satış ve dağıtım giderleri, reklam giderleri, yurt dışındaki kişilere ödenen komisyonlar, reklam giderleri, sorunlu ürün iadesi ve komisyon giderleri örnek olarak gösterilebilir.” *

2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27'nci maddede yazılı giyim giderleri;

Türk Dil Kurumu (TDK) iaşe: “Yedirip içirme, besleme, bakma.”

TDK ibate: “Barındırma.”

3. İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;

4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri;

5. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri … (Şu kadar ki faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70'i indirilebilir.)

6. İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar;

7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar;

8. İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar (şu kadar ki; ödenen aidatın bir aylık tutarı, işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz).

9. İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları;

10. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.

11. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar.

Bunların dışında KVK’nın 8.maddesi gereği “ticarî kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde, mükellefler aşağıdaki giderleri de ayrıca hasılattan indirebilirler.”

a) Menkul kıymet ihraç giderleri.

b) Kuruluş ve örgütlenme giderleri.

c) Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri.

ç) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı.

d) Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.

e) Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilânço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait olup, aşağıda belirtilen teknik karşılıklar;

-Muallak hasar ve tazminat karşılıkları;

-Kazanılmamış prim karşılıkları;

-Hayat sigortalarında matematik karşılıklar, her sözleşme üzerinden ayrı ayrı hesaplanır. Karşılıkların, gelirleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısmına ait faiz ve kâr payları, giderler arasında gösterilemez.

-Dengeleme karşılığı;

-Bir bilânço döneminde ayrılan sigorta teknik karşılıkları, ertesi bilânço döneminde aynen kâra eklenir.

Görüldüğü üzere ticari kazancın tespitinde GVK/40 ve KVK/8’de ifade edilen giderler hasılattan indirilebilmektedir. Giderlerin hasılattan düşülebilmesi için öncelikle giderin işle ilgili olması, kazancın elde edilmesi ve idamesi açısından bir illiyet bağının bulunması ve kazancın elde edilmesine yönelik olması gerekmektedir.

İşletmenin, başkası tarafından kullanılan krediye kefil olması nedeniyle işletme tarafından ödenen bedelin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilip indirilmeyeceği hususunda idarenin vermiş olduğu görüş aşağıdaki gibidir.

“… mülkiyeti ... 'a ait iş hanını otel işletmek üzere kiraladığınız, kiralanan iş hanında konaklama hizmeti verilebilmesi için mülk sahibi tarafından banka kredisi kullanılarak tadilat yapıldığı ve kredi kullandıran bankanın işletmeci olarak şirketinizden kefalet istediği belirtilerek mülk sahibince kullanılan banka kredisinin asıl borçlusu tarafından ödenmemesi halinde kefil olarak şirketinizce ödenecek tutarın kurum kazancınızdan gider olarak indirilip indirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            …

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan bent hükmü uyarınca, genel giderlerin kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, mülk sahibi ... kullanmış olduğu krediyi geri ödememesi halinde kefil olarak şirketinizce ödenecek tutarın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan bir gider niteliğinde bulunmaması nedeniyle safi kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

KAYNAKLAR

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

62030549-KVK 8-95 Sayılı 28/01/2013 Tarihli Özelge

*Uğur Uğurlu, Ticari Kazancın Tespitinde Hasılattan İndirilecek ve İndirilemeyecek Giderler, Vergi Raporu Dergisi, Sayı: 174, Mart 2014

09.08.2021

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM