YAZARLARIMIZ
Dr. Mustafa Alpaslan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
m.alpaslan@windowslive.com



Yeni TTK Hükümlerine Göre Amme Borcundan Dolayı Şirket Ortak Ve Müdürlerinin Sorumluluğu Nedir?

Bilindiği üzere, 13.01.2011 gün ve 6102 sayılı TTK ile 14.01.2011 gün ve 6103 sayılı TTK kanunun yürürlüğe  ve uygulama şekli hakkındaki yasa 01.07.2012  tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.[1] 

Buna göre, “limited şirketlerde düzenlenen yeni ana sözleşme gereğince şirketin idaresi  şirketin  işleri  ve işlemleri genel kurul  tarafından  seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından  yürütülür.[2]  

İlk ………. yılı için …………. şirket müdürü olarak  seçilmiştir” ibaresi eklenmelidir. Böylece, şirketin müdürü kamu  borçlarından  dolayı  6183 sayılı kanunun mükerrer 35. madde hükmü gereğince sorumlu olacaktır. 

Diğer taraftan, yeni TTK hükümlerine göre anonim şirketler açısından  ise: “şirketin işleri ve idaresi genel kurul  tarafından  TTK hükümleri çerçevesinde ………. Üyeden  oluşan bir yönetim kurulu  tarafından  yürütülür.

İlk yönetim  kurulu  üyesi olarak:  …………… seçilmişlerdir. Yönetim  kurulu  üyeleri en çok 3 yıl için  seçilebilirler. İlk  yönetim  kurulu üyeleri (……….) yıl için  seçilmişlerdir. Görev süresi sona eren  yönetim kurulu üyeleri  yeniden  seçilebilirler.

(Yönetim kurulu  en az bir kişiden oluşur. Yönetim kurulu üyelerinin pay  sahibi olması  zorunlu  değildir.  Tüzel kişiler yönetim kuruluna seçilebilir. Esas sözleşmeye, görev süresi sona eren yönetim kurulu  üyelerinin yeniden seçilemeyeceğine ilişkin hüküm konulabilir. Madde 359, 362).

Diğer taraftan, anonim şirketlerde şirketin  yönetimi ve dışarıya karşı temsile yönetim  kuruluna ait  olacaktır.  Şirket  tarafından  verilecek  bütün belgelerin ve yapılacak  sözleşmelerin  geçerli olabilmesi için, bunların şirketin unvanı altına konmuş ve şirketi temsil  ve ilzama yetkili (……..) kişinin  imzasını  içermesi  zorunludur.

Yeni TTK md.  367 hükmü gereğince ana sözleşmede,  yönetim  kurulu  başkanının  ve  başkan vekilinin  veya bunlardan  birinin, genel kurul tarafından  seçilmesi  öngörülebilir.   Yönetim kurulu  anasözleşmeye konulacak  bir hüküm ile düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, şirketin  yönetimi  tamamen veya kısmen   bir ya da daha çok yönetim  kurulu  üyesine veya 3. kişiye devretmeye yetkili  kılınabilir. Bu gibi durumlarda da şirketin   temsil  ve ilzama  yetkili olan  kişisi  şirketin  vergi ve SGK  borçlarından  sorumlu olacaktır.  Ancak, kamu  borçlarından  sorumluluk  birinci  planda şirket  tüzel kişiliğinin bizzat  kendisi olduğu  unutulmamalıdır.  Şirketin  mal varlığından kısmen  veya tamamen  tahsil  edilemeyen amme alacağı şirket yönetim kurulu  üyelerinden  tahsil  olunur.[3] Limited şirketler yönünden  ise, şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyeceği anlaşılan   amme  borcu  limited şirket müdür veya müdürlerinden  tahsili yoluna gidilir.   Bu konuda  yeni TTK  hükümlerine göre şirkete müdür olacak kimselerin  şirket kazancından  öncelikle kamu  alacağını  ödemeleri  gerektiği bilinmelidir.  Aksi takdirde, kamu alacağı şirket mal varlığından  tahsil edilir.  Buna rağmen tahsil edilmeyen bir kamu alacağının  kalması durumunda da şirket kanuni temsilcilerinin  yani müdürlerin  sorumluluğu  saklıdır.  Şirket ortaklarının  sorumluluğu ise, bu  silsileye göre üçüncü planda olduğu  unutulmamalıdır.[4]


[1] Bkz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın İç Ticaret  Genel Müdürlüğü  3.7.2012 gün ve 4880 sayılı yazıları.

[2] Bilindiği gibi,  6103 sayılı yasanın  25. md hükmüne göre, AŞ’lerde yönetim kurulu  üyeliğine ve limited şirketlerde ise müdürlüğe seçilecek  tüzel  kişiler 1 Ekim 2012 tarihine kadar seçilmelidir. 

[3] Danıştay 3. Dairesinin, 9.4.2012 gün ve E:2010/6346-K:2012/1145 sayılı kararında: “asıl  borçlu şirket  adına düzenlenen  ve ilk  vergi ve ceza ihbarnamelerinin şirket müdürüne tebliğ edildiği adres davalı idarenin bilgisi  dahilinde bilinen adres kapsamında sayılacağından, vergi borçlusu şirkete ait 2 nolu  ihbarnamelerin söz konusu  adreste tebliğine çalışılmadan şirketin   ticaret  siciline kayıtlı  adresinde tebliğ edilememesi nedeniyle ilan yoluyla tebliğinde hukuka uygunluk bulunmadığından  davacı adına  düzenlenen ödeme emirlerinin iptali gerekirken, aksi yönde verilen  vergi mahkemesi kararında  yasal isabet görülmemiştir” şeklinde karar verilmiştir.

[4] Bkz. 6183 sayılı  yasa md. 35, ve ayrıca mük. md.35, Konuyla ilgili ayrıntılı  örnek ve açıklamalar için bkz. Amme Alacaklarının  Tahsil Usulü Hakkında Genel Tebliğ Seri:A Sıra No:1, Seri A Sıra No:2

18.09.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM