YAZARLARIMIZ
Dr. Mustafa Alpaslan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
m.alpaslan@windowslive.com



Limited Şirket Hisse Satışı Ve Arızi Kazançlar Hususu

Bilindiği gibi, limited şirketlerde ortaklık  paylarının devrinde elde edilen kazançlar  değer artış kazancı nedeniyle gelir vergisine tabi olarak vergilendirilmektedir.  Vergileme sırasında alış-satış karı ya da kazancının 8.000 TL’yi geçmesi zorunludur.   Bu tutar, 2012 yılı için 8.000 TL’dir.

Limited şirket hisse devirlerinin mutlak surette noterden yapılması ve ticaret sicilinde tescil edilmesi  zorunludur. Bu  zorunluluk özellikle kamu borcu olan  Limited şirketlerde hisse devirlerinin ilan edilmesinde yarar bulunmaktadır.  Esasen, Limited  şirket hisse devirlerinin noterden yapılması  ve yerel ticaret sicil müdürlüğünde bilgi amaçlı olarak verilip, dosyaya konulması yeterlidir.  Bilahare ticaret  sicilden  bu hisse devrine ilişkin “belge” alınabilmektedir.  Ancak, hisse devrinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmesi ve hüküm ifade edebilmesi açısından  tescili müteakip ilan ettirilmesinde yarar  görülmektedir. Hisse devir sözleşmelerinin bir nüshası noter tarafından  şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine yollanmaktadır.    Anonim şirket  hisse devirlerinde böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. 

Bilindiği gibi, GVK’nun 1. maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.  Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içerisinde elde ettiği   kazanç ve iratların safi tutarı üzerinden müteakip yıl gelir vergisi beyannamesi vermesi zorunludur. Limited şirket pay devirleri de değer artış kazancına tabi olduğu için bu gibi hisse satışları nedeniyle elde edilen olumlu fark değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir.  Uygulamada Limited şirket pay devirlerinin  takibi  ve vergilendirilmesi  son derece güçlük arz etmektedir.   Değer artış kazançları yönünden şirket hissesinin alış-satış tarihlerinin öneminin bilinmesi gereklidir.

Limited şirketlerde, hisse devri  ya da ilmühaber çıkartılamadığı için, şirket hissesi ne zaman satılırsa satılsın, bundan doğan kazanç “değer artış kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutulmaktadır.[1] Kazancın hesaplanmasında,  hissenin iktisap (edinme) bedeli, (hisse senedi ya da ilmühaber bastırılmamış AŞ hisselerinde olduğu gibi) endekslemeye tabi tutuluyor ve aynı istisna uygulanmaktadır.

Bu  arada ilginç bir yasa ve uygulama; Limited şirketlerde, çoğunluk hisseye örneğin %99 hisseye sahip olan ortak, diğer ortağın yazılı onayı olmadan, hissesini ya da hissesinin bir kısmını, eşine ve çocuğuna dahi satamamaktadır.

Endeksleme Uygulaması Nasıl Yapılacaktır?

Değer artış kazançlarına ilişkin GVK’da yer alan endeksleme uygulamasının amacı, iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasında, elden çıkarma bedelinden düşülecek iktisap (maliyet) bedelinin güncellenmesidir. Paranın satın alma gücünde zamanla meydana  gelen azalışlar mal  ve haklarını  iktisap  bedelini gerçeği yansıtmaktan çok uzak  bir hale getirebilmektedir.  Özellikle uzun süreli enflasyonist dönemlerde bu  husus kendini çok daha açık bir şekilde göstermektedir. Bu durum ise fiktif karların oluşmasına ve nihai olarak gerçekte elde edilmeyen bir tutar üzerinden vergi alınmasına neden olmaktadır.

GVK’nun safi değer artışını düzenleyen mükerrer 81. maddesinin son fıkrasına göre mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap  bedeli, elden  çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen  toptan eşya fiyat  endeksindeki  artış  oranında artırılarak tespit edilir.  Burada hesaplama  yapılırken  mal ve hakkın iktisap edildiği aydan bir önceki aya ait  endeks değeri ile elden çıkarılan aydan bir önceki aya ait endeks değeri kullanılarak iktisap bedeli  gerçek değerine yükseltilecektir. Öte yandan, GVK’nun mük. 81. maddesinin son fıkrası uyarınca, 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere  uygulanmak üzere mal ve hakların elden çıkarılmasında  iktisap bedelinin toptan eşya fiyat endeksindeki  artış oranında arttırılabilmesi için, endeksteki artış oranının %10 veya  üzerinde olması  gerekmektedir.

Bunun dışında, 5479 sayılı kanunun 11. maddesiyle GVK’nun mük. 298. maddesine eklenen fıkrada, vergi kanunlarında yer alan “toptan eşya fiyatları  genel endeksi” ibaresi “üretici fiyatları genel endeksi” ve “TEFE” ibaresi “ÜFE” olarak uygulanır hükmü yer aldığından, anılan kanunun geçerlilik tarihi  olan 01.01.2006 tarihinden itibaren endeksleme uygulamasında üretici fiyatları genel endeksi (ÜFE) dikkate alınmaktadır.

Dolayısıyla, Limited şirket ortaklık hakkının elden çıkarılmasından doğan gerçek kazancı hesaplamak için söz konusu  kazancı paranın satın alma gücündeki azalmadan, bir başka değişle enflasyondan arındırmak gerekmektedir.

Bu bilgiler ışığında Limited şirket  ortaklık payının elden çıkarılmasından elde edilen safi kazancın tespitine ilişkin uygulamanın aşamalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1)     Öncelikle ortaklık  payının iktisap tarihinden önceki aya ilişkin ÜFE (X) endeksi tespit edilecek,

2)     Ortaklık payının elden çıkarıldığı aydan önceki aya ilişkin ÜFE (Y) endeksi tespit edilecek,

3)     (X) ve (Y) kullanılarak ilgili döneme ilişkin endeks artışı oranı bulunacak, tespit edilen endeks artış oranı %10 veya daha fazla ise  ortaklık payının iktisap bedelinin  reel değerinin belirlenmesine ilişkin endeksleme yapılacaktır.

4)     Tespit edilen endeks artış oranı %10’un altında ise ortaklık payının  iktisap bedelin reel değerinin belirlenmesine ilişkin endeksleme  yapılmayıp, elden çıkarma bedelinden iktisap bedeli düşülerek  değer artış kazancı bulunacaktır.

5)     Endeksleme yapılırken [1+ (Y-X)/X*iktisap bedeli] formülü kullanılarak ortaklık payının reel (endekslenmiş) iktisap bedeli tespit edilecek,

6)     Ortaklık payının elden çıkarılmasına ilişkin bedelden ortaklık  payının endekslemeye tabi tutulmuş reel değeri çıkarılarak değer artışı kazancı bulunacaktır.

Bu noktada konuya ilişkin bir örnek vermek  yerinde ve faydalı olacaktır.
Örnek: (X) Ltd. Şti.nin %25 ortaklık payına sahip olan Bay (A) bu  hisseleri

17.02.2008 tarihinde 25.000 TL bedel ile iktisap etmiş, hisselerinin tamamını 24.07.2009 tarihinde 40.000 TL bedel ile Bay (B)’ye satmıştır.

1)     Ortaklık  payının iktisap  tarihinden önceki aya (Ocak 2008) ilişkin ÜFE endeksi 153,62’dir.

2)     Ortaklık payının elden çıkarıldığı aydan önceki aya (Haziran 2009) ilişkin ÜFE endeksi 161,40’dır. 

3)     Tespit edilen endeks artışı oranı [(161,40 – 153,62) / 153,62]= %11,17’dir. Bu oran kanunla belirlenen oranın (%10 veya üzeri) üzerinde olduğundan ortaklık payının iktisap bedelinin belirlenmesine ilişkin endeksleme  yapılacaktır.

4)     Ortaklık payının  reel iktisap bedeli {[1+(161,40 – 153,62) / 153,62]*25.000=} 27.792,50 TL olarak hesaplanacaktır.

5)     Ortaklık  payının elden çıkarılmasından doğan değer  artışı kazancı (40.000,00-27.792,50)= 12.207,50 TL olarak hesaplanacaktır. [2]

Diğer yandan,  safi değer artışı kazancının  saptanması  sırasında  Limited şirket ortaklık payının  devri esnasında safi değer artış kazancı bulunurken  yapılan her türlü elden çıkarma giderleri   ile varsa ödenen vergi ve harçlar indirim konusu yapılmaktadır.[3]

            Öte yandan, KDVK’nun 17/4-g md. hükmüne göre  hisse senedi satış işlemleri KDV’ye tabi değildir.  Geçici ilmühaberler yoluyla yapılan satışlar ise hisse senedi  olarak değerlendirilmektedir.  İştirak  hissesinin satışı; anonim veya Limited şirketlerin eshamlı şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık  payları,  iş ortaklıkları  ya da adi ortaklıklara iştiraki olması fark etmez.  İştirak edilen anonim şirketin, hisse senedi ya da ilmühaberi bastırılmamışsa, edinme tarihinden itibaren 2 yıl içinde satılan hisse, %18 KDV’ye tabidir.[4] Limited şirket ya da başka bir şirkete ait iştirakin, edinme tarihinden itibaren 2 yıl içinde elden çıkartılması yine %18 KDV’ye tabidir. [5]


[1] GVK mük. md.80/4
[2] SEZGİN Bülent, “Limited Şirket Hisse Devirlerinden Elde Edilen  Kazançların Vergilendirilmesi”, Mali Çözüm, Sayı:97, 2010, s. 225-234.
[3] GVK mük. md.80 ve ayrıca 5281 sayılı  yasanın 27. maddesi ile yapılan düzenleme ile 1.1.2006 tarihinden itibaren değer artış kazançlarındaki genel istisna düzenlemesi, menkul kıymet ve diğer  sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar açısından kaldırılmıştır. Diğer mal ve hakların elden çıkarılmasında doğan kazançlar için istisna tutarı ise her  yıl yeniden değerleme oranında  artırılmak şartıyla 270 seri nolu GVK Genel Tebliği ile 2009 yılı için 7.600 TL olarak belirlenmiştir.  (Bkz. GVK md.86/1-a)
[4] Ayrıntılı bilgi için bkz. KIZILOT Şükrü, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Uygulaması, Yaklaşım Yayınları, Genişletilmiş 5. Baskı, Ankara 2010; ayrıca bkz. DEĞER Nuri, Açıklamalı ve Uygulamalı Katma Değer Vergisi Kanunu, Genişletilmiş 3. Baskı, Yaklaşım Yayınları, Ankara 2009.
[5] KDVK md. 17/4-r

12.09.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM