YAZARLARIMIZ
Musa Çakmakçı
Sosyal Güvenlik Uzmanı
musacakmakci.1907@gmail.com



İşverenin “Bir Daha İşyerine Gelme” Şeklindeki Sözleri Haklı Nedenle Fesih Sebebidir!

EYLEMLİ FESİH NEDİR?

Eylemli fesih, işçinin iş sözleşmesini işverene yaptığı yazılı bir bildirim olmasa da fiilen sonlandırmasıdır. 

İş hukukunun temel uğraş alanlarından birini oluşturan ve uygulamada sıklıkla başvurulan sözleşmeyi sona erdiren neden, iş sözleşmesinin feshidir.

İş sözleşmesinin feshi, sözleşmenin tarafı olan işçi ya da işverenin tek taraflı bir irade beyanı (fesih bildirimi) ile sözleşmenin sona erdirilmesidir. Söz konusu bu irade beyanı, bozucu yenilik doğurucu bir hak olup, iş sözleşmesini geleceğe etkili olarak sonlandıran bir hukuki tasarruf işlemidir. Fesih bildirimi, hak sahibinin bu doğrultudaki iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğuracağından, karşı tarafın ayrıca kabulüne ihtiyaç bulunmamaktadır. Kural olarak fesih bildirimi herhangi bir şekle tabi değildir. Fesih bildirimi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Hatta bazı durumlarda örneğin işçinin elinden iş yeri giriş kartının alınması, iş yerine sokulmaması ya da işçinin devamsızlık yapması gibi hallerde iş sözleşmesinin eylemli olarak feshedilmesi de mümkündür. Dolayısıyla sözleşmeyi fesheden tarafın, iş sözleşmesini sona erdirme iradesini yeterli açıklıkta ortaya koyması gereklidir. Başka bir deyişle, irade beyanında fesih kelimesinin açıkça belirtilmesi zorunlu değil ise de irade beyanı karşı tarafa ulaştığı zaman irade sahibinin, iş ilişkisini sona erdirmek istediğinin anlaşılması yeterlidir. Buna karşılık iş güvencesinden yararlanan işçinin iş sözleşmesinin, işveren tarafından geçerli nedenle feshedilmesi halinde, işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

İŞÇİNİN HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMADAN İŞ YERİNİ TERK ETTİĞİ EYLEMLİ FESİH

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi vermiş olduğu kararında;

Tarafların açıklamaları ve dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin 08/05/2008 tarihinde hiçbir açıklama yapmadan iş yerini terk ettiği eylemli fesih yöntemiyle işi sona erdirdiği görülmektedir. Dairemiz uygulamasına göre işi terk esnasında sözlü veya yazılı olarak belirtilmeyen terk sebebinin makul süre içerisinde açılan dava dilekçesinde açıklanması mümkün ise de yine dairemiz uygulamasına göre fesihten çok sonra açılan davada yapılan izah başlangıçta haklı sebebe dayandırılmayan feshe sonradan haklılık kazandırma çabası olarak değerlendirilmektedir. Somut olay bakımından davacı işçi yazılı ve sözlü hiçbir açıklama yapmadan 08.05.2008 tarihinde işi terk etmiş, terk sebebini 6 yıl sonraki dava dilekçesiyle açıklama yoluna gitmiş, bir anlamda başlangıçta haklı sebebe dayandırmadığı feshine sonradan haklılık kazandırmaya çalışmıştır. Feshe ilişkin oluşa göre şartları bulunmayan kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19240 Karar No: 2020/6809

İŞÇİNİN İŞVERENDEN İZİN ALMADAN İŞYERİNİ 3 SAAT ÖNCE TERK ETMESİ VE KENDİSİNİ UYARAN AMİRİNE TELEFONDA "ADAMIN SİNİRİNİ BOZMA NE YAPARSAN YAP" ŞEKLİNDE KARŞILIK VERMESİ NEDENİYLE EYLEMİ FESİH

Konu ile ilgili YARGITAY 9. Hukuk Dairesi vermiş olduğu kararında;

İstifa dilekçesi olduğu ileri sürülen 25.1.2005 tarihli belgede davacının istifa ile ayrıldığını belirtmesinden sonra normal çalışma, hafta tatili, fazla mesai, ücretli yıllık izin, ikramiye, prim ve başka her ne nam altında olursa olsun bir ücret veya sosyal hak yada tazminat alacağının bulunmadığını belirttiği ve her türlü talep ve dava haklarından peşinen feragat ile işvereni ibra ettiği yazılıdır. Davalı işverence de iş sözleşmesinin İş Kanunun 25/II. maddenin e ve h bentleri gereğince feshedildiğine dair aynı tarihli fesih bildirimi düzenlenmiş olup, davacının imzalamaktan imtina ettiği belirtilmiştir. İşverenin fesih bildirimi ve sözü edilen belge içeriği dikkate alındığında davacının tazminat ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasını engellemek için istifa dilekçesinin davacıya imzalattırıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Belirtmek gerekir ki, işe iade davasını açma hakkını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu tür işlemler geçersizdir.
Öte yandan, davacının iş sözleşmesi davalı işverence izin almadan işyerini 3 saat önce terk etmesi ve kendisini uyaran amirine telefonda “adamın sinirini bozma ne yaparsan yap” şeklinde karşılık vermesi nedeniyle feshedilmiştir. Davacının daha önce işyeri düzenini bozan bir davranışta bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının sözü edilen eylemleri fesih için haklı neden teşkil etmezse de geçerli bir neden olduğundan işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ Esas No: 2006/262 Karar No: 2006/2267

İŞÇİNİN MAZERETE DAYANAN BİRKAÇ SAATLİK İZİN TALEBİNİN KARŞILANMAMASI ÜZERİNE İŞÇİNİN HEMEN ÇIKMA TALEBİNİ TEKRARLAMASI ÜZERİNE İŞVERENİN “BİR DAHA İŞYERİNE GELME” ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİ HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİDİR!

Davacının işyerinde çalıştığı sırada 09.06.2014 tarihinde kardeşinin sezeryanla doğuma alındığı bilgisi üzerine işverenden işten erken çıkmak için izin talep ettiği, işyerinde bulunan yetkili kişinin iki saat sonra çıkabileceğini belirttiği, davacının hemen çıkma talebini tekrarlaması üzerine "..sen bilirsin o zaman bir daha gelme" denilerek işyerinden çıkarıldığı anlaşılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/4. maddesine göre, işveren vekilinin işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işverenin sorumlu olduğu kurala bağlanmış olup, davalı işverenin olay sonrasında işyeri yetkilisinin eyleminin kabul görmediğini gösterir şekilde işçinin işe derhal başlaması için çağrıda bulunmadığı anlaşılmakla, işyerini sevk ve idare eden yetkili kişi konumundaki çalışanın eylemini benimsemiş olduğu kabul edilmelidir. Nitekim davacı işçi 12.06.2014 tarihinde ihtarname keşide ederek ihbar ve kıdem tazminatı talep etmiş, davalı işveren daha sonra 24.06.2014 tarihinde düzenlediği ihtarnameyle iş sözleşmesinin feshedilmediğini belirtmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin mazerete dayanan birkaç saatlik izin talebinin karşılanmaması üzerine yine de erken çıkmak istediğini açıklayınca bir daha işyerine gelmemesi gerektiği söylenerek iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmakla, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6027 Karar No: 2020/18789

SONUÇ OLARAK

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıklaması olarak tanımlanmaktadır. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır.

Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 bendine göre, “haklı sebeple” yapılan fesihlerde aranırken, artık yeni 4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen değişiklikte “ihbar öneli” fesihlerde de yazılı bildirim şartı aranmaktadır (İş Kanunu m.19/1). 

Sonuç olarak, Yargıtay’a göre, İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez. Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir.

Bazen fesih “İşçinin” olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir;

  • YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19240 Karar No: 2020/6809 Kararında olduğu gibi: İşçinin yazılı ve sözlü hiçbir açıklama yapmadan 08.05.2008 tarihinde işi terk etmesi
  • YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ Esas No: 2006/262 Karar No: 2006/2267 Kararında olduğu gibi: İşverence izin almadan işyerini 3 saat önce terk etmesi ve kendisini uyaran amirine telefonda “adamın sinirini bozma ne yaparsan yap” şeklinde karşılık vermesi

Bazen fesih “İşverenin” olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir;

  • YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6027 Karar No: 2020/18789 Kararında olduğu gibi: İşçinin mazerete dayanan birkaç saatlik izin talebinin karşılanmaması üzerine yine de erken çıkmak istediğini açıklayınca “bir daha işyerine gelmemesi” gerektiği söylenerek iş sözleşmesinin feshedilmesi

Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir

14.06.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM