YAZARLARIMIZ
Kadir Cihan Tüfekçi
Bilim Uzmanı
kcihantufekci@gmail.com



Kurumsal Yönetim ve İç Denetim İlişkisi

Yazının başlığında belirtilen konu aslında iktisadi bir tarih anlayışı ile ele alındığında insanlık tarihi kadar eskidir. Kurumlar, insanlığın gelişim süreçlerinde istek ve ihtiyaçlarını düzenlemek ve düzenli belirlenmiş emirlerin tatmini üzerine kurdukları yapılardır. Bu ilkel bir toplumda aile ve topluluk kavramıyla başlamış olup günümüz dünyasında da multi-kompleks yapılara evrilmiş durumdadır. Eğer ki ortada bir yapı varsa ve bu yapıda insan faktörü de bulunuyorsa bu yapının iç ve dış etkileşimlere girmesi de şüphesiz kaçınılmaz bir gerçektir. Denetim dediğimiz süreçte aslında bu kalan süreçlerin bu istek ve ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığını anlamak üzerine yaptığımız fikir teatisi ve eylemler bütünüdür.

Tüm bu sürece bakışın uzun uzadıya incelendiğinde ne kadar geniş bir konu olduğu aslında yukarıda belirtilen hususlar kapsamında ortada durmaktadır. Ancak modern Avrupa tipi toplumların geniş bir özeti olarak bu aileden devlete geniş kapsamlı kurumsal yapıların ölçeklendirildiğinde hepsine hitap eden bir kategoride bulunan ve yazımızda da üstüne duracağımız basit bir örneği bulunmaktadır. Bu örnek şirketlerden başkası değildir. Modern Avrupa merkezci bir bilim anlayışında da “Kurumsal Yönetim” işletmeler için temelli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz de bu yazımızda ölçeklerine göre şirketler ve işletmeler üzerinden iç denetim ve kurumsal yönetim ilişkisi üzerine çalışacağız.

Faydacı Anlayış ve Kurumsal Yönetim

Şirketler ve işletmeler bazlı bakıldığında kurumsal yönetim aslında departman bazlı çok yöneticili bir sistem modelidir. Bu sayede hem yönetimin etki alanı genişletilmekte hem yönetime olan güven arttırmakta hem de modern şirketlerin gerekliliklerinden doğan ve çok farklı alanlarında (her şirkette bulunan hukuk, muhasebe ve insan kaynakları gibi) doğal olarak bir arada bulunduğu alakasız duran tablo bir bütün haline getirilmektedir. Tüm bunların yanı sıra kurumsal yönetim her bir departmanı ayıran ve kurul içeren bir sistem olduğu içinde bir yönetiminin toptan cezalandırılması yerine sorumlulukları bireye atadığından sistemin devamlılığını da büyük oranda sağlamaktadır. Kurumsal yönetim işletmeler etiği kapsamında bunu dört ana kavram üstünde durarak sağlamaktadır ve bu kavramlar sırası ile şu şekildedir: adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk.

Ancak kurumsal yönetimler bu dört ilkeyi uygularken yalnızca etik değerleri umursadıkları için bu ilkeleri kabul etmezler. Adillik, çalışanları için performans artışlarının karşılık bulacağı ümidi ile performans artışlarını getirirken piyasadan ise fiyat-performans yüksekliği algısını yanında getirecektir. Şeffaflık, çalışanları için yaptıkları işlerin etkileri konusunda açıklık getireceğinden çalışanların iş sürecinde şüphe etkeniyle verimlilik düşüşlerinin önüne geçerken piyasa içinse alınan mal veya hizmet karşılığı oluşacak ikinci ve üçüncü koşulları görebilme şansı tanıyacaktır. Hesap verebilirlik ve sorumluluk ise hem piyasa hem de çalışanların olası sorunlar ile karşılaştıkları zaman bir muhatap bulabileceklerinin garantisini sağladıklarından devamlılığı sağlayacaktır. Yani kısa açıklaması ile kurumsal yönetimler faydacı basit bir anlayışa sahiptir. İç denetim de bu basit ilkeden ve anlayıştan kaynaklı uygulanmakta olan bir sistemdir.

İç Denetimin Kurumsal Yönetime Faydaları

Bu konuyu üç farklı alt kategoride incelemek en doğrusu olacaktır. Bunun temel sebebi iç denetim diye adlandırılan sistemin farklı alanlara uygulanabilir olması ve alanların kapsamının da oldukça geniş olmasıdır. Bu kategorileri verisel, mali ve  sistemsel olarak ayırmayı şahsen daha doğru buluyorum ve bu şekilde inceleyeceğim. Aynı zamanda yazının başında da belirtildöneiği üzere bunu şirket ve işletmelerin ölçeklerine göre ayıracağım.

Verisel anlamda iç denetim

  • Küçük ölçekli: İç denetimin bu ölçekte ve bu alanda sağladığı en büyük fayda öz farkındalıktır. Eldeki kaynağın en sınırlı olduğu yapılanma olduğundan eldeki verinin doğru değerlendirilmesi elzemdir. Çünkü kaba tabirle boyundan büyük bir işe kalkışılması yapı için geri dönülemez hasarlara yol açacaktır.
  • Orta ölçekli: İç denetim, potansiyelleri görme ve gelecek hedefi belirlemede bu anlamda inanılmaz bir önem arz etmektedir. Orta ölçekli yapılanmalar hali hazırda oturmuş bir sisteme ve işleyişe sahiptir. Ancak gelişmeye ve büyümeye devam etmezlerse mevcut konumlarını da kaybedip zaman içerisinde küçüleceklerdir. Bu sebepten ötürü verilerin doğru tespiti ve incelendiği ardından ise doğru değerlendirildiğinden emin olmak gerekir.
  • Büyük ölçekli: Bu noktada iç denetim hayati bir konum taşımaktadır. Bunun sebebi ise iç denetimin bu noktada artık işleyiş ile alakalı olmamasıdır. Büyük ölçekli bir şirket zaten bu vasfa sahip ekipmana ve elemana sahiptir. Ancak verilerin dışarı sızması uzun vadeli büyük yatırımlar yapan bu şirketlerin kurmuş oldukları planları alt üst edecektir. Üstelik günümüz dünyasında neredeyse tam açık kaynak sayılacabilecek bir çağın içerisinde yaşarken özel olan bazı bilgilerin sızması büyüklüğü ne olursa olsun bir yapıyı sıradanlaştırmaya yetecektir.

Mali anlamda iç denetim

  • Küçük Ölçekli: Zaten az kaynak sahibi bir yapı, iç denetime tabii tutulmaması durumunda yanlış kararlar, vurgunlar ve denetimsiz harcamalarla var olan şansını tüketecektir.
  • Orta Ölçekli: Bu statüye sahip şirket ve işletmelerde konu verisel başlığında belirtildiği gibi yine potansiyel üzerinedir. İç denetim uygulanmaz ise mali noktada gerçekleştirilen kararlar yapının karlılığı değil bireylerin karlılığı üzerine gerçekleştirilebilir. Bu durum, elde edilebilecek büyüme fırsatlarının kaçırılmasına yol açacaktır.
  • Büyük Ölçekli: Büyük ölçekli şirket ve işletmeler hem maddi açıdan hem de yayılma ve genişlik açısından büyüktür. Diğer ölçeklere göre çok daha fazla elemana sahiptirler. İlk iki durumun yaşanması büyük ölçekli bir yapı için çok mümkün olmasa da iç denetim gerçekleşmez ise elemanlar arası bir ücret adaletsizliği söz konusu olması kaçınılmazdır. Performans takdirleri ve iş yükleri doğru tespit edilmeli ve ücretler buna göre belirlenmelidir. Aksi taktirde çalışanların rekabeti birbirlerine karşı düşmanlığa dönüşür ve bu durumda etkilenen büyük oranda şirketin kendisi olacaktır.

Sistemsel anlamda iç denetim

  • Küçük Ölçekli: Küçük ölçekli şirket ve işletmeler iki türlü sisteme sahip olabilir. Ya yeni bir girişimin sonucu sıfırdan bir sistem kurarlar ya da olağan bir orta ölçekli veya büyük ölçekli kuruluşun sistemini taklit ederler. Ancak her iki durumda da iç denetim olmadan başarı mümkün değildir. Muhtemelen yeni kurulmuş olduğundan ve çalışanlarında ilk iş deneyimleri veya farklı şirketlerin sistemleri ile yetişmiş olmasından kaynaklı olarak uyum iç denetimle ekiplerin birbirlerini anlayacak bağları kurmasına bağlıdır.
  • Orta Ölçekli: Orta ölçekli şirket ve işletmelerde ise durum bambaşkadır. Varolan süreçte zaten kendine ait bir sistem oluşturmuş durumda olması en muhtemel durumdur. Eğer ki iç denetimler olmaz ise bu sistem aynı şekilde devam edecektir. Bu da temelinde iki büyük sorunu beraberinde getirir. Birincisi, sistemin içerisinde zaten daha önceden varolan sorunların farkına varılmadığından bu sorunlar yaşanmaya devam edilecektir. İkincisi, bu sistemi bir kapalı kutu haline getirdiğinden zaman içerisinde yeni sorunlar oluşacak ve sistem işin içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
  • Büyük Ölçekli: Büyük ölçekli şirketlerde ise durum bambaşkadır. İç denetimin en önemli katkısı şudur: kültürel devamlılık. Büyük ölçekli yapılar, çok çok nadir yeni ve tecrübesiz elemanlar ile çalışır. Bu şu anlama gelir; Şirkete alınan eleman zaten tecrübe sahibidir ve geldiği haliyle bir şirket kültürüne ve iş yapma metoduna sahiptir. Ancak büyük ölçekli şirketler tamami ile kendilerine özgü şirket kültürlerine sahiptir ve şirketlerin de devamlılığı, marka itibarı ve inovasyon kapasitesi bu şirket kültürüne bağlıdır. İyi bir iç denetim olmadan bu şirket kültürü hızlıca yok olacaktır.

Sonuç

 Sonuç olarak bakıldığında iç denetim ve kurumsal yönetim aslında birbirlerini tam anlamıyla tamamlayan mutualist bir ilişki içerisindedir. İç denetim doğası gereği üstün yetkilere ihtiyaç duyan ve ihtiyaç duyduğu bu yetkiler ile sorunları tespit eden, üstelik tespit etmekle kalmayıp çözülmesini sağlayan bir mekanizmadır. Kurumsal yönetim ise oldukça fazla sorunu beraberinde getiren ancak bunun karşılığında üstün ve kapsamlı yetkilere sahip bir yönetim biçimidir. Bu iki sistemin ilişkileri birbirlerinin varlıklarını sürdürmektir.

10.10.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM