YAZARLARIMIZ
Anıl Burak Algül
Vergi Uzmanı
Efor Mali Müşavirler Ltd. Şti.
a.burakalgul@gmail.com



Yeni Bir Vergi Teşviki Olan Genç Girişimciye Kazanç İstisnası

Genç nüfusa sahip bir ülke olan Türkiye’nin iktisadî gelişmesinde gençlerin girişimcilik yönünü ortaya çıkartabilecek ve destekleyebilecek düzenlemelerin artmasının ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlaması açısından önem taşımaktadır.
Genç girişimcilerin sermaye birikimine sahip olmamaları, tecrübe eksiklikleri gibi bazı sebepler bu süreci belirsizleştirmektedir. Gençlerin ticari hayattaki yerini arttırmak, iş kurma yönünde cesaretlendirebilmek için Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 20. maddesi yeniden düzenlenerek genç girişimcilerin özellikle faaliyetlerinin ilk başlangıç yıllarında vergi istisnası üzerinden destek verilmektedir.

Genç girişimcilere yönelik KOSGEB tarafından da geliştirilen ‘’Girişimcilik Destek Programı’’ bünyesinde ‘’Yeni Girişimci Desteği’’ olarak bilinen geri ödemesiz hibe desteği ve geri ödemeli sabit yatırım desteği gibi nakit sermaye verilmesi gibi nakdi bir destek öngören bir düzenleme de mevcuttur, fakat bizim bugün bahsedeceğimiz nakdi bir destek den ziyade bazı şartları taşıyan genç girişimcilerin ticari kazancının , belli miktarda ve belli bir sürede vergiden istisna edileceğine dair bir düzenlemedir. Diğer bir ifadeyle tam mükellef gerçek kişilerin faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazancın 75.000 TL’sı için gelir vergisi ödemeyeceklerdir.


Bilindiği üzere 10.02.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20. maddesi yeniden düzenlenmiştir ve bu düzenleme ile istisnadan yararlanabilmek için ;

1) Kişilerin ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekecektir.

Mezkur kanunun yayımlandığı 10.02.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya serbest meslek faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmiş olmalıdır, belirtilen bu tarihten önce işe başlayan yada herhangi bir sebeple işini terk edip yeniden işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

 2)
Mükellefiyetin başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış olan tam mükellef gerçek kişi olmaları gerekir.

Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 29 yaşını doldurmamış olmaları koşuluna uygun mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekmektedir.
29 yaşı içinde mükellefiyet tesis ettiren bir kişi 29 yaşını doldurduktan sonrada istisna süresince yani üç vergilendirme dönemi boyunca istisnadan yararlanabilecek, yaş şartının varlığına bakılmayacaktır.

Yukarıda bahsettiğimiz bu mükellef kişilerin yerine getirmeleri gereken şartlar ise şunlardır ;

- İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilmesi gerekir.

Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlama bildiriminin kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği VUK hükümlerine göre tespit edilecektir. Bilindiği üzere işe başlama bildirimi ile ilgili Vuk 168.maddesinde ‘’Gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde (...)’’ ilgili vergi dairesine bildirilmesi gerektiği bahsedilmiştir.


İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanunu’nda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamayacaktır.

- Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekir.

İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.

Bilfiil çalışması cümlesi ile anlatılmak istenen , işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir. İşinde bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.

Ayrıca bu mükelleflerin faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmaları yada seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.

Bazen kişiler tek başlarına değil de bir ortaklık kurarak da faaliyete başlayabilirler. Bu gibi durumda ise , adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılan ticari, zirai ya da mesleki faaliyetlere de uygulanması mümkündür. Ancak, bunun için istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekiyor. Aksi takdirde, ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.

Örneğin , Bayan (X) , Bay (Y) ve Bay (Z) 17.06.2016 tarihinde adi ortaklık kurmuş olsun. Faaliyete başladığı tarihte Bayan (X) 25 , Bay (Y) 29 ve Bay (Z) 30 yaşında osun. Bay (Z) 29 yaş şartının ihlal ettiğinden, ortakların hiç biri istisnadan yararlanamayacaktır.


Diğer taraftan, bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması şartına bağlayarak kanun koyucu muvazaalı durumları engellemek istemiştir.

Örneğin, kişinin babasından devraldığı bir işletmenin istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.


Fakat, ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan yararlanabilecektir.
 
Örneğin, 05.11.2004 tarihinden itibaren kırtasiye işletmeciliği faaliyetinde bulunan bay (A), 02.05.2016 tarihinde vefat etmiş olup faaliyeti babası ölen Bay (K) devralmış ve Bay (K) ‘ nin istisnaya ilişkin diğer tüm şartları taşıyorsa ölüm dolayısıyla babasından devraldığı işletmenin devralınan tarihten itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca istisnadan yararlanabilecektir.


İstisna hükmün amacı genç girişimcileri ilk defa mükellefiyete girişlerini desteklemek olduğundan, mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olamaz. Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbirinin istisnadan yararlanması mümkün değildir.
 
Son olarak, kurumlar vergisi kapsamında, anonim şirket, limited şirket gibi şirketlerin tüzel kişilik olarak bu teşvikten yararlanmaları mümkün değildir. Yazımızda bahsettiğimiz şartları taşıyan genç girişimciler için söz konusu istisna önemli bir destek mahiyetindedir. Gençlere yapılan yatırım ülke geleceğine yapılmış yatırım olacağından önemli ve değerlidir.

03.08.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM