YAZARLARIMIZ
Ahmet Şahin
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM Bağımsız Denetim A.Ş.
Sorumlu Ortak Baş Denetçi
ahmetsahin@kokerymm.com



Dar Mükellef Kurumlarda Vergileme

Dar Mükellefiyet Nedir: 

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 3/2 maddesinde; kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayan kurumlar dar mükellef kurum olarak tanımlanmıştır.

Tanımda geçen;

a-Kanuni merkez; vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen,

b-İş merkezi; iş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği, 

Merkez olarak ayni maddenin 3/5-6 maddesinde hükme bağlanmıştır. 

Dar Mükellef Kurumların Vergiye Tabi Kazançları: 

Dar mükellef kurumlar, Türkiye’de elde ettikleri ve kurumlar vergisine tabi kazanç ve iratları 5520 Sayılı Kurumlar vergisi Kanunun 3/3’uncu maddesinde sayılmıştır. Bu Kazanç ve iratlar:

1-Türkiye’de elde edilen ticari kazançlar,

2-Türkiye’de bulunan zirai işletmelerden elde edilen kazançlar,

3-Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,

4-Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,

5-Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,

6-Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

Dar mükellef kurumlar Türkiye’de fiilen faaliyette bulunarak kazanç elde edebilecekleri gibi, bu kazancı temsilciler eliyle de elde edebilirler. 

Dar mükellef kurumların Türkiye’de ticari kazanç elde edebilmesi için; 

a)Bir işyerine sahip olması veya, 

b)Türkiye’de bir daimi temsilci bulundurması, 

c) Kazancını bu işyerinde veya temsilci aracılığıyla elde etmesi koşullarına bağlıdır. 

Dar mükelleflerde kurum kazancının tespiti; tam mükelleflerde olduğu gibi, bilanço esasına göre, VUK’nun değerleme hükümleri dikkate alınarak, aktif ve pasif kalemler değerlemek suretiyle, GVK’nun ticari kazanca ilişkin hükümleri ile KVK’nun kazançtan indirilecek ve indirilmeyecek giderler ve diğer hususlar dikkate alınarak yıllık veya özel döneme göre yapılır. 

Stopaj Uygulaması: 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’ncu maddesi ile dar mükellef kurumların elde ettikleri kazancın niteliğine göre farklı oranda olmak üzere stopaj uygulaması getirilmiştir. 

Bir başka anlatımla dar mükellef kurumların bazı kazançlarının kaynakta vergilenmesi amaçlanmıştır.  

Vergilemeyi ise kurumlara bu kazançları sağlayan yerli kurum yapacaktır. 

Sağlanan kazancın niteliğine göre, 2009/14593 sayılı BKK ile belirlenen oranlarda stopaja tabi tutulup, muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmektedir.

BKK ile belirlenip kazanç ve iratlara uygulanacak stopaj oranlarını gösteren listeye, uzun olmakla birlikte yararlı olacağı düşüncesi ile metin içerisinde yer verilmiştir. Buna göre; 

1 – Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden % 3, 

2 – Serbest meslek kazançlarından; 

a) Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan % 5, 

b) Diğerlerinden % 20, 

3 – Gayrimenkul sermaye iratlarından; 

a) 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, 

b) Diğerlerinden % 20, 

4 – Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil) ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları kesintiye tabi tutulmaz);

a) Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden % 0, 

b) Diğerlerinden % 10, 

5 – Her nevi alacak faizlerinden; 

a) Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0, 

b) Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizlerden %1, 

c) Katılım  bankaları tarafından  ödenen kâr payları  hariç  olmak üzere,  mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden % 5, 

ç) Diğerlerinden % 10, 

6 – Mevduat faizlerinden % 15, 

7 – Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından %10, 

8 – Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından % 15,

9 – Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından % 15, 

10 – Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile elde edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirlerden % 15, 

11 – Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden % 20, 

12 – Tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye'de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları (5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç) üzerinden % 15, 

13 – Türkiye'de iş yeri ve daimi temsilcisi bulunmayan mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlardan % 0, 

14 – Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden % 15. 

Örneğin yabancı bir kuruluştan serbest meslek niteliğinde (danışmanlık, mimarlık mühendislik, hukuk müşavirliği gibi) bir hizmet alındığında yapılacak ödemenin brüt tutarı üzerinden % 20 oranında stopajın yapılıp vergi dairesine yatırılması, kalan tutarın ise yabancı kuruma ödenmesi gerekmektedir. 

Eğer yabancı kurum ile net ödeme üzerinden anlaşılmışsa bu kez stopaj oranına göre ödemenin brüt tutarının bulunarak stopaj hesaplanmalıdır. Örneğin net olarak 50.000 Dolar ödeneceği şeklinde bir anlaşma yapılmışsa bu ödemenin brüt tutarı (50.000/ 0,80=) 62.500 Dolar’dır. Bu meblağ üzerinden %20 oranında (62.500x % 20) hesaplanacak 12.500 Dolar vergi dairesine yatırılacak miktarı oluşturmaktadır. 

Dar Mükellefin Ticari Kazancın Tespitinde İndiremeyeceği Giderler:

Dar mükellef kurumlar, Türkiye’de elde ettiği ticari kazançtan aşağıda belirtilen giderleri indirim konusu yapamamaktadır.

1) Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri.

2) Türkiye'deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile Türkiye'deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kişilerin seyahat giderleri hariç olmak üzere, ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar.

Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Kurum Kazancının Tespiti: 

Yabancı kurumlarca Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla daimi veya arizi olarak yapılan ulaştırma işleri de, ticari bir faaliyettir. 

Dar mükellef ulaştırma kurumlarınca Türkiye’de elde edilen ticari kazançlar götürü olarak tespit edilmektedir.  

Bu kurumların vergiye matrah olacak kurum kazancı, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır.

Ortalama emsal oranları, Türkiye'de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;

a) Kara taşımacılığında % 12,

b) Deniz taşımacılığında % 15,

c) Hava taşımacılığında % 5,

olarak uygulanır.

 Ticarî ve arızî ticarî kazançları dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarının, Türkiye'de elde edilmiş sayılan hasılatı aşağıdaki unsurlardan oluşur:

a) Türkiye sınırları içinde gerçekleşen kara taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlar.

b) Türkiye'deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlar.

c) Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için diğer kurumlar hesabına Türkiye'de sattıkları yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye'de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen komisyonlar ve ücretler.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Bulunması: 

Dar mükellef kurumun bağlı olduğu ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması halinde bu durum stopaj oranını değiştirebileceği gibi tamamen de kaldırabilir.

Örneğin; bu anlaşmaların genelinde yabancı ülkelerde verilen serbest meslek hizmetleri için stopaj yaptırılmamaktadır. Ya da hizmet Türkiye’de verilmiş olsa bile hizmet süresi altı aydan

kısa ise yine stopaj söz konusu değildir.

Ya da gayrimaddi hakların satışıyla sağlanan kazançlarda stopaj oranı % 20 iken vergi anlaşmaları bu oranı genelde % 10’a indirmektedir.

 Bu nedenle stopaj uygulaması yapılırken ilgili firmanın ülkesi ile vergi anlaşmasının bulunup bulunmadığı hususu göz önünde bulundurulmalıdır. 

Ödeme Süresi:

Kurumlar Vergisi Yasasının 29’uncu maddesinde, dar mükellefiyette kurumlar vergisinin;

a) Yıllık beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar,

b) Muhtasar beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar,

c) Özel beyannameyle bildirilenler ile tarhiyatın muhatabının Türkiye'yi terk etmesi veya tasfiye ve birleşme hallerinde verilecek beyannamelerde ise beyanname verme süresi içinde,

Ödeneceği hükme bağlanmıştır.

KDV Uygulaması: 

Kurum stopajına konu ödemeler genel olarak sorumlu sıfatıyla KDV uygulamasına da tabidir. 

Sorumlu sıfatıyla KDV uygulaması dar mükellef kuruma yapılacak ödeme üzerinden işlemin niteliğine göre KDV hesaplanarak 2 No.lu beyanname ile dar mükellef kurum adına vergi dairesine yatırılır. Bu tutar ödemeyi yapacak kurum tarafından indirim KDV olarak dikkate alınabilmektedir.

02.03.2010

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM