Teknolojinin Sağladığı İmkanlara Rağmen Vazgeçilemeyen Alışkanlıklar / Osman Arıoğlu

 Bizde en önemli hastalıklardan biri de alışkanlıklarımızdan kolay vazgeçemememizdir. Bu o derece sıkıntılı bir durumdur ki, “icat çıkarma” diye tekerleme haline de gelmiştir. Elbette geleneksel olan bu anlayıştan kamu idarelerimiz de nasibini almaktadır. Bazen de bu farkında dahi olmadan yapılabilmektedir.
Aslında bir yandan yenilik yapalım, bir şeyleri değiştirelim derken, bir yandan da o yeniliği sadece teknolojiyi sisteme entegre etmek olarak görüp, iş süreçlerini süreç analizine tabi tutmamamız buna neden olmaktadır. Böyle olunca da teknoloji işimizi kolaylaştırmak yerine bazen daha zor hale de getirebilmektedir.
Bu uygulamalar yapılırken bazen de bazı süreçlerin sağladığı zaman kazanma gibi farklı amaçlar da bu yola sevk edebiliyor. Ama yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi çoğunlukla bu yola girilme nedeni alışkanlıklardan kaynaklanıyor.
Eskiden kamuda veya çoğu özel sektör firmalarında stratejik plan hiç yapılmazdı. Şimdi kamuda her kurumun stratejik plan yapma mecburiyeti var. Ama gelin görün ki, birçok kurumda yapılan planın adının dışında “stratejik” olan hiçbir yanı olmayabiliyor.
Elbette bu alışkanlıkların da değişmesi zamanla olacaktır. Daha sonra bazı uygulamalar, “bunu da mı yapıyormuşuz” diye tebessümle hatırlanacaktır. Elbette olması gereken bu değişim sürecinin daha hızlı gerçekleşmesidir.
Eskiden bankaya borcunuzu toptan ödemek amacıyla yatırdığınız para sizin adınıza vadesiz hesaba alınıp taksit taksit mahsup edilerek ilave faiz hesabı ile karşı karşıya kalmanız mümkünken, şimdi artık bunun olması daha az rastlanır bir durum haline gelmiştir. Elbette bankada nakdiniz varken, kredi de kullanabilirsiniz. Bu sizin bir tercihinizdir. Kimsenin buna bir diyeceği yoktur.
Kamu idareleri açısından da normalde bu tür durumlarda, kişi farklı bir irade açıklamadığı sürece mahsuplaşma mekanizması otomatik işlemesi gerekirken, mahsup mekanizmasının işletilmesi için ayrı bir dilekçenin talep edilmesi gibi şekli unsurlar nedeniyle ceza veya faiz ödenmesi durumlarıyla karşılaşılması buna en bariz örneklerdir. Kaldı ki, bundan vazgeçelim, uygulamada; kişi kendi üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiği halde, iki idare arasında işlemin tamamlanmasının muhtelif nedenlerle gecikmesi halinde de faturanın kişiye ödetilmesi gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir.
Teknolojinin geldiği bu seviyenin artık yeterince farkında olunması ve idareler tarafından da süreçlerin buna göre yeniden gözden geçirilerek ona göre hareket edilmesi en büyük temennimizdir. Çünkü daha eski teknoloji uyguladığı halde süreçleri doğru işlettiği için bunu birçok kamu idaresinde uygulayan ülkeler bulunmaktadır. Bizim de artık falan ülkede böyle oluyor diye konuşmak yerine biz de bu uygulama en iyi şekilde yapılıyor diyebilelim.
Özel sektör veya sivil toplum kuruluşlarının birçoğunda da buna benzer eleştirilebilecek bolca malzeme bulunmaktadır. Bunun temel nedeni başta da ifade ettiğim gibi, bizim toplumumuza özgü bazı alışkanlıklarımızdır. Geleneklerine bağlı olmak güzeldir. Ama geleneklerine bağlı olma ile yeniliklere karşı çıkmayı doğru ayırt etmek gerekiyor.

(Kaynak: İto Gazetesi | 25.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.