SORU - CEVAP (Her gün 1 SORU - 1 CEVAP)
Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirilecek Giderler

Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirilecek Giderler

Soru: Mart ayında verilecek olan gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılacak giderler nelerdir?

Cevap: Gelir vergisi matrahından aşağıda sayılan konular indirim konusu yapılabilecektir.


A) BİREYSEL EMEKLİLİK  VE ŞAHIS SİGORTA PRİM ÖDEMELERİNİN GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN DÜŞÜLMESİ

Bireysel emeklilik veya şahıs sigorta primlerinin gelir vergisi beyannamesinden indirimi konusu özellik arz eden konulardan biridir. Kanun maddeleriyle konuyu birebir açıklamaya başlamadan önce aşağıdaki açıklamaları yapmak gerekir.

İlgili kanun maddelerinde bireysel emeklilik için ödenen primlerin gelir vergisi matrahından en fazla yüzde onu ve şahıs sigorta primleri için (sağlık-hayat vs gibi) ödenen tutarların ise gelir vergisi matrahından en fazla yüzde 5’i oranında düşüleceği açıklanmıştır.

Burada en çok yapılan hata  şudur. Eğer bir kişi hem şahıs sigorta hem de bireysel emeklilik primi ödüyorsa ayrı ayrı yüzde 10 ve yüzde 5 olmak üzere toplamda matrahın yüzde 15 ine kadar indirildiğine çok sık rastlamaktayız. Oysa kanun maddesinde her ne kadar yüzde 10 ve yüzde 5 ayrı ayrı telaffuz edilsede toplamda bu oran yüzde 10’u geçemez.

Bir başka deyişle bireysel emeklilik için ödenen tutarlar matrahın yüzde 7’si ediyorsa ve şahıs sigortası da varsa şahıs sigortası için ödenen primlerden indirilecek tutar en fazla matrahın yüzde 3 ü olacaktır. Dolayısıyla toplamda yüzde 10’u geçilemeyecektir.

Konu aşağıda kanun maddeleriyle detaylı şekilde anlatılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesinde ücretin tanımı yapılmış olup; aynı Kanunun 63’üncü maddesinde “Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

3-(4697 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değiştirilen ve 7.10.2001 tarihinden itibaren yürürlüğe giren) Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,  İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini ) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz…” hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 3 nolu Gelir Vergisi Sirkülerinin “3.1- Ödenen Katkı Payları ve Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde;

“İndirim konusu yapılacak katkı payı veya prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.

 

Ücretlinin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için ücretli tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bununla beraber, 256 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, bireysel emeklilik sistemi için ödenen katkı paylarının gelir vergisi matrahının hesaplanmasında indirimi ve bu indirime ilişkin olarak katkı payı ödemelerinin belgelendirilmesi, katkı paylarının indirim konusu yapılacağı dönem ve ilgili olduğu dönemde indirilemeyen katkı paylarının durumuna ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulunulmuştur.

Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, bireysel emeklilik sistemine katkı payı ödemesinde bulunulan eşin de ücret gelirinin bulunması halinde, eş adına ödenen katkı payının öncelikli olarak eşin kendi ücret gelirinden indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Ancak, eşin ücret matrahının yeterli olmaması nedeniyle indirilemeyen bir tutarın kalması halinde, bu tutarın diğer eşin kendi ücretinin safi tutarının tespitinde GVK’nın 63’üncü maddesindeki şartlar dahilinde indirim konusu yapması mümkün bulunmaktadır.

B) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN EĞİTİM VE SAĞLIK GİDERLERİNİN DÜŞÜLMESİ

Yukarıda yaptığımız benzer açıklamalara burada da kısaca değinmekte yarar var. Eğer bir şahıs hem bireysel emeklilik primi gideri, hem sahıs sigorta primi gideri ve hemde sağlık gideri varsa gelir vergisi matrahından düşebileceği maksimum oran yine yüzde 10 olacaktır.

Konu ilgili kanun maddeleriyle aşağıda detaylı açıklanmaya çalışılmıştır.

GVK nun  89/2 maddesi; Beyan edilen gelirin % 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler)  gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebileceği hükmündedir.

Yani bu indirimden yalnız, ticari, mesleki ve zirai kazanç mükellefleri değil, menkul , gayrimenkul  ve değer artış kazancı beyan eden mükellefler  yani beyanname veren bütün gelir vergisi mükellefleri istifade edecektir.Ancak; yapılacak bu indirim;

-          Beyan edilen gelirin %10 unu aşmayacak,

-          Harcama  Türkiye’de yapılacak,

-          Mutlaka gerçek ve tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilecek,

-          Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ait olacak,

-          Sağlık ve eğitim giderlerini kapsayacaktır.

Bu hususta yayınlanan 20 No.lu Gelir Vergisi sirkülerinde konu hakkında doyurucu bir açıklama yapılmamış, kısaca indirimin beyannamenin hangi satırında gösterileceği gibi somut olamayan açıklamalara yer verilmiştir.  Ancak aşağıda nelerin Eğitim ve Sağlık gideri sayılabilecekleri daha önce yayınlanan tebliğler ışığında açıklanmaya çalışılacaktır.

a- Matrahtan indirilebilecek eğitim harcamaları

Özel gider indirimi ile ilgili olarak yayınlanan 255 No.lu GVK genel tebliğinde Eğitim ve sağlık giderlerinden ne anlaşıldığı, daha doğrusu nelerin eğitim ve sağlık giderlerinden sayılacağına  kısaca değinilmiştir.

Bunlar; Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler ile eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlardır.

b- Matrahtan indirilemeyecek eğitim harcamaları

Örneğin, spor kurslarına ödenen ücretler, oyuncak, müzik aleti, eğitim amaçlı olmayan CD bedelleri, yabancı ülkelerde ödenen eğitim harcamaları(Çünkü maddede harcamaların Türkiyede yapılma şartı bulunmaktadır)

c- Matrahtan indirilebilecek sağlık harcamaları

255 No.lu GVK genel tebliğindeki açıklamalara göre;

Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan sağlık harcamaları (muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri ile ilaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi) vergi indirimine konu teşkil edecektir.

d- Matrahtan indirilemeyecek sağlık harcamaları

Sağlık sigorta giderleri(Çünki, Bunlar 89/1 madde kapsamına girmektedir), Güneş gözlüğü alımı, Temizlik ve makyaj malzemeleri gibi.

e- Hangi gider vesikaları  geçerlidir?

Maliye Bakanlığı, şimdiye kadar, gerek vergi iadesi ve gerekse özel gider indirimi uygulamalarında sadece GV veya KV mükelleflerinden alınan ve bunlar tarafından verilen belgelerin geçerli sayıldığını gerek tebliğ, gerek sirkü ve gerekse muktezalarla belirtmiştir. Örneğin, Devlet Hastanesi veya üniversiteler tarafından verilen sağlık hizmetleri kazançtan indirilememektedir.

1990 yılında yürürlüğe girmiş olan 206 sayılı VUK genel tebliğinde Kurumlar Vergisinden Muaf Kurumların Düzenleyecekleri Belgelerde "Kurumlar Vergisinden Muaftır" İbaresi Mutlaka Yer Alacaktır başlığını taşıyan bölümde,Vergi Daireleri belge basımı için verilecek izin yazısında, kurumlar vergisinden muaf olan kurumlar tarafından kullanılacak belgelerde, "Kurumlar Vergisinden Muaftır." ibaresine yer verilmesi gerektiği belirtilecek-tir hükmü bulunmaktadır. Ama sonradan yapılan değişiklikle, belge basımı için artık Vergi Dairelerinden izin alınmamaktadır.  Bu gibi kuruluşlardan alınan belgelerde "Kurumlar Vergisinden Muaftır." İbaresi olmasa dahi, bu tür harcamalar indirim konusu yapılmamalıdır.

 

C) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN BAĞIŞ VE YARDIMLARIN TENZİLİ

Şirketlerin yapmış olduğu bağış ve yardımlar çoğu zaman vergi kanunları tarafından kabul görmeyen bağış ve yardımlar olduğundan bunların vergi matrahlarından tenzil edilmesinde de ciddi sorunlar yaşanmaktadır.

Örneğin bir dernek veya vakfa yapılan bağışların matrahtan tenzil edilmesi için söz konusu dernek veya vakfın mutlaka bakanlar kurulu tarafından vergi muafiyeti tanınan ve kamuya yararlı statüsü bulunan vakıf derneklerden biri olmak zorunda.

Kanun koyucunun böyle bir şart araması elbetteki suiistimallerin önüne geçilmesi amacıyla yerinde bir uygulamadır. Ancak, burada sıkça yaşanan bir problem ise daha birkaç ay öncesine kadar kamuya yararlı dernek statüsünde olmayan bir kurumun bir süre sonra bu statüye sahip olmasıdır.

Dolayısıyla şirketlerde zaten çok yoğun bir iş gündemi varken hangi dernek veya vakfın kamuya yararlı statüsüne haiz olduklarının takibi de pratikte çok zordur.

Bu açıklamalardan sonra ilgili kanun maddeleri yardımıyla bağış ve yardımların hangi şartlar altında matrahtan indirim konusu yapılacağına aşağıda detaylı bir şekilde yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde indirimi kabul edilen bağış ve yardımlar özetle şunlardır.

a. Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin yüzde 5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için yüzde 10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.

b. Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediye-lere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı.

c. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.

d. Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluş-lar tarafından yapılan bazı kültürel faaliyetlere ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen konulardaki faaliyetler için yapılan çeşitli bağışlar.

f. Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının yüzde 40'ı.

D) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN ÖZÜRLÜ İNDİRİMİ

Vergi kanunlarımızda özürlü indirimi gelir vergisi kanununda düzenlemiştir. Uygulamanın esaslarının neler olacağına aşağıda kısaca değinmeye çalışalım.

Serbest meslek faaliyeti icra eden veya basit usulde vergilendirilen özürlülerin gelir vergisi matrahına GVK'nun 31. maddesinde yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık özürlü indirimi uygulanır.

Bu indirim, bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ve ücret geliri elde edenler için de uygulanmaktadır.

Bu uygulamada çalışma gücünün yüzde 80'ini kaybetmiş bulunanlar birinci derece, yüzde 60'ını kaybetmiş bulunanlar ikinci derece, yüzde 40'ını kaybetmiş bulunanlar ise üçüncü derece özürlü kabul edilmekte ve derecelere göre farklılaştırılmış tutarlarda indirim uygulanmaktadır. Ancak burada indirim, beyan edilecek serbest meslek kazancı ve basit usulde vergilendirilen kazanç tutarı ile sınırlıdır. Kazancın yetersiz kalması halinde bakiye tutar sonraki yıla devredilemez.

E) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN SINIRSIZ İNDİRİLECEKLER

Vergi kanunlarımızda bazı tür bağış ve yardımlar vardır ki bunların tamamı matrahtan indirilebilmektedir. Örneğin şirketin ticari kazancı 100 bin TL olsa ve aşağıda belirtilen bağışlardan 100 bin TL yapmış olsa dahi bu bağışın tamamı matrahtan indirilebilir.

a) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, beledi-yelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu (Kalkınmada Öncelikli Yörelerde 50 yatak) ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirilebilecektir.

Okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurdu yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerine devam edebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın vergi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi için bu bağış ve yardımların genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köylere yapılması gerekmektedir.

Dolayısıyla, bu düzenleme sadece doğrudan kamu müesseselerine yapılacak bağış ve yardımlar açısından geçerlidir. Düzenlemede yer alan “okul” ifadesinden, doğrudan eğitim öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup, rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

Düzenlemede yer alan “sağlık tesisi” ifadesinden ise Sağlık Bakanlığınca sağlık tesisi kapsamında değerlendirilen kurum ve kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.

b) Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçeve-sinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirden indirilebilecektir.

c) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluş-lar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;

-    Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,

-    Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,

-    Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,

-    2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,

-    Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,

-    Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye getirtilmesi çalışmalarına,

-    Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,

-    2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,

-    Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,

-    Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon Çalışmalarına ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.

F) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN SPONSORLUK HARCAMALARI İNDİRİMİ

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının;

-    Amatör spor dalları için tamamı,

-    Profesyonel spor dalları için % 50’si yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.

Ancak şunu da belirtmek gerekir ki sponsorluk harcaması yapacak firma ile ilgili spor kulübü arasında bir sponsorluk sözleşmesinin yapılması kanaatimizce doğru olacaktır.

Zira suiistimallerin önüne geçilmesi ve herhangi bir vergi ihtilafı halinde lehimize bir kanıtın olması açısıyla bunun yapılması gerekir.


G) GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN DOĞAL AFETLER İLE İLGİLİ AYNİ VE NAKDİ BAĞIŞLAR

Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

Burada eleştirilecek önemli bir konu vardır ki buda küçük afetler dolayısıyla Bakanlar Kurulundan yardım kararının alınmamasıdır. Maliye idaresi afetleri büyük ve küçük afetler olarak tasnifleme yoluna gitmiştir. Kanaatimizce afetin büyüğü veya küçüğü olmaz.

Can kayıplarının az olması bir afetin küçük olduğunun göstergesi ise asla olamaz. Örneğin bir köyü veya mahalleyi bir sağanak yağışta su basması ve yüzlerce dairenin bodrum katlarının sular altında kalması afet olarak bile nitelendirilmeyerek buralara yapılan bağış ve yardımlar kurumlar vergisi veya gelir vergisi matrahından indirilemeyerek vergi tabi tutuluyor.

Maliye idaresinin afetler konusunda yapmış olduğu bu uygulamayı bir kez daha gözden geçirmesinin bekliyoruz.

 

H) TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİNE MAKBUZ KARŞILIĞI YAPILAN NAKDİ BAĞIŞ VE YARDIMLAR

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesine 5904 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen 11 inci bent hükmü uyarınca (Yürürlük; 03.07.2009) iktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.

 

J) DİĞER KANUNLARA GÖRE GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN TAMAMI İNDİRİLECEK BAĞIŞ VE YARDIMLAR

Gelir ve Kurumlar vergisinde belirtilmemesine rağmen aşağıdaki kurum ve kuruluşlara yapılan her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar da vergi matrahından tenzil edilebilecektir.

a) Umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara ilişkin 7269 sayılı Kanuna göre oluşturulan fona yapılan nakdi bağışların tümü ile milli yardım komiteleri veya mahalli yardım komitelerine makbuz karşılığı yapılan ayni/nakdi bağışlar,

b) Yüksek Öğretim Kanununa göre üniversitelere ve Yüksek Teknoloji Enstitüsüne makbuz karşılığı yapılan nakdi ve ayni bağışlar ile vakıf üniversitelerine yapılan bağış ve yardımlar,

c) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa göre yapılan bağış ve yardımlar,

d) Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun Kuruluşu Hakkındaki Kanuna göre yapılan nakdi bağışlar,

e) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışlar,

f) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,

g) Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,

h) Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,

i) İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 76 ncı maddesine göre ilköğretim kurumlarına yapılan nakdi bağışların  tamamı indirilebilecektir.

Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
www.MuhasebeTR.com

 

(14.03.2011)

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM