Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS), işletmelere ait finansal tabloların karşılaştırılabilirligini ve şeffaflığını artırmayı amaçlamaktadır. Türkiye'de UFRS'nin Türkiye uyarlamaları olan Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) kullanılmaktadır. TMS 2 “Stoklar” standardı, stokların maliyet bedeli ile net gerçekleşebilir değerinin (NGD) karşılaştırılarak düşük olanı ile değerlenmesini öngörmektedir. Ancak bu değer sıklıkla satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer kavramı ile karıştırılmaktadır. Okumakta olduğunuz bu makale, NGD ile gerçeğe uygun değer arasındaki farkı açıklamakta ve Almanya muhasebe uygulamaları çerçevesinde benzer uygulamaları karşılaştırmalı olarak ele almaktadır.
TMS 2’ye göre Net Gerçekleşebilir Değer, bir stok kaleminin tahmini satış fiyatından, tamamlanması için gerekli tahmini maliyetler ve satışın gerçekleştirilmesi için gerekli tahmini maliyetlerin düşülmesiyle elde edilen tutardır. NGD, tamamen işletmeye özgü tahminlere dayalıdır ve piyasa katılımcılarından ziyade işletmenin içinde bulunduğu şartları esas alır.
NGD’nin muhasebedeki rolü, işletmenin stoklarını gerçeğe uygun, ihtiyatlı ve bilanço ilkelerine uygun bir biçimde değerlendirmesini sağlamaktır.
2.1.Değerleme İlkesi
TMS 2,stokların maliyet bedeli ile net gerçekleşebilir değeri (NGD) karşılaştırılarak düşük olanı ile değerlenmesini gösterilmesini şart koşar. Yani;
Stok Değeri= min (Maliyet, NGD)
Bu, ihtiyatlılık ilkesinin bir gereğidir.
2.2.Zarara Uğrayan Stokların Tespiti
NGD, stokun maliyetinden düşükse, bu durum stoğun değer kaybettiğini gösterir.Bu değer kaybı;
-Kar ve Zarar tablosuna gider olarak yansıtılır.
-Stok değer düşüklüğü karşılığı hesabı ile kayıtlara intikal ettirilir.
2.3.Dönemsellik ve Gerçekleşebilirlik
NGD’nin muhasebeye etkisi;
-Cari dönem zararlarının doğru yansıtılmasını sağlar.
-Stokların gerçekleşebilir değerine en yakın şekilde finansal durum tablosunda yer almasına neden olur.
2.4.NGD’nin Artması Durumu
İzleyen dönemlerde NGD artarsa daha önce yapılan değer düşüklüğü karşılığı, ters kayıtla gelir olarak (düşüklük kaydedilen tutarla sınırlı olmak üzere) iptal edilir. Ancak stok değeri hiçbir zaman maliyet bedelini aşamaz.
Gerçeğe uygun değer, TMS 13’e göre 'bir varlığın, ölçüm tarihinde, düzenli bir işlemde, piyasa katılımcıları arasında el değiştireceği fiyat' olarak tanımlanır. Gerçeğe uygun değerden yalnızca satışa ilişkin maliyetler düşülerek “satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer” bulunur. Tamamlama maliyetleri bu hesaplamada yer almaz. Bu değerleme daha çok finansal araçlar ve yatırım amaçlı gayrimenkuller gibi kalemlerde kullanılır.
Satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer kavramı, işletmenin piyasa gerçekliklerini dikkate alarak varlıklarını ölçmesini sağlar. Ayrıca bu kavram, finansal tablolarda aşırı iyimserliğin önüne geçerek, dönem kar-zararının doğru yansıtılmasını sağlar.
Bir işletmenin üretimini sürdürdüğü ürünün tahmini satış fiyatının 5.000-TL,tamamlama maliyetinin 750-TL ve satış maliyetinin ise 500-TL olduğu varsayılırsa;
- Tahmini satış fiyatı: 5.000 TL
- Tamamlama maliyetleri: 750 TL
- Satış maliyetleri: 500 TL
Bu durumda:
- Net Gerçekleşebilir Değer ( NGD) = 5.000 - 750 - 500 = 3.750 TL
- Satış Maliyetleri Düşülmüş Gerçeğe Uygun Değer = 5.000 - 500 =.4.500 TL
NGD daha düşük ve muhafazakâr bir değeri yansıtırken, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer daha çok piyasa odaklıdır.
5.1.HGB (Handelsgesetzbuch): Almanya’nın yerel ticaret kanunu hükümlerine dayanan muhasebe sistemidir. Bu sistemde ihtiyatlılık ilkesi gereği değerleme daha düşük yapılır. Stoklar genellikle 'lower of cost or market' yaklaşımı ile değerlenir. Bu sisteme ilişkin gerekli açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
5.1.1.Giriş
Almanya'da muhasebe uygulamaları, temel olarak Handelsgesetzbuch (HGB) yani Alman Ticaret Kanununa dayanmaktadır. HGB, ihtiyatlılık ilkesine dayalı olarak finansal tabloların daha temkinli hazırlanmasını esas alır. Bu bağlamda, stokların değerlemesi de temkinli bir yaklaşımı yansıtır. Bu çalışmada HGB kapsamında stokların nasıl değerlendiği açıklanacaktır.
5.1.2. Değerleme İlkesi
Stoklar, edinme maliyeti (Anschaffungskosten) ya da imalat maliyeti (Herstellungskosten) ile değerlenir. Ancak, raporlama tarihinde bu değerlerin altına düşen bir piyasa değeri varsa, daha düşük olan değer esas alınır. Bu yaklaşım, 'lower of cost or market' (LOCOM) ilkesine karşılık gelir.
5.1.3.İhtiyatlılık İlkesi (Vorsichtsprinzip)
HGB'nin temel ilkelerinden biri olan ihtiyatlılık ilkesi uyarınca, gelecekteki zararlar ve değer kayıpları finansal tablolarda dikkate alınmalıdır. Tersine, gelecekteki kazançlar ancak gerçekleştiğinde raporlanabilir. Bu nedenle, piyasa fiyatı alış maliyetinden düşükse zarar muhasebeleştirilir; ancak tersi durumda değer artırılmaz.
5.1.4.İmalat Maliyetlerinin Kapsamı
HGB’ye göre imalat maliyetleri zorunlu ve isteğe bağlı unsurlar içerir:
- Zorunlu Unsurlar:
* Doğrudan malzeme ve işçilik giderleri
* Üretimle doğrudan ilgili genel giderler
- İsteğe Bağlı Unsurlar:
* Faiz giderleri (belirli koşullarda)
* Genel yönetim giderlerinin üretime isabet eden kısmı
* Sosyal giderler
İsteğe bağlı maliyet unsurlarının dâhil edilip edilmediği dipnotlarda belirtilmelidir.
5.1.5. Dönem Sonu Değer Düşüklüğü Karşılığı (Abschreibung)
Stok değerinde örneğin bozulma, modası geçme, ya da satış fiyatındaki düşüş gibi nedenlerle meydana gelen düşüşlerde, HGB uyarınca değer düşüklüğü karşılığı ayrılmalıdır. Geçici düşüşler dahi muhasebeleştirilmelidir. Halka açık olmayan şirketler için bazı istisnalar ('zayıf ihtiyatlılık ilkesi') uygulanabilir.
5.1.6.Yeniden Değerleme Yasağı (Bewertungswahlrecht)
HGB kapsamında, daha önce değeri düşürülmüş bir stok kalemi sonraki dönemlerde değer kazansa dahi, bu değer artışı finansal tablolara yansıtılamaz. Bu uygulama, 'geri dönüş yasağı' (Wertaufholungsverbot) olarak bilinir.
Sonuç olarak; Almanya’nın yerel muhasebe sistemi olan HGB, ihtiyatlılık ilkesini esas alarak stok değerlemesinde oldukça temkinli bir yaklaşım benimsemektedir. Bu bağlamda, değerleme yaklaşımı Net Gerçekleşebilir Değer ile bazı yönlerden benzerlik gösterse de, yeniden değerleme yasağı gibi daha katı kurallar içermektedir. Uluslararası finansal raporlama standartları ile karşılaştırıldığında HGB, daha geleneksel ve muhafazakâr bir yapı sergilemektedir.
5.2. IFRS (UFRS): Halka açık şirketler için zorunlu olan sistemdir. IFRS kapsamında IAS 2 uygulanır. IAS 2 ile TMS 2 esasen birebir örtüşmektedir.
Bu bağlamda, Almanya’da HGB kullanan şirketlerde stoklar ihtiyatlılık prensibiyle değerlenirken, IFRS kullanan şirketlerde Türkiye’deki TMS 2’ye eşdeğer bir yöntem olan IAS 2 geçerlidir.
TMS 2 kapsamında Net Gerçekleşebilir Değer ile satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer, kavramsal olarak farklı temellere dayanır. NGD, tamamlanma maliyetlerini de içerdiğinden daha temkinli ve işletmeye özgü bir değerdir. Gerçeğe uygun değer ise piyasa katılımcılarının gözünden objektif bir değer sunar. Almanya muhasebe sistemi açısından bakıldığında, HGB uygulaması NGD ile paralel ihtiyatlı bir yaklaşım sergilerken, IFRS uygulayan Alman şirketleri TMS 2 ile uyumlu IAS 2 standardına göre stok değerlemesi yapmaktadır. Bu nedenle, finansal raporlama yapan işletmelerin ilgili standartlara hâkim olması, değerleme sırasında kavram karmaşasına düşmemeleri büyük önem arz etmektedir.
05.05.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.